Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
On Üçüncü Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 248128" data-attributes="member: 1"><p><strong>Onüçüncü Sözün İkinci Makamı - Sayfa 222</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Hem, meselâ, nasıl bir harika fabrika ki, binler çeşit çeşit kumaşları basit bir maddeden dokuyor; şeksiz, bir fabrikatörü ve maharetli bir makinisti tanıttırır.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'">Öyle de, küre-i arz denilen yüz binler başlı, her başında yüz binler mükemmel fabrika bulunan bu seyyar makine-i Rabbâniye ne derece bu insan fabrikasından büyükse, mükemmelse, o derecede, okuduğunuz fenn-i makine mikyasıyla, küre-i arzın Ustasını ve Sahibini bildirir ve tanıttırır.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'">Hem meselâ, nasıl ki, gayet mükemmel bin bir çeşit erzak etrafından celb edip içinde muntazaman istif ve ihzar edilmiş depo ve iâşe ambarı ve dükkân şeksiz, bir fevkalâde iâşe ve erzak mâlikini ve sahibini ve memurunu bildirir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'">Öyle de, bir senede yirmi dört bin senelik bir dairede muntazaman seyahat eden ve yüz binler ve ayrı ayrı erzak isteyen taifeleri içine alan ve seyahatiyle mevsimlere uğrayıp, baharı bir büyük vagon gibi, binler ayrı ayrı taamlarla doldurarak, kışta erzakı tükenen biçare zîhayatlara getiren ve küre-i arz denilen bu Rahmânî iâşe ambarı ve bir sefine-i Sübhâniye ve bin bir çeşit cihazatı ve malları ve konserve paketleri taşıyan bu depo ve dükkân-ı Rabbânî, ne derece o fabrikadan büyük ve mükemmel ise, okuduğunuz veya okuyacağınız fenn-i iâşe mikyasıyla, o kat’iyette ve o derecede küre-i arz deposunun Sahibini, Mutasarrıfını, Müdebbirini bildirir, tanıttırır, sevdirir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'">Hem nasıl ki dört yüz bin millet içinde bulunan ve her milletin istediği erzakı ayrı ve istimal ettiği silâhı ayrı ve giydiği elbisesi ayrı ve talimatı ayrı ve terhisatı ayrı olan bir ordunun mucizekâr bir kumandanı, tek başıyla bütün o ayrı ayrı milletlerin ayrı ayrı erzaklarını ve çeşit çeşit eslihalarını ve elbiselerini ve cihazatlarını, hiçbirini unutmayarak ve şaşırmayarak verdiği o acip ordu ve ordugâh, şüphesiz, bedahetle o harika kumandanı gösterir, takdirkârâne sevdirir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'">Aynen öyle de, zemin yüzünün ordugâhında ve her baharda yeniden silâh altına alınmış bir yeni ordu-yu Sübhânîde nebatat ve hayvanat milletlerinden dört yüz bin nev’in çeşit çeşit elbise, erzak, esliha, talim, terhisleri gayet mükemmel ve muntazam ve hiçbirini unutmayarak ve şaşırmayarak, birtek kumandan-ı</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Mutasarrıf</strong>: sonsuz tasarruf hakkı ve yetkisi olan; her işi kendi istek ve kurallarına göre idare eden Allah (bk. ṣ-r-f)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Müdebbir</strong>: idare eden, yöneten ve ilmiyle herşeyin sonunu görüp, ona göre hikmetle iş yapan Allah (bk. d-b-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Rahmânî</strong>: rahmet ve merhameti sonsuz olan Allah tarafından gönderilen (bk. r-ḥ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bedahet</strong>: açıklık</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bîçare</strong>: çaresiz</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>celb etmek</strong>: çekmek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cihazat</strong>: cihazlar, donanımlar</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>dükkân-ı Rabbânî</strong>: herşeyin Rabbi olan Allah’ın bir dükkân gibi düzenleyerek bütün ihtiyaç maddelerimizi depoladığı yeryüzü (bk. r-b-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>erzak</strong>: rızıklar, yiyecek ve içecekler (bk. r-z-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>esliha</strong>: silâhlar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fenn-i iaşe</strong>: gıda bilimi (bk. a-y-ş)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fenn-i makine</strong>: makine bilimi</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fevkalâde</strong>: olağanüstü</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hayvanat</strong>: hayvanlar (bk. ḥ-y-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>iaşe</strong>: beslenme, gıda (bk. a-y-ş)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ihzar etmek</strong>: hazırlamak (bk. ḥ-ḍ-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>istif</strong>: yığma, biriktirme</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>istimal etmek</strong>: kullanmak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kat’iyet</strong>: kesinlik</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kumandan-ı âzam</strong>: en büyük kumandan (bk. a-ẓ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>küre-i arz</strong>: yerküre, dünya</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>maharetli</strong>: becerikli, yetenekli</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>makine-i Rabbâniye</strong>: herşeyin Rabbi olan Allah’ın makinesi (bk. r-b-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mikyas</strong>: ölçek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muntazaman</strong>: düzenli olarak (bk. n-ẓ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mu’cizekâr</strong>: mu’cizeler yapan (bk. a-c-z)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mâlik</strong>: sahip (bk. m-l-k)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nebatat</strong>: bitkiler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nev’</strong>: çeşit, tür</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ordu-yu Sübhanî</strong>: her türlü kusur ve eksiklikten yüce olan Allah’ın bir ordu gibi yaratıp sevk ettiği varlıklar (bk. s-b-ḥ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sefine-i Sübhaniye</strong>: her türlü kusur ve eksiklikten uzak olan Allah’ın bir gemi gibi yaratarak uzayda gezdirdiği dünya (bk. s-b-ḥ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>seyyar</strong>: gezici</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>taam</strong>: yiyecek</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>taife</strong>: topluluk</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>takdirkârâne</strong>: takdir ederek (bk. ḳ-d-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>talim</strong>: eğitim (bk. a-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>talimat</strong>: eğitimler, emirler (bk. a-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>terhis</strong>: vazifeye son verme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>terhisat</strong>: terhisler, vazifeye son vermeler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zemin</strong>: yer</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zîhayat</strong>: canlı (bk. ẕî; ḥ-y-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şeksiz</strong>: kuşkusuz, şüphesiz</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 248128, member: 1"] [b]Onüçüncü Sözün İkinci Makamı - Sayfa 222[/b] [FONT=Tahoma]Hem, meselâ, nasıl bir harika fabrika ki, binler çeşit çeşit kumaşları basit bir maddeden dokuyor; şeksiz, bir fabrikatörü ve maharetli bir makinisti tanıttırır. [/FONT][FONT=Tahoma]Öyle de, küre-i arz denilen yüz binler başlı, her başında yüz binler mükemmel fabrika bulunan bu seyyar makine-i Rabbâniye ne derece bu insan fabrikasından büyükse, mükemmelse, o derecede, okuduğunuz fenn-i makine mikyasıyla, küre-i arzın Ustasını ve Sahibini bildirir ve tanıttırır. [/FONT][FONT=Tahoma]Hem meselâ, nasıl ki, gayet mükemmel bin bir çeşit erzak etrafından celb edip içinde muntazaman istif ve ihzar edilmiş depo ve iâşe ambarı ve dükkân şeksiz, bir fevkalâde iâşe ve erzak mâlikini ve sahibini ve memurunu bildirir. [/FONT][FONT=Tahoma]Öyle de, bir senede yirmi dört bin senelik bir dairede muntazaman seyahat eden ve yüz binler ve ayrı ayrı erzak isteyen taifeleri içine alan ve seyahatiyle mevsimlere uğrayıp, baharı bir büyük vagon gibi, binler ayrı ayrı taamlarla doldurarak, kışta erzakı tükenen biçare zîhayatlara getiren ve küre-i arz denilen bu Rahmânî iâşe ambarı ve bir sefine-i Sübhâniye ve bin bir çeşit cihazatı ve malları ve konserve paketleri taşıyan bu depo ve dükkân-ı Rabbânî, ne derece o fabrikadan büyük ve mükemmel ise, okuduğunuz veya okuyacağınız fenn-i iâşe mikyasıyla, o kat’iyette ve o derecede küre-i arz deposunun Sahibini, Mutasarrıfını, Müdebbirini bildirir, tanıttırır, sevdirir. [/FONT][FONT=Tahoma]Hem nasıl ki dört yüz bin millet içinde bulunan ve her milletin istediği erzakı ayrı ve istimal ettiği silâhı ayrı ve giydiği elbisesi ayrı ve talimatı ayrı ve terhisatı ayrı olan bir ordunun mucizekâr bir kumandanı, tek başıyla bütün o ayrı ayrı milletlerin ayrı ayrı erzaklarını ve çeşit çeşit eslihalarını ve elbiselerini ve cihazatlarını, hiçbirini unutmayarak ve şaşırmayarak verdiği o acip ordu ve ordugâh, şüphesiz, bedahetle o harika kumandanı gösterir, takdirkârâne sevdirir. [/FONT][FONT=Tahoma]Aynen öyle de, zemin yüzünün ordugâhında ve her baharda yeniden silâh altına alınmış bir yeni ordu-yu Sübhânîde nebatat ve hayvanat milletlerinden dört yüz bin nev’in çeşit çeşit elbise, erzak, esliha, talim, terhisleri gayet mükemmel ve muntazam ve hiçbirini unutmayarak ve şaşırmayarak, birtek kumandan-ı [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT]<table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Mutasarrıf[/B]: sonsuz tasarruf hakkı ve yetkisi olan; her işi kendi istek ve kurallarına göre idare eden Allah (bk. ṣ-r-f)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Müdebbir[/B]: idare eden, yöneten ve ilmiyle herşeyin sonunu görüp, ona göre hikmetle iş yapan Allah (bk. d-b-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Rahmânî[/B]: rahmet ve merhameti sonsuz olan Allah tarafından gönderilen (bk. r-ḥ-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]bedahet[/B]: açıklık[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]bîçare[/B]: çaresiz[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]celb etmek[/B]: çekmek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]cihazat[/B]: cihazlar, donanımlar[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]dükkân-ı Rabbânî[/B]: herşeyin Rabbi olan Allah’ın bir dükkân gibi düzenleyerek bütün ihtiyaç maddelerimizi depoladığı yeryüzü (bk. r-b-b)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]erzak[/B]: rızıklar, yiyecek ve içecekler (bk. r-z-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]esliha[/B]: silâhlar[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]fenn-i iaşe[/B]: gıda bilimi (bk. a-y-ş)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]fenn-i makine[/B]: makine bilimi[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]fevkalâde[/B]: olağanüstü[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hayvanat[/B]: hayvanlar (bk. ḥ-y-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]iaşe[/B]: beslenme, gıda (bk. a-y-ş)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ihzar etmek[/B]: hazırlamak (bk. ḥ-ḍ-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]istif[/B]: yığma, biriktirme[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]istimal etmek[/B]: kullanmak[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kat’iyet[/B]: kesinlik[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kumandan-ı âzam[/B]: en büyük kumandan (bk. a-ẓ-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]küre-i arz[/B]: yerküre, dünya[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]maharetli[/B]: becerikli, yetenekli[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]makine-i Rabbâniye[/B]: herşeyin Rabbi olan Allah’ın makinesi (bk. r-b-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mikyas[/B]: ölçek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muntazaman[/B]: düzenli olarak (bk. n-ẓ-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mu’cizekâr[/B]: mu’cizeler yapan (bk. a-c-z)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mâlik[/B]: sahip (bk. m-l-k)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nebatat[/B]: bitkiler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nev’[/B]: çeşit, tür[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ordu-yu Sübhanî[/B]: her türlü kusur ve eksiklikten yüce olan Allah’ın bir ordu gibi yaratıp sevk ettiği varlıklar (bk. s-b-ḥ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]sefine-i Sübhaniye[/B]: her türlü kusur ve eksiklikten uzak olan Allah’ın bir gemi gibi yaratarak uzayda gezdirdiği dünya (bk. s-b-ḥ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]seyyar[/B]: gezici[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]taam[/B]: yiyecek[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]taife[/B]: topluluk[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]takdirkârâne[/B]: takdir ederek (bk. ḳ-d-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]talim[/B]: eğitim (bk. a-l-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]talimat[/B]: eğitimler, emirler (bk. a-l-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]terhis[/B]: vazifeye son verme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]terhisat[/B]: terhisler, vazifeye son vermeler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]zemin[/B]: yer[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]zîhayat[/B]: canlı (bk. ẕî; ḥ-y-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]şeksiz[/B]: kuşkusuz, şüphesiz[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
On Üçüncü Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst