Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz İkinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 270381" data-attributes="member: 1"><p><strong>Otuz İkinci Söz - sayfa 817</strong></p><p></p><p>Arabî fıkranın tercümesi:</p><p></p><p>Yani, güya çiçek açmış herbir ağaç, güzel yazılmış manzum bir kasidedir ki, o kaside Fâtır-ı Zülcelâlin medâyih-i bâhiresini inşad edip, şairane lisan-ı hâl ile söylüyor. </p><p></p><p>Veyahut o çiçek açmış herbir ağaç, binler bakar ve baktırır gözlerini açmış, tâ Sâni-i Zülcelâlin neşir ve teşhir olunan acaib-i san’atını bir iki gözle değil, belki binler gözlerle baksın, tâ ehl-i dikkati öyle baktırsın.</p><p></p><p>Veyahut o çiçek açan herbir ağaç, umumî bayram olan baharın içindeki hususî bayramında ve resmigeçit-misal bir anda yeşillenmiş âzâlarını en süslü müzeyyenatla süslemiş. Tâ ki, onun Sultan-ı Zülcelâli, ona ihsan ettiği hedâyâyı ve letâifi ve âsâr-ı nuraniyesini müşahede etsin. Hem meşher-i san’at-ı İlâhiye olan zeminin yüzünde ve bahar mevsiminde, murassaât-ı rahmetini enzâr-ı halka teşhir etsin. Ve şecerin hikmet-i hilkatini beşere ilân etsin. İncecik dallarında ne kadar mühim hazineler bulunduğunu ve ihsanat-ı Rahmâniyenin meyvelerinde ne derece mühim defineler var olduğunu göstermekle kemâl-i kudret-i İlâhiyeyi göstersin.</p><p></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><img src="http://www.erisale.com/images/endOfSection.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /><img src="http://www.erisale.com/images/endOfSection.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></span></p><p></p><p></p><table style='width: 100%'><tr><td><strong>Arabî</strong>: Arapça</td><td><strong>Fâtır-ı Zülcelâl</strong>: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi olan ve herşeyi harika, üstün san’atıyla yaratan Allah (bk. f-ṭ-r; ẕü; c-l-l)</td></tr><tr><td><strong>Sani-i Zülcelâl</strong>: herşeyi san’atlı bir şekilde yaratan, sonsuz haşmet ve yücelik sahibi Allah (bk. ṣ-n-a; ẕü; c-l-l)</td><td><strong>Sultan-ı Zülcelâl</strong>: sonsuz yücelik, heybet ve haşmet sahibi, herşeyin sultanı olan Allah (bk. s-l-ṭ; ẕü; c-l-l)</td></tr><tr><td><strong>acaib-i san’at</strong>: san’at harikalıkları (bk. ṣ-n-a)</td><td><strong>beşer</strong>: insan</td></tr><tr><td><strong>ehl-i dikkat</strong>: dikkat sahipleri</td><td><strong>enzâr-ı halk</strong>: halkın dikkati, bakışı (bk. n-ẓ-r; ḫ-l-ḳ)</td></tr><tr><td><strong>fıkra</strong>: kısım, bölüm</td><td><strong>güya</strong>: sanki</td></tr><tr><td><strong>hedâyâ</strong>: hediyeler</td><td><strong>hikmet-i hilkat</strong>: yaratılış hikmeti ve gayesi (bk. ḥ-k-m; ḫ-l-ḳ)</td></tr><tr><td><strong>hususî</strong>: özel</td><td><strong>ihsan</strong>: bağış, ikram (bk. ḥ-s-n)</td></tr><tr><td><strong>ihsan’at-ı Rahmâniye</strong>: rahmet eserleri bütün varlık âlemini kuşatan Allah’ın ihsan ve ikramları (bk. ḥ-s-n; r-ḥ-m)</td><td><strong>inşad</strong>: şiir şeklinde okuma</td></tr><tr><td><strong>kaside</strong>: şiir</td><td><strong>kemâl-i kudret-i İlâhiye</strong>: Allah’ın kudretinin mükemmelliği (bk. k-m-l; ḳ-d-r; e-l-h)</td></tr><tr><td><strong>letâif</strong>: güzel ve hoş şeyler (bk. l-ṭ-f)</td><td><strong>lisan-ı hâl</strong>: hal dili</td></tr><tr><td><strong>manzum</strong>: vezinli, ölçülü (bk. n-ẓ-m)</td><td><strong>medâyih-i bâhire</strong>: açık ve aşikâr övgüler</td></tr><tr><td><strong>meşher-i san’at-ı İlâhiye</strong>: Cenâb-ı Allah’ın san’at eserlerinin sergilendiği yer (bk. ṣ-n-a; e-l-h)</td><td><strong>murassât-ı rahmet</strong>: rahmet süslemeleri (bk. r-ḥ-m)</td></tr><tr><td><strong>mühim</strong>: önemli</td><td><strong>müzeyyenat</strong>: süslemeler (bk. z-y-n)</td></tr><tr><td><strong>müşahede etmek</strong>: görmek (bk. ş-h-d)</td><td><strong>neşir</strong>: yayma, yayılma</td></tr><tr><td><strong>resmigeçit-misal</strong>: resmigeçit gibi (bk. m-s̱-l)</td><td><strong>teşhir</strong>: sergileme</td></tr><tr><td><strong>umumî</strong>: genel</td><td><strong>zemin</strong>: yer</td></tr><tr><td><strong>âsâr-ı nuraniye</strong>: nurlu, parlak eserler (bk. n-v-r)</td><td><strong>âzâ</strong>: uzuvlar, organlar</td></tr><tr><td><strong>şairane</strong>: şair gibi</td><td><strong>şecere</strong>: ağaç</td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 270381, member: 1"] [b]Otuz İkinci Söz - sayfa 817[/b] Arabî fıkranın tercümesi: Yani, güya çiçek açmış herbir ağaç, güzel yazılmış manzum bir kasidedir ki, o kaside Fâtır-ı Zülcelâlin medâyih-i bâhiresini inşad edip, şairane lisan-ı hâl ile söylüyor. Veyahut o çiçek açmış herbir ağaç, binler bakar ve baktırır gözlerini açmış, tâ Sâni-i Zülcelâlin neşir ve teşhir olunan acaib-i san’atını bir iki gözle değil, belki binler gözlerle baksın, tâ ehl-i dikkati öyle baktırsın. Veyahut o çiçek açan herbir ağaç, umumî bayram olan baharın içindeki hususî bayramında ve resmigeçit-misal bir anda yeşillenmiş âzâlarını en süslü müzeyyenatla süslemiş. Tâ ki, onun Sultan-ı Zülcelâli, ona ihsan ettiği hedâyâyı ve letâifi ve âsâr-ı nuraniyesini müşahede etsin. Hem meşher-i san’at-ı İlâhiye olan zeminin yüzünde ve bahar mevsiminde, murassaât-ı rahmetini enzâr-ı halka teşhir etsin. Ve şecerin hikmet-i hilkatini beşere ilân etsin. İncecik dallarında ne kadar mühim hazineler bulunduğunu ve ihsanat-ı Rahmâniyenin meyvelerinde ne derece mühim defineler var olduğunu göstermekle kemâl-i kudret-i İlâhiyeyi göstersin. [CENTER][FONT=Trebuchet MS][IMG]http://www.erisale.com/images/endOfSection.gif[/IMG][IMG]http://www.erisale.com/images/endOfSection.gif[/IMG][/FONT][/CENTER] [TABLE] <tbody>[TR] [TD][B]Arabî[/B]: Arapça[/TD] [TD][B]Fâtır-ı Zülcelâl[/B]: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi olan ve herşeyi harika, üstün san’atıyla yaratan Allah (bk. f-ṭ-r; ẕü; c-l-l)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]Sani-i Zülcelâl[/B]: herşeyi san’atlı bir şekilde yaratan, sonsuz haşmet ve yücelik sahibi Allah (bk. ṣ-n-a; ẕü; c-l-l)[/TD] [TD][B]Sultan-ı Zülcelâl[/B]: sonsuz yücelik, heybet ve haşmet sahibi, herşeyin sultanı olan Allah (bk. s-l-ṭ; ẕü; c-l-l)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]acaib-i san’at[/B]: san’at harikalıkları (bk. ṣ-n-a)[/TD] [TD][B]beşer[/B]: insan[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]ehl-i dikkat[/B]: dikkat sahipleri[/TD] [TD][B]enzâr-ı halk[/B]: halkın dikkati, bakışı (bk. n-ẓ-r; ḫ-l-ḳ)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]fıkra[/B]: kısım, bölüm[/TD] [TD][B]güya[/B]: sanki[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hedâyâ[/B]: hediyeler[/TD] [TD][B]hikmet-i hilkat[/B]: yaratılış hikmeti ve gayesi (bk. ḥ-k-m; ḫ-l-ḳ)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hususî[/B]: özel[/TD] [TD][B]ihsan[/B]: bağış, ikram (bk. ḥ-s-n)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]ihsan’at-ı Rahmâniye[/B]: rahmet eserleri bütün varlık âlemini kuşatan Allah’ın ihsan ve ikramları (bk. ḥ-s-n; r-ḥ-m)[/TD] [TD][B]inşad[/B]: şiir şeklinde okuma[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]kaside[/B]: şiir[/TD] [TD][B]kemâl-i kudret-i İlâhiye[/B]: Allah’ın kudretinin mükemmelliği (bk. k-m-l; ḳ-d-r; e-l-h)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]letâif[/B]: güzel ve hoş şeyler (bk. l-ṭ-f)[/TD] [TD][B]lisan-ı hâl[/B]: hal dili[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]manzum[/B]: vezinli, ölçülü (bk. n-ẓ-m)[/TD] [TD][B]medâyih-i bâhire[/B]: açık ve aşikâr övgüler[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]meşher-i san’at-ı İlâhiye[/B]: Cenâb-ı Allah’ın san’at eserlerinin sergilendiği yer (bk. ṣ-n-a; e-l-h)[/TD] [TD][B]murassât-ı rahmet[/B]: rahmet süslemeleri (bk. r-ḥ-m)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]mühim[/B]: önemli[/TD] [TD][B]müzeyyenat[/B]: süslemeler (bk. z-y-n)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]müşahede etmek[/B]: görmek (bk. ş-h-d)[/TD] [TD][B]neşir[/B]: yayma, yayılma[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]resmigeçit-misal[/B]: resmigeçit gibi (bk. m-s̱-l)[/TD] [TD][B]teşhir[/B]: sergileme[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]umumî[/B]: genel[/TD] [TD][B]zemin[/B]: yer[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]âsâr-ı nuraniye[/B]: nurlu, parlak eserler (bk. n-v-r)[/TD] [TD][B]âzâ[/B]: uzuvlar, organlar[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]şairane[/B]: şair gibi[/TD] [TD][B]şecere[/B]: ağaç[/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz İkinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst