Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz İkinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 271586" data-attributes="member: 1"><p><strong>Otuz İkinci Söz - Sayfa 851</strong></p><p></p><p><strong>BEŞİNCİ REMİZ:</strong> Beş Noktadır.</p><p></p><p><strong>Birinci nokta:</strong> Ehl-i dalâletin vekili der ki: “Ehâdisinizde dünya tel’in edilmiş<img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1, cîfe ismiyle yad edilmiş.<img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />2 Hem bütün ehl-i velâyet ve ehl-i hakikat dünyayı tahkir ediyor, ‘Fenadır, pistir’ diyorlar. Halbuki, sen bütün kemâlât-ı İlâhiyeye medar ve hüccet, onu gösteriyorsun ve âşıkane ondan bahsediyorsun.”</p><p></p><p><strong>Elcevap:</strong> Dünyanın üç yüzü var.</p><p></p><p>Birinci yüzü Cenâb-ı Hakkın esmâsına bakar. Onların nukuşunu gösterir. Mânâ-yı harfiyle, onlara âyinedarlık eder.<img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />3 Dünyanın şu yüzü, hadsiz mektubât-ı Samedâniyedir. Bu yüzü gayet güzeldir; nefrete değil, aşka lâyıktır.</p><p></p><p>İkinci yüzü âhirete bakar. Âhiretin tarlasıdır, Cennetin mezraasıdır, rahmetin mezheresidir.<img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />4 Şu yüzü dahi, evvelki yüzü gibi güzeldir. Tahkire değil, muhabbete lâyıktır.</p><p></p><p>Üçüncü yüzü insanın hevesâtına bakan ve gaflet perdesi olan ve ehl-i dünyanın mel’abe-i hevesâtı olan yüzdür. Şu yüz çirkindir. Çünkü fânidir, zâildir, elemlidir, aldatır.<img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />5 İşte, hadiste varid olan tahkir ve ehl-i hakikatin ettiği nefret, bu yüzdedir.</p><p></p><p>Kur’ân-ı Hakîmin kâinattan ve mevcudattan ehemmiyetkârâne, istihsankârâne bahsi ise,<img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />6 evvelki iki yüze bakar. Sahabelerin ve sair ehlullahın mergub dünyaları evvelki iki yüzdedir.</p><p></p><p></p><p>[NOT]Dipnot-1</p><p> bk. Tirmizi, Zühd: 14; İbn-i Mâce, Zühd: 3; Dârimî, Mukaddime: 32.</p><p>Dipnot-2</p><p> bk. ed-Deylemî, el-Müsned 1:141-142; el-Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ 1:492.</p><p>Dipnot-3</p><p> bk. Bakara Sûresi, 2:164, 259; En’âm Sûresi, 6:141; Yûnus Sûresi, 10:22, 101; Ra’d Sûresi, 13:4; Nahl Sûresi, 16:11; Yâsîn Sûresi, 36:34; Fussilet Sûresi, 41:12; Câsiye Sûresi, 45:5.</p><p>Dipnot-4</p><p> bk. el-Gazâlî, İhyâu Ulûmi’d-Dîn 4:19; es-Sehâvî, el-Makâsıdü’l-Hasene s.497; Aliyyülkârî, el-Esrâru’l-Merfûa s.205; el-Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ 1:495.</p><p>Dipnot-5</p><p> bk. Âl-i İmran Sûresi, 3:185; En’âm Sûresi, 6:23; Tevbe Sûresi, 9:38; Yûnus Sûresi, 10:7, 24; Kehf Sûresi, 18:28; Ankebût Sûresi, 29:64; Fatır Sûresi, 35:5; Hadîd Sûresi, 57:20; Nâziât Sûresi, 79:37.</p><p>Dipnot-6</p><p> bk. Bakara Sûresi, 2:22, 164; Âl-i İmran Sûresi, 3:109, 191; A’râf Sûresi, 7:96; Hûd Sûresi, 11:44; Ra’d Sûresi, 13:13; Hicr Sûresi, 15:16, 22; İsrâ Sûresi, 17:44; Enbiyâ Sûresi, 21:79.[/NOT]</p><p></p><p></p><p></p><table style='width: 100%'><tr><td><strong>Cenâb-ı Hak</strong>: Hakkın ta kendisi olan, şeref ve azamet sahibi yüce Allah (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</td><td><strong>Kur’ân-ı Hakim</strong>: her âyet ve sûresinde sayısız hikmet ve faydalar bulunan Kur’ân (bk. ḥ-k-m)</td></tr><tr><td><strong>Sahabe</strong>: Hz. Peygamberi (a.s.m.) dünya gözüyle gören ve onun yolundan giden Müslümanlar</td><td><strong>cîfe</strong>: leş, ölü hayvan</td></tr><tr><td><strong>ehemmiyetkârâne</strong>: çok önem vererek</td><td><strong>ehl-i dalâlet</strong>: doğru ve hak yoldan sapmış, inançsız kimseler (bk. ḍ-l-l)</td></tr><tr><td><strong>ehl-i dünya</strong>: dünyaya dalıp, âhireti düşünmeyenler</td><td><strong>ehl-i hakikat</strong>: hak ve gerçeği arayanlar (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</td></tr><tr><td><strong>ehl-i velâyet</strong>: velîler (bk. v-l-y)</td><td><strong>ehlullah</strong>: Allah dostları</td></tr><tr><td><strong>ehâdis</strong>: hadisler, Peygamberimize ait veya onun onayladığı söz, emir ve davranışlar (bk. ḥ-d-s̱)</td><td><strong>elem</strong>: acı, keder</td></tr><tr><td><strong>esmâ</strong>: isimler (bk. s-m-v)</td><td><strong>fâni</strong>: geçici, ölümlü (bk. f-n-y)</td></tr><tr><td><strong>gaflet</strong>: duyarsızlık, mânevî sorumluluklarından habersiz davranma hali (bk. ğ-f-l)</td><td><strong>hadsiz</strong>: sınırsız</td></tr><tr><td><strong>hevesât</strong>: hevesler, arzu ve istekler</td><td><strong>hüccet</strong>: delil</td></tr><tr><td><strong>istihsankârâne</strong>: beğenerek, güzelliğini dile getirerek (bk. ḥ-s-n)</td><td><strong>kemâlât-ı İlâhiye</strong>: Allah’a ait mükemmellikler (bk. k-m-l; e-l-h)</td></tr><tr><td><strong>kâinat</strong>: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)</td><td><strong>medar</strong>: kaynak, dayanak</td></tr><tr><td><strong>mektubat-ı Samedâniye</strong>: Allah tarafından gönderilmiş birer mektup gibi, şuur sahiplerine İlâhî san’atı anlatan eserler (bk. k-t-b; ṣ-m-d)</td><td><strong>mel’abe-i hevesât</strong>: heveslerin oyun yeri</td></tr><tr><td><strong>mergub</strong>: rağbet edilen, beğenilen</td><td><strong>mevcudat</strong>: varlıklar (bk. v-c-d)</td></tr><tr><td><strong>mezhere</strong>: çiçeklik, çiçek bahçesi</td><td><strong>mezraa</strong>: tarla</td></tr><tr><td><strong>muhabbet</strong>: sevgi (bk. ḥ-b-b)</td><td><strong>mânâ-yı harfî</strong>: bir şeyin kendisini değil de san’atkârını, ustasını, sahibini bildirip tanıtan mâna (bk. a-n-y)</td></tr><tr><td><strong>nukuş</strong>: nakışlar, işlemeler (bk. n-ḳ-ş)</td><td><strong>rahmet</strong>: şefkat, merhamet (bk. r-ḥ-m)</td></tr><tr><td><strong>remiz</strong>: işaret</td><td><strong>sair</strong>: diğer</td></tr><tr><td><strong>tahkir</strong>: küçümseme, hakaret etme</td><td><strong>tel’in</strong>: lânetleme</td></tr><tr><td><strong>varid</strong>: söyleniş</td><td><strong>yad edilme</strong>: anılma</td></tr><tr><td><strong>zâil</strong>: geçici, yok olucu (bk. z-v-l)</td><td><strong>âhiret</strong>: öteki dünya, öldükten sonraki hayat (bk. e-ḫ-r)</td></tr><tr><td><strong>âşıkane</strong>: âşık olarak</td><td></td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 271586, member: 1"] [b]Otuz İkinci Söz - Sayfa 851[/b] [B]BEŞİNCİ REMİZ:[/B] Beş Noktadır. [B]Birinci nokta:[/B] Ehl-i dalâletin vekili der ki: “Ehâdisinizde dünya tel’in edilmiş[IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1, cîfe ismiyle yad edilmiş.[IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]2 Hem bütün ehl-i velâyet ve ehl-i hakikat dünyayı tahkir ediyor, ‘Fenadır, pistir’ diyorlar. Halbuki, sen bütün kemâlât-ı İlâhiyeye medar ve hüccet, onu gösteriyorsun ve âşıkane ondan bahsediyorsun.” [B]Elcevap:[/B] Dünyanın üç yüzü var. Birinci yüzü Cenâb-ı Hakkın esmâsına bakar. Onların nukuşunu gösterir. Mânâ-yı harfiyle, onlara âyinedarlık eder.[IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]3 Dünyanın şu yüzü, hadsiz mektubât-ı Samedâniyedir. Bu yüzü gayet güzeldir; nefrete değil, aşka lâyıktır. İkinci yüzü âhirete bakar. Âhiretin tarlasıdır, Cennetin mezraasıdır, rahmetin mezheresidir.[IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]4 Şu yüzü dahi, evvelki yüzü gibi güzeldir. Tahkire değil, muhabbete lâyıktır. Üçüncü yüzü insanın hevesâtına bakan ve gaflet perdesi olan ve ehl-i dünyanın mel’abe-i hevesâtı olan yüzdür. Şu yüz çirkindir. Çünkü fânidir, zâildir, elemlidir, aldatır.[IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]5 İşte, hadiste varid olan tahkir ve ehl-i hakikatin ettiği nefret, bu yüzdedir. Kur’ân-ı Hakîmin kâinattan ve mevcudattan ehemmiyetkârâne, istihsankârâne bahsi ise,[IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]6 evvelki iki yüze bakar. Sahabelerin ve sair ehlullahın mergub dünyaları evvelki iki yüzdedir. [NOT]Dipnot-1 bk. Tirmizi, Zühd: 14; İbn-i Mâce, Zühd: 3; Dârimî, Mukaddime: 32. Dipnot-2 bk. ed-Deylemî, el-Müsned 1:141-142; el-Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ 1:492. Dipnot-3 bk. Bakara Sûresi, 2:164, 259; En’âm Sûresi, 6:141; Yûnus Sûresi, 10:22, 101; Ra’d Sûresi, 13:4; Nahl Sûresi, 16:11; Yâsîn Sûresi, 36:34; Fussilet Sûresi, 41:12; Câsiye Sûresi, 45:5. Dipnot-4 bk. el-Gazâlî, İhyâu Ulûmi’d-Dîn 4:19; es-Sehâvî, el-Makâsıdü’l-Hasene s.497; Aliyyülkârî, el-Esrâru’l-Merfûa s.205; el-Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ 1:495. Dipnot-5 bk. Âl-i İmran Sûresi, 3:185; En’âm Sûresi, 6:23; Tevbe Sûresi, 9:38; Yûnus Sûresi, 10:7, 24; Kehf Sûresi, 18:28; Ankebût Sûresi, 29:64; Fatır Sûresi, 35:5; Hadîd Sûresi, 57:20; Nâziât Sûresi, 79:37. Dipnot-6 bk. Bakara Sûresi, 2:22, 164; Âl-i İmran Sûresi, 3:109, 191; A’râf Sûresi, 7:96; Hûd Sûresi, 11:44; Ra’d Sûresi, 13:13; Hicr Sûresi, 15:16, 22; İsrâ Sûresi, 17:44; Enbiyâ Sûresi, 21:79.[/NOT] [TABLE] <tbody>[TR] [TD][B]Cenâb-ı Hak[/B]: Hakkın ta kendisi olan, şeref ve azamet sahibi yüce Allah (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/TD] [TD][B]Kur’ân-ı Hakim[/B]: her âyet ve sûresinde sayısız hikmet ve faydalar bulunan Kur’ân (bk. ḥ-k-m)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]Sahabe[/B]: Hz. Peygamberi (a.s.m.) dünya gözüyle gören ve onun yolundan giden Müslümanlar[/TD] [TD][B]cîfe[/B]: leş, ölü hayvan[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]ehemmiyetkârâne[/B]: çok önem vererek[/TD] [TD][B]ehl-i dalâlet[/B]: doğru ve hak yoldan sapmış, inançsız kimseler (bk. ḍ-l-l)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]ehl-i dünya[/B]: dünyaya dalıp, âhireti düşünmeyenler[/TD] [TD][B]ehl-i hakikat[/B]: hak ve gerçeği arayanlar (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]ehl-i velâyet[/B]: velîler (bk. v-l-y)[/TD] [TD][B]ehlullah[/B]: Allah dostları[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]ehâdis[/B]: hadisler, Peygamberimize ait veya onun onayladığı söz, emir ve davranışlar (bk. ḥ-d-s̱)[/TD] [TD][B]elem[/B]: acı, keder[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]esmâ[/B]: isimler (bk. s-m-v)[/TD] [TD][B]fâni[/B]: geçici, ölümlü (bk. f-n-y)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]gaflet[/B]: duyarsızlık, mânevî sorumluluklarından habersiz davranma hali (bk. ğ-f-l)[/TD] [TD][B]hadsiz[/B]: sınırsız[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hevesât[/B]: hevesler, arzu ve istekler[/TD] [TD][B]hüccet[/B]: delil[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]istihsankârâne[/B]: beğenerek, güzelliğini dile getirerek (bk. ḥ-s-n)[/TD] [TD][B]kemâlât-ı İlâhiye[/B]: Allah’a ait mükemmellikler (bk. k-m-l; e-l-h)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]kâinat[/B]: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)[/TD] [TD][B]medar[/B]: kaynak, dayanak[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]mektubat-ı Samedâniye[/B]: Allah tarafından gönderilmiş birer mektup gibi, şuur sahiplerine İlâhî san’atı anlatan eserler (bk. k-t-b; ṣ-m-d)[/TD] [TD][B]mel’abe-i hevesât[/B]: heveslerin oyun yeri[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]mergub[/B]: rağbet edilen, beğenilen[/TD] [TD][B]mevcudat[/B]: varlıklar (bk. v-c-d)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]mezhere[/B]: çiçeklik, çiçek bahçesi[/TD] [TD][B]mezraa[/B]: tarla[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]muhabbet[/B]: sevgi (bk. ḥ-b-b)[/TD] [TD][B]mânâ-yı harfî[/B]: bir şeyin kendisini değil de san’atkârını, ustasını, sahibini bildirip tanıtan mâna (bk. a-n-y)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]nukuş[/B]: nakışlar, işlemeler (bk. n-ḳ-ş)[/TD] [TD][B]rahmet[/B]: şefkat, merhamet (bk. r-ḥ-m)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]remiz[/B]: işaret[/TD] [TD][B]sair[/B]: diğer[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]tahkir[/B]: küçümseme, hakaret etme[/TD] [TD][B]tel’in[/B]: lânetleme[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]varid[/B]: söyleniş[/TD] [TD][B]yad edilme[/B]: anılma[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]zâil[/B]: geçici, yok olucu (bk. z-v-l)[/TD] [TD][B]âhiret[/B]: öteki dünya, öldükten sonraki hayat (bk. e-ḫ-r)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]âşıkane[/B]: âşık olarak[/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz İkinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst