Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz Üçüncü Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 288301" data-attributes="member: 1"><p><strong>Otuz Üçüncü Söz - Sayfa 930</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">bütün yıldızlara sahip olmak lâzım gelir. Hem, Otuz İkinci Sözün İkinci Mevkıfında izah ve ispat edildiği üzere, semâvâtın halk ve tesviyesine muktedir olmayan, beşerin simasındaki teşahhusu yapamaz.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Demek, bütün semâvâtın rabbi olmayan, birtek insanın simasındaki alâmet-i farika olan nakş-ı simâvîyi yapamaz. İşte, kâinat kadar büyük bir pencere ki, onunla bakılsa,</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 22px"><span style="font-family: 'trebuchet ms'">اَللهُ خَالِقُ كُلِّ شَىْءٍ وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَىْءٍ وَكِيلٌ لَهُ مَقَالِيدُ السَّمٰوَاتِ وَاْلاَرْضِ</span></span> <img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</span></p> <p style="text-align: center"></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">âyetleri, büyük harflerle kâinat sahifelerinde yazılı olduğu gibi, akıl gözüyle de görülecek. Öyle ise, görmeyenin ya aklı yok, ya kalbi yok. Veya insan suretinde bir hayvandır.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 15px"><strong>Yirmi Dokuzuncu Pencere</strong></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span><span style="font-size: 22px"><span style="font-family: 'trebuchet ms'">وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ</span></span> <img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />2</span></p> <p style="text-align: center"></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Bir bahar mevsiminde, garibâne, mütefekkirâne seyahate gidiyordum. Bir tepeciğin eteğinden geçerken, parlak bir sarıçiçek nazarıma ilişti. Eskiden vatanımda ve sair memleketlerde gördüğüm o cins sarıçiçekleri derhatır ettirdi. Şöyle bir mânâ kalbe geldi ki: Bu çiçek kimin turrası ise, kimin sikkesi ise ve kimin mührü ise ve kimin nakşı ise, elbette bütün zemin yüzündeki o nevi çiçekler Onun mühürleridir, sikkeleridir.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Şu mühür tahayyülünden sonra şöyle bir tasavvur geldi ki: Nasıl bir mühürle mühürlenmiş bir mektup, o mühür, o mektubun sahibini gösterir. Öyle de, şu çiçek bir mühr-ü Rahmânîdir. Şu envâ-ı nakışlarla ve mânidar nebâtat satırlarıyla yazılan şu tepecik dahi, bu çiçek Sâniinin mektubudur. Hem şu tepecik dahi bir mühürdür. Şu sahrâ ve ova, bir mektub-u Rahmânî hey’âtını aldı.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">İşbu tasavvurdan şöyle bir hakikat zihne geldi ki: Herbir şey, bir mühr-ü Rabbânî</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">[NOT]Dipnot-1</span></p><p> <span style="font-family: 'tahoma'">“Allah herşeyin yaratıcısıdır. O herşey üzerinde hakkıyla görüp gözeticidir. Göklerin ve yerin tedbir ve tasarrufu Ona aittir.” Zümer Sûresi, 39:62-63.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Dipnot-2</span></p><p> <span style="font-family: 'tahoma'">“Hiçbir şey yoktur ki, Onu hamd ile tesbih etmesin.” İsrâ Sûresi, 17:44.[/NOT]</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span> <table style='width: 100%'><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Sâni</strong>: herşeyi san’atlı bir şekilde yaratan Allah (bk. ṣ-n-a)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>alâmet-i farika</strong>: ayırt edici işaret</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>beşer</strong>: insanlar</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>derhatır</strong>: hatıra getirme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>envâ-ı nakış</strong>: nakış çeşitleri, türleri (bk. n-ḳ-ş)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>garibâne</strong>: garip olarak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hakikat</strong>: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>halk</strong>: yaratma (bk. ḫ-l-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hey’ât</strong>: şekiller, suretler</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kâinat</strong>: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mektub-u Rahmânî</strong>: sonsuz rahmet sahibi Allah’a ait herbiri birer mektup gibi mânâlar ifade eden varlıklar (bk. k-t-b; r-ḥ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>muktedir</strong>: gücü yeten, iktidar sahibi (bk. ḳ-d-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mânidar</strong>: mânâlı, anlamlı (bk. a-n-y)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mühr-ü Rabbânî</strong>: Rabbe ait mühür (bk. r-b-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mühr-ü Rahmânî</strong>: sonsuz rahmet sahibi olan Allah’ı gösteren mühür (bk. r-ḥ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mütefekkirâne</strong>: tefekkür ederek, düşünerek (bk. f-k-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nakş-ı simâvî</strong>: yüzdeki nakış, her insanın yüzüne Allah tarafından konulan nakış (bk. n-ḳ-ş)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nazar</strong>: dikkat, bakış (bk. n-ẓ-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nebâtat</strong>: bitkiler</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>rab</strong>: herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah (bk. r-b-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sahrâ</strong>: ova, meydan</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sair</strong>: diğer, başka</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>semâvât</strong>: gökler (bk. s-m-v)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sikke</strong>: metal gibi maddî şeyler üzerine vurulan mühür, işaret</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sima</strong>: yüz, çehre</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>suret</strong>: şekil, görüntü (bk. ṣ-v-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tahayyül</strong>: hayal etme (bk. ḥ-y-l)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tasavvur</strong>: düşünme, zihinde tasarlama (bk. ṣ-v-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tesviye</strong>: düzenleme</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>teşahhus</strong>: şahıslanma, belirlenme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>turra</strong>: padişahın mührü, imzası</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zemin</strong>: yer</span></td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 288301, member: 1"] [b]Otuz Üçüncü Söz - Sayfa 930[/b] [FONT=tahoma]bütün yıldızlara sahip olmak lâzım gelir. Hem, Otuz İkinci Sözün İkinci Mevkıfında izah ve ispat edildiği üzere, semâvâtın halk ve tesviyesine muktedir olmayan, beşerin simasındaki teşahhusu yapamaz. Demek, bütün semâvâtın rabbi olmayan, birtek insanın simasındaki alâmet-i farika olan nakş-ı simâvîyi yapamaz. İşte, kâinat kadar büyük bir pencere ki, onunla bakılsa, [/FONT][CENTER][FONT=tahoma][SIZE=6][FONT=trebuchet ms]اَللهُ خَالِقُ كُلِّ شَىْءٍ وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَىْءٍ وَكِيلٌ لَهُ مَقَالِيدُ السَّمٰوَاتِ وَاْلاَرْضِ[/FONT][/SIZE] [IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1[/FONT] [/CENTER] [FONT=tahoma] âyetleri, büyük harflerle kâinat sahifelerinde yazılı olduğu gibi, akıl gözüyle de görülecek. Öyle ise, görmeyenin ya aklı yok, ya kalbi yok. Veya insan suretinde bir hayvandır. [/FONT][CENTER][FONT=tahoma][SIZE=4][B]Yirmi Dokuzuncu Pencere [/B][/SIZE][SIZE=6][FONT=trebuchet ms]وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ[/FONT][/SIZE] [IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]2[/FONT] [/CENTER] [FONT=tahoma] Bir bahar mevsiminde, garibâne, mütefekkirâne seyahate gidiyordum. Bir tepeciğin eteğinden geçerken, parlak bir sarıçiçek nazarıma ilişti. Eskiden vatanımda ve sair memleketlerde gördüğüm o cins sarıçiçekleri derhatır ettirdi. Şöyle bir mânâ kalbe geldi ki: Bu çiçek kimin turrası ise, kimin sikkesi ise ve kimin mührü ise ve kimin nakşı ise, elbette bütün zemin yüzündeki o nevi çiçekler Onun mühürleridir, sikkeleridir. Şu mühür tahayyülünden sonra şöyle bir tasavvur geldi ki: Nasıl bir mühürle mühürlenmiş bir mektup, o mühür, o mektubun sahibini gösterir. Öyle de, şu çiçek bir mühr-ü Rahmânîdir. Şu envâ-ı nakışlarla ve mânidar nebâtat satırlarıyla yazılan şu tepecik dahi, bu çiçek Sâniinin mektubudur. Hem şu tepecik dahi bir mühürdür. Şu sahrâ ve ova, bir mektub-u Rahmânî hey’âtını aldı. İşbu tasavvurdan şöyle bir hakikat zihne geldi ki: Herbir şey, bir mühr-ü Rabbânî [NOT]Dipnot-1 “Allah herşeyin yaratıcısıdır. O herşey üzerinde hakkıyla görüp gözeticidir. Göklerin ve yerin tedbir ve tasarrufu Ona aittir.” Zümer Sûresi, 39:62-63. Dipnot-2 “Hiçbir şey yoktur ki, Onu hamd ile tesbih etmesin.” İsrâ Sûresi, 17:44.[/NOT] [/FONT][TABLE] <tbody>[TR] [TD][FONT=tahoma][B]Sâni[/B]: herşeyi san’atlı bir şekilde yaratan Allah (bk. ṣ-n-a)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]alâmet-i farika[/B]: ayırt edici işaret[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]beşer[/B]: insanlar[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]derhatır[/B]: hatıra getirme[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]envâ-ı nakış[/B]: nakış çeşitleri, türleri (bk. n-ḳ-ş)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]garibâne[/B]: garip olarak[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hakikat[/B]: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]halk[/B]: yaratma (bk. ḫ-l-ḳ)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hey’ât[/B]: şekiller, suretler[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kâinat[/B]: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mektub-u Rahmânî[/B]: sonsuz rahmet sahibi Allah’a ait herbiri birer mektup gibi mânâlar ifade eden varlıklar (bk. k-t-b; r-ḥ-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]muktedir[/B]: gücü yeten, iktidar sahibi (bk. ḳ-d-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mânidar[/B]: mânâlı, anlamlı (bk. a-n-y)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mühr-ü Rabbânî[/B]: Rabbe ait mühür (bk. r-b-b)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mühr-ü Rahmânî[/B]: sonsuz rahmet sahibi olan Allah’ı gösteren mühür (bk. r-ḥ-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mütefekkirâne[/B]: tefekkür ederek, düşünerek (bk. f-k-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]nakş-ı simâvî[/B]: yüzdeki nakış, her insanın yüzüne Allah tarafından konulan nakış (bk. n-ḳ-ş)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]nazar[/B]: dikkat, bakış (bk. n-ẓ-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]nebâtat[/B]: bitkiler[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]rab[/B]: herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah (bk. r-b-b)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]sahrâ[/B]: ova, meydan[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]sair[/B]: diğer, başka[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]semâvât[/B]: gökler (bk. s-m-v)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]sikke[/B]: metal gibi maddî şeyler üzerine vurulan mühür, işaret[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]sima[/B]: yüz, çehre[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]suret[/B]: şekil, görüntü (bk. ṣ-v-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]tahayyül[/B]: hayal etme (bk. ḥ-y-l)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tasavvur[/B]: düşünme, zihinde tasarlama (bk. ṣ-v-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]tesviye[/B]: düzenleme[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]teşahhus[/B]: şahıslanma, belirlenme[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]turra[/B]: padişahın mührü, imzası[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]zemin[/B]: yer[/FONT][/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [FONT=tahoma] [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz Üçüncü Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst