Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuzuncu Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 268406" data-attributes="member: 1"><p><strong>Otuzuncu Söz - Sayfa 750</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Daha bu beş numune gibi belki beş bin hikmetle tahrik olunan zerrâtın tahavvülâtını, o akılsız feylesoflar hikmetsiz zannetmişler. Ve hakikatte biri enfüsî, diğeri âfâkî iki hareket-i cezbekârânede zikir ve tesbih-i İlâhî ile Mevlevî gibi zikreden ve deverana kalkan o zerreleri, kendi kendine, sersem gibi dönüp oynuyorlar zu’m etmişler. İşte bundan anlaşılıyor ki, onların ilimleri ilim değil, cehildir. Hikmetleri, hikmetsizliktir.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Üçüncü Noktada altıncı, uzun bir hikmet daha söylenecektir.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>İKİNCİ NOKTA</strong></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><strong></strong>Herbir zerrede, Vâcibü’l-Vücudun vücuduna ve vahdetine iki şahid-i sadık vardır. Evet, zerre, acz ve cumuduyla beraber, şuurkârâne büyük vazifeleri yapmakla, büyük yükleri kaldırmakla Vâcibü’l-Vücudun vücuduna kat’î şehadet ettiği gibi; harekâtında nizamat-ı umumiyeye tevfik-i hareket edip, her girdiği yerde ona mahsus nizamatı müraat etmekle, her yerde kendi vatanı gibi yerleşmesiyle Vâcibü’l-Vücudun vahdetine ve mülk ve melekûtun mâliki olan Zâtın ehadiyetine şehadet eder. Yani, zerre kimin ise, gezdiği bütün yerler de onundur.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Demek zerre-çünkü âcizdir, yükü nihayetsiz ağırdır ve vazifeleri nihayetsiz çoktur-bir Kadîr-i Mutlakın ismiyle, emriyle kaim ve müteharrik olduğunu bildirir. Hem kâinatın nizamat-ı külliyesini bilir bir tarzda tevfik-i hareket etmesi ve her yere mânisiz girmesi, tek bir Alîm-i Mutlakın kudretiyle, hikmetiyle işlediğini gösterir.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Evet, nasıl ki bir nefer, takımında, bölüğünde, taburunda, alayında, fırkasında, ve hâkezâ, herbir dairede birer nisbeti ve o nisbete göre birer vazifesi olduğunu</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span> <table style='width: 100%'><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Alîm-i Mutlak</strong>: ilmi herşeyi kuşatan, sınırsız ilim sahibi Allah (bk. a-l-m; ṭ-l-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Kadîr-i Mutlak</strong>: herşeye gücü yeten, sınırsız güç ve kudret sahibi Allah (bk. ḳ-d-r; ṭ-l-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Mevlevî</strong>: Mevlevîlik tarikatına mensup kimse</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Vâcibü’l-Vücud</strong>: varlığı zorunlu olan, var olmak için hiçbir sebebe ihtiyacı bulunmayan Allah (bk. v-c-b; v-c-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>acz</strong>: güçsüzlük (bk. a-c-z)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>alay</strong>: üç taburdan oluşan askerî topluluk</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>bölük</strong>: takımlardan oluşan askerî birlik</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cehil</strong>: cahillik, bilgisizlik</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cumud</strong>: cansızlık</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>deveran</strong>: dönüp dolaşma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ehadiyet</strong>: birlik (bk. v-ḥ-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>enfüsî</strong>: iç dünyaya ait</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>feylesof</strong>: felsefeci</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>fırka</strong>: tümen (bk. f-r-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hakikat</strong>: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hareket-i cezbekârâne</strong>: kendinden geçer bir şekilde hareket</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>harekât</strong>: hareketler</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hikmet</strong>: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, anlamlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hikmetsizlik</strong>: anlamsızlık, gayesizlik, faydasızlık (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hâkezâ</strong>: böylece, bunun gibi</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kaim</strong>: var olan, ayakta duran (bk. ḳ-v-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kat’î</strong>: kesin</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kudret</strong>: İlâhî güç, iktidar (bk. ḳ-d-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kâinat</strong>: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mahsus</strong>: özel</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>melekût</strong>: görünmeyen mânevî âlem (bk. m-l-k)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mâlik</strong>: sahip (bk. m-l-k)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mâni</strong>: engel</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mülk</strong>: görünen maddî ve cismanî âlem (bk. m-l-k)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müraat</strong>: riayet etme, uyma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müteharrik</strong>: hareketli</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nefer</strong>: asker, er</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nihayetsiz</strong>: sonsuz</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nisbet</strong>: bağ (bk. n-s-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nizamat</strong>: düzenler, kanunlar (bk. n-ẓ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nizamat-ı külliye</strong>: büyük ve kapsamlı düzen (bk. n-ẓ-m; k-l-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nizamat-ı umumi</strong>: genel düzen ve kanun (bk. n-ẓ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>numune</strong>: örnek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tabur</strong>: dört bölükten meydana gelen askerî birlik</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tahavvülât</strong>: değişimler, başkalaşmalar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tahrik</strong>: harekete geçirme</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>takım</strong>: en küçük askerî topluluk</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tarz</strong>: şekil, biçim</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tesbih-i İlâhî</strong>: Allah’ı her türlü kusurdan yüce tutarak şanına layık ifadelerle anma (bk. s-b-ḥ; e-l-h)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tevfik-i hareket</strong>: uygun hareket</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>vahdet</strong>: birlik (bk. v-ḥ-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>vücud</strong>: varlık (bk. v-c-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zerre</strong>: atom, en küçük madde parçası</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zerrât</strong>: atomlar, en küçük madde parçaları</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zikir</strong>: Allah’ı anma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zu’m etmek</strong>: yanlış zanda bulunmak; bâtıl kanaatte bulunmak</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âciz</strong>: güçsüz (bk. a-c-z)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âfâkî</strong>: dış dünyaya ait</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>şahid-i sadık</strong>: doğru şahit (bk. s-d-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>şehadet</strong>: şahitlik (bk. ş-h-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>şuurkârâne</strong>: şuurlu, bilinçli bir şekilde (bk. ş-a-r)</span></td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 268406, member: 1"] [b]Otuzuncu Söz - Sayfa 750[/b] [FONT=tahoma]Daha bu beş numune gibi belki beş bin hikmetle tahrik olunan zerrâtın tahavvülâtını, o akılsız feylesoflar hikmetsiz zannetmişler. Ve hakikatte biri enfüsî, diğeri âfâkî iki hareket-i cezbekârânede zikir ve tesbih-i İlâhî ile Mevlevî gibi zikreden ve deverana kalkan o zerreleri, kendi kendine, sersem gibi dönüp oynuyorlar zu’m etmişler. İşte bundan anlaşılıyor ki, onların ilimleri ilim değil, cehildir. Hikmetleri, hikmetsizliktir. Üçüncü Noktada altıncı, uzun bir hikmet daha söylenecektir. [B]İKİNCİ NOKTA [/B]Herbir zerrede, Vâcibü’l-Vücudun vücuduna ve vahdetine iki şahid-i sadık vardır. Evet, zerre, acz ve cumuduyla beraber, şuurkârâne büyük vazifeleri yapmakla, büyük yükleri kaldırmakla Vâcibü’l-Vücudun vücuduna kat’î şehadet ettiği gibi; harekâtında nizamat-ı umumiyeye tevfik-i hareket edip, her girdiği yerde ona mahsus nizamatı müraat etmekle, her yerde kendi vatanı gibi yerleşmesiyle Vâcibü’l-Vücudun vahdetine ve mülk ve melekûtun mâliki olan Zâtın ehadiyetine şehadet eder. Yani, zerre kimin ise, gezdiği bütün yerler de onundur. Demek zerre-çünkü âcizdir, yükü nihayetsiz ağırdır ve vazifeleri nihayetsiz çoktur-bir Kadîr-i Mutlakın ismiyle, emriyle kaim ve müteharrik olduğunu bildirir. Hem kâinatın nizamat-ı külliyesini bilir bir tarzda tevfik-i hareket etmesi ve her yere mânisiz girmesi, tek bir Alîm-i Mutlakın kudretiyle, hikmetiyle işlediğini gösterir. Evet, nasıl ki bir nefer, takımında, bölüğünde, taburunda, alayında, fırkasında, ve hâkezâ, herbir dairede birer nisbeti ve o nisbete göre birer vazifesi olduğunu [/FONT][TABLE] <tbody>[TR] [TD][FONT=tahoma][B]Alîm-i Mutlak[/B]: ilmi herşeyi kuşatan, sınırsız ilim sahibi Allah (bk. a-l-m; ṭ-l-ḳ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]Kadîr-i Mutlak[/B]: herşeye gücü yeten, sınırsız güç ve kudret sahibi Allah (bk. ḳ-d-r; ṭ-l-ḳ)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]Mevlevî[/B]: Mevlevîlik tarikatına mensup kimse[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]Vâcibü’l-Vücud[/B]: varlığı zorunlu olan, var olmak için hiçbir sebebe ihtiyacı bulunmayan Allah (bk. v-c-b; v-c-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]acz[/B]: güçsüzlük (bk. a-c-z)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]alay[/B]: üç taburdan oluşan askerî topluluk[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]bölük[/B]: takımlardan oluşan askerî birlik[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]cehil[/B]: cahillik, bilgisizlik[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]cumud[/B]: cansızlık[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]deveran[/B]: dönüp dolaşma[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]ehadiyet[/B]: birlik (bk. v-ḥ-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]enfüsî[/B]: iç dünyaya ait[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]feylesof[/B]: felsefeci[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]fırka[/B]: tümen (bk. f-r-ḳ)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hakikat[/B]: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hareket-i cezbekârâne[/B]: kendinden geçer bir şekilde hareket[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]harekât[/B]: hareketler[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hikmet[/B]: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, anlamlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hikmetsizlik[/B]: anlamsızlık, gayesizlik, faydasızlık (bk. ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hâkezâ[/B]: böylece, bunun gibi[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kaim[/B]: var olan, ayakta duran (bk. ḳ-v-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kat’î[/B]: kesin[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kudret[/B]: İlâhî güç, iktidar (bk. ḳ-d-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kâinat[/B]: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mahsus[/B]: özel[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]melekût[/B]: görünmeyen mânevî âlem (bk. m-l-k)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mâlik[/B]: sahip (bk. m-l-k)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mâni[/B]: engel[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mülk[/B]: görünen maddî ve cismanî âlem (bk. m-l-k)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]müraat[/B]: riayet etme, uyma[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]müteharrik[/B]: hareketli[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]nefer[/B]: asker, er[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]nihayetsiz[/B]: sonsuz[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]nisbet[/B]: bağ (bk. n-s-b)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]nizamat[/B]: düzenler, kanunlar (bk. n-ẓ-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]nizamat-ı külliye[/B]: büyük ve kapsamlı düzen (bk. n-ẓ-m; k-l-l)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]nizamat-ı umumi[/B]: genel düzen ve kanun (bk. n-ẓ-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]numune[/B]: örnek[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]tabur[/B]: dört bölükten meydana gelen askerî birlik[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tahavvülât[/B]: değişimler, başkalaşmalar[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]tahrik[/B]: harekete geçirme[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]takım[/B]: en küçük askerî topluluk[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]tarz[/B]: şekil, biçim[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tesbih-i İlâhî[/B]: Allah’ı her türlü kusurdan yüce tutarak şanına layık ifadelerle anma (bk. s-b-ḥ; e-l-h)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]tevfik-i hareket[/B]: uygun hareket[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]vahdet[/B]: birlik (bk. v-ḥ-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]vücud[/B]: varlık (bk. v-c-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]zerre[/B]: atom, en küçük madde parçası[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]zerrât[/B]: atomlar, en küçük madde parçaları[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]zikir[/B]: Allah’ı anma[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]zu’m etmek[/B]: yanlış zanda bulunmak; bâtıl kanaatte bulunmak[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]âciz[/B]: güçsüz (bk. a-c-z)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]âfâkî[/B]: dış dünyaya ait[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]şahid-i sadık[/B]: doğru şahit (bk. s-d-ḳ)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]şehadet[/B]: şahitlik (bk. ş-h-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]şuurkârâne[/B]: şuurlu, bilinçli bir şekilde (bk. ş-a-r)[/FONT][/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [FONT=tahoma] [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuzuncu Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst