Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
On Üçüncü Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 248118" data-attributes="member: 1"><p><strong>Onüçüncü Sözün İkinci Makamı - Sayfa 212</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Bunu okusanız, o helvayı yemezseniz, o darağacından kurtulursunuz. Bu tılsımla o emsalsiz ikramiye biletini alırsınız. İşte, bu darağacında, zaten gözünüzle görüyorsunuz ki, bal yiyenler oraya giriyorlar ve oraya girinceye kadar o helvanın zehirinden dehşetli karın sancısı çekiyorlar. Ve o büyük ikramiye biletini alanlar çendan görünmüyorlar ve zahiren onlar da o darağacına çıktıkları görünüyor. Fakat onlar asılmadıklarını, belki oradan kolayca ikramiye dairesine girmek için basamak yaptıklarını, milyonlar şahitler var, haber veriyorlar. İşte, pencerelerden bakınız. En büyük memurlar ve bu işle alâkadar büyük zatlar yüksek sesle ilân ediyorlar ve haber veriyorlar ki, o darağacına gidenleri aynelyakîn gözünüzle gördüğünüz gibi, bu ikramiye biletini tılsımcılar aldıklarını hiç şek ve şüphesiz, gündüz gibi kat’î biliniz” dedi.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">İşte, bu temsil gibi, zehirli bir bal hükmünde olan gayr-ı meşru dairedeki gençliğin sefahetkârâne zevkleri, hazine-i ebediyenin ve saadet-i sermediyenin bileti ve vesikası olan imanı kaybettiği için, darağacı hükmünde olan ölüm ve ebedî zulümat kapısı olan kabrin musibetine, aynen zahiren göründüğü gibi düşer. Ve ecel gizli olduğu için, genç ihtiyar fark etmeyerek, her vakit ecel cellâdı başını kesmek için gelebilir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Eğer o zehirli bal hükmünde olan hevesat-ı gayr-ı meşruayı terk edip, tılsım-ı Kur’ânî olan iman ve ferâizi elde etmekle ve fevkalâde mukadderat-ı beşer piyangosundan çıkan saadet-i ebediye hazinesi biletini alacağına, yüz yirmi dört bin enbiya<strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</u></strong> aleyhimüsselâm ile beraber had ve hesaba gelmeyen ehl-i velâyet ve ehl-i hakikat müttefikan haber veriyorlar ve âsârını gösteriyorlar.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><strong><em>Elhasıl:</em> </strong>Gençlik gidecek. Sefahette gitmişse, hem dünyada, hem âhirette binler belâ ve elemler netice verdiğini ve öyle gençler ekseriyetle suiistimal ile, israfat ile gelen evhamlı hastalıkla hastahanelere ve taşkınlıklarıyla hapishanelere veya sefalethanelere ve mânevî elemlerden gelen sıkıntılarla meyhanelere düşeceklerini anlamak isterseniz, hastahanelerden ve hapishanelerden ve kabristanlardan sorunuz. Elbette hastahanelerin ekseriyetle lisan-ı hâlinden, gençlik saikasıyla israfat ve suiistimalden gelen hastalıktan eninler, eyvahlar işittiğiniz gibi, hapishanelerden dahi,</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span>[NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'">Dipnot-1</span> <span style="font-family: 'Tahoma'"> Yüz yirmi dört bin nebî, üç yüz on beş (veya üç yüz on üç) resûl olduğuna dair bk. <em>Müsned </em>5:265; İbni Hibbân, <em>es-Sahîh</em> 2:77; et-Taberânî, <em>el-Mu’cemü’l-Kebîr</em> 8:217; el-Hâkim, <em>el-Müstedrek</em> 2:652.</span>[/NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>aynelyakin</strong>: gözle görerek kesin bilgi edinme (bk. y-ḳ-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>darağacı</strong>: idam sehpası</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ebedî</strong>: sonu olmayan, sonsuz (bk. e-b-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ehl-i hakikat</strong>: doğru ve hak yolda olanlar (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ehl-i velâyet</strong>: veli kullar, Allah dostları (bk. v-l-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ekseriyetle</strong>: çoğunlukla (bk. k-s̱-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>elem</strong>: acı, keder, üzüntü</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>elhasıl</strong>: özetle, sonuç olarak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>emsalsiz</strong>: benzersiz (bk. m-s̱-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>enbiya</strong>: peygamberler (bk. n-b-e)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>enin</strong>: inilti</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>evhamlı</strong>: kuşkulu, vehimli, kuruntulu</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ferâiz</strong>: farzlar, Allah’ın kesin emirleri</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fevkalâde</strong>: olağanüstü</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>gayr-ı meşru</strong>: helâl olmayan, dine aykırı (bk. ş-r-a)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>had ve hesaba gelmemek</strong>: sonsuz ve sınırsız olmak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hazine-i ebediye</strong>: sonu olmayan hazine (bk. e-b-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hevesat-ı gayr-ı meşrua</strong>: dinin izin vermediği arzu ve istekler (bk. ş-r-a)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>israfat</strong>: israflar, savurganlıklar</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kat’î</strong>: kesin</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>lisan-ı hâl</strong>: hal ve beden dili</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mukadderat-ı beşer</strong>: insanın kaderi; Allah tarafından takdir olunmuş işler, başa gelecek olaylar (bk. ḳ-d-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müttefikan</strong>: ittifakla, birleşerek</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>saadet-i ebediye</strong>: sonsuz mutluluk (bk. e-b-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>saadet-i sermediye</strong>: sürekli mutluluk</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>saika</strong>: sebep, sevk etme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sefahet</strong>: zevk, eğlence ve yasak şeylere düşkünlük, beyinsizce davranış, budalalık</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sefalethane</strong>: aşağılık ve çirkin işlerin yapıldığı yer</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>suiistimal</strong>: kötüye kullanma</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tılsım-ı Kur’ânî</strong>: Kur’ân’ın gayet tesirli, derin hakikatleri</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zahiren</strong>: görünüş itibariyle (bk. ẓ-h-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zulümat</strong>: karanlıklar (bk. ẓ-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âhiret</strong>: öteki dünya, öldükten sonraki hayat (bk. e-ḫ-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âsâr</strong>: eserler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>çendan</strong>: gerçi, her ne kadar</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şek</strong>: tereddüt, şüphe</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 248118, member: 1"] [b]Onüçüncü Sözün İkinci Makamı - Sayfa 212[/b] [FONT=Tahoma]Bunu okusanız, o helvayı yemezseniz, o darağacından kurtulursunuz. Bu tılsımla o emsalsiz ikramiye biletini alırsınız. İşte, bu darağacında, zaten gözünüzle görüyorsunuz ki, bal yiyenler oraya giriyorlar ve oraya girinceye kadar o helvanın zehirinden dehşetli karın sancısı çekiyorlar. Ve o büyük ikramiye biletini alanlar çendan görünmüyorlar ve zahiren onlar da o darağacına çıktıkları görünüyor. Fakat onlar asılmadıklarını, belki oradan kolayca ikramiye dairesine girmek için basamak yaptıklarını, milyonlar şahitler var, haber veriyorlar. İşte, pencerelerden bakınız. En büyük memurlar ve bu işle alâkadar büyük zatlar yüksek sesle ilân ediyorlar ve haber veriyorlar ki, o darağacına gidenleri aynelyakîn gözünüzle gördüğünüz gibi, bu ikramiye biletini tılsımcılar aldıklarını hiç şek ve şüphesiz, gündüz gibi kat’î biliniz” dedi. [/FONT] [FONT=Tahoma]İşte, bu temsil gibi, zehirli bir bal hükmünde olan gayr-ı meşru dairedeki gençliğin sefahetkârâne zevkleri, hazine-i ebediyenin ve saadet-i sermediyenin bileti ve vesikası olan imanı kaybettiği için, darağacı hükmünde olan ölüm ve ebedî zulümat kapısı olan kabrin musibetine, aynen zahiren göründüğü gibi düşer. Ve ecel gizli olduğu için, genç ihtiyar fark etmeyerek, her vakit ecel cellâdı başını kesmek için gelebilir. [/FONT] [FONT=Tahoma]Eğer o zehirli bal hükmünde olan hevesat-ı gayr-ı meşruayı terk edip, tılsım-ı Kur’ânî olan iman ve ferâizi elde etmekle ve fevkalâde mukadderat-ı beşer piyangosundan çıkan saadet-i ebediye hazinesi biletini alacağına, yüz yirmi dört bin enbiya[B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1[/U][/B] aleyhimüsselâm ile beraber had ve hesaba gelmeyen ehl-i velâyet ve ehl-i hakikat müttefikan haber veriyorlar ve âsârını gösteriyorlar. [/FONT] [FONT=Tahoma][B][I]Elhasıl:[/I] [/B]Gençlik gidecek. Sefahette gitmişse, hem dünyada, hem âhirette binler belâ ve elemler netice verdiğini ve öyle gençler ekseriyetle suiistimal ile, israfat ile gelen evhamlı hastalıkla hastahanelere ve taşkınlıklarıyla hapishanelere veya sefalethanelere ve mânevî elemlerden gelen sıkıntılarla meyhanelere düşeceklerini anlamak isterseniz, hastahanelerden ve hapishanelerden ve kabristanlardan sorunuz. Elbette hastahanelerin ekseriyetle lisan-ı hâlinden, gençlik saikasıyla israfat ve suiistimalden gelen hastalıktan eninler, eyvahlar işittiğiniz gibi, hapishanelerden dahi, [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][NOT][FONT=Tahoma]Dipnot-1[/FONT] [FONT=Tahoma] Yüz yirmi dört bin nebî, üç yüz on beş (veya üç yüz on üç) resûl olduğuna dair bk. [I]Müsned [/I]5:265; İbni Hibbân, [I]es-Sahîh[/I] 2:77; et-Taberânî, [I]el-Mu’cemü’l-Kebîr[/I] 8:217; el-Hâkim, [I]el-Müstedrek[/I] 2:652.[/FONT][/NOT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]aynelyakin[/B]: gözle görerek kesin bilgi edinme (bk. y-ḳ-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]darağacı[/B]: idam sehpası[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ebedî[/B]: sonu olmayan, sonsuz (bk. e-b-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ehl-i hakikat[/B]: doğru ve hak yolda olanlar (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ehl-i velâyet[/B]: veli kullar, Allah dostları (bk. v-l-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ekseriyetle[/B]: çoğunlukla (bk. k-s̱-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]elem[/B]: acı, keder, üzüntü[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]elhasıl[/B]: özetle, sonuç olarak[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]emsalsiz[/B]: benzersiz (bk. m-s̱-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]enbiya[/B]: peygamberler (bk. n-b-e)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]enin[/B]: inilti[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]evhamlı[/B]: kuşkulu, vehimli, kuruntulu[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ferâiz[/B]: farzlar, Allah’ın kesin emirleri[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]fevkalâde[/B]: olağanüstü[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]gayr-ı meşru[/B]: helâl olmayan, dine aykırı (bk. ş-r-a)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]had ve hesaba gelmemek[/B]: sonsuz ve sınırsız olmak[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hazine-i ebediye[/B]: sonu olmayan hazine (bk. e-b-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hevesat-ı gayr-ı meşrua[/B]: dinin izin vermediği arzu ve istekler (bk. ş-r-a)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]israfat[/B]: israflar, savurganlıklar[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kat’î[/B]: kesin[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]lisan-ı hâl[/B]: hal ve beden dili[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mukadderat-ı beşer[/B]: insanın kaderi; Allah tarafından takdir olunmuş işler, başa gelecek olaylar (bk. ḳ-d-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]müttefikan[/B]: ittifakla, birleşerek[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]saadet-i ebediye[/B]: sonsuz mutluluk (bk. e-b-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]saadet-i sermediye[/B]: sürekli mutluluk[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]saika[/B]: sebep, sevk etme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]sefahet[/B]: zevk, eğlence ve yasak şeylere düşkünlük, beyinsizce davranış, budalalık[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]sefalethane[/B]: aşağılık ve çirkin işlerin yapıldığı yer[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]suiistimal[/B]: kötüye kullanma[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tılsım-ı Kur’ânî[/B]: Kur’ân’ın gayet tesirli, derin hakikatleri[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]zahiren[/B]: görünüş itibariyle (bk. ẓ-h-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]zulümat[/B]: karanlıklar (bk. ẓ-l-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âhiret[/B]: öteki dünya, öldükten sonraki hayat (bk. e-ḫ-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âsâr[/B]: eserler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]çendan[/B]: gerçi, her ne kadar[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]şek[/B]: tereddüt, şüphe[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
On Üçüncü Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst