Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz Üçüncü Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 279396" data-attributes="member: 1"><p><strong>Otuz Üçüncü Söz - Sayfa 917</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">hareketleri ve deveranları ve güneş ile, cazibe kanunu tabir edilen bir kanun-u İlâhî ile bağlanmaları, yani onlar imamlarına iktidâları, büyük bir mikyasta bir azamet-i kudret-i İlâhiyeyi ve vahdâniyet-i Rabbâniyeyi gösterir. Çünkü o câmid cirmleri, o şuursuz büyük kütleleri nihayet derecede intizam ve mizan-ı hikmet içinde, muhtelif şekillerde ve muhtelif mesafelerde ve muhtelif hareketlerde döndürmek, istihdam etmek, ne derece bir kudreti ve bir hikmeti ispat ettiğini kıyas et. Bu büyük ve ağır işe zerre miktar tesadüf karışsa, öyle bir patlayış verecek ki, kâinatı dağıtacak. Çünkü, bir dakika tesadüf birisini tevkif etse, mihverinden çıkmasına sebebiyet verir, başkalarıyla müsademe etmesine yol açar. Küre-i arzdan bin defa büyük cirmlerle müsademenin ne derece dehşetli olduğunu kıyas edebilirsin.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Manzume-i şemsiyenin, yani şemsin me’mumları ve meyveleri olan on iki seyyarenin acaibini ilm-i muhit-i İlâhîye havale edip, yalnız gözümüzün önünde, seyyaremiz bulunan arza bakıyoruz. Görüyoruz ki, bu seyyaremiz, bir azamet-i şevket-i Rububiyeti ve haşmet-i saltanat-ı Ulûhiyeti ve kemâl-i rahmet ve hikmeti gösterir bir surette, güneşin etrafında, emr-i Rabbânî ile, Birinci Mektupta beyan edildiği gibi, pek büyük bir hizmet için bir uzun seyir ve seyahat ona ettiriliyor. Bir sefine-i Rabbâniye olarak, acaib-i masnuat-ı İlâhiye ile doldurulmuş ve zîşuur ibâdullaha seyrangâh gibi bir mesken-i seyyar vaziyeti verilmiş. Ve evkat ve hesabı bildirecek saat akrebi gibi, kamer dahi dakik hesaplarla, azîm hikmetlerle ona takılmış ve o kamere başka menzillerde ayrı seyir ve seyahat verilmiş.<img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">İşte, bu mübarek seyyaremizin şu halleri, küre-i arz kuvvetinde bir şehadetle bir Kadîr-i Mutlakın vücub-u vücudunu ve vahdetini ispat eder. Madem şu seyyaremiz böyledir. Manzume-i şemsiyeyi ona kıyas edebilirsin.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">[NOT]Dipnot-1</span></p><p> <span style="font-family: 'tahoma'">bk. Yâsîn Sûresi, 36:39.[/NOT]</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span> <table style='width: 100%'><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Kadîr-i Mutlak</strong>: herşeye gücü yeten, sınırsız güç ve kudret sahibi Allah (bk. ḳ-d-r; ṭ-l-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>acaib</strong>: şaşırtıcı, hayret verici şeyler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>acaib-i masnuat-ı İlâhiye</strong>: Allah’ın hayrette bırakan san’at eserleri (bk. ṣ-n-a; e-l-h)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>arz</strong>: dünya</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>azamet-i kudret-i İlâhiye</strong>: Allah’ın kudretinin sonsuz büyüklüğü (bk. a-ẓ-m; ḳ-d-r; e-l-h)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>azamet-i şevket-i Rububiyet</strong>: büyük ve haşmetli bir idare ve terbiye edicilik (bk. a-ẓ-m; r-b-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>azîm</strong>: büyük (bk. a-ẓ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>beyan</strong>: açıklama (bk. b-y-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cazibe</strong>: çekim</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cirm</strong>: cisim</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>câmid</strong>: cansız</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>dakik</strong>: ince</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>deveran</strong>: dönüş</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>emr-i Rabbânî</strong>: herşeyi terbiye edip idaresi ve tasarrufu altında bulunduran Allah’ın emri (bk. r-b-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>evkat</strong>: vakitler</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>haşmet-i saltanat-ı Ulûhiyet</strong>: Allah’ın saltanatının heybet ve görkemi (bk. s-l-ṭ; e-l-h)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hikmet</strong>: Cenâb-ı Hakkın herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde yaratma sıfatı (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ibâdullah</strong>: Allah’ın kulları (bk. a-b-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>iktidâ</strong>: uyma</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ilm-i muhit-i İlâhî</strong>: Allah’ın herşeyi kuşatan ilmi (bk. a-l-m; e-l-h)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>intizam</strong>: düzen (bk. n-ẓ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>istihdam</strong>: çalıştırma, kullanma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kamer</strong>: ay</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kanun-u İlâhî</strong>: Allah’ın koyduğu kanun (bk. ḳ-n-n; e-l-h)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kemâl-i rahmet ve hikmet</strong>: mükemmel ve kusursuz bir rahmet ve hikmet (bk. k-m-l; r-ḥ-m; ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kudret</strong>: güç, iktidar (bk. ḳ-d-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>küre-i arz</strong>: yerküre, dünya</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>manzume-i şemsiye</strong>: güneş sistemi (bk. n-ẓ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>menzil</strong>: durak, yer (bk. n-z-l)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mesken-i seyyar</strong>: gezici yer, mekân (bk. s-k-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>me’mum</strong>: tâbi olan, uyan</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mihver</strong>: eksen, yörünge</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mikyas</strong>: ölçek</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mizan-ı hikmet</strong>: her şeyin belirli gayelere yönelik olarak mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde yapılmasını gösteren ilim terazisi (bk. v-z-n; ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>muhtelif</strong>: çeşitli</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müsademe</strong>: çarpışma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nihayet</strong>: son</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sefine-i Rabbâniye</strong>: herşeyi terbiye ve idare eden Allah’ın bir gemi gibi yaratarak uzayda gezdirdiği dünya (bk. r-b-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>seyir</strong>: gezme</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>seyrangâh</strong>: gezi ve seyir yeri</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>seyyare</strong>: gezegen</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>suret</strong>: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tabir edilme</strong>: adlandırılma (bk. a-b-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tevkif</strong>: durdurma, alıkoyma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>vahdet</strong>: birlik (bk. v-ḥ-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>vahdâniyet-i Rabbâniye</strong>: herşeyi terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah’ın birliği (bk. v-ḥ-d; r-b-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>vücub-u vücud</strong>: varlığının zorunlu oluşu (bk. v-c-b; v-c-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zerre miktar</strong>: çok az miktar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zîşuur</strong>: şuur sahibi, bilinçli (bk. ẕî; ş-a-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>şehadet</strong>: şahitlik, tanıklık (bk. ş-h-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>şems</strong>: güneş</span></td><td></td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 279396, member: 1"] [b]Otuz Üçüncü Söz - Sayfa 917[/b] [FONT=tahoma]hareketleri ve deveranları ve güneş ile, cazibe kanunu tabir edilen bir kanun-u İlâhî ile bağlanmaları, yani onlar imamlarına iktidâları, büyük bir mikyasta bir azamet-i kudret-i İlâhiyeyi ve vahdâniyet-i Rabbâniyeyi gösterir. Çünkü o câmid cirmleri, o şuursuz büyük kütleleri nihayet derecede intizam ve mizan-ı hikmet içinde, muhtelif şekillerde ve muhtelif mesafelerde ve muhtelif hareketlerde döndürmek, istihdam etmek, ne derece bir kudreti ve bir hikmeti ispat ettiğini kıyas et. Bu büyük ve ağır işe zerre miktar tesadüf karışsa, öyle bir patlayış verecek ki, kâinatı dağıtacak. Çünkü, bir dakika tesadüf birisini tevkif etse, mihverinden çıkmasına sebebiyet verir, başkalarıyla müsademe etmesine yol açar. Küre-i arzdan bin defa büyük cirmlerle müsademenin ne derece dehşetli olduğunu kıyas edebilirsin. Manzume-i şemsiyenin, yani şemsin me’mumları ve meyveleri olan on iki seyyarenin acaibini ilm-i muhit-i İlâhîye havale edip, yalnız gözümüzün önünde, seyyaremiz bulunan arza bakıyoruz. Görüyoruz ki, bu seyyaremiz, bir azamet-i şevket-i Rububiyeti ve haşmet-i saltanat-ı Ulûhiyeti ve kemâl-i rahmet ve hikmeti gösterir bir surette, güneşin etrafında, emr-i Rabbânî ile, Birinci Mektupta beyan edildiği gibi, pek büyük bir hizmet için bir uzun seyir ve seyahat ona ettiriliyor. Bir sefine-i Rabbâniye olarak, acaib-i masnuat-ı İlâhiye ile doldurulmuş ve zîşuur ibâdullaha seyrangâh gibi bir mesken-i seyyar vaziyeti verilmiş. Ve evkat ve hesabı bildirecek saat akrebi gibi, kamer dahi dakik hesaplarla, azîm hikmetlerle ona takılmış ve o kamere başka menzillerde ayrı seyir ve seyahat verilmiş.[IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1 İşte, bu mübarek seyyaremizin şu halleri, küre-i arz kuvvetinde bir şehadetle bir Kadîr-i Mutlakın vücub-u vücudunu ve vahdetini ispat eder. Madem şu seyyaremiz böyledir. Manzume-i şemsiyeyi ona kıyas edebilirsin. [NOT]Dipnot-1 bk. Yâsîn Sûresi, 36:39.[/NOT] [/FONT][TABLE] <tbody>[TR] [TD][FONT=tahoma][B]Kadîr-i Mutlak[/B]: herşeye gücü yeten, sınırsız güç ve kudret sahibi Allah (bk. ḳ-d-r; ṭ-l-ḳ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]acaib[/B]: şaşırtıcı, hayret verici şeyler[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]acaib-i masnuat-ı İlâhiye[/B]: Allah’ın hayrette bırakan san’at eserleri (bk. ṣ-n-a; e-l-h)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]arz[/B]: dünya[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]azamet-i kudret-i İlâhiye[/B]: Allah’ın kudretinin sonsuz büyüklüğü (bk. a-ẓ-m; ḳ-d-r; e-l-h)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]azamet-i şevket-i Rububiyet[/B]: büyük ve haşmetli bir idare ve terbiye edicilik (bk. a-ẓ-m; r-b-b)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]azîm[/B]: büyük (bk. a-ẓ-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]beyan[/B]: açıklama (bk. b-y-n)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]cazibe[/B]: çekim[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]cirm[/B]: cisim[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]câmid[/B]: cansız[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]dakik[/B]: ince[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]deveran[/B]: dönüş[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]emr-i Rabbânî[/B]: herşeyi terbiye edip idaresi ve tasarrufu altında bulunduran Allah’ın emri (bk. r-b-b)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]evkat[/B]: vakitler[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]haşmet-i saltanat-ı Ulûhiyet[/B]: Allah’ın saltanatının heybet ve görkemi (bk. s-l-ṭ; e-l-h)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hikmet[/B]: Cenâb-ı Hakkın herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde yaratma sıfatı (bk. ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]ibâdullah[/B]: Allah’ın kulları (bk. a-b-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]iktidâ[/B]: uyma[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]ilm-i muhit-i İlâhî[/B]: Allah’ın herşeyi kuşatan ilmi (bk. a-l-m; e-l-h)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]intizam[/B]: düzen (bk. n-ẓ-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]istihdam[/B]: çalıştırma, kullanma[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kamer[/B]: ay[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kanun-u İlâhî[/B]: Allah’ın koyduğu kanun (bk. ḳ-n-n; e-l-h)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kemâl-i rahmet ve hikmet[/B]: mükemmel ve kusursuz bir rahmet ve hikmet (bk. k-m-l; r-ḥ-m; ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kudret[/B]: güç, iktidar (bk. ḳ-d-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]küre-i arz[/B]: yerküre, dünya[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]manzume-i şemsiye[/B]: güneş sistemi (bk. n-ẓ-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]menzil[/B]: durak, yer (bk. n-z-l)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mesken-i seyyar[/B]: gezici yer, mekân (bk. s-k-n)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]me’mum[/B]: tâbi olan, uyan[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mihver[/B]: eksen, yörünge[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mikyas[/B]: ölçek[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mizan-ı hikmet[/B]: her şeyin belirli gayelere yönelik olarak mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde yapılmasını gösteren ilim terazisi (bk. v-z-n; ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]muhtelif[/B]: çeşitli[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]müsademe[/B]: çarpışma[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]nihayet[/B]: son[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]sefine-i Rabbâniye[/B]: herşeyi terbiye ve idare eden Allah’ın bir gemi gibi yaratarak uzayda gezdirdiği dünya (bk. r-b-b)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]seyir[/B]: gezme[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]seyrangâh[/B]: gezi ve seyir yeri[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]seyyare[/B]: gezegen[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]suret[/B]: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]tabir edilme[/B]: adlandırılma (bk. a-b-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tevkif[/B]: durdurma, alıkoyma[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]vahdet[/B]: birlik (bk. v-ḥ-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]vahdâniyet-i Rabbâniye[/B]: herşeyi terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah’ın birliği (bk. v-ḥ-d; r-b-b)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]vücub-u vücud[/B]: varlığının zorunlu oluşu (bk. v-c-b; v-c-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]zerre miktar[/B]: çok az miktar[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]zîşuur[/B]: şuur sahibi, bilinçli (bk. ẕî; ş-a-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]şehadet[/B]: şahitlik, tanıklık (bk. ş-h-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]şems[/B]: güneş[/FONT][/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [FONT=tahoma] [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz Üçüncü Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst