Denis
Well-known member
RİSÂLE-İ NUR GENÇLİK ŞÖLENİ 2012 BİLGİ YARIŞMASI LEM’ALAR FİNAL SORULARI...
1) Meselâ, gayet zengin bir zâtın irsiyetinden, evlâtlarının birine yirmi batman gümüş ile dört batman altın veriliyor. Diğerine beş batman gümüş ile beş batman altın veriliyor. Öbürüne de üç batman gümüş ile beş batman altın verilse, elbette âhirdeki ikisi çendan kemiyeten az alıyorlar, fakat keyfiyeten ziyade alıyorlar.
Yukarıdaki temsil ile anlatılan hakikat ışığında aşağıdaki hükümlerden hangisi doğru değildir?
A) Akrebiyetin inkişafı, kurbiyetten daha yüksektir.
B) Hz. Ali’nin (r.a.) tesis-i ahkâm-ı risâlet cihetiyle hizmeti Şeyheyn’den daha yüksektir.
C) Şeyheyn, hilafete Hz. Ali’den (r.a.) daha liyakatlidir.
D) Altından az bir fazlalık çok gümüşlere bedeldir.
E) Hz. Ali (r.a.), şahsi kemalat ve velayet cihetiyle Şeyheyn’den daha faziletlidir.
2) “Beşer kendi ef’âlinin hâlıkıdır” hükmünü kabul eden mezheb aşağıdakilerden hangisidir?
A) Mutezile
B) Cebriye
C) Mürcie
D) Eşariye
E) Maturidiye
3) Sahabeler ve Tâbiînler, ibadette öyle bir dereceye gelecekler ki, ruhlarındaki nuraniyet, yüzlerinde parlayacak ve cephelerinde kesret-i sücuddan hâsıl olan bir hâtem-i velâyet nev’înde alınlarında sikkeler görünecek.
Aşağıdaki büyük zatlardan hangisi, kırk sene yatsı abdestiyle sabah namazını kılmasıyla paragrafta anlatılan manaya mazhar olmuştur?
A) İmam-ı Azam Ebu Hanife
B) İmam-ı Zeynelabidin
C) İmam-ı Ali
D) Taus-u Yemeni
E) İmam-ı Rabbani Ahmed-i Faruki
4) Kur’ân-ı Hakîm’de ehl-i dalâlete karşı azîm şekvaları ve kesretli tahşidatı ve çok şiddetli tehdidatı, aklın zahirine göre adaletli ve münasebetli belâgatına ve üslûbundaki itidaline ve istikametine münasib düşmüyor. Âdeta âciz bir adama karşı, orduları tahşid ediyor. Ve onun cüz’î bir hareketi için, binler cinayet etmiş gibi tehdid ediyor. Ve müflis ve mülkte hiç hissesi olmadığı halde, mütecaviz bir şerik gibi mevki verip ondan şekva ediyor. Bunun sırrı ve hikmeti nedir?
Aşağıdakilerden hangisi, paragraftaki sorunun sırrını ve hikmetini izah eden cümlelerden biri değildir?
A) Şeytanlar ve şeytanlara uyanlar, dalâlete sülûk ettikleri için, küçük bir hareketle çok tahribat yapabilirler.
B) Dünya gemisinde ehl-i hidayetle beraber bulunan, ehl-i dalâlet olan hizbüşşeytanın zâhiren cüz’î hatîatlarıyla ve isyanlarıyla pek çok mahlûkatın hukukuna tecavüz ederler.
C) Bir şerrin vücudu, çok hayırlı neticelere mukaddeme olduğu için, o şerrin icadı, neticeler itibariyle hayır olur, hayır hükmüne geçer.
D) Mevcudatın vezâif-i âliyelerinin neticelerinin iptal edilmesine sebebiyet verirler.
E) Onlardan azîm şikâyet ve dehşetli tehdidat ve tahribatlarına karşı mühim tahşidat etmek, ayn-ı belâgat içinde mahz-ı hikmettir.
1) Meselâ, gayet zengin bir zâtın irsiyetinden, evlâtlarının birine yirmi batman gümüş ile dört batman altın veriliyor. Diğerine beş batman gümüş ile beş batman altın veriliyor. Öbürüne de üç batman gümüş ile beş batman altın verilse, elbette âhirdeki ikisi çendan kemiyeten az alıyorlar, fakat keyfiyeten ziyade alıyorlar.
Yukarıdaki temsil ile anlatılan hakikat ışığında aşağıdaki hükümlerden hangisi doğru değildir?
A) Akrebiyetin inkişafı, kurbiyetten daha yüksektir.
B) Hz. Ali’nin (r.a.) tesis-i ahkâm-ı risâlet cihetiyle hizmeti Şeyheyn’den daha yüksektir.
C) Şeyheyn, hilafete Hz. Ali’den (r.a.) daha liyakatlidir.
D) Altından az bir fazlalık çok gümüşlere bedeldir.
E) Hz. Ali (r.a.), şahsi kemalat ve velayet cihetiyle Şeyheyn’den daha faziletlidir.
2) “Beşer kendi ef’âlinin hâlıkıdır” hükmünü kabul eden mezheb aşağıdakilerden hangisidir?
A) Mutezile
B) Cebriye
C) Mürcie
D) Eşariye
E) Maturidiye
3) Sahabeler ve Tâbiînler, ibadette öyle bir dereceye gelecekler ki, ruhlarındaki nuraniyet, yüzlerinde parlayacak ve cephelerinde kesret-i sücuddan hâsıl olan bir hâtem-i velâyet nev’înde alınlarında sikkeler görünecek.
Aşağıdaki büyük zatlardan hangisi, kırk sene yatsı abdestiyle sabah namazını kılmasıyla paragrafta anlatılan manaya mazhar olmuştur?
A) İmam-ı Azam Ebu Hanife
B) İmam-ı Zeynelabidin
C) İmam-ı Ali
D) Taus-u Yemeni
E) İmam-ı Rabbani Ahmed-i Faruki
4) Kur’ân-ı Hakîm’de ehl-i dalâlete karşı azîm şekvaları ve kesretli tahşidatı ve çok şiddetli tehdidatı, aklın zahirine göre adaletli ve münasebetli belâgatına ve üslûbundaki itidaline ve istikametine münasib düşmüyor. Âdeta âciz bir adama karşı, orduları tahşid ediyor. Ve onun cüz’î bir hareketi için, binler cinayet etmiş gibi tehdid ediyor. Ve müflis ve mülkte hiç hissesi olmadığı halde, mütecaviz bir şerik gibi mevki verip ondan şekva ediyor. Bunun sırrı ve hikmeti nedir?
Aşağıdakilerden hangisi, paragraftaki sorunun sırrını ve hikmetini izah eden cümlelerden biri değildir?
A) Şeytanlar ve şeytanlara uyanlar, dalâlete sülûk ettikleri için, küçük bir hareketle çok tahribat yapabilirler.
B) Dünya gemisinde ehl-i hidayetle beraber bulunan, ehl-i dalâlet olan hizbüşşeytanın zâhiren cüz’î hatîatlarıyla ve isyanlarıyla pek çok mahlûkatın hukukuna tecavüz ederler.
C) Bir şerrin vücudu, çok hayırlı neticelere mukaddeme olduğu için, o şerrin icadı, neticeler itibariyle hayır olur, hayır hükmüne geçer.
D) Mevcudatın vezâif-i âliyelerinin neticelerinin iptal edilmesine sebebiyet verirler.
E) Onlardan azîm şikâyet ve dehşetli tehdidat ve tahribatlarına karşı mühim tahşidat etmek, ayn-ı belâgat içinde mahz-ı hikmettir.