Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
On Dokuzuncu Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 249769" data-attributes="member: 1"><p><strong>On Dokuzuncu Söz - Sayfa 330</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">suallerine cevaptır. Müessise, tesbit etmek için tekrar lâzımdır. Te’kid için terdad lâzımdır. Te’yid için takrir, tahkik, tekrir lâzımdır.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Hem öyle mesâil-i azîme ve hakaik-ı dakikadan bahsediyor ki, umumun kalblerinde yerleştirmek için, çok defa muhtelif suretlerde tekrar lâzımdır.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Bununla beraber, sureten tekrardır. Fakat, mânen herbir âyetin çok mânâları, çok faideleri, çok vücuh ve tabakatı vardır. Herbir makamda ayrı bir mânâ ve faide ve maksatlar için zikrediliyor.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Hem Kur’ân’ın, mesâil-i kevniyenin bazısında ipham ve icmâli ise, irşadî bir lem’a-i i’cazdır. Ehl-i ilhâdın tevehhüm ettikleri gibi medar-ı tenkit olamaz ve sebeb-i kusur değildir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Eğer desen: “Acaba neden Kur’ân-ı Hakîm, felsefenin mevcudattan bahsettiği gibi etmiyor? Bazı mesâili mücmel bırakır; bazısını, nazar-ı umumîyi okşayacak, hiss-i âmmeyi rencide etmeyecek, fikr-i avâmı tâciz edip yormayacak bir suret-i basitâne-i zahirânede söylüyor.”</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Cevaben deriz ki: Felsefe hakikatin yolunu şaşırmış; onun için... Hem geçmiş derslerden ve Sözlerden elbette anlamışsın ki, Kur’ân-ı Hakîm şu kâinattan bahsediyor, tâ Zât ve sıfât ve esmâ-i İlâhiyeyi bildirsin. Yani, bu kitab-ı kâinatın maânîsini anlattırıp, tâ Hâlıkını tanıttırsın. Demek, mevcudata kendileri için değil, belki Mûcidleri için bakıyor. Hem umuma hitap ediyor. İlm-i hikmet ise mevcudata mevcudat için bakıyor. Hem hususan ehl-i fenne hitap ediyor. Öyle ise, madem ki Kur’ân-ı Hakîm mevcudatı delil yapıyor, burhan yapıyor; delil zahirî olmak, nazar-ı umuma çabuk anlaşılmak gerektir. Hem madem ki Kur’ân-ı Mürşid bütün tabakat-ı beşere hitap eder. Kesretli tabaka ise tabaka-i avamdır. Elbette, irşad ister ki, lüzumsuz şeyleri ipham ile icmal etsin; ve dakik şeyleri temsil ile takrib etsin; ve muğâlatalara düşürmemek için, zahirî nazarlarında bedihî olan şeyleri lüzumsuz, belki zararlı bir surette tağyir etmemektir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Hâlık</strong>: yaratıcı, herşeyi yaratan Allah (bk. ḫ-l-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Kur’ân-ı Hakîm</strong>: sayısız hikmetleri içinde bulunduran Kur’ân (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Kur’ân-ı Mürşid</strong>: doğru yolu gösterici Kur’ân (bk. r-ş-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Mûcid</strong>: icad eden, yoktan var eden, Allah (bk. v-c-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Zât ve sıfât ve esmâ-i İlâhiye</strong>: Cenab-ı Allah’ın Zâtı, sıfatı ve isimleri (bk. v-ṣ-f; s-m-v; e-l-h)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bedihî</strong>: açık, âşikar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>burhan</strong>: delil</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>dakik</strong>: ince</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ehl-i fen</strong>: bilim adamları</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ehl-i ilhâd</strong>: inkârcılar, dinsizler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fikr-i avâm</strong>: avâmın, halkın düşüncesi (bk. f-k-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakikat</strong>: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakâik-ı dakika</strong>: ince hakikatler (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hiss-i âmme</strong>: genelin hissi</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hususan</strong>: özellikle</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>icmâl</strong>: özetleme (bk. c-m-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ilm-i hikmet</strong>: felsefe ilmi; Bediüzzaman’ın Eski Said döneminde felsefeye verdiği ad (bk. a-l-m; ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ipham</strong>: üstü kapalı bırakma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>irşad</strong>: doğru yolu gösterme (bk. r-ş-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>irşadî</strong>: hak yolu göstermeyle ilgili (bk. r-ş-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kesretli</strong>: çok (bk. k-s̱-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kitab-ı kâinat</strong>: kâinat kitabı (bk. k-t-b; k-v-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kâinat</strong>: evren, yaratılmış her şey (bk. k-v-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>lem’a-i i’caz</strong>: mu’cizelik parıltısı (bk. a-c-z)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>maksat</strong>: gaye (bk. ḳ-ṣ-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>maânî</strong>: mânâlar (bk. a-n-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>medar-ı tenkit</strong>: tenkit nedeni</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mesâil</strong>: meseleler (bk. m-s̱-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mesâil-i azîme</strong>: büyük meseleler (bk. m-s̱-l; a-z-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mesâil-i kevniye</strong>: yaratılışla ilgili meseleler (bk. m-s̱-l; k-v-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mevcudat</strong>: varlıklar (bk. v-c-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muğâlata</strong>: demagoji, aldatma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mücmel</strong>: kısa, özetlenmiş (bk. c-m-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müessis</strong>: tesis edici, kurucu</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nazar</strong>: bakış, dikkat (bk. n-ẓ-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nazar-ı umum</strong>: genelin bakışı (bk. n-ẓ-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>rencide etmek</strong>: incitmek</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sebeb-i kusur</strong>: kusur sebebi (bk. s-b-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>suret</strong>: şekil, görüntü (bk. ṣ-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>suret-i basitâne-i zahirâne</strong>: görünüşteki basit şekil (bk. ṣ-v-r; ẓ-h-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sureten</strong>: görünüşte</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tabaka-i avam</strong>: halk tabakası</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tabakat</strong>: tabakalar, dereceler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tabakat-i beşer</strong>: insan tabakaları</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tahkik</strong>: doğruluğunu araştırma (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>takrib etmek</strong>: yaklaştırmak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>takrir</strong>: yerleştirme</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tağyir etmek</strong>: değiştirmek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tekrir</strong>: tekrarlama</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>temsil</strong>: kıyaslama tarzında benzetme, analoji (bk. m-s̱-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>terdad</strong>: tekrar</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tesbit</strong>: sağlam şekilde yerleştirme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tevehhüm etmek</strong>: zannetmek, kuruntulanmak</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>te’kid</strong>: kuvvetlendirme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>te’yid</strong>: kuvvetlendirme</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tâciz etmek</strong>: rahatsız etmek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>umum</strong>: genel</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vücuh</strong>: yönler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zahirî</strong>: açık, görünürde (bk. ẓ-h-r)</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 249769, member: 1"] [b]On Dokuzuncu Söz - Sayfa 330[/b] [FONT=Tahoma]suallerine cevaptır. Müessise, tesbit etmek için tekrar lâzımdır. Te’kid için terdad lâzımdır. Te’yid için takrir, tahkik, tekrir lâzımdır. [/FONT] [FONT=Tahoma]Hem öyle mesâil-i azîme ve hakaik-ı dakikadan bahsediyor ki, umumun kalblerinde yerleştirmek için, çok defa muhtelif suretlerde tekrar lâzımdır. [/FONT] [FONT=Tahoma]Bununla beraber, sureten tekrardır. Fakat, mânen herbir âyetin çok mânâları, çok faideleri, çok vücuh ve tabakatı vardır. Herbir makamda ayrı bir mânâ ve faide ve maksatlar için zikrediliyor. [/FONT] [FONT=Tahoma]Hem Kur’ân’ın, mesâil-i kevniyenin bazısında ipham ve icmâli ise, irşadî bir lem’a-i i’cazdır. Ehl-i ilhâdın tevehhüm ettikleri gibi medar-ı tenkit olamaz ve sebeb-i kusur değildir. [/FONT] [FONT=Tahoma]Eğer desen: “Acaba neden Kur’ân-ı Hakîm, felsefenin mevcudattan bahsettiği gibi etmiyor? Bazı mesâili mücmel bırakır; bazısını, nazar-ı umumîyi okşayacak, hiss-i âmmeyi rencide etmeyecek, fikr-i avâmı tâciz edip yormayacak bir suret-i basitâne-i zahirânede söylüyor.” [/FONT] [FONT=Tahoma]Cevaben deriz ki: Felsefe hakikatin yolunu şaşırmış; onun için... Hem geçmiş derslerden ve Sözlerden elbette anlamışsın ki, Kur’ân-ı Hakîm şu kâinattan bahsediyor, tâ Zât ve sıfât ve esmâ-i İlâhiyeyi bildirsin. Yani, bu kitab-ı kâinatın maânîsini anlattırıp, tâ Hâlıkını tanıttırsın. Demek, mevcudata kendileri için değil, belki Mûcidleri için bakıyor. Hem umuma hitap ediyor. İlm-i hikmet ise mevcudata mevcudat için bakıyor. Hem hususan ehl-i fenne hitap ediyor. Öyle ise, madem ki Kur’ân-ı Hakîm mevcudatı delil yapıyor, burhan yapıyor; delil zahirî olmak, nazar-ı umuma çabuk anlaşılmak gerektir. Hem madem ki Kur’ân-ı Mürşid bütün tabakat-ı beşere hitap eder. Kesretli tabaka ise tabaka-i avamdır. Elbette, irşad ister ki, lüzumsuz şeyleri ipham ile icmal etsin; ve dakik şeyleri temsil ile takrib etsin; ve muğâlatalara düşürmemek için, zahirî nazarlarında bedihî olan şeyleri lüzumsuz, belki zararlı bir surette tağyir etmemektir. [/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Hâlık[/B]: yaratıcı, herşeyi yaratan Allah (bk. ḫ-l-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Kur’ân-ı Hakîm[/B]: sayısız hikmetleri içinde bulunduran Kur’ân (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Kur’ân-ı Mürşid[/B]: doğru yolu gösterici Kur’ân (bk. r-ş-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Mûcid[/B]: icad eden, yoktan var eden, Allah (bk. v-c-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Zât ve sıfât ve esmâ-i İlâhiye[/B]: Cenab-ı Allah’ın Zâtı, sıfatı ve isimleri (bk. v-ṣ-f; s-m-v; e-l-h)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]bedihî[/B]: açık, âşikar[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]burhan[/B]: delil[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]dakik[/B]: ince[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ehl-i fen[/B]: bilim adamları[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ehl-i ilhâd[/B]: inkârcılar, dinsizler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]fikr-i avâm[/B]: avâmın, halkın düşüncesi (bk. f-k-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hakikat[/B]: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hakâik-ı dakika[/B]: ince hakikatler (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hiss-i âmme[/B]: genelin hissi[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hususan[/B]: özellikle[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]icmâl[/B]: özetleme (bk. c-m-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ilm-i hikmet[/B]: felsefe ilmi; Bediüzzaman’ın Eski Said döneminde felsefeye verdiği ad (bk. a-l-m; ḥ-k-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ipham[/B]: üstü kapalı bırakma[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]irşad[/B]: doğru yolu gösterme (bk. r-ş-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]irşadî[/B]: hak yolu göstermeyle ilgili (bk. r-ş-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kesretli[/B]: çok (bk. k-s̱-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kitab-ı kâinat[/B]: kâinat kitabı (bk. k-t-b; k-v-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kâinat[/B]: evren, yaratılmış her şey (bk. k-v-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]lem’a-i i’caz[/B]: mu’cizelik parıltısı (bk. a-c-z)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]maksat[/B]: gaye (bk. ḳ-ṣ-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]maânî[/B]: mânâlar (bk. a-n-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]medar-ı tenkit[/B]: tenkit nedeni[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mesâil[/B]: meseleler (bk. m-s̱-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mesâil-i azîme[/B]: büyük meseleler (bk. m-s̱-l; a-z-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mesâil-i kevniye[/B]: yaratılışla ilgili meseleler (bk. m-s̱-l; k-v-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mevcudat[/B]: varlıklar (bk. v-c-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]muğâlata[/B]: demagoji, aldatma[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mücmel[/B]: kısa, özetlenmiş (bk. c-m-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]müessis[/B]: tesis edici, kurucu[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nazar[/B]: bakış, dikkat (bk. n-ẓ-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nazar-ı umum[/B]: genelin bakışı (bk. n-ẓ-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]rencide etmek[/B]: incitmek[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]sebeb-i kusur[/B]: kusur sebebi (bk. s-b-b)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]suret[/B]: şekil, görüntü (bk. ṣ-v-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]suret-i basitâne-i zahirâne[/B]: görünüşteki basit şekil (bk. ṣ-v-r; ẓ-h-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]sureten[/B]: görünüşte[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tabaka-i avam[/B]: halk tabakası[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tabakat[/B]: tabakalar, dereceler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tabakat-i beşer[/B]: insan tabakaları[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tahkik[/B]: doğruluğunu araştırma (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]takrib etmek[/B]: yaklaştırmak[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]takrir[/B]: yerleştirme[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tağyir etmek[/B]: değiştirmek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tekrir[/B]: tekrarlama[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]temsil[/B]: kıyaslama tarzında benzetme, analoji (bk. m-s̱-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]terdad[/B]: tekrar[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tesbit[/B]: sağlam şekilde yerleştirme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tevehhüm etmek[/B]: zannetmek, kuruntulanmak[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]te’kid[/B]: kuvvetlendirme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]te’yid[/B]: kuvvetlendirme[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tâciz etmek[/B]: rahatsız etmek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]umum[/B]: genel[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]vücuh[/B]: yönler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]zahirî[/B]: açık, görünürde (bk. ẓ-h-r)[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
On Dokuzuncu Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst