Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
On Üçüncü Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 248114" data-attributes="member: 1"><p><strong>Onüçüncü Sözün İkinci Makamı - Sayfa 208</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">ve kabir kapısını bir âlem-i bâkîye, bir saadet-i ebediyeye ve âlem-i nura açılan bir kapıya kendi hakkında çevirmek hadisesi, o insanın dünya kadar büyük bir meselesidir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Bu kat’î hakikat, bu üç yol ile bulunduğunda ve bu üç yolun da mezkûr üç hakikat ile olacağını ihbar eden yüz yirmi dört bin muhbir-i sadık,<strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</u></strong> ellerinde nişane-i tasdik olan mu’cizeler bulunan enbiyalar; ve o enbiyaların haber verdikleri aynı haberleri keşif ve zevk ve şuhud ile tasdik eden ve imza basan yüz yirmi dört milyon evliyanın aynı hakikate şehadetleri; ve hadd ü hesaba gelmeyen muhakkiklerin, kat’î delilleriyle, o enbiya ve evliyanın verdikleri aynı haberleri aklen, ilmelyakîn derecesinde<strong><u><strong><u>HAŞİYE-1</u></strong></u></strong> ispat ettikleri ve yüzde doksan dokuz ihtimal-i kat’î ile, “İdam ve zindan-ı ebedîden kurtulmak ve o yolu saadet-i ebediyeye çevirmek, yalnız iman ve itaat iledir” diye, ittifakan haber veriyorlar.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Acaba yüzde bir ihtimal-i helâket bulunan bir tehlike yolunda gitmemek için birtek muhbirin sözü nazara alınsa ve onun sözünü dinlemeyip o yolda giden adamın, endişe-i helâketten gelen elem-i mânevî onun yemek iştihasını kaçırdığı halde; böyle yüz binler sadık ve musaddak muhbirlerin, yüzde yüz ihtimalle, dalâlet ve sefahet, göz önündeki kabir darağacına ve ebedî haps-i münferidine kat’î sebep olduğunu ve “İman, ubûdiyet, yüzde yüz ihtimalle o darağacını kaldırıp, o haps-i münferidi kapatıp, şu göz önündeki kabri bir hazine-i ebediyeye, bir saray-ı saadete açılan bir kapıya çeviriyor” diye ihbar eden ve emarelerini ve âsarlarını gösterdikleri halde, bu acip ve garip ve dehşetli ve azametli mesele karşısında bulunan biçare insan ve bahusus Müslüman, eğer iman ve ubûdiyeti</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span>[NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'">Dipnot-1</span> <span style="font-family: 'Tahoma'"> Yüz yirmi dört bin nebî, üç yüz on beş (veya üç yüz on üç) resûl olduğuna dair bk. <em>Müsned</em> 5:265; İbni Hibbân, <em>es-Sahîh</em> 2:77; et-Taberânî, <em>el-Mu’cemü’l-Kebîr</em> 8:217; el-Hâkim, <em>el-Müstedrek</em> 2:652: İbni Sa’d, <em>et-Tabakatü’l-Kübrâ</em> 1:32, 54.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Haşiye-1</span> <span style="font-family: 'Tahoma'"> Onlardan birisi Risale-i Nur’dur. Meydandadır.</span>[/NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>acip</strong>: hayret verici, şaşırtıcı</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>azametli</strong>: büyük (bk. a-ẓ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bahusus</strong>: özellikle</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>biçare</strong>: çaresiz</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>dalâlet</strong>: hak yoldan sapkınlık, inançsızlık (bk. ḍ-l-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>darağacı</strong>: idam sehpası</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ebedî</strong>: sonu olmayan, sonsuz (bk. e-b-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>elem-i mânevî</strong>: mânevî acı, vicdan azabı (bk. a-n-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>emare</strong>: işaret, belirti</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>enbiya</strong>: peygamberler (bk. n-b-e)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>endişe-i helâket</strong>: yok olma endişesi</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>evliya</strong>: veliler, Allah dostları (bk. v-l-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hadd ü hesaba gelmemek</strong>: sonsuz ve sınırsız olmak</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakikat</strong>: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>haps-i münferit</strong>: tek başına hapis, hücre hapsi (bk. f-r-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hazine-i ebediye</strong>: sonu olmayan hazine (bk. e-b-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>haşiye</strong>: dipnot, açıklayıcı not</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ihbar eden</strong>: haber veren</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ihtimal-i helâket</strong>: yok olma ihtimali</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ihtimal-i kat’î</strong>: kesin ihtimal, olabilirlik</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ilmelyakin</strong>: kesin bilgiye dayanarak, kuşkuya yer bırakmayacak biçimde öğrenme (bk. a-l-m; y-ḳ-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>itaat</strong>: Allah’ın emirlerine uyma, yasaklarından sakınma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ittifakan</strong>: birlik halinde, birleşerek</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kat’î</strong>: kesin</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>keşif</strong>: Allah tarafından ilham olunmasıyla gizli bir şeyin meydana çıkarılması (bk. k-ş-f)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mezkûr</strong>: sözü geçen</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muhakkik</strong>: gerçekleri araştıran, hakikatleri delilleriyle bilen âlimler (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muhbir</strong>: haber veren</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muhbir-i sadık</strong>: doğru sözlü haber verici, peygamber (bk. ṣ-d-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>musaddak</strong>: doğrulanan, onaylanan (bk. ṣ-d-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mu’cize</strong>: peygamberler tarafından ortaya konulup bir benzerini yapmakta başkalarını aciz ve hayrette bırakan ve imana gelmelerine sebep olan olağanüstü hal ve hareketler (bk. a-c-z)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nazar</strong>: dikkat (bk. n-ẓ-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nişane-i tasdik</strong>: doğrulayıcı nişan, alamet (bk. ṣ-d-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>saadet-i ebediye</strong>: sonu olmayan, sonsuz mutluluk (bk. e-b-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sadık</strong>: doğru (bk. ṣ-d-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>saray-ı saadet</strong>: mutluluk sarayı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sefahet</strong>: zevk, eğlence ve yasak şeylere düşkünlük; beyinsizce davranış, budalalık</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ubûdiyet</strong>: kulluk (bk. a-b-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zevk</strong>: mânevî âlemlerde iman hakikatlerinin hazzına erişme</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zindan-ı ebedî</strong>: sonsuz hapis (bk. e-b-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âlem-i bâkî</strong>: devamlı ve kalıcı olan âhiret âlemi (bk. a-l-m; b-ḳ-y) </span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âlem-i nur</strong>: nur âlemi (bk. a-l-m; n-v-r) </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âsar</strong>: eserler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şehadet</strong>: şahitlik, tanıklık (bk. ş-h-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şuhud</strong>: kalp gözüyle görme (bk. ş-h-d)</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 248114, member: 1"] [b]Onüçüncü Sözün İkinci Makamı - Sayfa 208[/b] [FONT=Tahoma]ve kabir kapısını bir âlem-i bâkîye, bir saadet-i ebediyeye ve âlem-i nura açılan bir kapıya kendi hakkında çevirmek hadisesi, o insanın dünya kadar büyük bir meselesidir. [/FONT] [FONT=Tahoma]Bu kat’î hakikat, bu üç yol ile bulunduğunda ve bu üç yolun da mezkûr üç hakikat ile olacağını ihbar eden yüz yirmi dört bin muhbir-i sadık,[B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1[/U][/B] ellerinde nişane-i tasdik olan mu’cizeler bulunan enbiyalar; ve o enbiyaların haber verdikleri aynı haberleri keşif ve zevk ve şuhud ile tasdik eden ve imza basan yüz yirmi dört milyon evliyanın aynı hakikate şehadetleri; ve hadd ü hesaba gelmeyen muhakkiklerin, kat’î delilleriyle, o enbiya ve evliyanın verdikleri aynı haberleri aklen, ilmelyakîn derecesinde[B][U][B][U]HAŞİYE-1[/U][/B][/U][/B] ispat ettikleri ve yüzde doksan dokuz ihtimal-i kat’î ile, “İdam ve zindan-ı ebedîden kurtulmak ve o yolu saadet-i ebediyeye çevirmek, yalnız iman ve itaat iledir” diye, ittifakan haber veriyorlar. [/FONT] [FONT=Tahoma]Acaba yüzde bir ihtimal-i helâket bulunan bir tehlike yolunda gitmemek için birtek muhbirin sözü nazara alınsa ve onun sözünü dinlemeyip o yolda giden adamın, endişe-i helâketten gelen elem-i mânevî onun yemek iştihasını kaçırdığı halde; böyle yüz binler sadık ve musaddak muhbirlerin, yüzde yüz ihtimalle, dalâlet ve sefahet, göz önündeki kabir darağacına ve ebedî haps-i münferidine kat’î sebep olduğunu ve “İman, ubûdiyet, yüzde yüz ihtimalle o darağacını kaldırıp, o haps-i münferidi kapatıp, şu göz önündeki kabri bir hazine-i ebediyeye, bir saray-ı saadete açılan bir kapıya çeviriyor” diye ihbar eden ve emarelerini ve âsarlarını gösterdikleri halde, bu acip ve garip ve dehşetli ve azametli mesele karşısında bulunan biçare insan ve bahusus Müslüman, eğer iman ve ubûdiyeti [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][NOT][FONT=Tahoma]Dipnot-1[/FONT] [FONT=Tahoma] Yüz yirmi dört bin nebî, üç yüz on beş (veya üç yüz on üç) resûl olduğuna dair bk. [I]Müsned[/I] 5:265; İbni Hibbân, [I]es-Sahîh[/I] 2:77; et-Taberânî, [I]el-Mu’cemü’l-Kebîr[/I] 8:217; el-Hâkim, [I]el-Müstedrek[/I] 2:652: İbni Sa’d, [I]et-Tabakatü’l-Kübrâ[/I] 1:32, 54. Haşiye-1[/FONT] [FONT=Tahoma] Onlardan birisi Risale-i Nur’dur. Meydandadır.[/FONT][/NOT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]acip[/B]: hayret verici, şaşırtıcı[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]azametli[/B]: büyük (bk. a-ẓ-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]bahusus[/B]: özellikle[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]biçare[/B]: çaresiz[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]dalâlet[/B]: hak yoldan sapkınlık, inançsızlık (bk. ḍ-l-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]darağacı[/B]: idam sehpası[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ebedî[/B]: sonu olmayan, sonsuz (bk. e-b-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]elem-i mânevî[/B]: mânevî acı, vicdan azabı (bk. a-n-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]emare[/B]: işaret, belirti[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]enbiya[/B]: peygamberler (bk. n-b-e)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]endişe-i helâket[/B]: yok olma endişesi[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]evliya[/B]: veliler, Allah dostları (bk. v-l-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hadd ü hesaba gelmemek[/B]: sonsuz ve sınırsız olmak[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hakikat[/B]: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]haps-i münferit[/B]: tek başına hapis, hücre hapsi (bk. f-r-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hazine-i ebediye[/B]: sonu olmayan hazine (bk. e-b-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]haşiye[/B]: dipnot, açıklayıcı not[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ihbar eden[/B]: haber veren[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ihtimal-i helâket[/B]: yok olma ihtimali[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ihtimal-i kat’î[/B]: kesin ihtimal, olabilirlik[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ilmelyakin[/B]: kesin bilgiye dayanarak, kuşkuya yer bırakmayacak biçimde öğrenme (bk. a-l-m; y-ḳ-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]itaat[/B]: Allah’ın emirlerine uyma, yasaklarından sakınma[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ittifakan[/B]: birlik halinde, birleşerek[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kat’î[/B]: kesin[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]keşif[/B]: Allah tarafından ilham olunmasıyla gizli bir şeyin meydana çıkarılması (bk. k-ş-f)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mezkûr[/B]: sözü geçen[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muhakkik[/B]: gerçekleri araştıran, hakikatleri delilleriyle bilen âlimler (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]muhbir[/B]: haber veren[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muhbir-i sadık[/B]: doğru sözlü haber verici, peygamber (bk. ṣ-d-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]musaddak[/B]: doğrulanan, onaylanan (bk. ṣ-d-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mu’cize[/B]: peygamberler tarafından ortaya konulup bir benzerini yapmakta başkalarını aciz ve hayrette bırakan ve imana gelmelerine sebep olan olağanüstü hal ve hareketler (bk. a-c-z)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nazar[/B]: dikkat (bk. n-ẓ-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nişane-i tasdik[/B]: doğrulayıcı nişan, alamet (bk. ṣ-d-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]saadet-i ebediye[/B]: sonu olmayan, sonsuz mutluluk (bk. e-b-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]sadık[/B]: doğru (bk. ṣ-d-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]saray-ı saadet[/B]: mutluluk sarayı[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]sefahet[/B]: zevk, eğlence ve yasak şeylere düşkünlük; beyinsizce davranış, budalalık[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ubûdiyet[/B]: kulluk (bk. a-b-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]zevk[/B]: mânevî âlemlerde iman hakikatlerinin hazzına erişme[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]zindan-ı ebedî[/B]: sonsuz hapis (bk. e-b-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âlem-i bâkî[/B]: devamlı ve kalıcı olan âhiret âlemi (bk. a-l-m; b-ḳ-y) [/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âlem-i nur[/B]: nur âlemi (bk. a-l-m; n-v-r) [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âsar[/B]: eserler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]şehadet[/B]: şahitlik, tanıklık (bk. ş-h-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]şuhud[/B]: kalp gözüyle görme (bk. ş-h-d)[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
On Üçüncü Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst