Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz İkinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 271052" data-attributes="member: 1"><p><strong>Otuz İkinci Söz - Sayfa 835</strong></p><p></p><p>Madem haşrin bahsi geldi. Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyânın, haşrin ispatına dair cezâlet-i beyanını ve kuvvet-i ifadesini gösteren bir nükte-i hakikatini beyan etmeye münasebet geldi. Şöyle ki:</p><p></p><p>Şu tefekkür neticesi gösteriyor ki, beşerin muhakemesi ve saadet-i ebediye kazanması için, lüzum olsa bütün kâinat tahrip edilir; ve tahrip ve tebdil edecek bir kudret görünüyor ve vardır. Fakat haşrin merâtibi var. Bir kısmına iman farzdır, marifeti lâzımdır. Diğer kısmı, terakkiyât-ı ruhiye ve fikriyenin derecâtına göre görünür ve ilim ve marifeti lâzım olur. Kur’ân-ı Hakîm, en basit ve kolay olan mertebeyi kat’î ve kuvvetli ispat için, en geniş ve en büyük bir daire-i haşri açacak bir kudreti gösteriyor.</p><p></p><p>İşte, umuma iman lâzım olan haşrin mertebesi şudur ki: İnsanlar öldükten sonra ruhları başka makamlara gider. Cesetleri çürüyor; fakat insanın cesedinde bir çekirdek, bir tohum hükmünde olacak “acbüzzeneb“ tabir edilen küçük bir cüz’ü bâki kalıp, Cenâb-ı Hak onun üstünde cesed-i insanîyi haşirde halk eder, onun ruhunu ona gönderir.<img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1 İşte bu mertebe o kadar kolaydır ki, her baharda milyonlarla misali görülüyor.</p><p></p><p>İşte, bazan şu mertebeyi ispat için âyât-ı Kur’âniye öyle bir daireyi gösteriyor ki, bütün zerrâtı haşir ve neşredecek bir kudretin tasarrufatını gösterir.<img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />2 Bazan da, bütün mahlûkatı fenâya gönderip yeniden getirecek bir kudret ve hikmetin âsârını gösterir.<img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />3 Bazı, yıldızları dağıtıp semâvâtı parçalayabilir bir kudret ve hikmetin tasarrufatını ve âsârını gösterir.<img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />4 Bazı, bütün zîhayatı öldürecek, yeniden, def’aten, bir sayha ile diriltecek bir kudret ve hikmetin tasarrufatını ve tecelliyatını</p><p></p><p>[NOT]Dipnot-1</p><p> bk. Buhârî, Tefsîru’l-Kur’ân 39:3; Müslim, Fiten 141-143.</p><p>Dipnot-2</p><p> bk. En’am Sûresi, 6:38; Fussilet Sûresi, 41:39; Ahkaf Sûresi, 46:33; Kaf Sûresi, 50:41-44.</p><p>Dipnot-3</p><p> bk. Yûnus Sûresi, 10:3:6; Hicr Sûresi, 15:23; Tâhâ Sûresi, 20:55; Enbiyâ Sûresi, 21:103-104.</p><p>Dipnot-4</p><p> bk. Sebe Sûresi, 34:9; Rahmân Sûresi, 55:37; Hâkka Sûresi, 69:16; Müzzemmil Sûresi, 73:118; Mürselât Sûresi, 77:1-19; Tekvîr Sûresi, 81:1-13.[/NOT]</p><p></p><p></p><p></p><table style='width: 100%'><tr><td><strong>Cenâb-ı Hak</strong>: Hakkın ta kendisi olan, şeref ve azamet sahibi yüce Allah (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</td><td><strong>Kur’ân-ı Hakim</strong>: her âyet ve sûresinde sayısız hikmet ve faydalar bulunan Kur’ân (bk. ḥ-k-m)</td></tr><tr><td><strong>Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan</strong>: açıklamaları mu’cize Kur’ân (bk. a-c-z; b-y-n)</td><td><strong>acbüzeneb</strong>: kuyruk sokumundaki en küçük kemik</td></tr><tr><td><strong>beyan</strong>: açıklama (bk. b-y-n)</td><td><strong>beşer</strong>: insan</td></tr><tr><td><strong>bâki</strong>: devamlı, sürekli (bk. b-ḳ-y)</td><td><strong>cesed-i insanî</strong>: insanın cesedi, bedeni</td></tr><tr><td><strong>cezâlet-i beyan</strong>: anlatım ve ifadedeki güçlülük, güzellik (bk. c-z-l; b-y-n)</td><td><strong>cüz’</strong>: parça (bk. c-z-e)</td></tr><tr><td><strong>daire-i haşr</strong>: haşir dairesi (bk. ḥ-ş-r)</td><td><strong>def’î</strong>: birden bire, âni</td></tr><tr><td><strong>derecât</strong>: dereceler</td><td><strong>farz</strong>: Allah’ın kesinlikle yapılmasını emrettiği şey</td></tr><tr><td><strong>fenâ</strong>: gelip geçicilik, ölümlülük (bk. f-n-y)</td><td><strong>halk etmek</strong>: yaratmak (bk. ḫ-l-ḳ)</td></tr><tr><td><strong>haşir ve neşretmek</strong>: öldükten sonra yeniden diriltip toplamak ve tekrar yaymak (bk. ḥ-ş-r)</td><td><strong>haşr</strong>: insanların öldükten sonra tekrar diriltilip Allah’ın huzurunda toplanması (bk. ḥ-ş-r)</td></tr><tr><td><strong>hikmet</strong>: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)</td><td><strong>kat’î</strong>: kesin</td></tr><tr><td><strong>kudret</strong>: güç, iktidar (bk. ḳ-d-r)</td><td><strong>kuvvet-i ifade</strong>: ifade gücü</td></tr><tr><td><strong>kâinat</strong>: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)</td><td><strong>mahlûk</strong>: yaratık (bk. ḫ-l-ḳ)</td></tr><tr><td><strong>marifet</strong>: bilme ve tanıma (bk. a-r-f)</td><td><strong>mertebe</strong>: derece</td></tr><tr><td><strong>merâtib</strong>: mertebeler, dereceler</td><td><strong>misal</strong>: örnek (bk. m-s̱-l)</td></tr><tr><td><strong>muhakeme</strong>: yargılama (bk. ḥ-k-m)</td><td><strong>münasebet</strong>: bağlantı, ilişki (bk. n-s-b)</td></tr><tr><td><strong>nükte-i hakikat</strong>: gerçeği ve doğruyu ifade eden ince ve derin mânâ (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</td><td><strong>saadet-i ebediye</strong>: sonsuz mutluluk (bk. e-b-d)</td></tr><tr><td><strong>sayha</strong>: sesleniş</td><td><strong>semâvât</strong>: gökler (bk. s-m-v)</td></tr><tr><td><strong>tabir edilen</strong>: adlandırılan (bk. a-b-r)</td><td><strong>tahrip</strong>: yıkıp bozma, yok etme</td></tr><tr><td><strong>tasarrufât</strong>: tasarruflar, icraatlar, faaliyetler (bk. ṣ-r-f)</td><td><strong>tebdil</strong>: değiştirme</td></tr><tr><td><strong>tefekkür</strong>: Allah’ı tanımayı sonuç verecek şekilde varlıklar üzerinde düşünme (bk. f-k-r)</td><td><strong>terâkkiyât-ı ruhiye ve fikriye</strong>: ruhî ve düşünceyle ilgili ilerlemeler (bk. r-v-ḥ; f-k-r)</td></tr><tr><td><strong>umum</strong>: genel, herkes</td><td><strong>zerrât</strong>: atomlar, en küçük madde parçaları</td></tr><tr><td><strong>zîhayat</strong>: hayat sahibi, canlı (bk. ẕî; ḥ-y-y)</td><td><strong>âsâr</strong>: eserler</td></tr><tr><td><strong>âyât-ı Kur’âniye</strong>: Kur’ân-ı Kerim’in âyetleri</td><td></td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 271052, member: 1"] [b]Otuz İkinci Söz - Sayfa 835[/b] Madem haşrin bahsi geldi. Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyânın, haşrin ispatına dair cezâlet-i beyanını ve kuvvet-i ifadesini gösteren bir nükte-i hakikatini beyan etmeye münasebet geldi. Şöyle ki: Şu tefekkür neticesi gösteriyor ki, beşerin muhakemesi ve saadet-i ebediye kazanması için, lüzum olsa bütün kâinat tahrip edilir; ve tahrip ve tebdil edecek bir kudret görünüyor ve vardır. Fakat haşrin merâtibi var. Bir kısmına iman farzdır, marifeti lâzımdır. Diğer kısmı, terakkiyât-ı ruhiye ve fikriyenin derecâtına göre görünür ve ilim ve marifeti lâzım olur. Kur’ân-ı Hakîm, en basit ve kolay olan mertebeyi kat’î ve kuvvetli ispat için, en geniş ve en büyük bir daire-i haşri açacak bir kudreti gösteriyor. İşte, umuma iman lâzım olan haşrin mertebesi şudur ki: İnsanlar öldükten sonra ruhları başka makamlara gider. Cesetleri çürüyor; fakat insanın cesedinde bir çekirdek, bir tohum hükmünde olacak “acbüzzeneb“ tabir edilen küçük bir cüz’ü bâki kalıp, Cenâb-ı Hak onun üstünde cesed-i insanîyi haşirde halk eder, onun ruhunu ona gönderir.[IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1 İşte bu mertebe o kadar kolaydır ki, her baharda milyonlarla misali görülüyor. İşte, bazan şu mertebeyi ispat için âyât-ı Kur’âniye öyle bir daireyi gösteriyor ki, bütün zerrâtı haşir ve neşredecek bir kudretin tasarrufatını gösterir.[IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]2 Bazan da, bütün mahlûkatı fenâya gönderip yeniden getirecek bir kudret ve hikmetin âsârını gösterir.[IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]3 Bazı, yıldızları dağıtıp semâvâtı parçalayabilir bir kudret ve hikmetin tasarrufatını ve âsârını gösterir.[IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]4 Bazı, bütün zîhayatı öldürecek, yeniden, def’aten, bir sayha ile diriltecek bir kudret ve hikmetin tasarrufatını ve tecelliyatını [NOT]Dipnot-1 bk. Buhârî, Tefsîru’l-Kur’ân 39:3; Müslim, Fiten 141-143. Dipnot-2 bk. En’am Sûresi, 6:38; Fussilet Sûresi, 41:39; Ahkaf Sûresi, 46:33; Kaf Sûresi, 50:41-44. Dipnot-3 bk. Yûnus Sûresi, 10:3:6; Hicr Sûresi, 15:23; Tâhâ Sûresi, 20:55; Enbiyâ Sûresi, 21:103-104. Dipnot-4 bk. Sebe Sûresi, 34:9; Rahmân Sûresi, 55:37; Hâkka Sûresi, 69:16; Müzzemmil Sûresi, 73:118; Mürselât Sûresi, 77:1-19; Tekvîr Sûresi, 81:1-13.[/NOT] [TABLE] <tbody>[TR] [TD][B]Cenâb-ı Hak[/B]: Hakkın ta kendisi olan, şeref ve azamet sahibi yüce Allah (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/TD] [TD][B]Kur’ân-ı Hakim[/B]: her âyet ve sûresinde sayısız hikmet ve faydalar bulunan Kur’ân (bk. ḥ-k-m)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan[/B]: açıklamaları mu’cize Kur’ân (bk. a-c-z; b-y-n)[/TD] [TD][B]acbüzeneb[/B]: kuyruk sokumundaki en küçük kemik[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]beyan[/B]: açıklama (bk. b-y-n)[/TD] [TD][B]beşer[/B]: insan[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]bâki[/B]: devamlı, sürekli (bk. b-ḳ-y)[/TD] [TD][B]cesed-i insanî[/B]: insanın cesedi, bedeni[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]cezâlet-i beyan[/B]: anlatım ve ifadedeki güçlülük, güzellik (bk. c-z-l; b-y-n)[/TD] [TD][B]cüz’[/B]: parça (bk. c-z-e)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]daire-i haşr[/B]: haşir dairesi (bk. ḥ-ş-r)[/TD] [TD][B]def’î[/B]: birden bire, âni[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]derecât[/B]: dereceler[/TD] [TD][B]farz[/B]: Allah’ın kesinlikle yapılmasını emrettiği şey[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]fenâ[/B]: gelip geçicilik, ölümlülük (bk. f-n-y)[/TD] [TD][B]halk etmek[/B]: yaratmak (bk. ḫ-l-ḳ)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]haşir ve neşretmek[/B]: öldükten sonra yeniden diriltip toplamak ve tekrar yaymak (bk. ḥ-ş-r)[/TD] [TD][B]haşr[/B]: insanların öldükten sonra tekrar diriltilip Allah’ın huzurunda toplanması (bk. ḥ-ş-r)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hikmet[/B]: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)[/TD] [TD][B]kat’î[/B]: kesin[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]kudret[/B]: güç, iktidar (bk. ḳ-d-r)[/TD] [TD][B]kuvvet-i ifade[/B]: ifade gücü[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]kâinat[/B]: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)[/TD] [TD][B]mahlûk[/B]: yaratık (bk. ḫ-l-ḳ)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]marifet[/B]: bilme ve tanıma (bk. a-r-f)[/TD] [TD][B]mertebe[/B]: derece[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]merâtib[/B]: mertebeler, dereceler[/TD] [TD][B]misal[/B]: örnek (bk. m-s̱-l)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]muhakeme[/B]: yargılama (bk. ḥ-k-m)[/TD] [TD][B]münasebet[/B]: bağlantı, ilişki (bk. n-s-b)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]nükte-i hakikat[/B]: gerçeği ve doğruyu ifade eden ince ve derin mânâ (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/TD] [TD][B]saadet-i ebediye[/B]: sonsuz mutluluk (bk. e-b-d)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]sayha[/B]: sesleniş[/TD] [TD][B]semâvât[/B]: gökler (bk. s-m-v)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]tabir edilen[/B]: adlandırılan (bk. a-b-r)[/TD] [TD][B]tahrip[/B]: yıkıp bozma, yok etme[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]tasarrufât[/B]: tasarruflar, icraatlar, faaliyetler (bk. ṣ-r-f)[/TD] [TD][B]tebdil[/B]: değiştirme[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]tefekkür[/B]: Allah’ı tanımayı sonuç verecek şekilde varlıklar üzerinde düşünme (bk. f-k-r)[/TD] [TD][B]terâkkiyât-ı ruhiye ve fikriye[/B]: ruhî ve düşünceyle ilgili ilerlemeler (bk. r-v-ḥ; f-k-r)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]umum[/B]: genel, herkes[/TD] [TD][B]zerrât[/B]: atomlar, en küçük madde parçaları[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]zîhayat[/B]: hayat sahibi, canlı (bk. ẕî; ḥ-y-y)[/TD] [TD][B]âsâr[/B]: eserler[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]âyât-ı Kur’âniye[/B]: Kur’ân-ı Kerim’in âyetleri[/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz İkinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst