Bismillahirrahmanirrahim
Kaldığımız yerden devam ediyoruz..
[BILGI]
Teessüfü dedirten, eski zamanın lezâizinin zeval ve firakından neş’et eden mânevî elemlerdir. Çünkü zevâl-i lezzet elemdir. Bazan muvakkat bir lezzet daimî elem verir. Düşünmek ise o elemi deşiyor, teessüf akıtıyor.
Eski hayatında geçirdiği muvakkat âlâmın zevâlinden neş’et eden mânevî ve daimî lezzet, “Elhamdü lillâh” dedirtir. Bu fıtrî hâletle beraber, musibetlerin neticesi olan sevap ve mükâfât-ı uhreviye ve kısa ömrü musibet vasıtasıyla uzun bir ömür hükmüne geçmesini düşünse, sabırdan ziyade, şükreder,
demesi iktiza eder. Meşhur bir söz var ki, “Musibet zamanı uzundur.” Evet, musibet zamanı uzundur. Fakat örf-ü nâsta zannedildiği gibi sıkıntılı olduğundan uzun değil, belki uzun bir ömür gibi hayatî neticeler verdiği için uzundur.
Dipnot-1 Küfür ve dalâletten başka her türlü hal için Allah’a hamd olsun. Ayrıca bk. Tirmizî, Deavât: 45; İbni Mâce, Mukaddime: 23; Dua: 2.
[/BILGI]
[DIKKAT]
Soru 1 : Ahlamak teesüfü ohlamak şükrün yerine geçer mi?
Soru 2 : Hangi hallerimiz için teesüf eder, elhamdülillah deriz?
Soru 3 : Teesüf nedir? Açıklar mısınız?
Soru 4 : Elhamdülillah nedir? Açıklar mısınız?
Soru 5 : "Küfür ve dalâletten başka her türlü hal için Allah’a hamd olsun." neden demeliyiz?
Soru 6 : Musibet zamanı uzun mudur?
[/DIKKAT]
Kaldığımız yerden devam ediyoruz..
[BILGI]
ÜÇÜNCÜ NÜKTE
Bir iki Sözde beyan ettiğimiz gibi, her insan geçmiş hayatını düşünse, kalbine ve lisanına ya “ah” veya “oh” gelir. Yani, ya teessüf eder, ya “Elhamdü lillâh” der.
Teessüfü dedirten, eski zamanın lezâizinin zeval ve firakından neş’et eden mânevî elemlerdir. Çünkü zevâl-i lezzet elemdir. Bazan muvakkat bir lezzet daimî elem verir. Düşünmek ise o elemi deşiyor, teessüf akıtıyor.
Eski hayatında geçirdiği muvakkat âlâmın zevâlinden neş’et eden mânevî ve daimî lezzet, “Elhamdü lillâh” dedirtir. Bu fıtrî hâletle beraber, musibetlerin neticesi olan sevap ve mükâfât-ı uhreviye ve kısa ömrü musibet vasıtasıyla uzun bir ömür hükmüne geçmesini düşünse, sabırdan ziyade, şükreder,
اَلْحَمْدُ ِللهِ عَلٰى كُلِّ حَالٍ سِوَى الْكُفْرِ وَالضَّلاَلِ
1
demesi iktiza eder. Meşhur bir söz var ki, “Musibet zamanı uzundur.” Evet, musibet zamanı uzundur. Fakat örf-ü nâsta zannedildiği gibi sıkıntılı olduğundan uzun değil, belki uzun bir ömür gibi hayatî neticeler verdiği için uzundur.
Dipnot-1 Küfür ve dalâletten başka her türlü hal için Allah’a hamd olsun. Ayrıca bk. Tirmizî, Deavât: 45; İbni Mâce, Mukaddime: 23; Dua: 2.
[/BILGI]
[DIKKAT]
Soru 1 : Ahlamak teesüfü ohlamak şükrün yerine geçer mi?
Soru 2 : Hangi hallerimiz için teesüf eder, elhamdülillah deriz?
Soru 3 : Teesüf nedir? Açıklar mısınız?
Soru 4 : Elhamdülillah nedir? Açıklar mısınız?
Soru 5 : "Küfür ve dalâletten başka her türlü hal için Allah’a hamd olsun." neden demeliyiz?
Soru 6 : Musibet zamanı uzun mudur?
[/DIKKAT]