Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz İkinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 270385" data-attributes="member: 1"><p><strong>Otuz İkinci Söz - Sayfa 821</strong></p><p></p><p>Kalmamış bir nokta-i muzlim çeşm-i dil erbâbına,</p><p>Sanki âyâtın Hüdâ nur ile tahrir eylemiş.</p><p>Bak, ne mu’ciz-i hikmet, iz’an-rübâ-yı kâinat,</p><p>Bak, ne âli bir temâşâdır feza-yı kâinat.</p><p>Dinle de yıldızları, şu hutbe-i şirinine,</p><p>Nâme-i nurîn-i hikmet bak ne takrir eylemiş.</p><p>Hep beraber nutka gelmiş, hak lisanıyla derler:</p><p>Bir Kadîr-i Zülcelâlin haşmet-i sultanına,</p><p>Birer burhan-ı nurefşânız vücub-u Sânie; hem vahdete, hem kudrete şahitleriz biz.</p><p>Şu zeminin yüzünü yaldızlayan nazenin mu’cizâtı çün melek seyranına,</p><p>Bu semânın arza bakan, Cennete dikkat eden, binler müdakkik gözleriz biz.</p><p>Tûbâ-yı hilkatten semâvât şıkkına, hep kehkeşan ağsânına,</p><p>Bir Cemîl-i Zülcelâlin dest-i hikmetiyle takılmış binler güzel meyveleriz biz.</p><p>Şu semâvât ehline birer mescid-i seyyar, birer hane-i devvar, birer ulvî âşiyâne,</p><p>Birer misbah-ı nevvar, birer gemi-i Cebbar, birer tayyareyiz biz.</p><p>Bir Kadîr-i Zülkemâlin, bir Hakîm-i Zülcelâlin birer mu’cize-i kudret, birer harika-i san’at-ı Hâlıkane,</p><p>Birer nadire-i hikmet, birer dâhiye-i hilkat, birer nur âlemiyiz biz.</p><p>Böyle yüz bin dille yüz bin burhan gösteririz, işittiririz insan olan insana.</p><p>Kör olası dinsiz gözü görmez oldu yüzümüzü. Hem işitmez sözümüzü. Hak söyleyen âyetleriz biz.</p><p>Sikkemiz bir, turramız bir, Rabbimize musahharız, müsebbihiz abîdâne</p><p>Zikrederiz, kehkeşanın halka-i kübrâsına mensup birer meczuplarız biz.</p><p></p><p></p><table style='width: 100%'><tr><td><strong>Cemîl-i Zülcelâl</strong>: heybeti ve yüceliği sınırsız, güzelliği sonsuz olan Allah (bk. c-m-l; ẕü; c-l-l)</td><td><strong>Hakîm-i Zülcelâl</strong>: yücelik ve heybet sahibi olan ve herşeyi hikmetle yapan Allah (bk. ḥ-k-m; ẕü; c-l-l)</td></tr><tr><td><strong>Hüdâ</strong>: Allah</td><td><strong>Kadîr-i Zülcelâl</strong>: kudreti herşeyi kuşatan ve haşmet ve yücelik sahibi olan Allah (bk. ḳ-d-r; ẕü; c-l-l)</td></tr><tr><td><strong>Kadîr-i Zülkemâl</strong>: kudreti herşeyi kuşatan, mükemmellik sahibi Allah (bk. ḳ-d-r; ẕü; k-m-l)</td><td><strong>Rab</strong>: herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah (bk. r-b-b)</td></tr><tr><td><strong>arz</strong>: yer, dünya</td><td><strong>ağsan</strong>: dallar</td></tr><tr><td><strong>burhan</strong>: güçlü delil</td><td><strong>burhan-ı nurefşan</strong>: nur saçan delil (bk. n-v-r)</td></tr><tr><td><strong>dest-i hikmet</strong>: hikmet eli (bk. ḥ-k-m)</td><td><strong>dâhiye-i hilkat</strong>: yaratılış harikası (bk. ḫ-l-ḳ)</td></tr><tr><td><strong>feza-yı kâinat</strong>: uzay (bk. k-v-n)</td><td><strong>gemi-i Cebbar</strong>: herşeyi kudretine boyun eğdiren Allah’ın gemisi (bk. c-b-r)</td></tr><tr><td><strong>halka-i kübrâ</strong>: büyük halka (bk. k-b-r)</td><td><strong>hane-i devvar</strong>: devamlı dönen ev</td></tr><tr><td><strong>harika-i san’at-ı Hâlıkane</strong>: Yaratıcının san’at harikası (bk. ṣ-n-a; ḫ-l-ḳ)</td><td><strong>haşmet-i sultan</strong>: sultanın, egemenliğinin haşmeti, görkemi (bk. s-l-ṭ)</td></tr><tr><td><strong>hutbe-i şirin</strong>: güzel, tatlı hutbe (bk. ḫ-ṭ-b)</td><td><strong>iz’an-rübâ-yı kâinat</strong>: kâinatın herkese iman veren yüzü (bk. k-v-n)</td></tr><tr><td><strong>kehkeşan</strong>: samanyolu</td><td><strong>kudret</strong>: güç, iktidar (bk. ḳ-d-r)</td></tr><tr><td><strong>meczup</strong>: cezbeye tutulmuş</td><td><strong>mensup</strong>: bağlı</td></tr><tr><td><strong>mescid-i seyyar</strong>: gezici mescid</td><td><strong>misbah-ı nevvar</strong>: nurlu, parlak lâmba (bk. n-v-r)</td></tr><tr><td><strong>musahhar</strong>: boyun eğen</td><td><strong>mu’ciz-i hikmet</strong>: Allah’ın hikmetinin mu’cizesi (bk. a-c-z; ḥ-k-m)</td></tr><tr><td><strong>mu’cize-i kudret</strong>: Allah’ın kudret mu’cizesi (bk. a-c-z; ḳ-d-r)</td><td><strong>mu’cizât</strong>: mu’cizeler (bk. a-c-z)</td></tr><tr><td><strong>müdakkik</strong>: inceden inceye araştıran</td><td><strong>müsebbih</strong>: tesbih eden (bk. s-b-ḥ)</td></tr><tr><td><strong>nadire-i hikmet</strong>: Allah’ın hikmetinin ender bir eseri (bk. ḥ-k-m)</td><td><strong>name-i nurîn-i hikmet</strong>: hikmetin nurlu mektubu (bk. n-v-r; ḥ-k-m)</td></tr><tr><td><strong>nazenin</strong>: ince, lâtif</td><td><strong>nokta-i muzlim</strong>: karanlık nokta (bk. ẓ-l-m)</td></tr><tr><td><strong>nutka gelmek</strong>: konuşmak, dile gelmek</td><td><strong>semâ</strong>: gök (bk. s-m-v)</td></tr><tr><td><strong>semâvat</strong>: gökler (bk. s-m-v)</td><td><strong>semâvat ehli</strong>: yüce âlemlerde yaşayan varlıklar (bk. s-m-v)</td></tr><tr><td><strong>seyran</strong>: seyretme, gezme</td><td><strong>sikke</strong>: mühür, işaret</td></tr><tr><td><strong>tahrir eylemek</strong>: yazmak</td><td><strong>takrir eylemek</strong>: bildirmek</td></tr><tr><td><strong>tayyare</strong>: uçak</td><td><strong>temâşâ</strong>: seyir</td></tr><tr><td><strong>turra</strong>: mühür, nişan</td><td><strong>tûbâ-yı hilkat</strong>: yaratılış ağacı (bk. ḫ-l-ḳ)</td></tr><tr><td><strong>ulvî</strong>: yüksek</td><td><strong>vahdet</strong>: birlik (bk. v-ḥ-d)</td></tr><tr><td><strong>vücub-u Sâni</strong>: herşeyi san’atlı bir şekilde yaratan Allah’ın varlığının gerekliliği (bk. v-c-b; ṣ-n-a)</td><td><strong>zemin</strong>: yer</td></tr><tr><td><strong>zikretmek</strong>: Allah’ı anmak</td><td><strong>âbidâne</strong>: ibadet edercesine (bk. a-b-d)</td></tr><tr><td><strong>âlem</strong>: dünya (bk. a-l-m)</td><td><strong>âli</strong>: yüce</td></tr><tr><td><strong>âyet</strong>: delil</td><td><strong>âyât</strong>: âyetler, deliller</td></tr><tr><td><strong>âşiyâne</strong>: yuva</td><td><strong>çeşm-i dil erbâbı</strong>: gönül gözü açık olanlar</td></tr><tr><td><strong>çün</strong>: gibi</td><td><strong>şık</strong>: bölüm</td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 270385, member: 1"] [b]Otuz İkinci Söz - Sayfa 821[/b] Kalmamış bir nokta-i muzlim çeşm-i dil erbâbına, Sanki âyâtın Hüdâ nur ile tahrir eylemiş. Bak, ne mu’ciz-i hikmet, iz’an-rübâ-yı kâinat, Bak, ne âli bir temâşâdır feza-yı kâinat. Dinle de yıldızları, şu hutbe-i şirinine, Nâme-i nurîn-i hikmet bak ne takrir eylemiş. Hep beraber nutka gelmiş, hak lisanıyla derler: Bir Kadîr-i Zülcelâlin haşmet-i sultanına, Birer burhan-ı nurefşânız vücub-u Sânie; hem vahdete, hem kudrete şahitleriz biz. Şu zeminin yüzünü yaldızlayan nazenin mu’cizâtı çün melek seyranına, Bu semânın arza bakan, Cennete dikkat eden, binler müdakkik gözleriz biz. Tûbâ-yı hilkatten semâvât şıkkına, hep kehkeşan ağsânına, Bir Cemîl-i Zülcelâlin dest-i hikmetiyle takılmış binler güzel meyveleriz biz. Şu semâvât ehline birer mescid-i seyyar, birer hane-i devvar, birer ulvî âşiyâne, Birer misbah-ı nevvar, birer gemi-i Cebbar, birer tayyareyiz biz. Bir Kadîr-i Zülkemâlin, bir Hakîm-i Zülcelâlin birer mu’cize-i kudret, birer harika-i san’at-ı Hâlıkane, Birer nadire-i hikmet, birer dâhiye-i hilkat, birer nur âlemiyiz biz. Böyle yüz bin dille yüz bin burhan gösteririz, işittiririz insan olan insana. Kör olası dinsiz gözü görmez oldu yüzümüzü. Hem işitmez sözümüzü. Hak söyleyen âyetleriz biz. Sikkemiz bir, turramız bir, Rabbimize musahharız, müsebbihiz abîdâne Zikrederiz, kehkeşanın halka-i kübrâsına mensup birer meczuplarız biz. [TABLE] <tbody>[TR] [TD][B]Cemîl-i Zülcelâl[/B]: heybeti ve yüceliği sınırsız, güzelliği sonsuz olan Allah (bk. c-m-l; ẕü; c-l-l)[/TD] [TD][B]Hakîm-i Zülcelâl[/B]: yücelik ve heybet sahibi olan ve herşeyi hikmetle yapan Allah (bk. ḥ-k-m; ẕü; c-l-l)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]Hüdâ[/B]: Allah[/TD] [TD][B]Kadîr-i Zülcelâl[/B]: kudreti herşeyi kuşatan ve haşmet ve yücelik sahibi olan Allah (bk. ḳ-d-r; ẕü; c-l-l)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]Kadîr-i Zülkemâl[/B]: kudreti herşeyi kuşatan, mükemmellik sahibi Allah (bk. ḳ-d-r; ẕü; k-m-l)[/TD] [TD][B]Rab[/B]: herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah (bk. r-b-b)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]arz[/B]: yer, dünya[/TD] [TD][B]ağsan[/B]: dallar[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]burhan[/B]: güçlü delil[/TD] [TD][B]burhan-ı nurefşan[/B]: nur saçan delil (bk. n-v-r)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]dest-i hikmet[/B]: hikmet eli (bk. ḥ-k-m)[/TD] [TD][B]dâhiye-i hilkat[/B]: yaratılış harikası (bk. ḫ-l-ḳ)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]feza-yı kâinat[/B]: uzay (bk. k-v-n)[/TD] [TD][B]gemi-i Cebbar[/B]: herşeyi kudretine boyun eğdiren Allah’ın gemisi (bk. c-b-r)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]halka-i kübrâ[/B]: büyük halka (bk. k-b-r)[/TD] [TD][B]hane-i devvar[/B]: devamlı dönen ev[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]harika-i san’at-ı Hâlıkane[/B]: Yaratıcının san’at harikası (bk. ṣ-n-a; ḫ-l-ḳ)[/TD] [TD][B]haşmet-i sultan[/B]: sultanın, egemenliğinin haşmeti, görkemi (bk. s-l-ṭ)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hutbe-i şirin[/B]: güzel, tatlı hutbe (bk. ḫ-ṭ-b)[/TD] [TD][B]iz’an-rübâ-yı kâinat[/B]: kâinatın herkese iman veren yüzü (bk. k-v-n)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]kehkeşan[/B]: samanyolu[/TD] [TD][B]kudret[/B]: güç, iktidar (bk. ḳ-d-r)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]meczup[/B]: cezbeye tutulmuş[/TD] [TD][B]mensup[/B]: bağlı[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]mescid-i seyyar[/B]: gezici mescid[/TD] [TD][B]misbah-ı nevvar[/B]: nurlu, parlak lâmba (bk. n-v-r)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]musahhar[/B]: boyun eğen[/TD] [TD][B]mu’ciz-i hikmet[/B]: Allah’ın hikmetinin mu’cizesi (bk. a-c-z; ḥ-k-m)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]mu’cize-i kudret[/B]: Allah’ın kudret mu’cizesi (bk. a-c-z; ḳ-d-r)[/TD] [TD][B]mu’cizât[/B]: mu’cizeler (bk. a-c-z)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]müdakkik[/B]: inceden inceye araştıran[/TD] [TD][B]müsebbih[/B]: tesbih eden (bk. s-b-ḥ)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]nadire-i hikmet[/B]: Allah’ın hikmetinin ender bir eseri (bk. ḥ-k-m)[/TD] [TD][B]name-i nurîn-i hikmet[/B]: hikmetin nurlu mektubu (bk. n-v-r; ḥ-k-m)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]nazenin[/B]: ince, lâtif[/TD] [TD][B]nokta-i muzlim[/B]: karanlık nokta (bk. ẓ-l-m)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]nutka gelmek[/B]: konuşmak, dile gelmek[/TD] [TD][B]semâ[/B]: gök (bk. s-m-v)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]semâvat[/B]: gökler (bk. s-m-v)[/TD] [TD][B]semâvat ehli[/B]: yüce âlemlerde yaşayan varlıklar (bk. s-m-v)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]seyran[/B]: seyretme, gezme[/TD] [TD][B]sikke[/B]: mühür, işaret[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]tahrir eylemek[/B]: yazmak[/TD] [TD][B]takrir eylemek[/B]: bildirmek[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]tayyare[/B]: uçak[/TD] [TD][B]temâşâ[/B]: seyir[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]turra[/B]: mühür, nişan[/TD] [TD][B]tûbâ-yı hilkat[/B]: yaratılış ağacı (bk. ḫ-l-ḳ)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]ulvî[/B]: yüksek[/TD] [TD][B]vahdet[/B]: birlik (bk. v-ḥ-d)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]vücub-u Sâni[/B]: herşeyi san’atlı bir şekilde yaratan Allah’ın varlığının gerekliliği (bk. v-c-b; ṣ-n-a)[/TD] [TD][B]zemin[/B]: yer[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]zikretmek[/B]: Allah’ı anmak[/TD] [TD][B]âbidâne[/B]: ibadet edercesine (bk. a-b-d)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]âlem[/B]: dünya (bk. a-l-m)[/TD] [TD][B]âli[/B]: yüce[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]âyet[/B]: delil[/TD] [TD][B]âyât[/B]: âyetler, deliller[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]âşiyâne[/B]: yuva[/TD] [TD][B]çeşm-i dil erbâbı[/B]: gönül gözü açık olanlar[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]çün[/B]: gibi[/TD] [TD][B]şık[/B]: bölüm[/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz İkinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst