Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
On Üçüncü Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 248126" data-attributes="member: 1"><p><strong>Onüçüncü Sözün İkinci Makamı - Sayfa 220</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">ve hâkimiyetlerini muhafaza ve büyük tahribatlarını tamir edememelerinden gelen dehşetli vicdan azaplarıyla ve dünya hayatının bütün bütün fâni ve muvakkat olması ve medeniyet fantaziyelerinin aldatıcı ve uyutucu olduğu umuma görünmesiyle ve fıtrat-ı beşeriyedeki yüksek istidadatın ve mahiyet-i insaniyesinin umumî bir surette dehşetli yaralanmasıyla ve gaflet ve dalâletin, sert ve sağır olan tabiatın, Kur’ân’ın elmas kılıcı altında parçalanmasıyla ve gaflet ve dalâletin en boğucu, aldatıcı, en geniş perdesi olan siyaset-i rû-yi zeminin pek çirkin, pek gaddârâne hakikî sureti görünmesiyle, elbette ve elbette, hiç şüphe yok ki: Şimalde, garpta, Amerika’da emareleri göründüğüne binaen, nev-i beşerin mâşuk-u mecazîsi olan hayat-ı dünyeviye böyle çirkin ve geçici olmasından, fıtrat-ı beşerin hakikî sevdiği, aradığı hayat-ı bâkiyeyi bütün kuvvetiyle arayacak.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Ve elbette, hiç şüphe yok ki: Bin üç yüz altmış senede, her asırda üç yüz elli milyon şakirdi bulunan ve her hükmüne ve dâvâsına milyonlar ehl-i hakikat tasdik ile imza basan ve her dakikada milyonlar hafızların kalbinde kudsiyet ile bulunup lisanlarıyla beşere ders veren ve hiçbir kitapta emsali bulunmayan bir tarzda beşer için hayat-ı bâkiyeyi ve saadet-i ebediyeyi müjde veren ve bütün beşerin yaralarını tedavi eden Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyanın şiddetli, kuvvetli ve tekrarlı binler âyâtıyla, belki sarihan ve işareten on binler defa dâvâ edip haber veren ve sarsılmaz, kat’î delillerle, şüphe getirmez hadsiz hüccetleriyle hayat-ı bâkiyeyi kat’iyetle müjde ve saadet-i ebediyeyi ders vermesi; elbette nev-i beşer bütün bütün aklını kaybetmezse, maddî veya mânevî bir kıyamet başlarına kopmazsa, İsveç, Norveç, Finlandiya ve İngiltere’nin Kur’ân’ı kabul etmeye çalışan meşhur hatipleri ve Amerika’nın din-i hakkı arayan ehemmiyetli cemiyeti gibi rû-yi zeminin geniş kıt’aları ve büyük hükûmetleri Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyanı arayacaklar ve hakikatlerini anladıktan sonra bütün ruh u canlarıyla sarılacaklar. Çünkü bu hakikat noktasında, kat’iyen Kur’ân’ın misli yoktur ve olamaz ve hiçbir şey bu mucize-i ekberin yerini tutamaz.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Amerika</strong>: (bk. bilgiler)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Finlandiya</strong>: (bk. bilgiler)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan</strong>: açıklamalarıyla benzerini yapmakta akılları âciz bırakan Kur’ân (bk. a-c-z; b-y-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Norveç</strong>: (bk. bilgiler)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>beşer</strong>: insanlar</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>binâen</strong>: –dayanarak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cemiyet</strong>: dernek (bk. c-m-a)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>dalâlet</strong>: hak yoldan sapkınlık, inançsızlık (bk. ḍ-l-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>din-i hak</strong>: hak din, İslâmiyet (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ehl-i hakikat</strong>: hak ve doğru yolda olanlar (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>emare</strong>: belirti, işaret</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>emsal</strong>: benzerler (bk. m-s̱-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fantaziye</strong>: aşırı süs ve lüks, yalandan gösteriş </span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fâni</strong>: ölümlü, geçici (bk. f-n-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fıtrat-ı beşeriye</strong>: insanın yaratılışı, tabiatı (bk. f-ṭ-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>gaddârâne</strong>: acımasızca, zulmederek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>gaflet</strong>: umursamazlık, âhiretten ve Allah’ın emir ve yasaklarından habersiz davranma (bk. ğ-f-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>garp</strong>: batı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hadsiz</strong>: sayısız</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakikat</strong>: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakikî</strong>: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hatip</strong>: konuşmacı (bk. ḫ-ṭ-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hayat-ı bâkiye</strong>: devamlı ve kalıcı hayat (bk. ḥ-y-y; b-ḳ-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hayat-ı dünyeviye</strong>: dünya hayatı (bk. ḥ-y-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hüccet</strong>: delil</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hükûmet</strong>: yönetim, idare (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>istidadat</strong>: kabiliyetler, yetenekler (bk. a-d-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kat’iyen</strong>: kesinlikle</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kat’î</strong>: kesin</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kudsiyet</strong>: kusur ve noksandan uzak oluş, kutsallık (bk. ḳ-d-s)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kıyamet</strong>: dünyanın sonu, varlığın bozulup dağılması (bk. ḳ-v-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>lisan</strong>: dil </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mahiyet-i insaniye</strong>: insanın niteliği, iç yüzü</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>misil</strong>: benzer (bk. m-s̱-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muhafaza</strong>: koruma (bk. ḥ-f-ẓ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muvakkat</strong>: geçici</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mu’cize-i ekber</strong>: en büyük mu’cize (bk. a-c-z; k-b-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mâşuk-u mecazî</strong>: gerçek sevgiye layık olmadığı halde aşık olunan şeyler (bk. c-v-z)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nev-i beşer</strong>: insanlık, insan türü</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>rû-yi zemin</strong>: yeryüzü</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>saadet-i ebediye</strong>: sonsuz mutluluk (bk. e-b-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sarihan</strong>: açıkça</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>siyaset-i rû-yi zemin</strong>: dünya siyaseti</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>suret</strong>: şekil, görüntü (bk. ṣ-v-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tabiat</strong>: doğa, canlı cansız bütün varlıklar, maddî âlem (bk. ṭ-b-a)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tahribat</strong>: yıkımlar, bozmalar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tasdik</strong>: doğrulama, onaylama (bk. ṣ-d-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>umum</strong>: genel, herkes</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âyât</strong>: âyetler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>İngiltere</strong>: (bk. bilgiler)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>İsveç</strong>: (bk. bilgiler)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şakird</strong>: talebe, öğrenci</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şimal</strong>: kuzey</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 248126, member: 1"] [b]Onüçüncü Sözün İkinci Makamı - Sayfa 220[/b] [FONT=Tahoma]ve hâkimiyetlerini muhafaza ve büyük tahribatlarını tamir edememelerinden gelen dehşetli vicdan azaplarıyla ve dünya hayatının bütün bütün fâni ve muvakkat olması ve medeniyet fantaziyelerinin aldatıcı ve uyutucu olduğu umuma görünmesiyle ve fıtrat-ı beşeriyedeki yüksek istidadatın ve mahiyet-i insaniyesinin umumî bir surette dehşetli yaralanmasıyla ve gaflet ve dalâletin, sert ve sağır olan tabiatın, Kur’ân’ın elmas kılıcı altında parçalanmasıyla ve gaflet ve dalâletin en boğucu, aldatıcı, en geniş perdesi olan siyaset-i rû-yi zeminin pek çirkin, pek gaddârâne hakikî sureti görünmesiyle, elbette ve elbette, hiç şüphe yok ki: Şimalde, garpta, Amerika’da emareleri göründüğüne binaen, nev-i beşerin mâşuk-u mecazîsi olan hayat-ı dünyeviye böyle çirkin ve geçici olmasından, fıtrat-ı beşerin hakikî sevdiği, aradığı hayat-ı bâkiyeyi bütün kuvvetiyle arayacak. [/FONT] [FONT=Tahoma]Ve elbette, hiç şüphe yok ki: Bin üç yüz altmış senede, her asırda üç yüz elli milyon şakirdi bulunan ve her hükmüne ve dâvâsına milyonlar ehl-i hakikat tasdik ile imza basan ve her dakikada milyonlar hafızların kalbinde kudsiyet ile bulunup lisanlarıyla beşere ders veren ve hiçbir kitapta emsali bulunmayan bir tarzda beşer için hayat-ı bâkiyeyi ve saadet-i ebediyeyi müjde veren ve bütün beşerin yaralarını tedavi eden Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyanın şiddetli, kuvvetli ve tekrarlı binler âyâtıyla, belki sarihan ve işareten on binler defa dâvâ edip haber veren ve sarsılmaz, kat’î delillerle, şüphe getirmez hadsiz hüccetleriyle hayat-ı bâkiyeyi kat’iyetle müjde ve saadet-i ebediyeyi ders vermesi; elbette nev-i beşer bütün bütün aklını kaybetmezse, maddî veya mânevî bir kıyamet başlarına kopmazsa, İsveç, Norveç, Finlandiya ve İngiltere’nin Kur’ân’ı kabul etmeye çalışan meşhur hatipleri ve Amerika’nın din-i hakkı arayan ehemmiyetli cemiyeti gibi rû-yi zeminin geniş kıt’aları ve büyük hükûmetleri Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyanı arayacaklar ve hakikatlerini anladıktan sonra bütün ruh u canlarıyla sarılacaklar. Çünkü bu hakikat noktasında, kat’iyen Kur’ân’ın misli yoktur ve olamaz ve hiçbir şey bu mucize-i ekberin yerini tutamaz. [/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Amerika[/B]: (bk. bilgiler)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Finlandiya[/B]: (bk. bilgiler)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan[/B]: açıklamalarıyla benzerini yapmakta akılları âciz bırakan Kur’ân (bk. a-c-z; b-y-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Norveç[/B]: (bk. bilgiler)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]beşer[/B]: insanlar[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]binâen[/B]: –dayanarak[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]cemiyet[/B]: dernek (bk. c-m-a)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]dalâlet[/B]: hak yoldan sapkınlık, inançsızlık (bk. ḍ-l-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]din-i hak[/B]: hak din, İslâmiyet (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ehl-i hakikat[/B]: hak ve doğru yolda olanlar (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]emare[/B]: belirti, işaret[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]emsal[/B]: benzerler (bk. m-s̱-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]fantaziye[/B]: aşırı süs ve lüks, yalandan gösteriş [/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]fâni[/B]: ölümlü, geçici (bk. f-n-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]fıtrat-ı beşeriye[/B]: insanın yaratılışı, tabiatı (bk. f-ṭ-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]gaddârâne[/B]: acımasızca, zulmederek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]gaflet[/B]: umursamazlık, âhiretten ve Allah’ın emir ve yasaklarından habersiz davranma (bk. ğ-f-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]garp[/B]: batı[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hadsiz[/B]: sayısız[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hakikat[/B]: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hakikî[/B]: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hatip[/B]: konuşmacı (bk. ḫ-ṭ-b)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hayat-ı bâkiye[/B]: devamlı ve kalıcı hayat (bk. ḥ-y-y; b-ḳ-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hayat-ı dünyeviye[/B]: dünya hayatı (bk. ḥ-y-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hüccet[/B]: delil[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hükûmet[/B]: yönetim, idare (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]istidadat[/B]: kabiliyetler, yetenekler (bk. a-d-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kat’iyen[/B]: kesinlikle[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kat’î[/B]: kesin[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kudsiyet[/B]: kusur ve noksandan uzak oluş, kutsallık (bk. ḳ-d-s)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kıyamet[/B]: dünyanın sonu, varlığın bozulup dağılması (bk. ḳ-v-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]lisan[/B]: dil [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mahiyet-i insaniye[/B]: insanın niteliği, iç yüzü[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]misil[/B]: benzer (bk. m-s̱-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muhafaza[/B]: koruma (bk. ḥ-f-ẓ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]muvakkat[/B]: geçici[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mu’cize-i ekber[/B]: en büyük mu’cize (bk. a-c-z; k-b-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mâşuk-u mecazî[/B]: gerçek sevgiye layık olmadığı halde aşık olunan şeyler (bk. c-v-z)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nev-i beşer[/B]: insanlık, insan türü[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]rû-yi zemin[/B]: yeryüzü[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]saadet-i ebediye[/B]: sonsuz mutluluk (bk. e-b-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]sarihan[/B]: açıkça[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]siyaset-i rû-yi zemin[/B]: dünya siyaseti[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]suret[/B]: şekil, görüntü (bk. ṣ-v-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tabiat[/B]: doğa, canlı cansız bütün varlıklar, maddî âlem (bk. ṭ-b-a)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tahribat[/B]: yıkımlar, bozmalar[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tasdik[/B]: doğrulama, onaylama (bk. ṣ-d-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]umum[/B]: genel, herkes[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âyât[/B]: âyetler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]İngiltere[/B]: (bk. bilgiler)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]İsveç[/B]: (bk. bilgiler)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]şakird[/B]: talebe, öğrenci[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]şimal[/B]: kuzey[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
On Üçüncü Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst