Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
On Altıncı Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 249251" data-attributes="member: 1"><p><strong>On Altıncı Söz - Sayfa 273</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">bir anda herbir âyinede bulunur, herbirisini kendine bir nevi arş ve bir çeşit telefon yapabilirdi. Birbirine mâni olmazdı. Herbirimizle, âyinemiz vasıtasıyla görüşebilirdi. Biz ondan uzak iken, o bize bizden daha yakın olurdu.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><strong><em>Üçüncüsü:</em> </strong>Nuranî ruhların aksidir. Şu akis hem hayydır, hem ayndır. Fakat âyinelerin kabiliyeti nisbetinde tezahür ettiğinden, o ruhun mahiyet-i nefsü’l-emriyesini tamamen tutmuyor.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Meselâ, Hazret-i Cebrâil Aleyhisselâm, Dıhye suretinde huzur-u Nebevîde bulunduğu<strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</u></strong> bir anda, huzur-u İlâhîde, haşmetli kanatlarıyla Arş-ı Âzamın önünde secdeye gider,<strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />2</u></strong> hem o anda hesapsız yerlerde bulunur, evâmir-i İlâhiyeyi tebliğ ederdi. Bir iş bir işe mâni olmazdı. </span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">İşte, şu sırdandır ki, mahiyeti nur ve hüviyeti nuraniye olan Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm, dünyada bütün ümmetinin salâvatlarını birden işitir ve kıyamette bütün asfiya ile bir anda görüşür. Birbirine mâni olmaz. Hattâ, evliyadan, ziyade nuraniyet kesb eden ve abdal denilen bir kısmı, bir anda birçok yerlerde müşahede ediliyormuş. Aynı zat, ayrı ayrı çok işleri görüyormuş.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Evet, nasıl cismaniyata cam ve su gibi şeyler âyine olur. Öyle de, ruhaniyata dahi hava ve esir ve âlem-i misalin bazı mevcudatı âyine hükmünde ve berk ve hayal sür’atinde bir vasıta-i seyir ve seyahat suretine geçerler. Ve o ruhanîler, hayal sür’atiyle o merâyâ-yı nazifede, o menâzil-i lâtifede gezerler. Bir anda binler yerlere girerler.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Madem güneş gibi âciz ve musahhar mahlûklar ve ruhanî gibi madde ile mukayyet nim-nuranî masnular, nuraniyet sırrıyla, bir yerde iken pek çok yerlerde bulunabilirler. Mukayyet bir cüz’î iken mutlak bir küllî hükmünü alırlar. Bir anda cüz’î bir ihtiyar ile pek çok muhtelif işleri yapabilirler. Acaba, maddeden mücerred ve muallâ; ve tahdid-i kayıt ve zulmet-i kesafetten münezzeh ve müberrâ; ve şu umum envar ve bütün nuraniyat Onun envâr-ı kudsiye-i esmâsının bir kesif</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span>[NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Dipnot-1</span> <span style="font-family: 'Tahoma'"> bk. <em>Buhârî</em>, Menâkıb 25, Fezâilü’l-Kur’ân 1; <em>Müslim</em>, Îmân 271, Fezâili’s-Sahabe 100.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Dipnot-2</span> <span style="font-family: 'Tahoma'"> bk. <em>Buhârî</em>, Bed’ü’l-Halk 6, Edeb 41, Tevhîd 33; <em>Müslim</em>, Îmân 346; <em>Tirmizî,</em> Tefsîru Sûre (16) 6.</span>[/NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Arş-ı Âzam</strong>: Cenab-ı Allah’ın sınırsız egemenliğinin ve büyüklüğünün tecelli ettiği yer (bk. a-r-ş; a-z-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Cebrâil</strong>: (bk. bilgiler)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Dıhye</strong>: (bk. bilgiler)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>abdal</strong>: Allah’a yönelmiş kimse, derviş </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>arş</strong>: taht (bk. a-r-ş)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>asfiya</strong>: Hz. Peygamberin çizgisinde yaşayan ilim ve takvâ sahibi kimseler (bk. ṣ-f-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ayn</strong>: aslı, kendisi </span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>berk</strong>: şimşek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cismaniyat</strong>: maddî varlıklar</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cüz’î</strong>: fert, birey; az (bk. c-z-e)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>envar</strong>: nurlar (bk. n-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>envâr-ı kudsiye-i esmâ</strong>: Allah’ın isimlerinin mukaddes nurları (bk. n-v-r; ḳ-d-s; s-m-v)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>esir</strong>: kâinatı kapladığına inanılan ince ve lâtif madde</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>evliya</strong>: veliler, Allah dostları (bk. v-l-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>evâmir-i İlâhiye</strong>: Allah’ın emirleri (bk. e-l-h)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hayy</strong>: diri, canlı (bk. ḥ-y-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>huzur-u Nebevî</strong>: Hz. Peygamberin huzuru (bk. ḥ-ḍ-r; n-b-e)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>huzur-u İlâhi</strong>: Cenab-ı Allah’ın huzuru (bk. ḥ-ḍ-r; e-l-h)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ihtiyar</strong>: irade, tercih (bk. ḫ-y-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kesb etmek</strong>: kazanmak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kesif</strong>: yoğun, şeffaf olmayan</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>küllî</strong>: bireyler topluluğu (bk. k-l-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mahiyet-i nefsü’l-emir</strong>: birşeyin gerçek niteliği (bk. n-f-s)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mahlûk</strong>: yaratık (bk. ḫ-l-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>masnu</strong>: sanat eseri varlık (bk. ṣ-n-a)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>menâzil-i lâtife</strong>: güzel yerler (bk. n-z-l; l-ṭ-f)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>merâyâ-yı nazife</strong>: temiz aynalar</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mevcudat</strong>: varlıklar (bk. v-c-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muallâ</strong>: yüce</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mukayyet</strong>: kayıtlı, sınırlı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>musahhar</strong>: boyun eğmiş</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mutlak</strong>: sınrsız, kayıtsız (bk. ṭ-l-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müberrâ</strong>: temiz, pâk</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mücerred</strong>: soyutlanmış</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>münezzeh</strong>: arınmış, yüce (bk. n-z-h)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müşahede</strong>: görme (bk. ş-h-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nevi</strong>: çeşit, tür</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nim-nuranî</strong>: yarı parlak (bk. n-v-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nisbet</strong>: oran, ölçü (bk. n-s-b )</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nur</strong>: ışık, aydınlık (bk. n-v-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nuraniyat</strong>: nurdan varlıklar (bk. n-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nuraniyet</strong>: nur özelliği (bk. n-v-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nuranî</strong>: nurlu, aydınlık (bk. n-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ruhaniyat</strong>: ruhanîler (bk. r-v-ḥ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>salâvat</strong>: Peygamberimize rahmet ve esenlik duası (bk. ṣ-l-v)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tahdid-i kayıt</strong>: kayıt altına alınma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tezahür</strong>: belirme, görünme (bk. ẓ-h-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vasıta-i seyir ve seyahat</strong>: seyir ve yolculuk vasıtası</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zulmet-i kesafet</strong>: madde ve yoğunluğun karanlığı (bk. ẓ-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âlem-i misal</strong>: görüntüler âlemi (bk. a-l-m; m-s̱-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âyine</strong>: ayna</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 249251, member: 1"] [b]On Altıncı Söz - Sayfa 273[/b] [FONT=Tahoma]bir anda herbir âyinede bulunur, herbirisini kendine bir nevi arş ve bir çeşit telefon yapabilirdi. Birbirine mâni olmazdı. Herbirimizle, âyinemiz vasıtasıyla görüşebilirdi. Biz ondan uzak iken, o bize bizden daha yakın olurdu. [/FONT] [FONT=Tahoma][B][I]Üçüncüsü:[/I] [/B]Nuranî ruhların aksidir. Şu akis hem hayydır, hem ayndır. Fakat âyinelerin kabiliyeti nisbetinde tezahür ettiğinden, o ruhun mahiyet-i nefsü’l-emriyesini tamamen tutmuyor. [/FONT] [FONT=Tahoma]Meselâ, Hazret-i Cebrâil Aleyhisselâm, Dıhye suretinde huzur-u Nebevîde bulunduğu[B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1[/U][/B] bir anda, huzur-u İlâhîde, haşmetli kanatlarıyla Arş-ı Âzamın önünde secdeye gider,[B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]2[/U][/B] hem o anda hesapsız yerlerde bulunur, evâmir-i İlâhiyeyi tebliğ ederdi. Bir iş bir işe mâni olmazdı. [/FONT] [FONT=Tahoma]İşte, şu sırdandır ki, mahiyeti nur ve hüviyeti nuraniye olan Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm, dünyada bütün ümmetinin salâvatlarını birden işitir ve kıyamette bütün asfiya ile bir anda görüşür. Birbirine mâni olmaz. Hattâ, evliyadan, ziyade nuraniyet kesb eden ve abdal denilen bir kısmı, bir anda birçok yerlerde müşahede ediliyormuş. Aynı zat, ayrı ayrı çok işleri görüyormuş. [/FONT] [FONT=Tahoma]Evet, nasıl cismaniyata cam ve su gibi şeyler âyine olur. Öyle de, ruhaniyata dahi hava ve esir ve âlem-i misalin bazı mevcudatı âyine hükmünde ve berk ve hayal sür’atinde bir vasıta-i seyir ve seyahat suretine geçerler. Ve o ruhanîler, hayal sür’atiyle o merâyâ-yı nazifede, o menâzil-i lâtifede gezerler. Bir anda binler yerlere girerler. [/FONT] [FONT=Tahoma]Madem güneş gibi âciz ve musahhar mahlûklar ve ruhanî gibi madde ile mukayyet nim-nuranî masnular, nuraniyet sırrıyla, bir yerde iken pek çok yerlerde bulunabilirler. Mukayyet bir cüz’î iken mutlak bir küllî hükmünü alırlar. Bir anda cüz’î bir ihtiyar ile pek çok muhtelif işleri yapabilirler. Acaba, maddeden mücerred ve muallâ; ve tahdid-i kayıt ve zulmet-i kesafetten münezzeh ve müberrâ; ve şu umum envar ve bütün nuraniyat Onun envâr-ı kudsiye-i esmâsının bir kesif [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][NOT][FONT=Tahoma] Dipnot-1[/FONT] [FONT=Tahoma] bk. [I]Buhârî[/I], Menâkıb 25, Fezâilü’l-Kur’ân 1; [I]Müslim[/I], Îmân 271, Fezâili’s-Sahabe 100. Dipnot-2[/FONT] [FONT=Tahoma] bk. [I]Buhârî[/I], Bed’ü’l-Halk 6, Edeb 41, Tevhîd 33; [I]Müslim[/I], Îmân 346; [I]Tirmizî,[/I] Tefsîru Sûre (16) 6.[/FONT][/NOT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Arş-ı Âzam[/B]: Cenab-ı Allah’ın sınırsız egemenliğinin ve büyüklüğünün tecelli ettiği yer (bk. a-r-ş; a-z-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Cebrâil[/B]: (bk. bilgiler)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Dıhye[/B]: (bk. bilgiler)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]abdal[/B]: Allah’a yönelmiş kimse, derviş [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]arş[/B]: taht (bk. a-r-ş)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]asfiya[/B]: Hz. Peygamberin çizgisinde yaşayan ilim ve takvâ sahibi kimseler (bk. ṣ-f-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ayn[/B]: aslı, kendisi [/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]berk[/B]: şimşek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]cismaniyat[/B]: maddî varlıklar[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cüz’î[/B]: fert, birey; az (bk. c-z-e)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]envar[/B]: nurlar (bk. n-v-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]envâr-ı kudsiye-i esmâ[/B]: Allah’ın isimlerinin mukaddes nurları (bk. n-v-r; ḳ-d-s; s-m-v)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]esir[/B]: kâinatı kapladığına inanılan ince ve lâtif madde[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]evliya[/B]: veliler, Allah dostları (bk. v-l-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]evâmir-i İlâhiye[/B]: Allah’ın emirleri (bk. e-l-h)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hayy[/B]: diri, canlı (bk. ḥ-y-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]huzur-u Nebevî[/B]: Hz. Peygamberin huzuru (bk. ḥ-ḍ-r; n-b-e)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]huzur-u İlâhi[/B]: Cenab-ı Allah’ın huzuru (bk. ḥ-ḍ-r; e-l-h)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ihtiyar[/B]: irade, tercih (bk. ḫ-y-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kesb etmek[/B]: kazanmak[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kesif[/B]: yoğun, şeffaf olmayan[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]küllî[/B]: bireyler topluluğu (bk. k-l-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mahiyet-i nefsü’l-emir[/B]: birşeyin gerçek niteliği (bk. n-f-s)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mahlûk[/B]: yaratık (bk. ḫ-l-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]masnu[/B]: sanat eseri varlık (bk. ṣ-n-a)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]menâzil-i lâtife[/B]: güzel yerler (bk. n-z-l; l-ṭ-f)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]merâyâ-yı nazife[/B]: temiz aynalar[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mevcudat[/B]: varlıklar (bk. v-c-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muallâ[/B]: yüce[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mukayyet[/B]: kayıtlı, sınırlı[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]musahhar[/B]: boyun eğmiş[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mutlak[/B]: sınrsız, kayıtsız (bk. ṭ-l-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]müberrâ[/B]: temiz, pâk[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mücerred[/B]: soyutlanmış[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]münezzeh[/B]: arınmış, yüce (bk. n-z-h)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]müşahede[/B]: görme (bk. ş-h-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nevi[/B]: çeşit, tür[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nim-nuranî[/B]: yarı parlak (bk. n-v-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nisbet[/B]: oran, ölçü (bk. n-s-b )[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nur[/B]: ışık, aydınlık (bk. n-v-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nuraniyat[/B]: nurdan varlıklar (bk. n-v-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nuraniyet[/B]: nur özelliği (bk. n-v-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nuranî[/B]: nurlu, aydınlık (bk. n-v-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ruhaniyat[/B]: ruhanîler (bk. r-v-ḥ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]salâvat[/B]: Peygamberimize rahmet ve esenlik duası (bk. ṣ-l-v)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tahdid-i kayıt[/B]: kayıt altına alınma[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tezahür[/B]: belirme, görünme (bk. ẓ-h-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]vasıta-i seyir ve seyahat[/B]: seyir ve yolculuk vasıtası[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]zulmet-i kesafet[/B]: madde ve yoğunluğun karanlığı (bk. ẓ-l-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âlem-i misal[/B]: görüntüler âlemi (bk. a-l-m; m-s̱-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âyine[/B]: ayna[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
On Altıncı Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst