Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz Üçüncü Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 288299" data-attributes="member: 1"><p><strong>Otuz Üçüncü Söz - Sayfa 928</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Rabb-i Kerîmin, bir Hakîm-i Rahîmin işleri olduğunu gösterir. Çünkü, şuursuz esbab, elbette bir gayeyi düşünüp çalışmaz. Halbuki, görüyoruz, vücuda gelen her mahlûk, bir gaye değil, belki çok gayeleri, çok faideleri, çok hikmetleri takip ederek vücuda geliyor. Demek, bir Rabb-i Hakîm ve Kerîm, o şeyleri yapıp gönderiyor, o faideleri onlara gaye-i vücut yapıyor.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Meselâ yağmur geliyor. Yağmuru zâhiren intaç eden esbab, hayvânâtı düşünüp, onlara acıyıp merhamet etmekten ne kadar uzak olduğu malûmdur. Demek, hayvânâtı halk eden ve rızıklarını taahhüt eden bir Hâlık-ı Rahîmin hikmetiyle imdada gönderiliyor. Hattâ yağmura “rahmet“ deniliyor. Çünkü çok âsâr-ı rahmet ve faideleri tazammun ettiğinden, güya yağmur şeklinde rahmet tecessüm etmiş, takattur etmiş, katre katre geliyor.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Hem bütün mahlûkatın yüzüne tebessüm eden bütün ziynetli nebâtat ve hayvânattaki tezyinat ve gösterişler, bilbedâhe, perde-i gayb arkasında bu süslü ve güzel san’atlarla kendini tanıttırmak ve sevdirmek ve bildirmek isteyen bir Zât-ı Zülcelâlin vücub-u vücuduna ve vahdetine delâlet ederler. Demek, eşyadaki süslü vaziyetler, gösterişli keyfiyetler, tanıttırmak ve sevdirmek sıfatlarına kat’iyen delâlet eder. Sevdirmek ve tanıttırmak sıfatları ise, bilbedâhe, Vedûd, Mâruf bir Sâni-i Kadîrin vücub-u vücuduna ve vahdetine şehadet eder.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><strong><em>Elhasıl: </em></strong>Sebep gayet âdi, âciz ve ona isnad edilen müsebbep ise gayet san’atlı ve kıymetli olduğundan, sebebi azleder. Hem müsebbebin gayesi, faidesi dahi, câhil ve câmid olan esbabı ortadan atar, bir Sâni-i Hakîmin eline teslim eder. Hem müsebbebin yüzündeki tezyinat ve maharetler, kendi kudretini zîşuurlara bildirmek isteyen ve kendini sevdirmek arzu eden bir Sâni-i Hakîme işaret eder.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Ey esbabperest biçare! Bu üç mühim hakikati neyle izah edebilirsin? Sen nasıl</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span> <table style='width: 100%'><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Hakîm-i Rahîm</strong>: herşeyi hikmetle yaratan ve çok şefkatli ve merhametli Allah (bk. ḥ-k-m; r-ḥ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Hâlık-ı Rahîm</strong>: sonsuz merhamet ve şefkat sahibi olan ve herşeyi yoktan yaratan Allah (bk. ḫ-l-ḳ; r-ḥ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Mâruf</strong>: herşeyi hakkıyla bilen ve yarattıkları tarafından bilinen Allah (bk. a-r-f)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Rabb-i Hakîm</strong>: her işi hikmetle yapıp herşeyi idare ve terbiye eden Allah (bk. r-b-b; ḥ-k-m; k-r-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Rabb-i Kerim</strong>: sonsuz ikram, cömertlik ve iyilik sahibi, herşeyi idare ve terbiye eden Allah (bk. r-b-b; k-r-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Sâni-i Hakîm</strong>: herşeyi hikmetle ve san’atla yaratan Allah (bk. ṣ-n-a; ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Sâni-i Kadîr</strong>: herşeye gücü yeten, sonsuz güç ve kudret sahibi ve herşeyi san’atla yaratan Allah (bk. ṣ-n-a; ḳ-d-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Vedûd</strong>: kullarını çok seven ve şefkat eden, Kendisine çok sevgi beslenen Allah (bk. v-d-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Zât-ı Zülcelâl</strong>: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi olan Zât, Allah (bk. ẕü; c-l-l)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>azletme</strong>: yetkiden düşürme, uzaklaştırma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>bilbedâhe</strong>: ap açık bir şekilde</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>biçare</strong>: çaresiz</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>câmid</strong>: cansız</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>delâlet</strong>: delil olma, işaret etme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>elhasıl</strong>: özetle, kısaca</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>esbab</strong>: sebepler (bk. s-b-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>esbabperest</strong>: Allah’ı unutup sebeplere haddinden fazla değer veren (bk. s-b-b)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>gaye-i vücut</strong>: varlık gayesi (bk. v-c-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>güya</strong>: sanki</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hakikat</strong>: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>halk etmek</strong>: yaratmak (bk. ḫ-l-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hayvânât</strong>: hayvanlar (bk. ḥ-y-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hikmet</strong>: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>imdad</strong>: yardım</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>intaç eden</strong>: sonuç veren</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>isnad edilen</strong>: dayandırılan (bk. s-n-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>izah</strong>: açıklama</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>katre</strong>: damla</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kat’iyen</strong>: kesinlikle</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>keyfiyet</strong>: özellik, durum, nitelik</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kudret</strong>: güç, iktidar (bk. ḳ-d-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>maharet</strong>: beceri, ustalık</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mahlûk</strong>: yaratık (bk. ḫ-l-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mahlûkat</strong>: yaratıklar (bk. ḫ-l-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>malûm</strong>: bilinen (bk. a-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müsebbep</strong>: sebeple meydana gelen, sebebin sonucu (bk. s-b-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nebâtat</strong>: bitkiler</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>perde-i gayb</strong>: mânevî âlemleri gözümüzden saklayan perde (bk. ğ-y-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>rahmet</strong>: şefkat, merhamet (bk. r-ḥ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>taahhüt</strong>: garanti</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>takattur</strong>: damlalaşma</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tazammun</strong>: içine alma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tecessüm</strong>: cisimleşme, maddi yapıya bürünme</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tezyinat</strong>: süslemeler (bk. z-y-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>vahdet</strong>: birlik (bk. v-ḥ-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>vücub-u vücud</strong>: varlığının zorunlu oluşu (bk. v-c-b; v-c-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>vücud</strong>: varlık (bk. v-c-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ziynetli</strong>: süslü (bk. z-y-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zâhiren</strong>: görünüşte (bk. ẓ-h-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zîşuur</strong>: şuur sahibi, bilinçli (bk. ẕî; ş-a-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âciz</strong>: güçsüz, zayıf (bk. a-c-z)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âdi</strong>: basit, sıradan</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âsâr-ı rahmet</strong>: rahmet eserleri (bk. r-ḥ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>şehadet</strong>: şahitlik, tanıklık (bk. ş-h-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>şuursuz</strong>: bilinçsiz, idraksiz (bk. ş-a-r)</span></td><td></td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 288299, member: 1"] [b]Otuz Üçüncü Söz - Sayfa 928[/b] [FONT=tahoma]Rabb-i Kerîmin, bir Hakîm-i Rahîmin işleri olduğunu gösterir. Çünkü, şuursuz esbab, elbette bir gayeyi düşünüp çalışmaz. Halbuki, görüyoruz, vücuda gelen her mahlûk, bir gaye değil, belki çok gayeleri, çok faideleri, çok hikmetleri takip ederek vücuda geliyor. Demek, bir Rabb-i Hakîm ve Kerîm, o şeyleri yapıp gönderiyor, o faideleri onlara gaye-i vücut yapıyor. Meselâ yağmur geliyor. Yağmuru zâhiren intaç eden esbab, hayvânâtı düşünüp, onlara acıyıp merhamet etmekten ne kadar uzak olduğu malûmdur. Demek, hayvânâtı halk eden ve rızıklarını taahhüt eden bir Hâlık-ı Rahîmin hikmetiyle imdada gönderiliyor. Hattâ yağmura “rahmet“ deniliyor. Çünkü çok âsâr-ı rahmet ve faideleri tazammun ettiğinden, güya yağmur şeklinde rahmet tecessüm etmiş, takattur etmiş, katre katre geliyor. Hem bütün mahlûkatın yüzüne tebessüm eden bütün ziynetli nebâtat ve hayvânattaki tezyinat ve gösterişler, bilbedâhe, perde-i gayb arkasında bu süslü ve güzel san’atlarla kendini tanıttırmak ve sevdirmek ve bildirmek isteyen bir Zât-ı Zülcelâlin vücub-u vücuduna ve vahdetine delâlet ederler. Demek, eşyadaki süslü vaziyetler, gösterişli keyfiyetler, tanıttırmak ve sevdirmek sıfatlarına kat’iyen delâlet eder. Sevdirmek ve tanıttırmak sıfatları ise, bilbedâhe, Vedûd, Mâruf bir Sâni-i Kadîrin vücub-u vücuduna ve vahdetine şehadet eder. [B][I]Elhasıl: [/I][/B]Sebep gayet âdi, âciz ve ona isnad edilen müsebbep ise gayet san’atlı ve kıymetli olduğundan, sebebi azleder. Hem müsebbebin gayesi, faidesi dahi, câhil ve câmid olan esbabı ortadan atar, bir Sâni-i Hakîmin eline teslim eder. Hem müsebbebin yüzündeki tezyinat ve maharetler, kendi kudretini zîşuurlara bildirmek isteyen ve kendini sevdirmek arzu eden bir Sâni-i Hakîme işaret eder. Ey esbabperest biçare! Bu üç mühim hakikati neyle izah edebilirsin? Sen nasıl [/FONT][TABLE] <tbody>[TR] [TD][FONT=tahoma][B]Hakîm-i Rahîm[/B]: herşeyi hikmetle yaratan ve çok şefkatli ve merhametli Allah (bk. ḥ-k-m; r-ḥ-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]Hâlık-ı Rahîm[/B]: sonsuz merhamet ve şefkat sahibi olan ve herşeyi yoktan yaratan Allah (bk. ḫ-l-ḳ; r-ḥ-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]Mâruf[/B]: herşeyi hakkıyla bilen ve yarattıkları tarafından bilinen Allah (bk. a-r-f)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]Rabb-i Hakîm[/B]: her işi hikmetle yapıp herşeyi idare ve terbiye eden Allah (bk. r-b-b; ḥ-k-m; k-r-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]Rabb-i Kerim[/B]: sonsuz ikram, cömertlik ve iyilik sahibi, herşeyi idare ve terbiye eden Allah (bk. r-b-b; k-r-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]Sâni-i Hakîm[/B]: herşeyi hikmetle ve san’atla yaratan Allah (bk. ṣ-n-a; ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]Sâni-i Kadîr[/B]: herşeye gücü yeten, sonsuz güç ve kudret sahibi ve herşeyi san’atla yaratan Allah (bk. ṣ-n-a; ḳ-d-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]Vedûd[/B]: kullarını çok seven ve şefkat eden, Kendisine çok sevgi beslenen Allah (bk. v-d-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]Zât-ı Zülcelâl[/B]: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi olan Zât, Allah (bk. ẕü; c-l-l)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]azletme[/B]: yetkiden düşürme, uzaklaştırma[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]bilbedâhe[/B]: ap açık bir şekilde[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]biçare[/B]: çaresiz[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]câmid[/B]: cansız[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]delâlet[/B]: delil olma, işaret etme[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]elhasıl[/B]: özetle, kısaca[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]esbab[/B]: sebepler (bk. s-b-b)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]esbabperest[/B]: Allah’ı unutup sebeplere haddinden fazla değer veren (bk. s-b-b)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]gaye-i vücut[/B]: varlık gayesi (bk. v-c-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]güya[/B]: sanki[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hakikat[/B]: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]halk etmek[/B]: yaratmak (bk. ḫ-l-ḳ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hayvânât[/B]: hayvanlar (bk. ḥ-y-y)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hikmet[/B]: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]imdad[/B]: yardım[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]intaç eden[/B]: sonuç veren[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]isnad edilen[/B]: dayandırılan (bk. s-n-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]izah[/B]: açıklama[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]katre[/B]: damla[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kat’iyen[/B]: kesinlikle[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]keyfiyet[/B]: özellik, durum, nitelik[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kudret[/B]: güç, iktidar (bk. ḳ-d-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]maharet[/B]: beceri, ustalık[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mahlûk[/B]: yaratık (bk. ḫ-l-ḳ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mahlûkat[/B]: yaratıklar (bk. ḫ-l-ḳ)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]malûm[/B]: bilinen (bk. a-l-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]müsebbep[/B]: sebeple meydana gelen, sebebin sonucu (bk. s-b-b)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]nebâtat[/B]: bitkiler[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]perde-i gayb[/B]: mânevî âlemleri gözümüzden saklayan perde (bk. ğ-y-b)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]rahmet[/B]: şefkat, merhamet (bk. r-ḥ-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]taahhüt[/B]: garanti[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]takattur[/B]: damlalaşma[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tazammun[/B]: içine alma[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]tecessüm[/B]: cisimleşme, maddi yapıya bürünme[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tezyinat[/B]: süslemeler (bk. z-y-n)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]vahdet[/B]: birlik (bk. v-ḥ-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]vücub-u vücud[/B]: varlığının zorunlu oluşu (bk. v-c-b; v-c-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]vücud[/B]: varlık (bk. v-c-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]ziynetli[/B]: süslü (bk. z-y-n)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]zâhiren[/B]: görünüşte (bk. ẓ-h-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]zîşuur[/B]: şuur sahibi, bilinçli (bk. ẕî; ş-a-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]âciz[/B]: güçsüz, zayıf (bk. a-c-z)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]âdi[/B]: basit, sıradan[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]âsâr-ı rahmet[/B]: rahmet eserleri (bk. r-ḥ-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]şehadet[/B]: şahitlik, tanıklık (bk. ş-h-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]şuursuz[/B]: bilinçsiz, idraksiz (bk. ş-a-r)[/FONT][/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [FONT=tahoma] [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz Üçüncü Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst