Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz İkinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 270383" data-attributes="member: 1"><p><strong>Otuz İkinci Söz - Sayfa 819</strong></p><p></p><p>defa büyük ve top güllesinden yetmiş defa sür’atli hareket edenler, yıldızlar içerisinde var olduğunu kozmoğrafya söylüyor. İşte, sükûnet içindeki sükût-u ecramdan, Sâni-i Zülcelâlin ve Kadîr-i Zülkemâlin derece-i kudret ve teshirini ve nücumun Ona derece-i inkıyad ve itaatini anla.</p><p></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 22px"><span style="font-family: 'Traditional Arabic'">حَرَكَةً فِى حِكْمَةٍ</span></span> </span>Hem, semânın yüzünde, hikmet içinde bir hareketi görmeyi âyet emrediyor. Evet, gayet acip ve azîm o harekât, gayet dakik ve geniş hikmet içindedir. Nasıl ki bir fabrikanın çarklarını ve dolaplarını bir hikmet içinde çeviren bir san’atkâr, fabrikanın azamet ve intizamı derecesinde derece-i san’at ve maharetini gösterir. Öyle de, koca güneşe, seyyârâtla beraber fabrika vaziyetini veren ve o müthiş azîm küreleri sapan taşları misillü ve fabrika çarkları gibi etrafında döndüren bir Kadîr-i Zülcelâlin derece-i kudret ve hikmeti, o nisbette nazara tezahür eder.</p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 22px"><span style="font-family: 'Traditional Arabic'">تَلَئْلُئاً فِى حَشْمَةٍ تَبَسُّمًا فِى زِينَةٍ </span></span></span>Yani, hem, semâvât yüzünde öyle bir haşmet içinde bir parlamak ve bir ziynet içinde bir tebessüm var ki, Sâni-i Zülcelâlin ne kadar muazzam bir saltanatı, ne kadar güzel bir san’atı olduğunu gösterir. Donanma günlerinde kesretli elektrik lâmbaları sultanın derece-i haşmetini ve terakkiyât-ı medeniyede derece-i kemâlini gösterdiği gibi, koca semâvât, o haşmetli, ziynetli yıldızlarıyla Sâni-i Zülcelâlin kemâl-i saltanatını ve cemâl-i san’atını öylece nazar-ı dikkate gösteriyorlar.</p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 22px"><span style="font-family: 'Traditional Arabic'">مَعَ اِنْتِظَامِ الْخِلْقَةِ مَعَ اِتِّزَانِ الصَّنْعَةِ</span></span> </span>Hem diyor ki: Semânın yüzündeki mahlûkatın intizamını, dakik mizanlar içinde masnuatın mevzuniyetini gör ve anla ki, onların Sânii ne kadar Kadîr ve ne kadar Hakîm olduğunu bil.</p><p>Evet, muhtelif ve küçük cirimleri veyahut hayvanları döndüren ve bir vazife</p><p></p><p></p><table style='width: 100%'><tr><td><strong>Hakîm</strong>: herşeyi hikmetle yapan Allah (bk. ḥ-k-m)</td><td><strong>Kadîr</strong>: sonsuz güç ve kudret sahibi Allah (bk. ḳ-d-r)</td></tr><tr><td><strong>Kadîr-i Zülcelâl</strong>: kudreti herşeyi kuşatan ve sonsuz haşmet ve yücelik sahibi olan Allah (bk. ḳ-d-r; ẕü; c-l-l)</td><td><strong>Kadîr-i Zülkemâl</strong>: kudreti herşeyi kuşatan, mükemmellik ve kusursuzluk sahibi Allah (bk. ḳ-d-r; ẕü; k-m-l)</td></tr><tr><td><strong>Sâni</strong>: herşeyi mükemmel ve san’atlı bir şekilde yaratan Allah (bk. s-n-a)</td><td><strong>Sâni-i Zülcelâl</strong>: herşeyi san’atlı bir şekilde yapan, sonsuz haşmet ve yücelik sahibi Allah (bk. ṣ-n-a; ẕü; c-l-l)</td></tr><tr><td><strong>acip</strong>: hayret verici, şaşırtıcı</td><td><strong>azamet</strong>: büyüklük (bk. a-ẓ-m)</td></tr><tr><td><strong>azîm</strong>: büyük (bk. a-ẓ-m)</td><td><strong>cemâl-i san’at</strong>: san’atın güzelliği (bk. c-m-l; ṣ-n-a)</td></tr><tr><td><strong>cirm</strong>: cisim</td><td><strong>dakik</strong>: ince</td></tr><tr><td><strong>derece-i haşmet</strong>: heybet ve görkemin derecesi</td><td><strong>derece-i inkıyad ve itaat</strong>: boyun eğme ve itaat derecesi</td></tr><tr><td><strong>derece-i kemâl</strong>: mükemmellik derecesi (bk. k-m-l)</td><td><strong>derece-i kudret ve hikmet</strong>: kudret ve hikmet derecesi (bk. ḳ-d-r; ḥ-k-m)</td></tr><tr><td><strong>derece-i kudret ve teshir</strong>: güç ve emri altında bulundurma derecesi (bk. ḳ-d-r)</td><td><strong>derece-i san’at ve maharet</strong>: san’at ve maharet derecesi (bk. ṣ-n-a)</td></tr><tr><td><strong>gayet</strong>: çok</td><td><strong>harekât</strong>: hareketler</td></tr><tr><td><strong>haşmet</strong>: heybet, görkem</td><td><strong>hikmet</strong>: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)</td></tr><tr><td><strong>intizam</strong>: düzenlilik (bk. n-ẓ-m)</td><td><strong>kemâl-i saltanat</strong>: saltanatın mükemmelliği, kusursuzluğu (bk. k-m-l; s-l-ṭ)</td></tr><tr><td><strong>kesretli</strong>: pek çok (bk. k-s̱-r)</td><td><strong>kozmoğrafya</strong>: astronomi, gök bilimi</td></tr><tr><td><strong>mahlûkat</strong>: yaratıklar (bk. ḫ-l-ḳ)</td><td><strong>masnuat</strong>: san’atla yaratılmış varlıklar (bk. ṣ-n-a)</td></tr><tr><td><strong>mevzuniyet</strong>: ölçülü olma (bk. v-z-n)</td><td><strong>misillü</strong>: gibi (bk. m-s̱-l)</td></tr><tr><td><strong>mizan</strong>: ölçü (bk. v-z-n)</td><td><strong>muazzam</strong>: büyük (bk. a-ẓ-m)</td></tr><tr><td><strong>muhtelif</strong>: çeşitli</td><td><strong>nazar</strong>: dikkat (bk. n-ẓ-r)</td></tr><tr><td><strong>nazar-ı dikkat</strong>: dikkatli bakışlar (bk. n-ẓ-r)</td><td><strong>nisbet</strong>: oran, ölçü (bk. n-s-b)</td></tr><tr><td><strong>nücum</strong>: yıldızlar</td><td><strong>semâ</strong>: gök (bk. s-m-v)</td></tr><tr><td><strong>semâvât</strong>: gökler (bk. s-m-v)</td><td><strong>seyyârât</strong>: gezegenler</td></tr><tr><td><strong>sükûnet</strong>: durgunluk, sakinlik (bk. s-k-n)</td><td><strong>sükût-u ecram</strong>: gök cisimlerinin sessiz hali</td></tr><tr><td><strong>terakkiyat-ı medeniye</strong>: teknolojik ilerlemeler</td><td><strong>tezahür</strong>: belirme, görünme (bk. ẓ-h-r)</td></tr><tr><td><strong>ziynet</strong>: süs (bk. z-y-n)</td><td></td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 270383, member: 1"] [b]Otuz İkinci Söz - Sayfa 819[/b] defa büyük ve top güllesinden yetmiş defa sür’atli hareket edenler, yıldızlar içerisinde var olduğunu kozmoğrafya söylüyor. İşte, sükûnet içindeki sükût-u ecramdan, Sâni-i Zülcelâlin ve Kadîr-i Zülkemâlin derece-i kudret ve teshirini ve nücumun Ona derece-i inkıyad ve itaatini anla. [FONT=Trebuchet MS][SIZE=6][FONT=Traditional Arabic]حَرَكَةً فِى حِكْمَةٍ[/FONT][/SIZE][FONT=Trebuchet MS] [/FONT][/FONT]Hem, semânın yüzünde, hikmet içinde bir hareketi görmeyi âyet emrediyor. Evet, gayet acip ve azîm o harekât, gayet dakik ve geniş hikmet içindedir. Nasıl ki bir fabrikanın çarklarını ve dolaplarını bir hikmet içinde çeviren bir san’atkâr, fabrikanın azamet ve intizamı derecesinde derece-i san’at ve maharetini gösterir. Öyle de, koca güneşe, seyyârâtla beraber fabrika vaziyetini veren ve o müthiş azîm küreleri sapan taşları misillü ve fabrika çarkları gibi etrafında döndüren bir Kadîr-i Zülcelâlin derece-i kudret ve hikmeti, o nisbette nazara tezahür eder. [FONT=Trebuchet MS] [/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=6][FONT=Traditional Arabic]تَلَئْلُئاً فِى حَشْمَةٍ تَبَسُّمًا فِى زِينَةٍ [/FONT][/SIZE][/FONT]Yani, hem, semâvât yüzünde öyle bir haşmet içinde bir parlamak ve bir ziynet içinde bir tebessüm var ki, Sâni-i Zülcelâlin ne kadar muazzam bir saltanatı, ne kadar güzel bir san’atı olduğunu gösterir. Donanma günlerinde kesretli elektrik lâmbaları sultanın derece-i haşmetini ve terakkiyât-ı medeniyede derece-i kemâlini gösterdiği gibi, koca semâvât, o haşmetli, ziynetli yıldızlarıyla Sâni-i Zülcelâlin kemâl-i saltanatını ve cemâl-i san’atını öylece nazar-ı dikkate gösteriyorlar. [FONT=Trebuchet MS] [/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=6][FONT=Traditional Arabic]مَعَ اِنْتِظَامِ الْخِلْقَةِ مَعَ اِتِّزَانِ الصَّنْعَةِ[/FONT][/SIZE][FONT=Trebuchet MS] [/FONT][/FONT]Hem diyor ki: Semânın yüzündeki mahlûkatın intizamını, dakik mizanlar içinde masnuatın mevzuniyetini gör ve anla ki, onların Sânii ne kadar Kadîr ve ne kadar Hakîm olduğunu bil. Evet, muhtelif ve küçük cirimleri veyahut hayvanları döndüren ve bir vazife [TABLE] <tbody>[TR] [TD][B]Hakîm[/B]: herşeyi hikmetle yapan Allah (bk. ḥ-k-m)[/TD] [TD][B]Kadîr[/B]: sonsuz güç ve kudret sahibi Allah (bk. ḳ-d-r)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]Kadîr-i Zülcelâl[/B]: kudreti herşeyi kuşatan ve sonsuz haşmet ve yücelik sahibi olan Allah (bk. ḳ-d-r; ẕü; c-l-l)[/TD] [TD][B]Kadîr-i Zülkemâl[/B]: kudreti herşeyi kuşatan, mükemmellik ve kusursuzluk sahibi Allah (bk. ḳ-d-r; ẕü; k-m-l)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]Sâni[/B]: herşeyi mükemmel ve san’atlı bir şekilde yaratan Allah (bk. s-n-a)[/TD] [TD][B]Sâni-i Zülcelâl[/B]: herşeyi san’atlı bir şekilde yapan, sonsuz haşmet ve yücelik sahibi Allah (bk. ṣ-n-a; ẕü; c-l-l)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]acip[/B]: hayret verici, şaşırtıcı[/TD] [TD][B]azamet[/B]: büyüklük (bk. a-ẓ-m)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]azîm[/B]: büyük (bk. a-ẓ-m)[/TD] [TD][B]cemâl-i san’at[/B]: san’atın güzelliği (bk. c-m-l; ṣ-n-a)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]cirm[/B]: cisim[/TD] [TD][B]dakik[/B]: ince[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]derece-i haşmet[/B]: heybet ve görkemin derecesi[/TD] [TD][B]derece-i inkıyad ve itaat[/B]: boyun eğme ve itaat derecesi[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]derece-i kemâl[/B]: mükemmellik derecesi (bk. k-m-l)[/TD] [TD][B]derece-i kudret ve hikmet[/B]: kudret ve hikmet derecesi (bk. ḳ-d-r; ḥ-k-m)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]derece-i kudret ve teshir[/B]: güç ve emri altında bulundurma derecesi (bk. ḳ-d-r)[/TD] [TD][B]derece-i san’at ve maharet[/B]: san’at ve maharet derecesi (bk. ṣ-n-a)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]gayet[/B]: çok[/TD] [TD][B]harekât[/B]: hareketler[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]haşmet[/B]: heybet, görkem[/TD] [TD][B]hikmet[/B]: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]intizam[/B]: düzenlilik (bk. n-ẓ-m)[/TD] [TD][B]kemâl-i saltanat[/B]: saltanatın mükemmelliği, kusursuzluğu (bk. k-m-l; s-l-ṭ)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]kesretli[/B]: pek çok (bk. k-s̱-r)[/TD] [TD][B]kozmoğrafya[/B]: astronomi, gök bilimi[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]mahlûkat[/B]: yaratıklar (bk. ḫ-l-ḳ)[/TD] [TD][B]masnuat[/B]: san’atla yaratılmış varlıklar (bk. ṣ-n-a)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]mevzuniyet[/B]: ölçülü olma (bk. v-z-n)[/TD] [TD][B]misillü[/B]: gibi (bk. m-s̱-l)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]mizan[/B]: ölçü (bk. v-z-n)[/TD] [TD][B]muazzam[/B]: büyük (bk. a-ẓ-m)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]muhtelif[/B]: çeşitli[/TD] [TD][B]nazar[/B]: dikkat (bk. n-ẓ-r)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]nazar-ı dikkat[/B]: dikkatli bakışlar (bk. n-ẓ-r)[/TD] [TD][B]nisbet[/B]: oran, ölçü (bk. n-s-b)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]nücum[/B]: yıldızlar[/TD] [TD][B]semâ[/B]: gök (bk. s-m-v)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]semâvât[/B]: gökler (bk. s-m-v)[/TD] [TD][B]seyyârât[/B]: gezegenler[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]sükûnet[/B]: durgunluk, sakinlik (bk. s-k-n)[/TD] [TD][B]sükût-u ecram[/B]: gök cisimlerinin sessiz hali[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]terakkiyat-ı medeniye[/B]: teknolojik ilerlemeler[/TD] [TD][B]tezahür[/B]: belirme, görünme (bk. ẓ-h-r)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]ziynet[/B]: süs (bk. z-y-n)[/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz İkinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst