Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
Rabita şirkmi deyil. Ibadet mi ? Delilleriyle
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Huseyni" data-source="post: 155363" data-attributes="member: 27"><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: Blue"><span style="font-size: 22px"><span style="color: Black"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px">Ameller niyetlere göredir. </span></span></span></span></span></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: Blue"><span style="font-size: 22px"></span></span></span></span><u><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: Blue"><strong><span style="font-size: 22px"></span></strong></span></span></span></u></p> <p style="text-align: center"><u><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: Blue"><strong><span style="font-size: 22px">1</span></strong></span></span></span></u></p> <p style="text-align: center"><u><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: Blue"><strong></strong></span></span></span></u></p><p></p><p>Bir insanın her hangi bir durumda Allah’ın, Peygamberimizi veya bir veli zatın huzurundaymış gibi ya da ölüm anı gelmiş gibi yapılan düşünce ve his alemine rabıta deniliyor. Bu işin esas gaye ve hedefi her an Allah’ın huzurunda olma şuuruna ermek ve bu vesile ile Onun rızasına uygun yaşamaktır.</p><p></p><p>Peygamber Efendimiz sürekli bu hal üzereydi. O her an Allah’ın huzurunda olma şuurunda olarak yaşadı. Bu anlamda bir Rabıta Peygamberimizin en büyük sünnetlerinden biridir.</p><p></p><p>Tarikattaki rabıtaya gelince: Tarikata giren bir mürit Bazı durumlarda Şeyhini düşünerek ve onun yanındaymış gibi kalp bağı kurmaya çalışarak İslam dinini daha iyi yaşamaya çalışmaktadır. Şeyh, müridini önce kendine, sonra peygamberimize en son da Allah’ü Teala’ya bağlamak istemektedir.</p><p></p><p>Bu düşünme ve rabıta Allah namına olduğundan ve İnsanları Allah’a yaklaştırma niyetiyle yapıldığından caizdir. Fakat Allah muhafaza etsin, şayet bu hareketi Allah namına değilde sırf şeyh efendi namına yapsa o zaman yanlış bir hareket olur. Bütün hak tarikatlar Kur’andan alındığı için, bunların yaptığı rabıtaların da izahını Kur’ana zıt olmayacak şekilde yapılması icap eder. Yoksa hak bir yol olmaz.</p><p></p><p>Eğer bu yola girmeden doğrudan Allah’a rabıta yapabilirsek en güzelini yapmış oluruz.</p><p></p><p>Ölümü düşünüp bir gün bende öleceğim diye rabıta yapmak da güzeldir. Kabir, ahiret, haşir, sırat, cehennem gibi alemleri de rabıta yaparak daha dikkatli yaşamaya çalışmak da tavsiye edilebilir. </p><p></p><p>Selam ve dua ile...</p><p>Sorularla İslamiyet Editör</p><p></p><p></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 22px"><u><strong><span style="color: Blue">2</span></strong></u></span></span></p> <p style="text-align: center"></p><p style="text-align: left">Rabıta, “bağ, münasebet ilgi, alâka, bağlılık, mensub olmak...” gibi anlamlara gelir. Kendi şahsiyetinden sıyrılıp, sözgelimi şeyhin veya Resulullah’ın şahsiyetiyle bütünleşme, bir bağ kurma şeklinde uygulanır. </p> <p style="text-align: left">Malum olduğu üzere, seven sevdiğini hayal eder. Onu kendine yakın hisseder. Hatta rüyalarında bile onunla olur. Onunla aynîleşmek ister. Usta-çırak, hoca-öğrenci münasebetleri de rabıtayla alakalıdır. Çırak ustasının hareketlerini, öğrenci hocasının söylediklerini hatırlamaya, sanki tekrar o ana dönmeye gayret eder.</p> <p style="text-align: left"></p> <p style="text-align: left">İşte, bir müridin mürşidini hatırlaması da böyle bir rabıtadır. Bu rabıta, mürşidin suretine değil, o vücudda sergilenen İslamî özellikleredir. Daha doğrusu, öyle olmalıdır. (1) Böyle bir rabıta, mürşitteki kemâl vasıflarının müride yansımasına sebebiyet verecektir. Buna, “fena-fişşeyh” denir. Fakat mürid orada kalmamalı, “fena-firrasul” ve “fena-fillah” makamlarına yükselmeye gayret etmelidir. Yani, şeyhinde fâni olan bir mürid, ondaki güzel özellikleri kazanıp, ondan peygamberde fâni olmaya yönelmeli, daha sonra da, Allah’ta fâni olmalıdır. (2) </p> <p style="text-align: left"></p> <p style="text-align: left">Bu fena (fani olma) halleri zevkî birer mesele olmakla birlikte, herkes için şu manada uygulanabilir: Bir insan kendi reyini, fikrini bırakıp hocasının, üstadının yahut şeyhinin iradesini kendi iradesine tercih ederse bu zatlarda fani olmuş olur. Aynı şekilde, bütün işlerini, hallerini ve sözlerini Allah Resulünün sünnet çizgisine göre ayarlarsa Peygamberimizde fani olmuş olur. Allah’ın emir ve yasaklar manzumesini çok iyi kavrayıp hayatının bütün safhalarının buna göre yönlendirdiği taktirde de fena-fillah makamından bir pay elde etmiş olur. </p> <p style="text-align: left"></p> <p style="text-align: left"></p> <p style="text-align: left">Kaynaklar: </p> <p style="text-align: left">1. Bkz. Eraydın, Tasavvuf ve Tarikat, s. 135-138</p> <p style="text-align: left">2. Eraydın, Tasavvuf ve Tarikat, s. 384-385</p> <p style="text-align: left"></p> <p style="text-align: left">Doç. Dr. Şadi EREN</p> <p style="text-align: left">sorularlaislamiyet.com</p> <p style="text-align: left"></p> </p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Huseyni, post: 155363, member: 27"] [CENTER][FONT=Century Gothic][SIZE=5][COLOR=Blue][SIZE=6][COLOR=Black][FONT=Verdana][SIZE=2]Ameller niyetlere göredir. [/SIZE][/FONT][/COLOR] [/SIZE][/COLOR][/SIZE][/FONT][U][FONT=Century Gothic][SIZE=5][COLOR=Blue][B][SIZE=6] 1[/SIZE] [/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/U][/CENTER] Bir insanın her hangi bir durumda Allah’ın, Peygamberimizi veya bir veli zatın huzurundaymış gibi ya da ölüm anı gelmiş gibi yapılan düşünce ve his alemine rabıta deniliyor. Bu işin esas gaye ve hedefi her an Allah’ın huzurunda olma şuuruna ermek ve bu vesile ile Onun rızasına uygun yaşamaktır. Peygamber Efendimiz sürekli bu hal üzereydi. O her an Allah’ın huzurunda olma şuurunda olarak yaşadı. Bu anlamda bir Rabıta Peygamberimizin en büyük sünnetlerinden biridir. Tarikattaki rabıtaya gelince: Tarikata giren bir mürit Bazı durumlarda Şeyhini düşünerek ve onun yanındaymış gibi kalp bağı kurmaya çalışarak İslam dinini daha iyi yaşamaya çalışmaktadır. Şeyh, müridini önce kendine, sonra peygamberimize en son da Allah’ü Teala’ya bağlamak istemektedir. Bu düşünme ve rabıta Allah namına olduğundan ve İnsanları Allah’a yaklaştırma niyetiyle yapıldığından caizdir. Fakat Allah muhafaza etsin, şayet bu hareketi Allah namına değilde sırf şeyh efendi namına yapsa o zaman yanlış bir hareket olur. Bütün hak tarikatlar Kur’andan alındığı için, bunların yaptığı rabıtaların da izahını Kur’ana zıt olmayacak şekilde yapılması icap eder. Yoksa hak bir yol olmaz. Eğer bu yola girmeden doğrudan Allah’a rabıta yapabilirsek en güzelini yapmış oluruz. Ölümü düşünüp bir gün bende öleceğim diye rabıta yapmak da güzeldir. Kabir, ahiret, haşir, sırat, cehennem gibi alemleri de rabıta yaparak daha dikkatli yaşamaya çalışmak da tavsiye edilebilir. Selam ve dua ile... Sorularla İslamiyet Editör [CENTER][FONT=Century Gothic][SIZE=6][U][B][COLOR=Blue]2[/COLOR][/B][/U][/SIZE][/FONT] [LEFT]Rabıta, “bağ, münasebet ilgi, alâka, bağlılık, mensub olmak...” gibi anlamlara gelir. Kendi şahsiyetinden sıyrılıp, sözgelimi şeyhin veya Resulullah’ın şahsiyetiyle bütünleşme, bir bağ kurma şeklinde uygulanır. Malum olduğu üzere, seven sevdiğini hayal eder. Onu kendine yakın hisseder. Hatta rüyalarında bile onunla olur. Onunla aynîleşmek ister. Usta-çırak, hoca-öğrenci münasebetleri de rabıtayla alakalıdır. Çırak ustasının hareketlerini, öğrenci hocasının söylediklerini hatırlamaya, sanki tekrar o ana dönmeye gayret eder. İşte, bir müridin mürşidini hatırlaması da böyle bir rabıtadır. Bu rabıta, mürşidin suretine değil, o vücudda sergilenen İslamî özellikleredir. Daha doğrusu, öyle olmalıdır. (1) Böyle bir rabıta, mürşitteki kemâl vasıflarının müride yansımasına sebebiyet verecektir. Buna, “fena-fişşeyh” denir. Fakat mürid orada kalmamalı, “fena-firrasul” ve “fena-fillah” makamlarına yükselmeye gayret etmelidir. Yani, şeyhinde fâni olan bir mürid, ondaki güzel özellikleri kazanıp, ondan peygamberde fâni olmaya yönelmeli, daha sonra da, Allah’ta fâni olmalıdır. (2) Bu fena (fani olma) halleri zevkî birer mesele olmakla birlikte, herkes için şu manada uygulanabilir: Bir insan kendi reyini, fikrini bırakıp hocasının, üstadının yahut şeyhinin iradesini kendi iradesine tercih ederse bu zatlarda fani olmuş olur. Aynı şekilde, bütün işlerini, hallerini ve sözlerini Allah Resulünün sünnet çizgisine göre ayarlarsa Peygamberimizde fani olmuş olur. Allah’ın emir ve yasaklar manzumesini çok iyi kavrayıp hayatının bütün safhalarının buna göre yönlendirdiği taktirde de fena-fillah makamından bir pay elde etmiş olur. Kaynaklar: 1. Bkz. Eraydın, Tasavvuf ve Tarikat, s. 135-138 2. Eraydın, Tasavvuf ve Tarikat, s. 384-385 Doç. Dr. Şadi EREN sorularlaislamiyet.com [/LEFT] [/CENTER] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
Rabita şirkmi deyil. Ibadet mi ? Delilleriyle
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst