Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
Rabita şirkmi deyil. Ibadet mi ? Delilleriyle
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="mucahid_tr" data-source="post: 154332" data-attributes="member: 12305"><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">RABITA....ŞİRKMİ ...DEYİL DELİLLERİ İLE .</span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><strong><span style="color: black"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px">......Rabıta ve yapılış şekillerinden biri olan bir mürşidin anlından kendi anlına bir ışık veya nur geldiğini düşünmenin şirk olduğunu iddia edenlerin ellerinde şirk olduğuna dair bir ayet, veya sahih, zayıf hatta uydurmada dahi olsa bir hadis varmı ......yok ...yok... yok . </span></span></span></strong></p><p> </p><p> </p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Franklin Gothic Medium'"><span style="font-size: 15px">ferit aydının kitabında tasavvufçuların rabıta hakkında getirilen delilerin çoğunu işine gelmediği için hiç yazmamış.</span></span></span></p><p> </p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Franklin Gothic Medium'"><span style="font-size: 15px">RABITA NIN ŞİRK OLDUĞUNA dair bir tek ayet hadis velevki uydurma dahi olsa rabıtanın şirk olduğuna dair bir delil KESİNLİKLE sunmamıştır.</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Franklin Gothic Medium'"><span style="font-size: 15px">Var diyen varsa kitaptan alıntı yapıb burda yazsın bakalım delilmi </span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: black">TAMAMEN YORUM YORUM YORUM MANTIK MANTIK MANTIK</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Franklin Gothic Medium'"><span style="font-size: 15px">ferit aydın</span><span style="font-size: 15px">1455 yılık bir mazizi olan islam tarihinde son 150 yıl hariç mesheb imamları veya tanınmış bilinen meşhur alimlerden hiç biri ,rabıtaya şirk demedi.</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p> </p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">selefiler ve vahhabiler buna şöyle cevap veriyolar ..</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: black">delili olmıyan bir şeye delil olmaz sen rabıtayı ortaya atıyon sen delil getir diyolar<strong>..</strong></span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><strong><span style="color: black"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px">……..BİZDE DİYORUZKİ ...</span></span></span></strong></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">.biz size bir insanı düşünmek ve hatırlamak ile ilgili sahih zayıf delilleri sunduk</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">fakat bir mürşidin anlından kendi anlına bir ışık veya nur geldiğine dair .somut bir delilimiz yok </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">.bizde olan tecrübe ve işaret yolu ile zamanla oluşan deliller var .somut bir delilimizin olmadığını söyledik.. ..</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">rabıtanın.. şirk olduğunu iddia edenler . kurala göre </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">şirk olduğunu ortaya atan olduklarından şirk olduğuna delil getirmeleri lazım </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">ellerinde şirk olduğuna dair bir ayet, veya sahih, zayıf hatta uydurmada dahi olsa bir hadis varmı .</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">..yok ...yok... yok . </span></strong><span style="color: black">tamamen YORUM YORUM YORUM ..MANTIK MANTIK MANTIK<strong> .</strong></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">yanlızca Alaha ait olan vasıfları bir mürşidede var demeden ve ALLAHa yapılması </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">gereken sevgi , korku , ibadet , dua , saygı, umutu , bir mürşide yapmadan mürşidi ALLAHa hiç bir şeyde ortak koşmadan ve Alahın helal dediğne bir mürşidin haram demesini kabul etmeden .</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">..bir müslüman yukarıdaki yaptığı gibi bir mürşidin anlından kendi anlına bir ışık geldiğini düşünse böyle bir şey yok ise o kişi olsa olsa görüşünde yanılmış olur </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">..cenaze namazında nasıl bilirsiniz dendiğinde iyi biliriz dediğimizde o kişi iyi deyilse hüsnü zanımızda yanılmış olduğumuz gibi ....</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">.ama siz bu harekete delil getirmeden ......ŞİRK ....derseniz yapana ....KAFİR ..derseniz o müslümanda kafir deyilse ise o söz size döner siz kafir olursunuz .</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">..yani işiniz cooook sakat iyi bir iş yapım derken şeytanın oynuna gelmiş olursunuz. .</span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">........EĞER DÜŞÜNMEYE BİR ŞEY DEMİYOZ DERLERSE..</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">..Birini düşünmek farklı bir şey, düşünüp ondan yardım istemek, medet ummak, Allah'a yaklaşamada kıymetini vesile edinmek farklı şeylerdir. Lütfen Allah-u Teala ile yarattıklarını eşit tutmayın! DERLERSE</span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">………………..BİZDE ŞÖYLE CEVAP VERİRİZ</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Bu durum istiğase konusuna girer</span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Buhârî ve diğer kaynaklarda zikredilen bir rivâyete göre </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Ebû Hureyre (r anh) Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e duyduğu hadisi şerifleri unuttuğuna dair şikâyette bulunarak, Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e şöyle der: </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">“Ya Rasulallah! Ben senden birçok hadis duyuyor ve unutuyorum Duyduklarımı unutmak istemiyorum ” Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunun üzerine Ebû Hureyre’ye:</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">“Ridânı yere ser” buyurdular Ebû Hureyre ridâsını yere serince mübarek eliyle havada bir şeyi avuçlar gibi yaparak ridâsını atar gibi yapmış Sonra: “Ridanı giy” buyurmuşlardır </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Ebû Hureyre diyor ki: “Ondan sonra hiçbir şey unutmadım ”[1] ( Buhârî, İlim kitabı, İlmi Muhafaza Etme bâbı)</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Allah indinde değeri olan bir zattan bir şey istendiğinde onu yaratmasının istenmiş olmadığını herkes bilmektedir </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Bir insandan bir şey istenmesi, Allah’ın ona verdiği duâ imkanını kullanarak, istenilen şey için sebep ve aracı olması anlamına gelmektedir </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Üstelik bu rivâyette Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), duâ etmeye İHTİYAÇ duymadan Ebû Hureyre’nin isteğine hemen karşılık vermiştir </span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Dikkat edilirse Ebû Hureyre (ra) hiçbir şeyi unutmamak için Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e müracaat etmiştir </span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><strong><span style="color: black"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px">Başka sahbelerden bazısı koan kolu bazısı çıkan gözü için yardım istemiştir</span></span></span></strong></p><p> </p><p> </p><p> </p><p><strong><span style="color: black"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px">Bu Allah’tan başka hiç kimsenin veremeyeceği bir şey değil midir? Peygamberimiz sahabeyi şirkle itham etmemiştir . </span></span></span></strong></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">ayrıca resulullahtan isteyin şirk olmaz diye bir ayet varmı? </span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p> </p><p> </p><p><strong><span style="color: black"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px">Hz Süleyman (Aleyhisselâm) yanındaki insan ve cinlerden oluşan topluluğa: </span></span></span></strong></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">“Aylarca uzaktaki Belkıs’ın sarayındaki tahtını bana kim getirir?”(Neml/38)diye istediğinde Allah cc onu şirkle itham etmedi</span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">ibn kesirin naklettiğine göre YEMAME VAKASINDA </span></strong></span></span></p><p> </p><p><strong><span style="color: black"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px">Müslimanların Şiarı…EY MUHAMMET. …YETİŞ YA MUHAMMET idi</span></span></span></strong></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">( ibn kesir : el bidaye ven nihaye 6 /324).. ..</span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">DİKKAT .bu medet bu çağrı .Resulullahın vefatından sonra olmuş kardeşler dikkat edin </span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Abdullah İbn Sa’d şöyle anlatıyor:</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">“Bir kere Abdullah İbn Ömer (ra)’ın ayağı uyuştu O zaman bir adam ona en sevdiğin insanı an, dedi</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">O da .....“Ya Muhammed!” ....deyince bağlarından kurtulmuş gibi rahatladı ..</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">..(.Buhârî, Edebü’l Müfred, 448, No: 993 sh: 262 ) </span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p> </p><p><strong><span style="color: black"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px">Sahâbelerin ve Tâbiin’in yaptıkları , istekleri ortada iken, </span></span></span></strong></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">meded ya Rasulüllah, meded ya mürşidim! </span></strong></span></span></p><p> </p><p><strong><span style="color: black"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px">diyen bir insana nasıl kâfir dersiniz? </span></span></span></strong></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Onları Müşriklerle ve putları ile eş tutmanız ne kadar doğru olur?</span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">O RESULULLAH TI ONDAN İSTENİR ALLAH ONA O İMKANI VERDİ DERSENİZ</span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">ALLAH DOSTUNA O İMKANI VE GÜCÜ ALLAH VERMEZ </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">DİYE BİR DELİLİNİZ VARMI?</span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">“Derken kullarımızdan bir kul buldular ki, ona nezdimizden bir rahmet vermiş, yine ona tarafımızdan bir ilim (Ledünnî ilmi) öğretmiştik ” (Kehf; 65)</span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Ebû Hureyre (Radıyallahu Anh) anlatıyor: Rasulüllah Alâ bin Hadramı Bahreyne gönderdiği zaman bende onunlaydım, ilginç üç kerâmetini gördüm </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">1- Deniz kenarına gelince besmele çekip yürüyün dedi ve yürüdük, su develerin ayaklarının alt kısmını bile ıslatmadı </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">2- Çölden geçerken suyumuz bitti Durumu bildirdik İki rek’at namaz kıldı sonra duâ etti, birdenbire yağmur yağdı </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">İbn Abbas (Radiyallahu Anh)’dan rivâyet edilen bir hadis-i şerifte Resûlüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">“Şüphesiz ki Allah(-u Teâlâ)nın, hafaza meleklerinin dışında yeryüzünde melekleri vardır ki, ağaç yapraklarından düşenleri yazarlar Sizin birinize çöl arazisinde bir aksaklık isabet ederse, </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">“Ey Allah’ın kulları! (Bana) yardım edin” diye seslensin ” [1]</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">İmâm Nevevî şöyle demiştir Benim de aralarında bulunduğum bir cematte hayvan kaçmaya başladı Yardım isteme lafzını söyledim Benim sözümden sonra hayvanlar, o anda durdu [2]</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">[1] İbn Hacer el-Askalânî, Muhtasar-u Zevâidi’l-Bezzâr, No: 2128, 2/420 </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">[2] İbn Allan, el-Fütuhâtü’r-Rabbâniyye s/150-151</span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">BİR KUDSİ HADİSTE ŞÖYLE DİYOR RESULULLAH (sav):</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">“Her kim benim kullarımdan birine düşmanlık ederse muhakkak ben ona harp açarım Bir ku¬lum kendisine farz kıldığım şeylerden daha sevgili bir şeyle bana yaklaşmamıştır Kulum bana nafile ibadetleriyle de durmadan yakalaşır, nihâyet onu severim Kulumu sevince de </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">onun gören gözü, işten kulağı, tutan eli, yürüyen ayağı olurum </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Benden bir şey isterse onu verir, bana sığınırsa kendisini korur himayeme alırım ”[1]..... Buhârî, Rikak 38: İbn Mâce, fiten 16</span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Görüldüğü gibi Allah isterse istediğine olağanüstü güçler verebilir</span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">...Şevkânî şöyle diyor: </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Kendisine bu yüce bağışların ve güzel sıfatların ihsan edildiği bir kimseden Şeriata zıt düşmeyecek kerâmetlerin görünmesi uzak bir ihtimal değildir </span></strong></span></span></p><p> </p><p><strong><span style="color: black"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px">Çünkü veli, Allah (Celle Celalühü) duâ ettiğinde onun duâsını kabul eder istediğini kendisine verir </span></span></span></strong></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Velilerin çoğunda gözüken uzak mesafeleri kısa zamanda kat etme, isabetli keşifler yapma ve beşeri kuvvetlerin ekserisinin aciz kaldığı işleri başarma gibi fevkalade halleri şeytani işler ve iblisî tasarruflar olarak kabul edenler isabetli davranmamışlardır </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Zira bu iddia çok açık bir yanılmadır Çünkü duâsı kabul olunan bir velinin Allah (Celle Celalühü)’tan kendisini ulaşılması aylar süren en uzak mesafelere bir anda ulaştırmasını isteyebilir, bunun gerçekleşmesi imkansız değildir </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Hak Teala dilediği olan dilemediği olmayan, her şeye kadîr, kuvvet sahibi iken velilerden kendisine bu gibi isteklerde bulunanın duâsına icabet etmemesine ne sebep olabilir [2]. (Allah dostları tevhid yayınları sayfa 28)</span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p> </p><p><strong><span style="color: black"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px">Allah’ın, “işiten kulağı olurum” demesiyle veli kulların çok uzak mesafelerdeki şeyleri işitmesi, </span></span></span></strong></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Allah’ın(Celle Celalühü) “yürüyen ayağı olurum” demesiyle bir anda çok uzak mesafelere gidip gelme gücüne sahip olamasını her iki taraf ta kabul eder </span></strong></span></span></p><p> </p><p><strong><span style="color: black"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px">Çünkü kudsî hadiste böyle buyurulduğunu kendi âlimleri de söylemektedirler </span></span></span></strong></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Geriye, tartışılmakta olan; Allah dostunun uzak mesafeden bir insana yardım edip edemeyeceği meselesi kalıyor </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Her Peygamber’in, yaptığı gibi bir Allah (Celle Celalühü) dostuda insanları korumak ve zor anlarında yardım etmek için Allah’dan “Ya Rabbi! Müslümanların zor anlarında, bana onlara yardım etme gücü ver” derse Allah (Celle Celalühü) bu duâyı ister kabul eder, isterse kabul etmez </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Ama Allah (Celle Celalühü) Kudsi bir hadiste “benden bir şey isterse” duâ ederse duâsını kabul ederim, diyor </span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Bu delillere dayanarak geçmişte ve günümüzde yaşantısı Kur’ân ve sünnete uyan Allah (Celle Celalühü) dostlarının bu gibi kerâmetlerini gören, </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">halk arasında bir çok şahitler in tesbiti ile bu kerametleri sabit olan ve bunları gören okuyan bir Müslüman niyetinde de </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">“ilaç hastalığımı iyi etti” aslında iyi edenin Allah olduğunu bilerek bu sözü söylerken hakiki faili kastetmediği gibi, </span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Allah (celle celâluhu)’ın izni ile harikulade işleri yapma imkanını Allah tarafından Allah dostlarına ,verildiğine inanan bir müslüman insanların normalde yapamayacağı bir şeyi Allah dostlarından ister .</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">..İSTERKEN ŞUNU BİLİR O İNSAN </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">keramet ilmi verilen o zat o kişinin isteği için Allaha dua eder duası kabul olunursa o keramet gerçekleşip o kişinin isteği gerçekleşmiş olur </span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">müfessir Alusi ruhul meani sinde 30:25 ...işleri tedbir edenler hakkı içün (naziat 5 )ayetinin tefsirinde ona göre muhtemel bazı yanlış anlamlara cevap verdikden sonra şöyle diyor. </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">evet Allah cellacelalühü bazen dostlarından dilediklerine ölmeden evvel olduğu gibi öldükten sonrada dilediği kerameti verir. </span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">ve hak sübhanehu ve teala hastayı iğleştiri boğulmakta olanı kurtarı düşmana karşı yardım eder,yağmur yağdırır ve bunu keramet olarak verir</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">bazende o kişiye benziyen bir suret ortaya çıkarır.ve osuret o kişinin hürmetne gunah olmayan şeylerden (Allah c.c) istelineni istiyenin istediğini yernie getirmek için yapar . Alusunin sözü bitti</span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">....İBN TEYMİYYE dedi ki: </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Bazı kimselerin Peygamber Efendimizden (sav) </span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">veya ümmetine mensup salih bir şahsiyetten bir şey dilemeleri ve bu dileklerinin yerine getirilmesi çok görülen bir olaydır.[10]</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">İbn Teymiyye; Böyle bir dileğin yerine gelmesi yanı başında duâ edilen </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">mezarda yatan ölünün kerâmeti olarak sayılabilir.”[11]demiştir.</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">İbn Teymiyye böyle bir dilekte bulunmayı doğru bulmamakla beraber, böyle dileklerin ALLAH’ın (Celle Celalühü) izniyle kabul olunduğunu, itiraf etmiştir.</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Şeytandandır, demiyor, ÖLÜNÜN KERAMETİNDEN DİR DİYOR . </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">İbn Teymiyye’ye tabi olanlar şeytandandır, diyorlardı. … </span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">[10] İbn Teymiyye, İktizâu’s-Sırâti’l Müstekîm, s: 373-374, Dârul Marife, Beyrut, tsz. Trc. İbn Teymiyye Sırat-ı Mustakîm Kabir Ziyaretleri bölümü tercüme Pınar Yay. s.493, bsk 2004.</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">[11] İbn Teymiyye, İktizâu’s-Sırâti’l Müstekîm, s: 373-374, Dârul Marife, Beyrut, tsz. Trc. İbn Teymiyye, Sırât-ı Mustakîm Kabir Ziyaretleri bölümü, tercüme Pınar Yay. s.494 bsk 2004</span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Demek ki Allah (Celle Celalühü) insanların yapamayacağı, Allah’ın(Celle Celalühü) yapabileceği ilimleri istediğine verebilir </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Hızır (aleyhisselâm)’a, peygamberlere, cinlere, şeytanlara verdiği gibi insanlara da verebilir Kimse Allah’a (Celle Celâlühü) ne yapıp yapmayacağı konusunda bir sınırlandırma getiremez </span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Nitekim Hz Ömer (Radıyallahu Anh)’e de binlerce kilometre uzaklıkta ki yenilmek üzere olan ordusunu ve ordudaki komutanı görüp onlara</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">“Cebel, Cebel!” diyerek seslenip uzaktan orduya komuta ederek yardım etmiştir [1] (Beyhakî Le’lekaide Şerhus-Sünnette İbn Merde Veyh el-İsabe 2/3 İbn Kesîr Tefsir Bidaye c 7 s 1 ) </span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p> </p><p><strong><span style="color: black"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px">………………. RABITAYA İŞARET EDEN DELİLLER</span></span></span></strong></p><p> </p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">...Râbıta bir iki âyetten veya hadisten yola çıkılıpta oluşan bir şey değildir. </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Râbıta bir çok âyet, hadis, sahâbe ve tabiinin söz ve hareketlerinden alınan işâretlerin toparlanıp zamanla sistemleşmiş, bir şekle sokulmasından râbıta oluşmuştur. </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Yalnızca bir âyetin ve hadisin manasına bakarak bu râbıtayı ifâde ediyor demek elbette doğru olmaz. </span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Hiç kimse bugünkü şekliyle yapılan râbıtanın bire bir Âyette, hadiste, sahâbede olduğunu iddia etmemiştir.</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Yok, eğer işâreti, delaleti veya iktizası kıyas yolu ile vasıtalı olarak Râbıtayı gösteren âyet ve mevcuttur…</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">.Imare İbn Huzeyme İbn Sabit (ra)şöyle anlatıyor: Babam Huzeyme bir kere rüyasında sanki </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Resûlüllah’ın(SallALLAHu Aleyhi ve Sellem) alnı üzerine secde ettiğini görmüş, bunu Resûlüllah ’e anlatmıştı. Bunun üzerine Resûlüllah :.</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">“Ruh ruha kavuşur.” .buyurmak sûretiyle mübarek başını eğerek ona rüyada gördüğü gibi yapmasını emretti.</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Babam da arka tarafından Resûlüllah (SallALLAHu Aleyhi ve Sellem)’in alnı üzerine secde yaptı......</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">[1 ..]İbn Ebî Şeybe, Musannef, İman: 18, 7/243. Ahmed İbn Hanbel, Müsned, no: 21923, 21937, 21943, 21944, 8/201. Nesâî, es-Sünenü’l-Kübrâ, Tabir: 5, no: 7631, 4/384.</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">……Hz. Hasan (ra)ın Rasülüllah (sav) i çok iyi tarif eden dayısı Rasülüllah (SallALLAHu Aleyhi ve Sellem) ’in Hz. Hatice (ra)’dan üvey oğlu olan) Hint İbn Ebî Hâle’ye:</span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">“Bana Rasülüllah ’in vasıflarını anlat ki; onu hayalimde canlandırayım”[1] diyerek, </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">efendimiz ’in şemailini ve özelliklerini öğrenmek istemesi konumuz açısından oldukça önemlidir.</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Buradaki maksat onu hayalinde canlandırmasından başka bir şey değildir.. </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">..Rasulüllah (sav) buyurdu: </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Sizin hayırlılarınız görülmesi size ALLAH (cc)’ı hatırlatan, konuşması ilminize bereket katan ve ameli ahirete rağbetinizi artıran kimselerdir.[2]</span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">[1]… İbnu’l-Esir, Üsdü’l-Gâbe No: 5404, 4/619, Tirmizî, eş-Şemâilü’l-Muhammediyye, 1/26, Beyhakî Delâilü’n-Nübüvve, 1/28</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">.[2] Ebû Yala Müsned IV 326 h.No.2437</span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Rasulüllah (SallALLAHu Aleyhi ve Sellem) buyurdu: …</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">.ALLAH’ın kullarının en hayırlıları o kimselerdir ki, görüldüklerinde ALLAH (cc) zikredilir.[1]</span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Rasulüllah (SallALLAHu Aleyhi ve Sellem) buyurdu: </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Size en hayırlılarınızı haber vereyim mi? Hayırlılarınız o kimselerdir ki, görüldüklerinde ALLAH (cc) zikredilir.[2]</span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">...... Rasulüllah (SallALLAHu Aleyhi ve Sellem) buyurdu:.</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">..Sizin en hayırlınız, görülmesi ALLAH (Celle Celalühü) zikrettiren (hatırlatan akla getiren) kimsedir.[3]</span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">. Rasulüllah (sav) buyurdu:.</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">...Velilerim o kimselerdir ki, görüldüklerinde ALLAH (cc) zikredilir.[4]</span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">.Enes (ra)’tan rivâyet edilen bir hadis-i şerifte, Resûlüllah (sav)şöyle buyurmaktadır:</span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">“En faziletli kimseleriniz o kimselerdir ki, onların görülmelerinden dolayı ALLAH (Celle Celalühü) hatırlanır.” [5]</span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Şu son dört hadisin isnadlarında zayıflık bulunsa bile toplamları itibariyle en azından Hasen li Gayrihi olurlar. Kaldı ki; aynı manadaki ilk iki hadis zaten hasen idiler. Dolayısıyla bir müşkil kalmamış oluyor.</span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">..Şurası akıllı ve insaflı herkesçe bilinebilecek bir şeydir ki, bir veliyi kafa gözüyle görmek, kişiye ALLAH’ı hatırlatıyorsa, gönül gözüyle yani hayali olarak görmesi de ALLAH (Celle Celalühü) zikrettirir. </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Hatta kafa gözüyle görememesini bununla telafi eder. Öyleyse şu yedi hadis, Râbıtanın zikre sebep ve vasıta olmasıyla, dolayısıyla bir zikir olduğunu göstermektedir. </span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">...........Ali’ye ( ra) bakmak ibadettir.[6]</span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Bu hadis, sahih, hatta bazı âlimlerin mütevâtir tariflerine uyan mütevâtir bir hadistir. </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Hâkim bu hadisi İmran b. Husayn’den rivâyet ettikten sonra, bu Buhârî ve Müslim şartlarına göre isnâdı sahih bir hadistir. Abdullah İbn-i Mesud’an rivâyet edilen şahidleri de sahihtirler demiştir</span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p> </p><p> </p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">......... ....................RABITA ..İBADET.MİDİR ?...</span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">.Râbıtanın bizzat maksud olan bir ibadet yolu olduğunu hiçbir sûfî iddia etmemiştir. </span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Sûfilere göre Râbıta, ibadete vesile olması yönüyle ibâdettir. </span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Yukarıdaki hadislerden ve âlimlerimizin onlar istikametindeki izahlarındanda anlaşıldığı gibi aslında ibadet olmaya mübahlar iyi maksat ve niyetlerle ibadet olur. </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">İmâm Birgivi, Hamevî ve Akkirmânî öyle dediler. </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Hâfız Aynî, şeyhi Hâfız Irâkî’den maksadlara göre bazı mübahların güzel olacağını kabullenerek nakletmiştir.</span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Şöyle bir iddiâ sahibi, ibadetin ne demek olduğunu da bilmiyor demektir. </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Çünkü ALLAH (Celle Celalühü)’nün emri ve rızası istikametinde yapılacak her iş tarlada çalışmak, hanımıyla cinsi ilişkide bulunmak bile olsa geniş manada ibadettir. </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">İbadetlerin namaz ve oruç gibi bir kısmı vardır ki, manası ve muhtevâsı yanında zamanı ve şekli de ta’yin ve tesbit edilmiştir. </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Çalışmak, bir kısım zikirler ve insanlara hüsn-ü muâmele gibi bazılarının şekli, zamanı ve teferruatı her yönüyle gösterilmemiştir. </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Bir kısım ibadetlerde vardır ki, bunların zamanı şekli ve sûreti kısmen belli edildiği gibi kısmen de belli edilmemiştir. Duâ etmek yalvarıp yakarmak gibi. </span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Râbıtanın hakkında hiçbir kimse yasaklık delili getiremediğine ve her hangi bir zararını gösteremediğine göre, </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Râbıta en azında mübahtır. Mübahlarda güzel maksatlarla ibadet oluyordu. </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Öyleyse, iyi maksatlarla yapılan ve iyi amellere sebep olma ve ibadete vesile olması yönüyle ibadettir. Maksut olan bir ibadet değildir.</span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">.</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Canım elinde olan ALLAH (Celle Celalühü) yemin ederim ki şâyet siz yanınızdaki şey (hal) üzere ve zikirde devamlı olsanız, elbette melekler sizinle yataklarınızda ve yollarınızda musafahalaşırlardı. [7]</span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Devamlı olarak Rasulüllah (SallALLAHu Aleyhi ve Sellem)’in yanındaki şey (hâl) üzere olmak ve zikirde olmak… İlim erbabı insaflı her kişi kabul ve teslim eder ki, Râbıta bu seviyeyi yakalamanın ve bu nimeti elde etmenin çabasından başka bir şey değildir. Hadiste geçen, vez’zikri’deki vav ile atfedilen, atf-ı tefsiri’dir. [8]</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Öyleyse ma’nâ, “yanımdaki hâl, yani zikir üzere devamlı olsanız” şeklinde olur. O halde onunla beraber olmak ve o hal üzre olmak bir zikirdir. </span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Şu halde kâmil bir veli ile hissen veya hayalen beraber olmak zikirdir. Böyle bir beraberliği temin edecek olan Râbıta da zikrin sebebi veya mukaddimesi olmakla mecâzen zikirdir. </span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">(Bu bir hadis kudsidir): ALLAH (Celle Celalühü) şöyle buyuruyor: </span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">“Zira kullarımdan velilerim, yarattıklarımdan seçkin dostlarım o kimselerdir ki, benim zikredilmeme (benim hatırlanıp akla getirilmeme) onlar zikredilir (hatırlanıp akla gelirler), onların zikredilmesi (hatırlanıp akla getirilmesi) ile de, ben zikredilirim (hatırlanıp akla gelirim).”[9] ......</span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">..............Zikir Ne Demektir?</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">......Zikir, zikrâ, zükretü, unutmanın zıddıdır. Yani unutmamak hatırda tutmak demektir. </span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">………….Râbıta neydi? ...</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">..Nebî (SallALLAHu Aleyhi ve Sellem)’i veliyi veya ölümü hatıra getirmek hayal etmek. Hayal etmek, hayalen o’na bakmak, cisim olan şeylerde hatırlamanın kemâli, en üst mertebesi… Yani zikir… </span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Zikir sebebi veya zikir sebebiyle olduğu için sebebi¬yet yahut müsebbebiyet alâkasıyla mecâzen zikirdir.</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Veya zikirden ayrılmayan bir şey olduğu için zikrin mukaddimesi yahut zikrin neticesi bir şey olmakla, Bir görüşe göre yine mecazen zikirdir.</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">Bunu kimden öğrendik? ALLAH (Celle Celalühü)’den ve Rasûlü (SallALLAHu Aleyhi ve Sellem)’den......</span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">KAYNAK......</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">SELEFİLER VE TASAVVUFÇULARIN GÖRÜŞLERİ….</span></strong></span></span></p><p> </p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">[1] Ahmed b. Hanbel, Müsned (H:17921) Abdurrahman b. Ğanem (RadiyALLAHu Anh)’dan Hadisin isnadı, Heysemî (6/93) ve Münzirî’ye 3/499 göre hasendir. Müsnedi Ahmed dip notu: 14/31, (Dârul-Hadis Kahire)</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">[2] Ahmed İbn-i Hanbel, İbn Mâce (H:4119, Dârul-Marife), Esma Binti Yezid (RadiyALLAHu Anha’dan) Müsned Darul-Hadis Kahire) H:27471, İsnadı Hasendir. Müsned-i Ahmed, 18/598. </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">[3] (Hâkim-i Tirmizi, İbnAmr (RadiyALLAHu Anhüma’dan), Kenzül- Ummal:1/419, H:1787 </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">[4] (Hâkim-i Tirmizi, İbn Abbas (RadiyALLAHu Anh’den), Aynı yer H:1783 </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">[5] (Hâkim-i Tirmizi, Enes (RadiyALLAHu Anh’den) Aynı yer H:1784</span></strong></span></span></p><p> </p><p><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px">[6] Hâkim , el- Müstedrek, sahihtir: 3/141</span></span></strong></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">[7] Müslim, Hanzala İbnü Rubeyyi el’Useydiyyi (RadiyALLAHu Anh.)den Mişkât ve Hâşiye-i Mişkât: 198, Kadim-i Kütübhâne, Karaçi- Pakistan. </span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">[8] Aynı yer</span></strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: black">[9]Ahmed İbn-i Hanbel, (12/226 H:15486) Taberânî, el-Kebir (Mecmau’z Zevâid:1/89) el-Evsat, Mecmau’z- Zevâid (1/58) Kenzül-Ummal 1/42 H:101 Kezâ Hakim-i Tirmizi Nevâdiru’l-Usul, Amr İbn-i Cemuh (RadiyALLAHu Anh’de) Hey şüpheniz olmasın ki, kullarımdan dostlarım yarattıklarımdan da sevdiklerim lafsıyla) Kenzu’l-Ummal: 1/440 H:1902 </span></strong></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="mucahid_tr, post: 154332, member: 12305"] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]RABITA....ŞİRKMİ ...DEYİL DELİLLERİ İLE .[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [B][COLOR=black][FONT=Times New Roman][SIZE=4]......Rabıta ve yapılış şekillerinden biri olan bir mürşidin anlından kendi anlına bir ışık veya nur geldiğini düşünmenin şirk olduğunu iddia edenlerin ellerinde şirk olduğuna dair bir ayet, veya sahih, zayıf hatta uydurmada dahi olsa bir hadis varmı ......yok ...yok... yok . [/SIZE][/FONT][/COLOR][/B] [COLOR=black][FONT=Franklin Gothic Medium][SIZE=4]ferit aydının kitabında tasavvufçuların rabıta hakkında getirilen delilerin çoğunu işine gelmediği için hiç yazmamış.[/SIZE][/FONT][/COLOR] [COLOR=black][FONT=Franklin Gothic Medium][SIZE=4]RABITA NIN ŞİRK OLDUĞUNA dair bir tek ayet hadis velevki uydurma dahi olsa rabıtanın şirk olduğuna dair bir delil KESİNLİKLE sunmamıştır.[/SIZE][/FONT][/COLOR] [COLOR=black][FONT=Franklin Gothic Medium][SIZE=4]Var diyen varsa kitaptan alıntı yapıb burda yazsın bakalım delilmi [/SIZE][/FONT][/COLOR] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][COLOR=black]TAMAMEN YORUM YORUM YORUM MANTIK MANTIK MANTIK[/COLOR][/SIZE][/FONT] [COLOR=black][FONT=Franklin Gothic Medium][SIZE=4]ferit aydın[/SIZE][SIZE=4]1455 yılık bir mazizi olan islam tarihinde son 150 yıl hariç mesheb imamları veya tanınmış bilinen meşhur alimlerden hiç biri ,rabıtaya şirk demedi.[/SIZE][/FONT][/COLOR] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]selefiler ve vahhabiler buna şöyle cevap veriyolar ..[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][COLOR=black]delili olmıyan bir şeye delil olmaz sen rabıtayı ortaya atıyon sen delil getir diyolar[B]..[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [B][COLOR=black][FONT=Times New Roman][SIZE=4]……..BİZDE DİYORUZKİ ...[/SIZE][/FONT][/COLOR][/B] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black].biz size bir insanı düşünmek ve hatırlamak ile ilgili sahih zayıf delilleri sunduk[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]fakat bir mürşidin anlından kendi anlına bir ışık veya nur geldiğine dair .somut bir delilimiz yok [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black].bizde olan tecrübe ve işaret yolu ile zamanla oluşan deliller var .somut bir delilimizin olmadığını söyledik.. ..[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]rabıtanın.. şirk olduğunu iddia edenler . kurala göre [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]şirk olduğunu ortaya atan olduklarından şirk olduğuna delil getirmeleri lazım [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]ellerinde şirk olduğuna dair bir ayet, veya sahih, zayıf hatta uydurmada dahi olsa bir hadis varmı .[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]..yok ...yok... yok . [/COLOR][/B][COLOR=black]tamamen YORUM YORUM YORUM ..MANTIK MANTIK MANTIK[B] .[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]yanlızca Alaha ait olan vasıfları bir mürşidede var demeden ve ALLAHa yapılması [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]gereken sevgi , korku , ibadet , dua , saygı, umutu , bir mürşide yapmadan mürşidi ALLAHa hiç bir şeyde ortak koşmadan ve Alahın helal dediğne bir mürşidin haram demesini kabul etmeden .[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]..bir müslüman yukarıdaki yaptığı gibi bir mürşidin anlından kendi anlına bir ışık geldiğini düşünse böyle bir şey yok ise o kişi olsa olsa görüşünde yanılmış olur [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]..cenaze namazında nasıl bilirsiniz dendiğinde iyi biliriz dediğimizde o kişi iyi deyilse hüsnü zanımızda yanılmış olduğumuz gibi ....[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black].ama siz bu harekete delil getirmeden ......ŞİRK ....derseniz yapana ....KAFİR ..derseniz o müslümanda kafir deyilse ise o söz size döner siz kafir olursunuz .[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]..yani işiniz cooook sakat iyi bir iş yapım derken şeytanın oynuna gelmiş olursunuz. .[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]........EĞER DÜŞÜNMEYE BİR ŞEY DEMİYOZ DERLERSE..[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]..Birini düşünmek farklı bir şey, düşünüp ondan yardım istemek, medet ummak, Allah'a yaklaşamada kıymetini vesile edinmek farklı şeylerdir. Lütfen Allah-u Teala ile yarattıklarını eşit tutmayın! DERLERSE[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]………………..BİZDE ŞÖYLE CEVAP VERİRİZ[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Bu durum istiğase konusuna girer[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Buhârî ve diğer kaynaklarda zikredilen bir rivâyete göre [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Ebû Hureyre (r anh) Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e duyduğu hadisi şerifleri unuttuğuna dair şikâyette bulunarak, Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e şöyle der: [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]“Ya Rasulallah! Ben senden birçok hadis duyuyor ve unutuyorum Duyduklarımı unutmak istemiyorum ” Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunun üzerine Ebû Hureyre’ye:[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]“Ridânı yere ser” buyurdular Ebû Hureyre ridâsını yere serince mübarek eliyle havada bir şeyi avuçlar gibi yaparak ridâsını atar gibi yapmış Sonra: “Ridanı giy” buyurmuşlardır [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Ebû Hureyre diyor ki: “Ondan sonra hiçbir şey unutmadım ”[1] ( Buhârî, İlim kitabı, İlmi Muhafaza Etme bâbı)[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Allah indinde değeri olan bir zattan bir şey istendiğinde onu yaratmasının istenmiş olmadığını herkes bilmektedir [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Bir insandan bir şey istenmesi, Allah’ın ona verdiği duâ imkanını kullanarak, istenilen şey için sebep ve aracı olması anlamına gelmektedir [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Üstelik bu rivâyette Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), duâ etmeye İHTİYAÇ duymadan Ebû Hureyre’nin isteğine hemen karşılık vermiştir [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Dikkat edilirse Ebû Hureyre (ra) hiçbir şeyi unutmamak için Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e müracaat etmiştir [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [B][COLOR=black][FONT=Times New Roman][SIZE=4]Başka sahbelerden bazısı koan kolu bazısı çıkan gözü için yardım istemiştir[/SIZE][/FONT][/COLOR][/B] [B][COLOR=black][FONT=Times New Roman][SIZE=4]Bu Allah’tan başka hiç kimsenin veremeyeceği bir şey değil midir? Peygamberimiz sahabeyi şirkle itham etmemiştir . [/SIZE][/FONT][/COLOR][/B] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]ayrıca resulullahtan isteyin şirk olmaz diye bir ayet varmı? [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [B][COLOR=black][FONT=Times New Roman][SIZE=4]Hz Süleyman (Aleyhisselâm) yanındaki insan ve cinlerden oluşan topluluğa: [/SIZE][/FONT][/COLOR][/B] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]“Aylarca uzaktaki Belkıs’ın sarayındaki tahtını bana kim getirir?”(Neml/38)diye istediğinde Allah cc onu şirkle itham etmedi[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]ibn kesirin naklettiğine göre YEMAME VAKASINDA [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [B][COLOR=black][FONT=Times New Roman][SIZE=4]Müslimanların Şiarı…EY MUHAMMET. …YETİŞ YA MUHAMMET idi[/SIZE][/FONT][/COLOR][/B] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]( ibn kesir : el bidaye ven nihaye 6 /324).. ..[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]DİKKAT .bu medet bu çağrı .Resulullahın vefatından sonra olmuş kardeşler dikkat edin [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Abdullah İbn Sa’d şöyle anlatıyor:[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]“Bir kere Abdullah İbn Ömer (ra)’ın ayağı uyuştu O zaman bir adam ona en sevdiğin insanı an, dedi[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]O da .....“Ya Muhammed!” ....deyince bağlarından kurtulmuş gibi rahatladı ..[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]..(.Buhârî, Edebü’l Müfred, 448, No: 993 sh: 262 ) [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [B][COLOR=black][FONT=Times New Roman][SIZE=4]Sahâbelerin ve Tâbiin’in yaptıkları , istekleri ortada iken, [/SIZE][/FONT][/COLOR][/B] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]meded ya Rasulüllah, meded ya mürşidim! [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [B][COLOR=black][FONT=Times New Roman][SIZE=4]diyen bir insana nasıl kâfir dersiniz? [/SIZE][/FONT][/COLOR][/B] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Onları Müşriklerle ve putları ile eş tutmanız ne kadar doğru olur?[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]O RESULULLAH TI ONDAN İSTENİR ALLAH ONA O İMKANI VERDİ DERSENİZ[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]ALLAH DOSTUNA O İMKANI VE GÜCÜ ALLAH VERMEZ [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]DİYE BİR DELİLİNİZ VARMI?[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]“Derken kullarımızdan bir kul buldular ki, ona nezdimizden bir rahmet vermiş, yine ona tarafımızdan bir ilim (Ledünnî ilmi) öğretmiştik ” (Kehf; 65)[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Ebû Hureyre (Radıyallahu Anh) anlatıyor: Rasulüllah Alâ bin Hadramı Bahreyne gönderdiği zaman bende onunlaydım, ilginç üç kerâmetini gördüm [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]1- Deniz kenarına gelince besmele çekip yürüyün dedi ve yürüdük, su develerin ayaklarının alt kısmını bile ıslatmadı [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]2- Çölden geçerken suyumuz bitti Durumu bildirdik İki rek’at namaz kıldı sonra duâ etti, birdenbire yağmur yağdı [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]İbn Abbas (Radiyallahu Anh)’dan rivâyet edilen bir hadis-i şerifte Resûlüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]“Şüphesiz ki Allah(-u Teâlâ)nın, hafaza meleklerinin dışında yeryüzünde melekleri vardır ki, ağaç yapraklarından düşenleri yazarlar Sizin birinize çöl arazisinde bir aksaklık isabet ederse, [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]“Ey Allah’ın kulları! (Bana) yardım edin” diye seslensin ” [1][/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]İmâm Nevevî şöyle demiştir Benim de aralarında bulunduğum bir cematte hayvan kaçmaya başladı Yardım isteme lafzını söyledim Benim sözümden sonra hayvanlar, o anda durdu [2][/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black][1] İbn Hacer el-Askalânî, Muhtasar-u Zevâidi’l-Bezzâr, No: 2128, 2/420 [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black][2] İbn Allan, el-Fütuhâtü’r-Rabbâniyye s/150-151[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]BİR KUDSİ HADİSTE ŞÖYLE DİYOR RESULULLAH (sav):[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]“Her kim benim kullarımdan birine düşmanlık ederse muhakkak ben ona harp açarım Bir ku¬lum kendisine farz kıldığım şeylerden daha sevgili bir şeyle bana yaklaşmamıştır Kulum bana nafile ibadetleriyle de durmadan yakalaşır, nihâyet onu severim Kulumu sevince de [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]onun gören gözü, işten kulağı, tutan eli, yürüyen ayağı olurum [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Benden bir şey isterse onu verir, bana sığınırsa kendisini korur himayeme alırım ”[1]..... Buhârî, Rikak 38: İbn Mâce, fiten 16[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Görüldüğü gibi Allah isterse istediğine olağanüstü güçler verebilir[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]...Şevkânî şöyle diyor: [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Kendisine bu yüce bağışların ve güzel sıfatların ihsan edildiği bir kimseden Şeriata zıt düşmeyecek kerâmetlerin görünmesi uzak bir ihtimal değildir [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [B][COLOR=black][FONT=Times New Roman][SIZE=4]Çünkü veli, Allah (Celle Celalühü) duâ ettiğinde onun duâsını kabul eder istediğini kendisine verir [/SIZE][/FONT][/COLOR][/B] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Velilerin çoğunda gözüken uzak mesafeleri kısa zamanda kat etme, isabetli keşifler yapma ve beşeri kuvvetlerin ekserisinin aciz kaldığı işleri başarma gibi fevkalade halleri şeytani işler ve iblisî tasarruflar olarak kabul edenler isabetli davranmamışlardır [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Zira bu iddia çok açık bir yanılmadır Çünkü duâsı kabul olunan bir velinin Allah (Celle Celalühü)’tan kendisini ulaşılması aylar süren en uzak mesafelere bir anda ulaştırmasını isteyebilir, bunun gerçekleşmesi imkansız değildir [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Hak Teala dilediği olan dilemediği olmayan, her şeye kadîr, kuvvet sahibi iken velilerden kendisine bu gibi isteklerde bulunanın duâsına icabet etmemesine ne sebep olabilir [2]. (Allah dostları tevhid yayınları sayfa 28)[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [B][COLOR=black][FONT=Times New Roman][SIZE=4]Allah’ın, “işiten kulağı olurum” demesiyle veli kulların çok uzak mesafelerdeki şeyleri işitmesi, [/SIZE][/FONT][/COLOR][/B] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Allah’ın(Celle Celalühü) “yürüyen ayağı olurum” demesiyle bir anda çok uzak mesafelere gidip gelme gücüne sahip olamasını her iki taraf ta kabul eder [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [B][COLOR=black][FONT=Times New Roman][SIZE=4]Çünkü kudsî hadiste böyle buyurulduğunu kendi âlimleri de söylemektedirler [/SIZE][/FONT][/COLOR][/B] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Geriye, tartışılmakta olan; Allah dostunun uzak mesafeden bir insana yardım edip edemeyeceği meselesi kalıyor [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Her Peygamber’in, yaptığı gibi bir Allah (Celle Celalühü) dostuda insanları korumak ve zor anlarında yardım etmek için Allah’dan “Ya Rabbi! Müslümanların zor anlarında, bana onlara yardım etme gücü ver” derse Allah (Celle Celalühü) bu duâyı ister kabul eder, isterse kabul etmez [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Ama Allah (Celle Celalühü) Kudsi bir hadiste “benden bir şey isterse” duâ ederse duâsını kabul ederim, diyor [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Bu delillere dayanarak geçmişte ve günümüzde yaşantısı Kur’ân ve sünnete uyan Allah (Celle Celalühü) dostlarının bu gibi kerâmetlerini gören, [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]halk arasında bir çok şahitler in tesbiti ile bu kerametleri sabit olan ve bunları gören okuyan bir Müslüman niyetinde de [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]“ilaç hastalığımı iyi etti” aslında iyi edenin Allah olduğunu bilerek bu sözü söylerken hakiki faili kastetmediği gibi, [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Allah (celle celâluhu)’ın izni ile harikulade işleri yapma imkanını Allah tarafından Allah dostlarına ,verildiğine inanan bir müslüman insanların normalde yapamayacağı bir şeyi Allah dostlarından ister .[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]..İSTERKEN ŞUNU BİLİR O İNSAN [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]keramet ilmi verilen o zat o kişinin isteği için Allaha dua eder duası kabul olunursa o keramet gerçekleşip o kişinin isteği gerçekleşmiş olur [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]müfessir Alusi ruhul meani sinde 30:25 ...işleri tedbir edenler hakkı içün (naziat 5 )ayetinin tefsirinde ona göre muhtemel bazı yanlış anlamlara cevap verdikden sonra şöyle diyor. [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]evet Allah cellacelalühü bazen dostlarından dilediklerine ölmeden evvel olduğu gibi öldükten sonrada dilediği kerameti verir. [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]ve hak sübhanehu ve teala hastayı iğleştiri boğulmakta olanı kurtarı düşmana karşı yardım eder,yağmur yağdırır ve bunu keramet olarak verir[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]bazende o kişiye benziyen bir suret ortaya çıkarır.ve osuret o kişinin hürmetne gunah olmayan şeylerden (Allah c.c) istelineni istiyenin istediğini yernie getirmek için yapar . Alusunin sözü bitti[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]....İBN TEYMİYYE dedi ki: [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Bazı kimselerin Peygamber Efendimizden (sav) [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]veya ümmetine mensup salih bir şahsiyetten bir şey dilemeleri ve bu dileklerinin yerine getirilmesi çok görülen bir olaydır.[10][/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]İbn Teymiyye; Böyle bir dileğin yerine gelmesi yanı başında duâ edilen [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]mezarda yatan ölünün kerâmeti olarak sayılabilir.”[11]demiştir.[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]İbn Teymiyye böyle bir dilekte bulunmayı doğru bulmamakla beraber, böyle dileklerin ALLAH’ın (Celle Celalühü) izniyle kabul olunduğunu, itiraf etmiştir.[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Şeytandandır, demiyor, ÖLÜNÜN KERAMETİNDEN DİR DİYOR . [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]İbn Teymiyye’ye tabi olanlar şeytandandır, diyorlardı. … [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black][10] İbn Teymiyye, İktizâu’s-Sırâti’l Müstekîm, s: 373-374, Dârul Marife, Beyrut, tsz. Trc. İbn Teymiyye Sırat-ı Mustakîm Kabir Ziyaretleri bölümü tercüme Pınar Yay. s.493, bsk 2004.[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black][11] İbn Teymiyye, İktizâu’s-Sırâti’l Müstekîm, s: 373-374, Dârul Marife, Beyrut, tsz. Trc. İbn Teymiyye, Sırât-ı Mustakîm Kabir Ziyaretleri bölümü, tercüme Pınar Yay. s.494 bsk 2004[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Demek ki Allah (Celle Celalühü) insanların yapamayacağı, Allah’ın(Celle Celalühü) yapabileceği ilimleri istediğine verebilir [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Hızır (aleyhisselâm)’a, peygamberlere, cinlere, şeytanlara verdiği gibi insanlara da verebilir Kimse Allah’a (Celle Celâlühü) ne yapıp yapmayacağı konusunda bir sınırlandırma getiremez [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Nitekim Hz Ömer (Radıyallahu Anh)’e de binlerce kilometre uzaklıkta ki yenilmek üzere olan ordusunu ve ordudaki komutanı görüp onlara[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]“Cebel, Cebel!” diyerek seslenip uzaktan orduya komuta ederek yardım etmiştir [1] (Beyhakî Le’lekaide Şerhus-Sünnette İbn Merde Veyh el-İsabe 2/3 İbn Kesîr Tefsir Bidaye c 7 s 1 ) [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [B][COLOR=black][FONT=Times New Roman][SIZE=4]………………. RABITAYA İŞARET EDEN DELİLLER[/SIZE][/FONT][/COLOR][/B] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]...Râbıta bir iki âyetten veya hadisten yola çıkılıpta oluşan bir şey değildir. [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Râbıta bir çok âyet, hadis, sahâbe ve tabiinin söz ve hareketlerinden alınan işâretlerin toparlanıp zamanla sistemleşmiş, bir şekle sokulmasından râbıta oluşmuştur. [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Yalnızca bir âyetin ve hadisin manasına bakarak bu râbıtayı ifâde ediyor demek elbette doğru olmaz. [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Hiç kimse bugünkü şekliyle yapılan râbıtanın bire bir Âyette, hadiste, sahâbede olduğunu iddia etmemiştir.[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Yok, eğer işâreti, delaleti veya iktizası kıyas yolu ile vasıtalı olarak Râbıtayı gösteren âyet ve mevcuttur…[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black].Imare İbn Huzeyme İbn Sabit (ra)şöyle anlatıyor: Babam Huzeyme bir kere rüyasında sanki [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Resûlüllah’ın(SallALLAHu Aleyhi ve Sellem) alnı üzerine secde ettiğini görmüş, bunu Resûlüllah ’e anlatmıştı. Bunun üzerine Resûlüllah :.[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]“Ruh ruha kavuşur.” .buyurmak sûretiyle mübarek başını eğerek ona rüyada gördüğü gibi yapmasını emretti.[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Babam da arka tarafından Resûlüllah (SallALLAHu Aleyhi ve Sellem)’in alnı üzerine secde yaptı......[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black][1 ..]İbn Ebî Şeybe, Musannef, İman: 18, 7/243. Ahmed İbn Hanbel, Müsned, no: 21923, 21937, 21943, 21944, 8/201. Nesâî, es-Sünenü’l-Kübrâ, Tabir: 5, no: 7631, 4/384.[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]……Hz. Hasan (ra)ın Rasülüllah (sav) i çok iyi tarif eden dayısı Rasülüllah (SallALLAHu Aleyhi ve Sellem) ’in Hz. Hatice (ra)’dan üvey oğlu olan) Hint İbn Ebî Hâle’ye:[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]“Bana Rasülüllah ’in vasıflarını anlat ki; onu hayalimde canlandırayım”[1] diyerek, [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]efendimiz ’in şemailini ve özelliklerini öğrenmek istemesi konumuz açısından oldukça önemlidir.[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Buradaki maksat onu hayalinde canlandırmasından başka bir şey değildir.. [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]..Rasulüllah (sav) buyurdu: [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Sizin hayırlılarınız görülmesi size ALLAH (cc)’ı hatırlatan, konuşması ilminize bereket katan ve ameli ahirete rağbetinizi artıran kimselerdir.[2][/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black][1]… İbnu’l-Esir, Üsdü’l-Gâbe No: 5404, 4/619, Tirmizî, eş-Şemâilü’l-Muhammediyye, 1/26, Beyhakî Delâilü’n-Nübüvve, 1/28[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black].[2] Ebû Yala Müsned IV 326 h.No.2437[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Rasulüllah (SallALLAHu Aleyhi ve Sellem) buyurdu: …[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black].ALLAH’ın kullarının en hayırlıları o kimselerdir ki, görüldüklerinde ALLAH (cc) zikredilir.[1][/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Rasulüllah (SallALLAHu Aleyhi ve Sellem) buyurdu: [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Size en hayırlılarınızı haber vereyim mi? Hayırlılarınız o kimselerdir ki, görüldüklerinde ALLAH (cc) zikredilir.[2][/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]...... Rasulüllah (SallALLAHu Aleyhi ve Sellem) buyurdu:.[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]..Sizin en hayırlınız, görülmesi ALLAH (Celle Celalühü) zikrettiren (hatırlatan akla getiren) kimsedir.[3][/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]. Rasulüllah (sav) buyurdu:.[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]...Velilerim o kimselerdir ki, görüldüklerinde ALLAH (cc) zikredilir.[4][/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black].Enes (ra)’tan rivâyet edilen bir hadis-i şerifte, Resûlüllah (sav)şöyle buyurmaktadır:[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]“En faziletli kimseleriniz o kimselerdir ki, onların görülmelerinden dolayı ALLAH (Celle Celalühü) hatırlanır.” [5][/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Şu son dört hadisin isnadlarında zayıflık bulunsa bile toplamları itibariyle en azından Hasen li Gayrihi olurlar. Kaldı ki; aynı manadaki ilk iki hadis zaten hasen idiler. Dolayısıyla bir müşkil kalmamış oluyor.[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]..Şurası akıllı ve insaflı herkesçe bilinebilecek bir şeydir ki, bir veliyi kafa gözüyle görmek, kişiye ALLAH’ı hatırlatıyorsa, gönül gözüyle yani hayali olarak görmesi de ALLAH (Celle Celalühü) zikrettirir. [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Hatta kafa gözüyle görememesini bununla telafi eder. Öyleyse şu yedi hadis, Râbıtanın zikre sebep ve vasıta olmasıyla, dolayısıyla bir zikir olduğunu göstermektedir. [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]...........Ali’ye ( ra) bakmak ibadettir.[6][/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Bu hadis, sahih, hatta bazı âlimlerin mütevâtir tariflerine uyan mütevâtir bir hadistir. [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Hâkim bu hadisi İmran b. Husayn’den rivâyet ettikten sonra, bu Buhârî ve Müslim şartlarına göre isnâdı sahih bir hadistir. Abdullah İbn-i Mesud’an rivâyet edilen şahidleri de sahihtirler demiştir[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]......... ....................RABITA ..İBADET.MİDİR ?...[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black].Râbıtanın bizzat maksud olan bir ibadet yolu olduğunu hiçbir sûfî iddia etmemiştir. [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Sûfilere göre Râbıta, ibadete vesile olması yönüyle ibâdettir. [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Yukarıdaki hadislerden ve âlimlerimizin onlar istikametindeki izahlarındanda anlaşıldığı gibi aslında ibadet olmaya mübahlar iyi maksat ve niyetlerle ibadet olur. [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]İmâm Birgivi, Hamevî ve Akkirmânî öyle dediler. [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Hâfız Aynî, şeyhi Hâfız Irâkî’den maksadlara göre bazı mübahların güzel olacağını kabullenerek nakletmiştir.[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Şöyle bir iddiâ sahibi, ibadetin ne demek olduğunu da bilmiyor demektir. [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Çünkü ALLAH (Celle Celalühü)’nün emri ve rızası istikametinde yapılacak her iş tarlada çalışmak, hanımıyla cinsi ilişkide bulunmak bile olsa geniş manada ibadettir. [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]İbadetlerin namaz ve oruç gibi bir kısmı vardır ki, manası ve muhtevâsı yanında zamanı ve şekli de ta’yin ve tesbit edilmiştir. [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Çalışmak, bir kısım zikirler ve insanlara hüsn-ü muâmele gibi bazılarının şekli, zamanı ve teferruatı her yönüyle gösterilmemiştir. [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Bir kısım ibadetlerde vardır ki, bunların zamanı şekli ve sûreti kısmen belli edildiği gibi kısmen de belli edilmemiştir. Duâ etmek yalvarıp yakarmak gibi. [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Râbıtanın hakkında hiçbir kimse yasaklık delili getiremediğine ve her hangi bir zararını gösteremediğine göre, [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Râbıta en azında mübahtır. Mübahlarda güzel maksatlarla ibadet oluyordu. [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Öyleyse, iyi maksatlarla yapılan ve iyi amellere sebep olma ve ibadete vesile olması yönüyle ibadettir. Maksut olan bir ibadet değildir.[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black].[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Canım elinde olan ALLAH (Celle Celalühü) yemin ederim ki şâyet siz yanınızdaki şey (hal) üzere ve zikirde devamlı olsanız, elbette melekler sizinle yataklarınızda ve yollarınızda musafahalaşırlardı. [7][/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Devamlı olarak Rasulüllah (SallALLAHu Aleyhi ve Sellem)’in yanındaki şey (hâl) üzere olmak ve zikirde olmak… İlim erbabı insaflı her kişi kabul ve teslim eder ki, Râbıta bu seviyeyi yakalamanın ve bu nimeti elde etmenin çabasından başka bir şey değildir. Hadiste geçen, vez’zikri’deki vav ile atfedilen, atf-ı tefsiri’dir. [8][/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Öyleyse ma’nâ, “yanımdaki hâl, yani zikir üzere devamlı olsanız” şeklinde olur. O halde onunla beraber olmak ve o hal üzre olmak bir zikirdir. [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Şu halde kâmil bir veli ile hissen veya hayalen beraber olmak zikirdir. Böyle bir beraberliği temin edecek olan Râbıta da zikrin sebebi veya mukaddimesi olmakla mecâzen zikirdir. [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black](Bu bir hadis kudsidir): ALLAH (Celle Celalühü) şöyle buyuruyor: [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]“Zira kullarımdan velilerim, yarattıklarımdan seçkin dostlarım o kimselerdir ki, benim zikredilmeme (benim hatırlanıp akla getirilmeme) onlar zikredilir (hatırlanıp akla gelirler), onların zikredilmesi (hatırlanıp akla getirilmesi) ile de, ben zikredilirim (hatırlanıp akla gelirim).”[9] ......[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]..............Zikir Ne Demektir?[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]......Zikir, zikrâ, zükretü, unutmanın zıddıdır. Yani unutmamak hatırda tutmak demektir. [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]………….Râbıta neydi? ...[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]..Nebî (SallALLAHu Aleyhi ve Sellem)’i veliyi veya ölümü hatıra getirmek hayal etmek. Hayal etmek, hayalen o’na bakmak, cisim olan şeylerde hatırlamanın kemâli, en üst mertebesi… Yani zikir… [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Zikir sebebi veya zikir sebebiyle olduğu için sebebi¬yet yahut müsebbebiyet alâkasıyla mecâzen zikirdir.[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Veya zikirden ayrılmayan bir şey olduğu için zikrin mukaddimesi yahut zikrin neticesi bir şey olmakla, Bir görüşe göre yine mecazen zikirdir.[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]Bunu kimden öğrendik? ALLAH (Celle Celalühü)’den ve Rasûlü (SallALLAHu Aleyhi ve Sellem)’den......[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]KAYNAK......[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black]SELEFİLER VE TASAVVUFÇULARIN GÖRÜŞLERİ….[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black][1] Ahmed b. Hanbel, Müsned (H:17921) Abdurrahman b. Ğanem (RadiyALLAHu Anh)’dan Hadisin isnadı, Heysemî (6/93) ve Münzirî’ye 3/499 göre hasendir. Müsnedi Ahmed dip notu: 14/31, (Dârul-Hadis Kahire)[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black][2] Ahmed İbn-i Hanbel, İbn Mâce (H:4119, Dârul-Marife), Esma Binti Yezid (RadiyALLAHu Anha’dan) Müsned Darul-Hadis Kahire) H:27471, İsnadı Hasendir. Müsned-i Ahmed, 18/598. [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black][3] (Hâkim-i Tirmizi, İbnAmr (RadiyALLAHu Anhüma’dan), Kenzül- Ummal:1/419, H:1787 [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black][4] (Hâkim-i Tirmizi, İbn Abbas (RadiyALLAHu Anh’den), Aynı yer H:1783 [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black][5] (Hâkim-i Tirmizi, Enes (RadiyALLAHu Anh’den) Aynı yer H:1784[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [B][FONT=Times New Roman][SIZE=4][6] Hâkim , el- Müstedrek, sahihtir: 3/141[/SIZE][/FONT][/B] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black][7] Müslim, Hanzala İbnü Rubeyyi el’Useydiyyi (RadiyALLAHu Anh.)den Mişkât ve Hâşiye-i Mişkât: 198, Kadim-i Kütübhâne, Karaçi- Pakistan. [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black][8] Aynı yer[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][COLOR=black][9]Ahmed İbn-i Hanbel, (12/226 H:15486) Taberânî, el-Kebir (Mecmau’z Zevâid:1/89) el-Evsat, Mecmau’z- Zevâid (1/58) Kenzül-Ummal 1/42 H:101 Kezâ Hakim-i Tirmizi Nevâdiru’l-Usul, Amr İbn-i Cemuh (RadiyALLAHu Anh’de) Hey şüpheniz olmasın ki, kullarımdan dostlarım yarattıklarımdan da sevdiklerim lafsıyla) Kenzu’l-Ummal: 1/440 H:1902 [/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
Rabita şirkmi deyil. Ibadet mi ? Delilleriyle
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst