Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz Üçüncü Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 288306" data-attributes="member: 1"><p><strong>Otuz Üçüncü Söz - Sayfa 934</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">geniş ve büyük olan o caddeye—münhasır değildir. Belki had ve hesaba gelmeyen yollarla Vâcibü’l-Vücudun marifetine yol açar. Şöyle ki:</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Herbir şey, vücudunda, sıfâtında, müddet-i bekâsında hadsiz imkânat, yani gayet çok yollar ve cihetler içinde mütereddit iken, görüyoruz ki, o hadsiz cihetler içinde vücutça muntazam bir yolu takip ediyor. Herbir sıfatı da, mahsus bir tarzda ona veriyor. Müddet-i bekâsında bütün değiştirdiği sıfat ve haller dahi böyle bir tahsisle veriliyor. Demek bir muhassısın iradesiyle, bir müreccihin tercihiyle, bir Mucid-i Hakîmin icadıyladır ki, hadsiz yollar içinde hikmetli bir yolda onu sevk eder; muntazam sıfâtı ve ahvâli ona giydiriyor.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Sonra infiraddan çıkarıp, bir terkipli cisme cüz yapar; imkânat ziyadeleşir. Çünkü o cisimde binler tarzda bulunabilir. Halbuki, neticesiz o vaziyetler içinde, neticeli, mahsus bir vaziyet ona verilir ki, mühim neticeleri ve faideleri ve o cisimde vazifeleri gördürülüyor.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Sonra, o cisim dahi diğer bir cisme cüz yaptırılıyor; imkânat daha ziyadeleşir. Çünkü binlerle tarzda bulunabilir. İşte, o binler tarz içinde birtek vaziyet veriliyor, o vaziyetle mühim vazifeler gördürülüyor, ve hâkezâ... Gittikçe daha ziyade kat’î bir Hakîm-i Müdebbirin vücub-u vücudunu gösteriyor, bir Âmir-i Alîmin emriyle sevk edildiğini bildiriyor. Cisim içinde cisim, birbiri içinde cüz olup giden bütün bu terkiplerde, nasıl bir nefer, takımında, bölüğünde, taburunda, alayında, fırkasında, ordusunda, mütedahil o heyetlerden herbirisine mahsus birer vazifesi, hikmetli birer nisbeti, intizamlı birer hizmeti bulunuyor. Hem nasıl ki, senin gözbebeğinden bir hüceyre, gözünde bir nisbeti ve bir vazifesi var. Senin başın heyet-i umumiyesi nisbetine dahi hikmetli bir vazifesi ve hizmeti vardır. Zerre miktar şaşırsa, sıhhat ve idare-i beden bozulur. Kan damarlarına, his ve hareket âsablarına, hattâ bedenin heyet-i umumiyesinde birer mahsus vazifesi, hikmetli birer vaziyeti vardır. Binlerle imkânat içinde, bir Sâni-i Hakîmin hikmetiyle o muayyen vaziyet verilmiştir.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span> <table style='width: 100%'><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Hakîm-i Müdebbir</strong>: ilmiyle herşeyin sonunu görüp idare eden, ona göre hikmetle iş yapan Allah (bk. ḥ-k-m; d-b-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Mucid-i Hakîm</strong>: herşeyi hikmetle yaratan, var eden Allah (bk. v-c-d; ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Sâni-i Hakîm</strong>: herşeyi hikmetle ve san’atla yaratan Allah (bk. ṣ-n-a; ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Vâcibü’l-Vücud</strong>: varlığı mutlaka gerekli olan, var olmak için hiçbir sebebe ihtiyacı olmayan Allah (bk. v-c-b; v-c-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ahvâl</strong>: haller, vaziyetler</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>alay</strong>: üç taburdan oluşan askerî topluluk</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>bölük</strong>: takımlardan oluşan askerî birlik</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cihet</strong>: yön</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cüz</strong>: kısım, parça (bk. c-z-e)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>elhak</strong>: gerçekten (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>fırka</strong>: tümen (bk. f-r-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>had ve hesaba gelmemek</strong>: sonsuz ve sınırsız olmak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hadsiz</strong>: sayısız, sınırsız</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>heyet</strong>: kısım, yapı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>heyet-i umumiye</strong>: genel yapı, bütün</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hikmet</strong>: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hâkezâ</strong>: böylece, bunun gibi</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>icad</strong>: var etme, yaratma (bk. v-c-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>idare-i beden</strong>: bedenin idaresi</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>imkânat</strong>: olabilirlikler, varlığı ile yokluğu ihtimal dahilinde olanlar (bk. m-k-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>infirad</strong>: tek başına olma (bk. f-r-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>intizamlı</strong>: düzenli, tertipli (bk. n-ẓ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>irade</strong>: tercih, dileme (bk. r-v-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kat’î</strong>: kesin</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mahsus</strong>: özel</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>marifet</strong>: bilme, tanıma (bk. a-r-f)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>muayyen</strong>: belirlenmiş</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>muhassıs</strong>: tahsis edici, ayırıcı, bir tarafa ait kılıcı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>muntazam</strong>: düzenli (bk. n-ẓ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müddet-i bekà</strong>: devamlılık süresi (bk. b-ḳ-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>münhasır</strong>: ait, mahsus</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müreccih</strong>: tercih edici</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mütedahil</strong>: iç içe, birbiri içinde</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mütereddit</strong>: tereddütte kalmış, kararsız</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nefer</strong>: asker, er</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nisbet</strong>: bağ (bk. n-s-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sıfât</strong>: vasıflar, özellikler (bk. v-ṣ-f)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tabur</strong>: dört bölükten meydana gelen askerî birlik</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tahsis</strong>: bir tarafa ait kılma, ayırma</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>takım</strong>: en küçük askerî topluluk</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>terkip</strong>: bileşik</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>vücub-u vücud</strong>: varlığının gerekli ve zorunlu oluşu (bk. v-c-b; v-c-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>vücud</strong>: varlık (bk. v-c-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zerre</strong>: atom</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ziyade</strong>: fazla, çok</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ziyadeleşmek</strong>: artmak, fazlalaşmak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Âmir-i Alîm</strong>: sonsuz ilim sahibi olan idareci, Allah (bk. a-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âsab</strong>: sinirler</span></td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 288306, member: 1"] [b]Otuz Üçüncü Söz - Sayfa 934[/b] [FONT=tahoma]geniş ve büyük olan o caddeye—münhasır değildir. Belki had ve hesaba gelmeyen yollarla Vâcibü’l-Vücudun marifetine yol açar. Şöyle ki: Herbir şey, vücudunda, sıfâtında, müddet-i bekâsında hadsiz imkânat, yani gayet çok yollar ve cihetler içinde mütereddit iken, görüyoruz ki, o hadsiz cihetler içinde vücutça muntazam bir yolu takip ediyor. Herbir sıfatı da, mahsus bir tarzda ona veriyor. Müddet-i bekâsında bütün değiştirdiği sıfat ve haller dahi böyle bir tahsisle veriliyor. Demek bir muhassısın iradesiyle, bir müreccihin tercihiyle, bir Mucid-i Hakîmin icadıyladır ki, hadsiz yollar içinde hikmetli bir yolda onu sevk eder; muntazam sıfâtı ve ahvâli ona giydiriyor. Sonra infiraddan çıkarıp, bir terkipli cisme cüz yapar; imkânat ziyadeleşir. Çünkü o cisimde binler tarzda bulunabilir. Halbuki, neticesiz o vaziyetler içinde, neticeli, mahsus bir vaziyet ona verilir ki, mühim neticeleri ve faideleri ve o cisimde vazifeleri gördürülüyor. Sonra, o cisim dahi diğer bir cisme cüz yaptırılıyor; imkânat daha ziyadeleşir. Çünkü binlerle tarzda bulunabilir. İşte, o binler tarz içinde birtek vaziyet veriliyor, o vaziyetle mühim vazifeler gördürülüyor, ve hâkezâ... Gittikçe daha ziyade kat’î bir Hakîm-i Müdebbirin vücub-u vücudunu gösteriyor, bir Âmir-i Alîmin emriyle sevk edildiğini bildiriyor. Cisim içinde cisim, birbiri içinde cüz olup giden bütün bu terkiplerde, nasıl bir nefer, takımında, bölüğünde, taburunda, alayında, fırkasında, ordusunda, mütedahil o heyetlerden herbirisine mahsus birer vazifesi, hikmetli birer nisbeti, intizamlı birer hizmeti bulunuyor. Hem nasıl ki, senin gözbebeğinden bir hüceyre, gözünde bir nisbeti ve bir vazifesi var. Senin başın heyet-i umumiyesi nisbetine dahi hikmetli bir vazifesi ve hizmeti vardır. Zerre miktar şaşırsa, sıhhat ve idare-i beden bozulur. Kan damarlarına, his ve hareket âsablarına, hattâ bedenin heyet-i umumiyesinde birer mahsus vazifesi, hikmetli birer vaziyeti vardır. Binlerle imkânat içinde, bir Sâni-i Hakîmin hikmetiyle o muayyen vaziyet verilmiştir. [/FONT][TABLE] <tbody>[TR] [TD][FONT=tahoma][B]Hakîm-i Müdebbir[/B]: ilmiyle herşeyin sonunu görüp idare eden, ona göre hikmetle iş yapan Allah (bk. ḥ-k-m; d-b-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]Mucid-i Hakîm[/B]: herşeyi hikmetle yaratan, var eden Allah (bk. v-c-d; ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]Sâni-i Hakîm[/B]: herşeyi hikmetle ve san’atla yaratan Allah (bk. ṣ-n-a; ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]Vâcibü’l-Vücud[/B]: varlığı mutlaka gerekli olan, var olmak için hiçbir sebebe ihtiyacı olmayan Allah (bk. v-c-b; v-c-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]ahvâl[/B]: haller, vaziyetler[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]alay[/B]: üç taburdan oluşan askerî topluluk[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]bölük[/B]: takımlardan oluşan askerî birlik[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]cihet[/B]: yön[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]cüz[/B]: kısım, parça (bk. c-z-e)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]elhak[/B]: gerçekten (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]fırka[/B]: tümen (bk. f-r-ḳ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]had ve hesaba gelmemek[/B]: sonsuz ve sınırsız olmak[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hadsiz[/B]: sayısız, sınırsız[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]heyet[/B]: kısım, yapı[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]heyet-i umumiye[/B]: genel yapı, bütün[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hikmet[/B]: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hâkezâ[/B]: böylece, bunun gibi[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]icad[/B]: var etme, yaratma (bk. v-c-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]idare-i beden[/B]: bedenin idaresi[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]imkânat[/B]: olabilirlikler, varlığı ile yokluğu ihtimal dahilinde olanlar (bk. m-k-n)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]infirad[/B]: tek başına olma (bk. f-r-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]intizamlı[/B]: düzenli, tertipli (bk. n-ẓ-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]irade[/B]: tercih, dileme (bk. r-v-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kat’î[/B]: kesin[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mahsus[/B]: özel[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]marifet[/B]: bilme, tanıma (bk. a-r-f)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]muayyen[/B]: belirlenmiş[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]muhassıs[/B]: tahsis edici, ayırıcı, bir tarafa ait kılıcı[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]muntazam[/B]: düzenli (bk. n-ẓ-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]müddet-i bekà[/B]: devamlılık süresi (bk. b-ḳ-y)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]münhasır[/B]: ait, mahsus[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]müreccih[/B]: tercih edici[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mütedahil[/B]: iç içe, birbiri içinde[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mütereddit[/B]: tereddütte kalmış, kararsız[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]nefer[/B]: asker, er[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]nisbet[/B]: bağ (bk. n-s-b)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]sıfât[/B]: vasıflar, özellikler (bk. v-ṣ-f)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tabur[/B]: dört bölükten meydana gelen askerî birlik[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]tahsis[/B]: bir tarafa ait kılma, ayırma[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]takım[/B]: en küçük askerî topluluk[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]terkip[/B]: bileşik[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]vücub-u vücud[/B]: varlığının gerekli ve zorunlu oluşu (bk. v-c-b; v-c-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]vücud[/B]: varlık (bk. v-c-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]zerre[/B]: atom[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]ziyade[/B]: fazla, çok[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]ziyadeleşmek[/B]: artmak, fazlalaşmak[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]Âmir-i Alîm[/B]: sonsuz ilim sahibi olan idareci, Allah (bk. a-l-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]âsab[/B]: sinirler[/FONT][/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [FONT=tahoma] [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz Üçüncü Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst