Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuzuncu Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 268416" data-attributes="member: 1"><p><strong>Otuzuncu Söz - Sayfa 752</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">san’atı bilir ve icad eder—bu ise binler defa muhaldir—veya bir Sâni-i Hakîmin kanun-u kader ve kalem-i kudretinden çıkan harekete memur birer noktadır. Nasıl ki, meselâ Ayasofya kubbesindeki taşlar, eğer mimarının emrine ve san’atına tâbi olmazlarsa, herbir taşı, Mimar Sinan gibi dülgerlik san’atında bir mahareti ve sair taşlara hem mahkûm, hem hâkim olmak, yani, “Geliniz, düşmemek, sukut etmemek için baş başa vereceğiz” diye bir hüküm sahibi olması lâzımdır. Öyle de, binler defa Ayasofya kubbesinden daha san’atlı, daha hayretli ve hikmetli olan masnuattaki zerreler, Kâinat Ustasının emrine tâbi olmazlarsa, herbirine Sâni-i Kâinatın evsâfı kadar evsâf-ı kemâl verilmesi lâzım gelir.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Feyâ sübhanallah! Zındık maddiyyun gâvurlar, bir Vâcibü’l-Vücudu kabul etmediklerinden, zerrât adedince bâtıl âliheleri kabul etmeye, mezheplerine göre muztar kalıyorlar. İşte, şu cihette münkir kâfir ne kadar feylesof, âlim de olsa, nihayet derecede bir cehl-i azîm içindedir, bir echel-i mutlaktır.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ÜÇÜNCÜ NOKTA</strong>Şu Nokta, Birinci Noktanın âhirinde va’d olunan altıncı hikmet-i azîmeye bir işarettir. Şöyle ki:</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Yirmi Sekizinci Sözün ikinci sualinin cevabındaki haşiyede denilmişti ki: Tahavvülât-ı zerrâtın ve zîhayat cisimlerde zerrât harekâtının binler hikmetlerinden bir hikmeti dahi zerreleri nurlandırmaktır ve âlem-i uhreviye binasına lâyık zerreler olmak için hayattar ve mânidar olmaktır. Güya cism-i hayvanî ve insa-nî, hattâ nebatî, terbiye dersini almak için gelenlere bir misafirhane, bir kışla, bir mektep hükmündedir ki, câmid zerreler ona girerler, nurlanırlar. Adeta bir talim ve talimata mazhar olurlar, letâfet peydâ ederler. Birer vazifeyi görmekle,</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span> <table style='width: 100%'><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Mimar Sinan</strong>: (bk. bilgiler)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Sâni-i Hakîm</strong>: herşeyi hikmetle ve san’atla yapan Allah (bk. ṣ-n-a; ḥ -k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Sâni-i Kâinat</strong>: kâinatı ve herşeyi mükemmel bir sanatla yaratan Allah (bk. ṣ-n-a; k-v-n)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Vâcibü’l-Vücud</strong>: varlığı zorunlu olan, var olmak için hiçbir sebebe ihtiyacı bulunmayan Allah (bk. v-c-b; v-c-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>bâtıl</strong>: yalan, sahte</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cehl-i azîm</strong>: büyük cehalet (bk. a-ẓ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cihet</strong>: yön</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cism-i hayvanî ve insanî ve nebâtî</strong>: hayvan ve insan ve bitki cismi, bedeni</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>câmid</strong>: cansız</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>dülgerlik</strong>: yapı ustalığı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>echel-i mutlak</strong>: kara cahil (bk. ṭ-l-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>evsâf</strong>: sıfatlar, özellikler (bk. v-ṣ-f)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>evsâf-ı kemâl</strong>: mükemmel özellikler (bk. v-ṣ-f; k-m-l)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>feylesof</strong>: filozof, felsefeci</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>feyâ sübhanallah</strong>: ey her türlü eksiklikten sonsuz derecede yüce olan Allah mânâsında bir şeyin tuhaflığını bildirmek için şaşkınlık ifadesi olarak kullanılır (bk. s-b-ḥ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>gâvur/kâfir</strong>: Allah’ı veya Onun bildirdiği kesin olan şeylerden herhangi birini inkâr eden kimse (bk. k-f-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>güya</strong>: sanki</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>harekât</strong>: hareketler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hayattar</strong>: canlı (bk. ḥ-y-y)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>haşiye</strong>: dipnot, açıklayıcı not</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hikmet</strong>: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, anlamlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hikmet-i azîme</strong>: büyük hikmet (bk. ḥ-k-m; a-ẓ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hikmetli</strong>: faydalı, gayeli (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hâkim</strong>: hükmeden (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hüküm</strong>: karar (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>icad</strong>: yaratma, var etme (bk. v-c-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kalem-i kudret</strong>: kudret kalemi (bk. ḳ-d-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kanun-u kader</strong>: kader kanunu (bk. ḳ-n-n; ḳ-d-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>letâfet</strong>: lâtiflik, incelik (bk. l-ṭ-f)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>maddiyyun</strong>: materyalistler, herşeyi maddeye bağlayanlar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>maharet</strong>: beceri, hüner</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mahkûm</strong>: hüküm giyen, hükmedien (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>masnuat</strong>: sanat eseri varlıklar (bk. ṣ-n-a)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mazhar olmak</strong>: erişmek, nail olmak (bk. ẓ-h-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mektep</strong>: okul (bk. k-t-b)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>memur</strong>: görevli</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mezhep</strong>: tutulan yol, usül (bk. ẕ-h-b)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>muhal</strong>: imkansız</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>muztar</strong>: mecbur, çaresiz</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mânidar</strong>: anlamlı (bk. a-n-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>münkir</strong>: inkârcı, inanmayan (bk. n-k-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>peydâ etmek</strong>: kazanmak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sair</strong>: diğer</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sukut</strong>: düşme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tahavvülât-ı zerrât</strong>: atomların değişim, dönüşüm ve hareketleri</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>talim</strong>: eğitim (bk. a-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>talimat</strong>: eğitimler, emirler (bk. a-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tâbi</strong>: uyma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>va’d</strong>: söz verme (bk. v-a-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zerre</strong>: atom</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zerrât</strong>: atomlar, en küçük madde parçaları</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zîhayat</strong>: canlı (bk. ẕî; ḥ-y-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zındık</strong>: dinsiz</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âhir</strong>: son (bk. e-ḫ-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âlem-i uhreviye</strong>: âhiret âlemi (bk. a-l-m; e-ḫ-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âlihe</strong>: ilâhlar, tanrılar (bk. e-l-h)</span></td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 268416, member: 1"] [b]Otuzuncu Söz - Sayfa 752[/b] [FONT=tahoma]san’atı bilir ve icad eder—bu ise binler defa muhaldir—veya bir Sâni-i Hakîmin kanun-u kader ve kalem-i kudretinden çıkan harekete memur birer noktadır. Nasıl ki, meselâ Ayasofya kubbesindeki taşlar, eğer mimarının emrine ve san’atına tâbi olmazlarsa, herbir taşı, Mimar Sinan gibi dülgerlik san’atında bir mahareti ve sair taşlara hem mahkûm, hem hâkim olmak, yani, “Geliniz, düşmemek, sukut etmemek için baş başa vereceğiz” diye bir hüküm sahibi olması lâzımdır. Öyle de, binler defa Ayasofya kubbesinden daha san’atlı, daha hayretli ve hikmetli olan masnuattaki zerreler, Kâinat Ustasının emrine tâbi olmazlarsa, herbirine Sâni-i Kâinatın evsâfı kadar evsâf-ı kemâl verilmesi lâzım gelir. Feyâ sübhanallah! Zındık maddiyyun gâvurlar, bir Vâcibü’l-Vücudu kabul etmediklerinden, zerrât adedince bâtıl âliheleri kabul etmeye, mezheplerine göre muztar kalıyorlar. İşte, şu cihette münkir kâfir ne kadar feylesof, âlim de olsa, nihayet derecede bir cehl-i azîm içindedir, bir echel-i mutlaktır. [B]ÜÇÜNCÜ NOKTA[/B]Şu Nokta, Birinci Noktanın âhirinde va’d olunan altıncı hikmet-i azîmeye bir işarettir. Şöyle ki: Yirmi Sekizinci Sözün ikinci sualinin cevabındaki haşiyede denilmişti ki: Tahavvülât-ı zerrâtın ve zîhayat cisimlerde zerrât harekâtının binler hikmetlerinden bir hikmeti dahi zerreleri nurlandırmaktır ve âlem-i uhreviye binasına lâyık zerreler olmak için hayattar ve mânidar olmaktır. Güya cism-i hayvanî ve insa-nî, hattâ nebatî, terbiye dersini almak için gelenlere bir misafirhane, bir kışla, bir mektep hükmündedir ki, câmid zerreler ona girerler, nurlanırlar. Adeta bir talim ve talimata mazhar olurlar, letâfet peydâ ederler. Birer vazifeyi görmekle, [/FONT][TABLE] <tbody>[TR] [TD][FONT=tahoma][B]Mimar Sinan[/B]: (bk. bilgiler)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]Sâni-i Hakîm[/B]: herşeyi hikmetle ve san’atla yapan Allah (bk. ṣ-n-a; ḥ -k-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]Sâni-i Kâinat[/B]: kâinatı ve herşeyi mükemmel bir sanatla yaratan Allah (bk. ṣ-n-a; k-v-n)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]Vâcibü’l-Vücud[/B]: varlığı zorunlu olan, var olmak için hiçbir sebebe ihtiyacı bulunmayan Allah (bk. v-c-b; v-c-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]bâtıl[/B]: yalan, sahte[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]cehl-i azîm[/B]: büyük cehalet (bk. a-ẓ-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]cihet[/B]: yön[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]cism-i hayvanî ve insanî ve nebâtî[/B]: hayvan ve insan ve bitki cismi, bedeni[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]câmid[/B]: cansız[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]dülgerlik[/B]: yapı ustalığı[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]echel-i mutlak[/B]: kara cahil (bk. ṭ-l-ḳ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]evsâf[/B]: sıfatlar, özellikler (bk. v-ṣ-f)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]evsâf-ı kemâl[/B]: mükemmel özellikler (bk. v-ṣ-f; k-m-l)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]feylesof[/B]: filozof, felsefeci[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]feyâ sübhanallah[/B]: ey her türlü eksiklikten sonsuz derecede yüce olan Allah mânâsında bir şeyin tuhaflığını bildirmek için şaşkınlık ifadesi olarak kullanılır (bk. s-b-ḥ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]gâvur/kâfir[/B]: Allah’ı veya Onun bildirdiği kesin olan şeylerden herhangi birini inkâr eden kimse (bk. k-f-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]güya[/B]: sanki[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]harekât[/B]: hareketler[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hayattar[/B]: canlı (bk. ḥ-y-y)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]haşiye[/B]: dipnot, açıklayıcı not[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hikmet[/B]: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, anlamlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hikmet-i azîme[/B]: büyük hikmet (bk. ḥ-k-m; a-ẓ-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hikmetli[/B]: faydalı, gayeli (bk. ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hâkim[/B]: hükmeden (bk. ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hüküm[/B]: karar (bk. ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]icad[/B]: yaratma, var etme (bk. v-c-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kalem-i kudret[/B]: kudret kalemi (bk. ḳ-d-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kanun-u kader[/B]: kader kanunu (bk. ḳ-n-n; ḳ-d-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]letâfet[/B]: lâtiflik, incelik (bk. l-ṭ-f)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]maddiyyun[/B]: materyalistler, herşeyi maddeye bağlayanlar[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]maharet[/B]: beceri, hüner[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mahkûm[/B]: hüküm giyen, hükmedien (bk. ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]masnuat[/B]: sanat eseri varlıklar (bk. ṣ-n-a)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mazhar olmak[/B]: erişmek, nail olmak (bk. ẓ-h-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mektep[/B]: okul (bk. k-t-b)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]memur[/B]: görevli[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mezhep[/B]: tutulan yol, usül (bk. ẕ-h-b)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]muhal[/B]: imkansız[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]muztar[/B]: mecbur, çaresiz[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mânidar[/B]: anlamlı (bk. a-n-y)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]münkir[/B]: inkârcı, inanmayan (bk. n-k-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]peydâ etmek[/B]: kazanmak[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]sair[/B]: diğer[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]sukut[/B]: düşme[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]tahavvülât-ı zerrât[/B]: atomların değişim, dönüşüm ve hareketleri[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]talim[/B]: eğitim (bk. a-l-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]talimat[/B]: eğitimler, emirler (bk. a-l-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tâbi[/B]: uyma[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]va’d[/B]: söz verme (bk. v-a-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]zerre[/B]: atom[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]zerrât[/B]: atomlar, en küçük madde parçaları[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]zîhayat[/B]: canlı (bk. ẕî; ḥ-y-y)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]zındık[/B]: dinsiz[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]âhir[/B]: son (bk. e-ḫ-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]âlem-i uhreviye[/B]: âhiret âlemi (bk. a-l-m; e-ḫ-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]âlihe[/B]: ilâhlar, tanrılar (bk. e-l-h)[/FONT][/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [FONT=tahoma] [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuzuncu Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst