Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
İslamın Şartları
Oruç Tutmak
Oruç şükür içindir
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Nurist" data-source="post: 151540" data-attributes="member: 11025"><p><span style="color: DarkGreen"><em><span style="font-family: 'Georgia'"><strong>Bismillahirrahmanirrahim </strong></span></em></span></p><p><span style="color: DarkGreen"><em><span style="font-family: 'Georgia'"><strong></strong></span></em></span></p><p><span style="color: DarkGreen"><em><span style="font-family: 'Georgia'"><strong>İKİNCİ NÜKTE</strong></span></em></span></p><p><span style="color: DarkGreen"><em><span style="font-family: 'Georgia'"></span></em></span></p><p><span style="color: DarkGreen"><em><span style="font-family: 'Georgia'">Ramazan-ı Mübareğin savmı, Cenâb-ı Hakkın nimetlerinin şükrüne baktığı cihetle, çok hikmetlerinden bir hikmeti şudur ki: </span></em></span></p><p><span style="color: DarkGreen"><em><span style="font-family: 'Georgia'"></span></em></span></p><p><span style="color: DarkGreen"><em><span style="font-family: 'Georgia'">Birinci Sözde denildiği gibi, bir padişahın mutfağından bir tablacının getirdiği taamlar bir fiyat ister. Tablacıya bahşiş verildiği hâlde, çok kıymettar olan o nimetleri kıymetsiz zannedip onu in'âm edeni tanımamak nihayet derecede bir belâhet olduğu gibi; Cenâb-ı Hak, hadsiz envâ-ı nimetini nev-i beşere zemin yüzünde neşretmiş, ona mukabil, o nimetlerin fiyatı olarak şükür istiyor. </span></em></span></p><p><span style="color: DarkGreen"><em><span style="font-family: 'Georgia'"></span></em></span></p><p><span style="color: DarkGreen"><em><span style="font-family: 'Georgia'">O nimetlerin zâhirî esbabı ve ashabı, tablacı hükmündedirler. O tablacılara bir fiyat veriyoruz, onlara minnettar oluyoruz. Hattâ, müstehak olmadıkları pek çok fazla hürmet ve teşekkürü ediyoruz. Halbuki, Mün'im-i Hakikî, o esbabdan hadsiz derecede, o nimet vasıtasıyla şükre lâyıktır. </span></em></span></p><p><span style="color: DarkGreen"><em><span style="font-family: 'Georgia'"></span></em></span></p><p><span style="color: DarkGreen"><em><span style="font-family: 'Georgia'">İşte Ona teşekkür etmek, o nimetleri doğrudan doğruya Ondan bilmek, o nimetlerin kıymetini takdir etmek ve o nimetlere kendi ihtiyacını hissetmekle olur. </span></em></span></p><p><span style="color: DarkGreen"><em><span style="font-family: 'Georgia'"></span></em></span></p><p><span style="color: DarkGreen"><em><span style="font-family: 'Georgia'">İşte, Ramazan-ı Şerifteki oruç, hakikî ve hâlis, azametli ve umumî bir şükrün anahtarıdır. </span></em></span></p><p><span style="color: DarkGreen"><em><span style="font-family: 'Georgia'"></span></em></span></p><p><span style="color: DarkGreen"><em><span style="font-family: 'Georgia'">Çünkü, sair vakitlerde mecburiyet tahtında olmayan insanların çoğu, hakikî açlık hissetmedikleri zaman, çok nimetlerin kıymetini derk edemiyor. Kuru bir parça ekmek, tok olan adamlara, hususan zengin olsa, ondaki derece-i nimet anlaşılmıyor. Halbuki, iftar vaktinde, o kuru ekmek, bir mü'minin nazarında çok kıymettar bir nimet-i İlâhiye olduğuna kuvve-i zâikası şehadet eder. Padişahtan tâ en fukaraya kadar herkes, Ramazan-ı Şerifte o nimetlerin kıymetlerini anlamakla bir şükr-ü mânevîye mazhar olur. </span></em></span></p><p><span style="color: DarkGreen"><em><span style="font-family: 'Georgia'"></span></em></span></p><p><span style="color: DarkGreen"><em><span style="font-family: 'Georgia'">Hem gündüzdeki yemekten memnûiyeti cihetiyle, "O nimetler benim mülküm değil. Ben bunların tenâvülünde hür değilim. Demek başkasının malıdır ve in'âmıdır; Onun emrini bekliyorum" diye, nimeti nimet bilir, bir şükr-ü mânevî eder. </span></em></span></p><p><span style="color: DarkGreen"><em><span style="font-family: 'Georgia'"></span></em></span></p><p><span style="color: DarkGreen"><em><span style="font-family: 'Georgia'">İşte, bu suretle oruç çok cihetlerle hakikî vazife-i insaniye olan şükrün anahtarı hükmüne geçer. (Mektubat Ramazan Risalesi sh. 388) </span></em></span></p><p><span style="color: DarkGreen"><em><span style="font-family: 'Georgia'"></span></em></span></p><p><span style="color: DarkGreen"><em><span style="font-family: 'Georgia'"><strong>Bediüzzaman Said Nursi </strong></span></em></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Nurist, post: 151540, member: 11025"] [COLOR=DarkGreen][I][FONT=Georgia][B]Bismillahirrahmanirrahim İKİNCİ NÜKTE[/B] Ramazan-ı Mübareğin savmı, Cenâb-ı Hakkın nimetlerinin şükrüne baktığı cihetle, çok hikmetlerinden bir hikmeti şudur ki: Birinci Sözde denildiği gibi, bir padişahın mutfağından bir tablacının getirdiği taamlar bir fiyat ister. Tablacıya bahşiş verildiği hâlde, çok kıymettar olan o nimetleri kıymetsiz zannedip onu in'âm edeni tanımamak nihayet derecede bir belâhet olduğu gibi; Cenâb-ı Hak, hadsiz envâ-ı nimetini nev-i beşere zemin yüzünde neşretmiş, ona mukabil, o nimetlerin fiyatı olarak şükür istiyor. O nimetlerin zâhirî esbabı ve ashabı, tablacı hükmündedirler. O tablacılara bir fiyat veriyoruz, onlara minnettar oluyoruz. Hattâ, müstehak olmadıkları pek çok fazla hürmet ve teşekkürü ediyoruz. Halbuki, Mün'im-i Hakikî, o esbabdan hadsiz derecede, o nimet vasıtasıyla şükre lâyıktır. İşte Ona teşekkür etmek, o nimetleri doğrudan doğruya Ondan bilmek, o nimetlerin kıymetini takdir etmek ve o nimetlere kendi ihtiyacını hissetmekle olur. İşte, Ramazan-ı Şerifteki oruç, hakikî ve hâlis, azametli ve umumî bir şükrün anahtarıdır. Çünkü, sair vakitlerde mecburiyet tahtında olmayan insanların çoğu, hakikî açlık hissetmedikleri zaman, çok nimetlerin kıymetini derk edemiyor. Kuru bir parça ekmek, tok olan adamlara, hususan zengin olsa, ondaki derece-i nimet anlaşılmıyor. Halbuki, iftar vaktinde, o kuru ekmek, bir mü'minin nazarında çok kıymettar bir nimet-i İlâhiye olduğuna kuvve-i zâikası şehadet eder. Padişahtan tâ en fukaraya kadar herkes, Ramazan-ı Şerifte o nimetlerin kıymetlerini anlamakla bir şükr-ü mânevîye mazhar olur. Hem gündüzdeki yemekten memnûiyeti cihetiyle, "O nimetler benim mülküm değil. Ben bunların tenâvülünde hür değilim. Demek başkasının malıdır ve in'âmıdır; Onun emrini bekliyorum" diye, nimeti nimet bilir, bir şükr-ü mânevî eder. İşte, bu suretle oruç çok cihetlerle hakikî vazife-i insaniye olan şükrün anahtarı hükmüne geçer. (Mektubat Ramazan Risalesi sh. 388) [B]Bediüzzaman Said Nursi [/B][/FONT][/I][/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
İslamın Şartları
Oruç Tutmak
Oruç şükür içindir
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst