Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
İslamın Şartları
Oruç Tutmak
Orucu tarif eden en güzel sözler...
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="NuruAhsen" data-source="post: 29132" data-attributes="member: 857"><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred"><img src="http://haber.nur.tc/resimler/haberler/18706.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /> </span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred"><strong>Orucu tarif eden en güzel sözler... </strong></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Muhteşem şiirleri ve okumaları ile gönüllere taht kuran Senai Demirci, Zaman Gençlik için kaleme aldığı yazısında bakın orucu nasıl tarif etti:</span></span></span></p><p> </p><p></p><p><strong><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: red">Senai Demirci'nin yazısı...</span></span></span></strong></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="color: red">Bir iğne oruç..</span></strong> Beni bana dikiyor, yeniden doku(nu)yorum insan olan yanımı. Dudağımı dudağıma teğelliyor; yalan ve boş sözü değdirmiyor nefesime. Bencilliğimin yakalarından tutup cömertliğin düğmelerine ilikliyor beni; yeniden b/akıtıyor hiçliğime, hiçlikten geldiğim gerçeğine... </span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="color: red">Bir mühür oruç.</span></strong> Mekanın üzerine kutlu bir vaktin hükmünü basıyor, her köşeyi kutsuyor, her şehri Kâbe’nin eteğine taşı(rı)yor. Mevsimlerden de geçse, ömrün farklı yıllarına uğrasa, bizi bir sofranın başında çocuk ediyor, kalplerimizi çocuk sevinçlerine kilitliyor. Kalbimizi meleklerin bile göremediği, şeytanın bile bozamadığı o görünmez, o gösterilmez, yalnızca O’na görünür sadrın içine koyuyor, sahtelikten çıkarıp yeniden piyasaya sürüyor. Eşyanın sıradanlığını çekip alıyor elimizin altından, yine ama yeni, eski ama taze lezzetlerle damgalıyor. </span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="color: red">Bir yokuş oruç.</span></strong> Şükrün ırmağını akıtıyor çölleşmiş tenimizin vadilerinden. Sabrın yokuşlarında susatıp yeniden suya kandırıyor nankörlüğümüzü yeniden. </span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="color: red">Bir yoldur oruç.</span></strong> Çıkar/çıkmaz sokakların hepsini Mekke’ye çıkarıyor. Şehrin kirlerini bir suskunluk avazında temizliyor. Yetim bıraktığımız umudumuzu, sokağa terk ettiğimiz merhametimizi yeniden eve alıyor. Yola koyuyor içimizin şefkat kervanlarını. Kuraklaşmış, çoraklaşmış dünyanın göbeğinde, iftar saatlerinde serinlediğimiz, iftarı bekleyerek sevindiğimiz, bölüşerek sevindirdiğimiz bir vahaya uğratıyor nefislerimizi. </span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="color: red">Bir elbisedir oruç.</span></strong> Bizi ilk defa niyetimizle giyindiriyor. Güvendiğimiz eylemlerimizi bir kenara bıraktırıp, eylemsizliğin, hiçbir şey edememenin loş köşelerine çekiyor. Sıcak teması kaybettiğimiz vicdanımızın eşiğine yeniden çağırıyor bizi. Bir ihramı giyer gibi, O’nu görürcesine yaşadığımız ihsan kumaşını atıyoruz omuzlarımıza. Kıyıda köşede, kimsenin görmediği yerlerde, gözlerden uzakta da olsa, yalnız ve yalnız O’na teveccüh etmenin, yalnız ve yalnız O’ndan iltifat beklemenin estetiğine bürünüyoruz. </span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="color: red">Bir kapı oruç.</span></strong> Bize açılan. Sonsuz bir kabullenişin odasına doğru eşsiz bir aşinalıkla ayaklarımızı buyur eden ahşap bir kapı. Anamızın ekşi ayranını özlercesine, babamızın şefkatli bakışını beklercesine, bir susamlı pidenin kokusunda erircesine, bir kutlu emre seve seve itaat edercesine masumiyetimizin evine yeniden ayak bastığımız bir kapı. Bizden açılan bir kapı. Cimriliğimizi sürpriz bir merhametle dikiş yerlerinden yırtarak, biriktirdiklerimizi elimizin altında faydasız kılarak kalbimizi başkalarına doğru aralayan.. </span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="color: red">Bir yağmur oruç.</span></strong> Sokaklara gökyüzü insin diye. Çocukluklarını yetim bırakmış büyüklerin de alnına çocukça sevinçler dokunsun diye. Dağlarca büyümüş, kayalarca katılaşmış kalplerin arasından yeniden sular sızsın diye... İçimizde öldürdüğümüz acımalar, küllendirdiğimiz merhametler bir damlanın dokunuşuyla filizlensin, göğe ağaç ağaç ağsın diye. Yetim başını okşayan meyvelerle, komşuyu da hatırlayan çiçeklerle, eksildiğimizi/eskidiğimizi açık eden kokularla dal budak salsın diye... </span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="color: red"><strong>Bir taştır oruç</strong>.</span> Yolumuzu kesen. Hırslarımızın ayaklarına dolanan. Emellerimizin önüne dikilen. Başımıza bir mezar taşı gibi dikilip toprak olduğumuzu hatırlatan. Eşyanın yüzünü bizden çeviren bir soğukluk, katılık gibi ağırlaşan. Hazzın kabını dokunulmaz kılan bir duvar gibi yükselen. Kimi katı kalpleri utandırırcasına, bir Mûsa asâsı gibi dokunan. İmsakla, iftarla, ezanla sonsuz yumuşayan, çatlayan, tozlaşan, ağlayan, ağlatan... </span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="color: red"><strong>Bir topraktır oruç</strong>.</span> Bir saksılık toprak gibi pencere önünde. İçinde hayallerin yeniden sulandığı... Her kıpırtısında çocuk sevinçlerinin yeniden uyandığı... Bir o kadar tanıdık, bir o kadar yeni... </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Kendince, keyfince bir mutluluk adası. İçimizi bir saksılık toprak kadar olsun geniş tuttuğumuzun habercisi. Küçük sevinçler gölgesi.... </span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="color: red">Bir saklambaç oyunu oruç.</span></strong> Kendimizi kendimizden gizler gibi görünmez bir niyetin köşelerinde beklediğimiz. Bencilliğimize sobelendiğimiz. Sonsuza kadar sevabımızı saydırdığımız ebemiz. Az pencereli yalnızlıklar. Şehvetimizi sarkıttığımız kuyular. Hırslarımızı yatırdığımız kuytular. </span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="color: red">Bir oda oruç.</span></strong> Bir bir buluştuğumuz. Yeniden göz göze geldiğimiz. Dört duvarı sohbetle yeniden buluşturduğumuz. Sofranın beklentisinde, bir yudum suyun sesinde, bir sıcak ekmeğin kıyısında kalbimizi yeniden ayırdığımız. Ruhumuzu baş köşeye buyur ettiğimiz. </span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="color: red">Bir sızı oruç..</span></strong> Tenin çatlaklarından sızan can akışı. Bedenin yaralarından taşan kalp ağrısı. Ruhun tenden dışarı sızması... Kabuğun çatlaması... Tohumun uyanması. </span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="color: red">Bir dönüş oruç.</span></strong> Yâr’e verdiğimiz söze dönüş... Suskularca konuşan. Söz verdiğimiz Yâr’e dönüş...Çığlıklara sarılan. </span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="NuruAhsen, post: 29132, member: 857"] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][COLOR=darkred][IMG]http://haber.nur.tc/resimler/haberler/18706.jpg[/IMG] [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][COLOR=darkred][B]Orucu tarif eden en güzel sözler... [/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][COLOR=darkred]Muhteşem şiirleri ve okumaları ile gönüllere taht kuran Senai Demirci, Zaman Gençlik için kaleme aldığı yazısında bakın orucu nasıl tarif etti:[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][/SIZE][/FONT] [B][FONT=Book Antiqua][SIZE=3][COLOR=red]Senai Demirci'nin yazısı...[/COLOR][/SIZE][/FONT][/B] [SIZE=3][COLOR=darkred][/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=darkred][FONT=Book Antiqua][B][COLOR=red]Bir iğne oruç..[/COLOR][/B] Beni bana dikiyor, yeniden doku(nu)yorum insan olan yanımı. Dudağımı dudağıma teğelliyor; yalan ve boş sözü değdirmiyor nefesime. Bencilliğimin yakalarından tutup cömertliğin düğmelerine ilikliyor beni; yeniden b/akıtıyor hiçliğime, hiçlikten geldiğim gerçeğine... [/FONT][/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=darkred][/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=darkred][FONT=Book Antiqua][B][COLOR=red]Bir mühür oruç.[/COLOR][/B] Mekanın üzerine kutlu bir vaktin hükmünü basıyor, her köşeyi kutsuyor, her şehri Kâbe’nin eteğine taşı(rı)yor. Mevsimlerden de geçse, ömrün farklı yıllarına uğrasa, bizi bir sofranın başında çocuk ediyor, kalplerimizi çocuk sevinçlerine kilitliyor. Kalbimizi meleklerin bile göremediği, şeytanın bile bozamadığı o görünmez, o gösterilmez, yalnızca O’na görünür sadrın içine koyuyor, sahtelikten çıkarıp yeniden piyasaya sürüyor. Eşyanın sıradanlığını çekip alıyor elimizin altından, yine ama yeni, eski ama taze lezzetlerle damgalıyor. [/FONT][/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=darkred][/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=darkred][FONT=Book Antiqua][B][COLOR=red]Bir yokuş oruç.[/COLOR][/B] Şükrün ırmağını akıtıyor çölleşmiş tenimizin vadilerinden. Sabrın yokuşlarında susatıp yeniden suya kandırıyor nankörlüğümüzü yeniden. [/FONT][/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=darkred][/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=darkred][FONT=Book Antiqua][B][COLOR=red]Bir yoldur oruç.[/COLOR][/B] Çıkar/çıkmaz sokakların hepsini Mekke’ye çıkarıyor. Şehrin kirlerini bir suskunluk avazında temizliyor. Yetim bıraktığımız umudumuzu, sokağa terk ettiğimiz merhametimizi yeniden eve alıyor. Yola koyuyor içimizin şefkat kervanlarını. Kuraklaşmış, çoraklaşmış dünyanın göbeğinde, iftar saatlerinde serinlediğimiz, iftarı bekleyerek sevindiğimiz, bölüşerek sevindirdiğimiz bir vahaya uğratıyor nefislerimizi. [/FONT][/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=darkred][/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=darkred][FONT=Book Antiqua][B][COLOR=red]Bir elbisedir oruç.[/COLOR][/B] Bizi ilk defa niyetimizle giyindiriyor. Güvendiğimiz eylemlerimizi bir kenara bıraktırıp, eylemsizliğin, hiçbir şey edememenin loş köşelerine çekiyor. Sıcak teması kaybettiğimiz vicdanımızın eşiğine yeniden çağırıyor bizi. Bir ihramı giyer gibi, O’nu görürcesine yaşadığımız ihsan kumaşını atıyoruz omuzlarımıza. Kıyıda köşede, kimsenin görmediği yerlerde, gözlerden uzakta da olsa, yalnız ve yalnız O’na teveccüh etmenin, yalnız ve yalnız O’ndan iltifat beklemenin estetiğine bürünüyoruz. [/FONT][/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=darkred][/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=darkred][FONT=Book Antiqua][B][COLOR=red]Bir kapı oruç.[/COLOR][/B] Bize açılan. Sonsuz bir kabullenişin odasına doğru eşsiz bir aşinalıkla ayaklarımızı buyur eden ahşap bir kapı. Anamızın ekşi ayranını özlercesine, babamızın şefkatli bakışını beklercesine, bir susamlı pidenin kokusunda erircesine, bir kutlu emre seve seve itaat edercesine masumiyetimizin evine yeniden ayak bastığımız bir kapı. Bizden açılan bir kapı. Cimriliğimizi sürpriz bir merhametle dikiş yerlerinden yırtarak, biriktirdiklerimizi elimizin altında faydasız kılarak kalbimizi başkalarına doğru aralayan.. [/FONT][/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=darkred][/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=darkred][FONT=Book Antiqua][B][COLOR=red]Bir yağmur oruç.[/COLOR][/B] Sokaklara gökyüzü insin diye. Çocukluklarını yetim bırakmış büyüklerin de alnına çocukça sevinçler dokunsun diye. Dağlarca büyümüş, kayalarca katılaşmış kalplerin arasından yeniden sular sızsın diye... İçimizde öldürdüğümüz acımalar, küllendirdiğimiz merhametler bir damlanın dokunuşuyla filizlensin, göğe ağaç ağaç ağsın diye. Yetim başını okşayan meyvelerle, komşuyu da hatırlayan çiçeklerle, eksildiğimizi/eskidiğimizi açık eden kokularla dal budak salsın diye... [/FONT][/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=darkred][/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=darkred][FONT=Book Antiqua][COLOR=red][B]Bir taştır oruç[/B].[/COLOR] Yolumuzu kesen. Hırslarımızın ayaklarına dolanan. Emellerimizin önüne dikilen. Başımıza bir mezar taşı gibi dikilip toprak olduğumuzu hatırlatan. Eşyanın yüzünü bizden çeviren bir soğukluk, katılık gibi ağırlaşan. Hazzın kabını dokunulmaz kılan bir duvar gibi yükselen. Kimi katı kalpleri utandırırcasına, bir Mûsa asâsı gibi dokunan. İmsakla, iftarla, ezanla sonsuz yumuşayan, çatlayan, tozlaşan, ağlayan, ağlatan... [/FONT][/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=darkred][/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=darkred][FONT=Book Antiqua][COLOR=red][B]Bir topraktır oruç[/B].[/COLOR] Bir saksılık toprak gibi pencere önünde. İçinde hayallerin yeniden sulandığı... Her kıpırtısında çocuk sevinçlerinin yeniden uyandığı... Bir o kadar tanıdık, bir o kadar yeni... [/FONT][/COLOR][/SIZE] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][COLOR=darkred]Kendince, keyfince bir mutluluk adası. İçimizi bir saksılık toprak kadar olsun geniş tuttuğumuzun habercisi. Küçük sevinçler gölgesi.... [/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=3][COLOR=darkred][/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=darkred][FONT=Book Antiqua][B][COLOR=red]Bir saklambaç oyunu oruç.[/COLOR][/B] Kendimizi kendimizden gizler gibi görünmez bir niyetin köşelerinde beklediğimiz. Bencilliğimize sobelendiğimiz. Sonsuza kadar sevabımızı saydırdığımız ebemiz. Az pencereli yalnızlıklar. Şehvetimizi sarkıttığımız kuyular. Hırslarımızı yatırdığımız kuytular. [/FONT][/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=darkred][/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=darkred][FONT=Book Antiqua][B][COLOR=red]Bir oda oruç.[/COLOR][/B] Bir bir buluştuğumuz. Yeniden göz göze geldiğimiz. Dört duvarı sohbetle yeniden buluşturduğumuz. Sofranın beklentisinde, bir yudum suyun sesinde, bir sıcak ekmeğin kıyısında kalbimizi yeniden ayırdığımız. Ruhumuzu baş köşeye buyur ettiğimiz. [/FONT][/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=darkred][/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=darkred][FONT=Book Antiqua][B][COLOR=red]Bir sızı oruç..[/COLOR][/B] Tenin çatlaklarından sızan can akışı. Bedenin yaralarından taşan kalp ağrısı. Ruhun tenden dışarı sızması... Kabuğun çatlaması... Tohumun uyanması. [/FONT][/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=darkred][/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=darkred][FONT=Book Antiqua][B][COLOR=red]Bir dönüş oruç.[/COLOR][/B] Yâr’e verdiğimiz söze dönüş... Suskularca konuşan. Söz verdiğimiz Yâr’e dönüş...Çığlıklara sarılan. [/FONT][/COLOR][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
İslamın Şartları
Oruç Tutmak
Orucu tarif eden en güzel sözler...
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst