Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz İkinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 271591" data-attributes="member: 1"><p><strong>Otuz İkinci Söz - Sayfa 854</strong></p><p></p><p>Nasıl ki, gayet mahir bir tasvirci ve heykeltraş bir zât, gayet güzel bir çiçekle ve insan cins-i lâtifinden gayet güzel bir hasnânın suret ve heykelini yapmak istese, evvelâ o iki şeyin umumî şekillerini bazı hatlarla tayin eder. Şu tayini bir tanzim iledir, bir takdir ile yapıyor, hendeseye istinaden hudut tayin ediyor. Şu tanzim ve takdir, bir hikmet ve ilim ile yapıldığını gösteriyor ki, tanzim ve tahdit fiilleri, ilim ve hikmet pergeliyle dönüyor. Öyle ise, tanzim ve tahdit arkasında, ilim ve hikmet mânâları hükmediyor. Öyle ise, ilim ve hikmet pergeli kendini gösterecek.</p><p></p><p>İşte, kendini gösterdi ki, o hudutlar içinde, göz, kulak, burun, yaprak ve incecik püskülcükler gibi şeylerin tasvirine başladı. Şimdi görüyoruz ki, içindeki pergelin harekâtıyla tayin edilen âzâlar, san’atkârâne ve inâyetkârâne düşüyor. Öyle ise, o ilim ve hikmet pergelini çeviren, arkada sun’ ve inâyet mânâları var, hükmediyorlar ve kendilerini gösterecekler.</p><p></p><p>İşte, ondandır ki, bir hüsün ve ziynete kabiliyet gösteriyor. Öyle ise, sun’ ve inâyeti çalıştıran, irade-i tahsin ve kasd-ı tezyindir. Öyle ise, onlar hükmediyorlar ki, tezyine, tenvire başladı, bir tebessüm vaziyetini gösterdi ve hayattarlık heyetini verdi.</p><p></p><p>Elbette, şu tahsin ve tenvir mânâsını çalıştıran, lütuf ve kerem mânâsıdır. Evet, o iki mânâ, onda o derece hükmeder ki, adeta o çiçek bir lütf-u mücessem, o heykel bir kerem-i mütecessiddir.</p><p></p><p>Şimdi, bu mânâ-yı kerem ve lütfu çalıştıran ve tahrik eden, teveddüd ve taarrüf mânâlarıdır. Yani, kendini hüneriyle tanıttırmak ve halka kendini sevdirmek mânâları arkada hükmediyor. Bu tanıttırmak ve sevdirmek, elbette meyl-i merhamet ve irade-i nimetten geliyor.</p><p></p><p>Madem rahmet ve irade-i nimet arkada hükmediyor. Öyle ise, o heykeli, nimetin envâıyla dolduracak, tezyin edecek, o çiçeğin suretini de bir hediyeye takacak.</p><p></p><p>İşte, o heykelin ellerini, kucağını ve ceplerini kıymettar nimetlerle doldurdu.</p><p></p><p></p><table style='width: 100%'><tr><td><strong>cins-i lâtif</strong>: güzel cins, kadınlar (bk. l-ṭ-f)</td><td><strong>envâ</strong>: türler, çeşitler</td></tr><tr><td><strong>evvelâ</strong>: ilk önce</td><td><strong>harekât</strong>: hareketler</td></tr><tr><td><strong>hasnâ</strong>: güzel kadın</td><td><strong>hat</strong>: çizgi</td></tr><tr><td><strong>hayattarlık</strong>: canlılık (bk. ḥ-y-y)</td><td><strong>hendese</strong>: geometri, mühendislik</td></tr><tr><td><strong>heyet</strong>: şekil, suret</td><td><strong>hikmet</strong>: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)</td></tr><tr><td><strong>hudut</strong>: sınır</td><td><strong>hüsün</strong>: güzellik (bk. ḥ-s-n)</td></tr><tr><td><strong>inâyet</strong>: özen gösterme; düzenlilik (bk. a-n-y)</td><td><strong>inâyetkârâne</strong>: düzenleme ve özen gösterme tarzında (bk. a-n-y)</td></tr><tr><td><strong>irade-i nimet</strong>: nimet verme isteği, iradesi (bk. r-v-d; n-a-m)</td><td><strong>irade-i tahsin</strong>: güzelleştirme iradesi, isteği (bk. r-v-d; ḥ-s-n)</td></tr><tr><td><strong>istinaden</strong>: dayanarak (bk. s-n-d)</td><td><strong>kasd-ı tezyin</strong>: süsleme kasdı, amacı (bk. ḳ-ṣ-d; z-y-n)</td></tr><tr><td><strong>kerem</strong>: cömertlik, ikram (bk. k-r-m)</td><td><strong>kerem-i mütecessid</strong>: maddi vücut giymiş kerem (bk. k-r-m)</td></tr><tr><td><strong>kıymettar</strong>: kıymetli, değerli</td><td><strong>lütf-u mücessem</strong>: cisimleşmiş lütuf (bk. l-ṭ-f)</td></tr><tr><td><strong>lütuf</strong>: iyilik, ihsan (bk. l-ṭ-f)</td><td><strong>mahir</strong>: maharetli, becerikli</td></tr><tr><td><strong>meyl-i merhamet</strong>: merhamet etme isteği, eğilimi (bk. r-ḥ-m)</td><td><strong>mânâ-yı kerem ve lütuf</strong>: kerem ve lütuf mânâsı (bk. a-n-y; k-r-m; l-ṭ-f)</td></tr><tr><td><strong>rahmet</strong>: şefkat, merhamet (bk. r-ḥ-m)</td><td><strong>san’atkârâne</strong>: san’atlı bir şekilde (bk. ṣ-n-a)</td></tr><tr><td><strong>sun’</strong>: sanat (bk. ṣ-n-a)</td><td><strong>suret</strong>: resim, görüntü (bk. ṣ-v-r)</td></tr><tr><td><strong>taarrüf</strong>: kendini tanıtma (bk. a-r-f)</td><td><strong>tahdit</strong>: sınırlama, tayin ve tespit etme</td></tr><tr><td><strong>tahrik eden</strong>: harekete geçiren</td><td><strong>tahsin</strong>: güzelleştirme (bk. ḥ-s-n)</td></tr><tr><td><strong>takdir</strong>: ölçüye vurma, değer biçme (bk. ḳ-d-r)</td><td><strong>tanzim</strong>: düzenleme (bk. n-ẓ-m)</td></tr><tr><td><strong>tasvir</strong>: resimleme, suret verme (bk. ṣ-v-r)</td><td><strong>tasvirci</strong>: suret verici, ressam (bk. ṣ-v-r)</td></tr><tr><td><strong>tayin etme</strong>: belirleme, belirli kılma</td><td><strong>tenvir</strong>: aydınlatma, parlatma (bk. n-v-r)</td></tr><tr><td><strong>teveddüd</strong>: kendini sevdirme (bk. v-d-d)</td><td><strong>tezyin</strong>: süsleme (bk. z-y-n)</td></tr><tr><td><strong>umumî</strong>: genel</td><td><strong>ziynet</strong>: süs (bk. z-y-n)</td></tr><tr><td><strong>âzâ</strong>: organlar</td><td></td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 271591, member: 1"] [b]Otuz İkinci Söz - Sayfa 854[/b] Nasıl ki, gayet mahir bir tasvirci ve heykeltraş bir zât, gayet güzel bir çiçekle ve insan cins-i lâtifinden gayet güzel bir hasnânın suret ve heykelini yapmak istese, evvelâ o iki şeyin umumî şekillerini bazı hatlarla tayin eder. Şu tayini bir tanzim iledir, bir takdir ile yapıyor, hendeseye istinaden hudut tayin ediyor. Şu tanzim ve takdir, bir hikmet ve ilim ile yapıldığını gösteriyor ki, tanzim ve tahdit fiilleri, ilim ve hikmet pergeliyle dönüyor. Öyle ise, tanzim ve tahdit arkasında, ilim ve hikmet mânâları hükmediyor. Öyle ise, ilim ve hikmet pergeli kendini gösterecek. İşte, kendini gösterdi ki, o hudutlar içinde, göz, kulak, burun, yaprak ve incecik püskülcükler gibi şeylerin tasvirine başladı. Şimdi görüyoruz ki, içindeki pergelin harekâtıyla tayin edilen âzâlar, san’atkârâne ve inâyetkârâne düşüyor. Öyle ise, o ilim ve hikmet pergelini çeviren, arkada sun’ ve inâyet mânâları var, hükmediyorlar ve kendilerini gösterecekler. İşte, ondandır ki, bir hüsün ve ziynete kabiliyet gösteriyor. Öyle ise, sun’ ve inâyeti çalıştıran, irade-i tahsin ve kasd-ı tezyindir. Öyle ise, onlar hükmediyorlar ki, tezyine, tenvire başladı, bir tebessüm vaziyetini gösterdi ve hayattarlık heyetini verdi. Elbette, şu tahsin ve tenvir mânâsını çalıştıran, lütuf ve kerem mânâsıdır. Evet, o iki mânâ, onda o derece hükmeder ki, adeta o çiçek bir lütf-u mücessem, o heykel bir kerem-i mütecessiddir. Şimdi, bu mânâ-yı kerem ve lütfu çalıştıran ve tahrik eden, teveddüd ve taarrüf mânâlarıdır. Yani, kendini hüneriyle tanıttırmak ve halka kendini sevdirmek mânâları arkada hükmediyor. Bu tanıttırmak ve sevdirmek, elbette meyl-i merhamet ve irade-i nimetten geliyor. Madem rahmet ve irade-i nimet arkada hükmediyor. Öyle ise, o heykeli, nimetin envâıyla dolduracak, tezyin edecek, o çiçeğin suretini de bir hediyeye takacak. İşte, o heykelin ellerini, kucağını ve ceplerini kıymettar nimetlerle doldurdu. [TABLE] <tbody>[TR] [TD][B]cins-i lâtif[/B]: güzel cins, kadınlar (bk. l-ṭ-f)[/TD] [TD][B]envâ[/B]: türler, çeşitler[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]evvelâ[/B]: ilk önce[/TD] [TD][B]harekât[/B]: hareketler[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hasnâ[/B]: güzel kadın[/TD] [TD][B]hat[/B]: çizgi[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hayattarlık[/B]: canlılık (bk. ḥ-y-y)[/TD] [TD][B]hendese[/B]: geometri, mühendislik[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]heyet[/B]: şekil, suret[/TD] [TD][B]hikmet[/B]: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hudut[/B]: sınır[/TD] [TD][B]hüsün[/B]: güzellik (bk. ḥ-s-n)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]inâyet[/B]: özen gösterme; düzenlilik (bk. a-n-y)[/TD] [TD][B]inâyetkârâne[/B]: düzenleme ve özen gösterme tarzında (bk. a-n-y)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]irade-i nimet[/B]: nimet verme isteği, iradesi (bk. r-v-d; n-a-m)[/TD] [TD][B]irade-i tahsin[/B]: güzelleştirme iradesi, isteği (bk. r-v-d; ḥ-s-n)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]istinaden[/B]: dayanarak (bk. s-n-d)[/TD] [TD][B]kasd-ı tezyin[/B]: süsleme kasdı, amacı (bk. ḳ-ṣ-d; z-y-n)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]kerem[/B]: cömertlik, ikram (bk. k-r-m)[/TD] [TD][B]kerem-i mütecessid[/B]: maddi vücut giymiş kerem (bk. k-r-m)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]kıymettar[/B]: kıymetli, değerli[/TD] [TD][B]lütf-u mücessem[/B]: cisimleşmiş lütuf (bk. l-ṭ-f)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]lütuf[/B]: iyilik, ihsan (bk. l-ṭ-f)[/TD] [TD][B]mahir[/B]: maharetli, becerikli[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]meyl-i merhamet[/B]: merhamet etme isteği, eğilimi (bk. r-ḥ-m)[/TD] [TD][B]mânâ-yı kerem ve lütuf[/B]: kerem ve lütuf mânâsı (bk. a-n-y; k-r-m; l-ṭ-f)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]rahmet[/B]: şefkat, merhamet (bk. r-ḥ-m)[/TD] [TD][B]san’atkârâne[/B]: san’atlı bir şekilde (bk. ṣ-n-a)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]sun’[/B]: sanat (bk. ṣ-n-a)[/TD] [TD][B]suret[/B]: resim, görüntü (bk. ṣ-v-r)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]taarrüf[/B]: kendini tanıtma (bk. a-r-f)[/TD] [TD][B]tahdit[/B]: sınırlama, tayin ve tespit etme[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]tahrik eden[/B]: harekete geçiren[/TD] [TD][B]tahsin[/B]: güzelleştirme (bk. ḥ-s-n)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]takdir[/B]: ölçüye vurma, değer biçme (bk. ḳ-d-r)[/TD] [TD][B]tanzim[/B]: düzenleme (bk. n-ẓ-m)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]tasvir[/B]: resimleme, suret verme (bk. ṣ-v-r)[/TD] [TD][B]tasvirci[/B]: suret verici, ressam (bk. ṣ-v-r)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]tayin etme[/B]: belirleme, belirli kılma[/TD] [TD][B]tenvir[/B]: aydınlatma, parlatma (bk. n-v-r)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]teveddüd[/B]: kendini sevdirme (bk. v-d-d)[/TD] [TD][B]tezyin[/B]: süsleme (bk. z-y-n)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]umumî[/B]: genel[/TD] [TD][B]ziynet[/B]: süs (bk. z-y-n)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]âzâ[/B]: organlar[/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz İkinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst