Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
İslama Göre Hayat
O kafa…
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Eyvàh!" data-source="post: 100188" data-attributes="member: 12"><p><strong><span style="color: red">O KAFA </span></strong></p><p><strong><span style="color: red">HAZRETİ HÜSEYİN'İ KÜFE'YE DAVET ETTİ</span>O KAFA tarihin en büyük cinayet ve vahşetini Kerbelâ'da gerçekleştirdi. Bir tarafta devrin halifesi, diğer yanda yöneticiler ve geniş halk kitleleri. Halife Yezid, Vali İbn Ziyad hepsi O KAFA'DAN…</strong></p><p><strong>Hazreti Hüseyin'i Irak'lılar Küfe'ye davet eder. Davet normal boyutlarını aşmış, inanla ısrara dönüşmüştür. Hazreti Hüseyin ısrarlara dayanamaz ve aile efradı ile birlikte Küfe'ye doğru yola çıkar. </strong></p><p><strong>Hazreti Hüseyin'in yola çıktığı Irak'ta duyulmuştu. Irak halkının daveti ile yola çıkan Hazreti Hüseyin, Küfe'ye yaklaştıkça O KAFA'NIN faaliyeti ile hadisenin seyri değişmeye başlar. Davet edenler verdikleri sözden dönmeye başladılar. Mesafeler kısalıyor, Hazreti Hüseyin Küfe'ye yaklaştıkça destek daha da azalıyordu. </strong></p><p><strong>Irak'tan iyi haberler gelmiyordu. Hazreti Hüseyin durumu yerinde görmek için amcaoğlu Müslim bin Akıl'ı Küfe'ye gönderdi. Küfe'ye giden Müslim bin Akıl, durumun vahametini gördü, geri dönüp durumu haber verme fırsatı olmadı, çünkü O KAFA onu oracıkta şehit etti. Hazreti Hüseyin acı haberi aldığında iş işten geçmiş, Kerbelâ yakınlarına gelip dayanmışlardı. </strong></p><p><strong>Kerbela'da çadırlar kurarak, konakladılar.</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong></strong><strong><span style="color: red">O KAFA </span></strong></p><p><strong><span style="color: red">HAZRETİ HÜSEYİN'İ İSLAM'A İHANETLE</span></strong></p><p><strong><span style="color: red">SUÇLAYARAK ŞEHİT ETTİ...</span>O KAFA Hazreti Hüseyin'den ne istiyordu? O bir peygamber çiçeğiydi. O KAFA makamının elinden gideceği korkusuna kapılmış, bunun önüne geçmek için ihtiraslarıyla hareket ediyordu. Devrin idarecileri de halifeye yalakalıkta yarışıyordu. Yezid'in emri Vali İbnı Ziyad'a ulaşır. </strong></p><p><strong>"Ne olursa olsun Hüseyin'i küfeye sokma." </strong></p><p><strong>İbni Ziyad hazırlıklarını yaparak Hüseyin'in üzerine bir ordu gönderdi. </strong></p><p><strong>İnsafsızlığa bakın ki; bir tarafta kadın ve çocuklardan meydana gelen yüz kişilik peygamber çiçekleri. Diğer tarafta O KAFA'NIN on binleri aşan ordusu. </strong></p><p><strong>O KAFA'NIN ordusu, Kerbelâ'da Hazreti Hüseyin ve aile efradını kuşatır. Bu suretçe yaşanan hadseler o kadar çok ve yürek yakan cinstendir ki, hangi birini anlatacağımı bilemiyorum. Bir iki örnekle O KAFA'NIN melunluklarını önünüze serelim.</strong></p><p><strong>O KAFA'DA olanların içinden bulunan Amr b. Haccac diye bir alçak adam var. Askerleri Hüseyin'in üzerine saldırmak için motive etmektedir:</strong></p><p><strong>–Ey Küfeliler! Dinden çıkmış, imam ve öndere karşı aykırı harekete kalkışmış olanların öldürülmesinde tereddüde düşmeyiniz.</strong></p><p><strong>Bu seslenişi duyan Hazreti Hüseyin:</strong></p><p><strong>–Ey Amr b. Haccac! Sen insanları benim üzerime saldırtmaya çalışıyorsun. Biz dinden çıktık da, sizler mi onun üzerinde duruyorsunuz?..(6) der.</strong></p><p><strong>O KAFA'NIN gözleri donmuş, hak ve hakikatten o kadar uzaklaşmıştır ki; karşılarındaki kişinin kim olduğunu unuturlar. </strong></p><p><strong>Hazreti Hüseyin defalarca O KAFA'YA anlattı, ne çare ki bir türlü anlamadılar.</strong></p><p><strong>Hazreti Hüseyin:</strong></p><p><strong>–Benden ne istiyorsunuz? Ben Hazreti Muhammed'in torunuyum. Bu ümmetin peygamberi benim dedemdir. </strong></p><p><strong>O KAFA bağırıyor:</strong></p><p><strong>–Sus sahtekâr! Seni cehenneme göndereceğiz.</strong></p><p><strong>Hazreti Hüseyin:</strong></p><p><strong>–Siz beni ancak dedemin yanın gönderirsiniz.</strong></p><p><strong>Hadise acıdır. Bu hadiseyi yazanlar, üzüntü ve acıyı kelimelerle izahta acze düşmüşlerdir. Zulüm öyle boyutlara ulaştı ki; Hazreti Hüseyin'nin kucağında küçük yavrusu Abdullah olduğu halde çadırının önünde oturuyordu. Abdullah henüz 3 yaşındadır. İbn Ziyad ordusundan bir hain yayını Hüseyin'e üzerine doğru gerdi, ok yaydan çıkıp Hüseyin'in kucağındaki küçük Abdullah'ın boğazına saplandı. Hüseyin, gözlerinden yaşlar akarak, yavrusunun boğazından oku çıkardı, yüzünde ki kanları silerken:</strong></p><p><strong>–Ey <img src="http://www.minare.net/forum/Smileys/default/iccon04.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />'ım! Bunlarla ve kavmimizden olanlarla aramızda sen hükmünü ver. Yardım etmek için bizi çağırdılar. Sonra da, tutup bizi öldürüyorlar, dedi.(7) </strong></p><p><strong>Bir baba, yavrusu kucağında şehit ediliyor. Derler ki; bu hadiseye yerdeki hayvanlar, gökte uçan kuşlar ağladı, bütün âlem ağladı. Gözyaşları kan aktı. Kan akıp akmadığı bilinmez ama bir mizansen olarak, böyle bir zulüm ancak gözyaşının kan olarak akması ile anlatılabilirdi. </strong></p><p><strong>Netice itibariyle Hazreti Hüseyin şehit edilir. Onu şehit edenlerin ortaya koydukları sebep, "Hüseyin İslam'a ihanet etmiştir," bunun bedelini ödedi. </strong></p><p><strong>İşte O KAFA… Peygamber torununu, müşriklikle suçlamak, peygamber torununu ortadan kaldırmayı İslam'a hizmet olarak gören O KAFA… </strong></p><p><strong>Hazreti Hüseyin şehit edilmiş, aile etrafından sağ kalanlar da esir… Esirler arasında Hüseyin'in kız kardeşi Hazreti Zeynep'te vardır. Zeynep başı vücudundan ayrılmış, her yanı kan içinde yerde yatan abisinin cesedi yanında geçerken:</strong></p><p><strong>–Ey Muhammed'im! Ey Muhammed'im! Sana göklerde ki melekler salat–ü selam getiriyorlar. Hüseyin ise, şu otsuz, bozkır çölde, tozlara, kanlara bulanmış; azaları kesilmiş, biçilmiş, kırılmış, dökülmüş yatıyor! derken, dost düşman herkesi ağlatmıştır.</strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Eyvàh!, post: 100188, member: 12"] [B][COLOR=red]O KAFA HAZRETİ HÜSEYİN'İ KÜFE'YE DAVET ETTİ[/COLOR]O KAFA tarihin en büyük cinayet ve vahşetini Kerbelâ'da gerçekleştirdi. Bir tarafta devrin halifesi, diğer yanda yöneticiler ve geniş halk kitleleri. Halife Yezid, Vali İbn Ziyad hepsi O KAFA'DAN… Hazreti Hüseyin'i Irak'lılar Küfe'ye davet eder. Davet normal boyutlarını aşmış, inanla ısrara dönüşmüştür. Hazreti Hüseyin ısrarlara dayanamaz ve aile efradı ile birlikte Küfe'ye doğru yola çıkar. Hazreti Hüseyin'in yola çıktığı Irak'ta duyulmuştu. Irak halkının daveti ile yola çıkan Hazreti Hüseyin, Küfe'ye yaklaştıkça O KAFA'NIN faaliyeti ile hadisenin seyri değişmeye başlar. Davet edenler verdikleri sözden dönmeye başladılar. Mesafeler kısalıyor, Hazreti Hüseyin Küfe'ye yaklaştıkça destek daha da azalıyordu. Irak'tan iyi haberler gelmiyordu. Hazreti Hüseyin durumu yerinde görmek için amcaoğlu Müslim bin Akıl'ı Küfe'ye gönderdi. Küfe'ye giden Müslim bin Akıl, durumun vahametini gördü, geri dönüp durumu haber verme fırsatı olmadı, çünkü O KAFA onu oracıkta şehit etti. Hazreti Hüseyin acı haberi aldığında iş işten geçmiş, Kerbelâ yakınlarına gelip dayanmışlardı. Kerbela'da çadırlar kurarak, konakladılar. [/B][B][COLOR=red]O KAFA HAZRETİ HÜSEYİN'İ İSLAM'A İHANETLE SUÇLAYARAK ŞEHİT ETTİ...[/COLOR]O KAFA Hazreti Hüseyin'den ne istiyordu? O bir peygamber çiçeğiydi. O KAFA makamının elinden gideceği korkusuna kapılmış, bunun önüne geçmek için ihtiraslarıyla hareket ediyordu. Devrin idarecileri de halifeye yalakalıkta yarışıyordu. Yezid'in emri Vali İbnı Ziyad'a ulaşır. "Ne olursa olsun Hüseyin'i küfeye sokma." İbni Ziyad hazırlıklarını yaparak Hüseyin'in üzerine bir ordu gönderdi. İnsafsızlığa bakın ki; bir tarafta kadın ve çocuklardan meydana gelen yüz kişilik peygamber çiçekleri. Diğer tarafta O KAFA'NIN on binleri aşan ordusu. O KAFA'NIN ordusu, Kerbelâ'da Hazreti Hüseyin ve aile efradını kuşatır. Bu suretçe yaşanan hadseler o kadar çok ve yürek yakan cinstendir ki, hangi birini anlatacağımı bilemiyorum. Bir iki örnekle O KAFA'NIN melunluklarını önünüze serelim. O KAFA'DA olanların içinden bulunan Amr b. Haccac diye bir alçak adam var. Askerleri Hüseyin'in üzerine saldırmak için motive etmektedir: –Ey Küfeliler! Dinden çıkmış, imam ve öndere karşı aykırı harekete kalkışmış olanların öldürülmesinde tereddüde düşmeyiniz. Bu seslenişi duyan Hazreti Hüseyin: –Ey Amr b. Haccac! Sen insanları benim üzerime saldırtmaya çalışıyorsun. Biz dinden çıktık da, sizler mi onun üzerinde duruyorsunuz?..(6) der. O KAFA'NIN gözleri donmuş, hak ve hakikatten o kadar uzaklaşmıştır ki; karşılarındaki kişinin kim olduğunu unuturlar. Hazreti Hüseyin defalarca O KAFA'YA anlattı, ne çare ki bir türlü anlamadılar. Hazreti Hüseyin: –Benden ne istiyorsunuz? Ben Hazreti Muhammed'in torunuyum. Bu ümmetin peygamberi benim dedemdir. O KAFA bağırıyor: –Sus sahtekâr! Seni cehenneme göndereceğiz. Hazreti Hüseyin: –Siz beni ancak dedemin yanın gönderirsiniz. Hadise acıdır. Bu hadiseyi yazanlar, üzüntü ve acıyı kelimelerle izahta acze düşmüşlerdir. Zulüm öyle boyutlara ulaştı ki; Hazreti Hüseyin'nin kucağında küçük yavrusu Abdullah olduğu halde çadırının önünde oturuyordu. Abdullah henüz 3 yaşındadır. İbn Ziyad ordusundan bir hain yayını Hüseyin'e üzerine doğru gerdi, ok yaydan çıkıp Hüseyin'in kucağındaki küçük Abdullah'ın boğazına saplandı. Hüseyin, gözlerinden yaşlar akarak, yavrusunun boğazından oku çıkardı, yüzünde ki kanları silerken: –Ey [IMG]http://www.minare.net/forum/Smileys/default/iccon04.gif[/IMG]'ım! Bunlarla ve kavmimizden olanlarla aramızda sen hükmünü ver. Yardım etmek için bizi çağırdılar. Sonra da, tutup bizi öldürüyorlar, dedi.(7) Bir baba, yavrusu kucağında şehit ediliyor. Derler ki; bu hadiseye yerdeki hayvanlar, gökte uçan kuşlar ağladı, bütün âlem ağladı. Gözyaşları kan aktı. Kan akıp akmadığı bilinmez ama bir mizansen olarak, böyle bir zulüm ancak gözyaşının kan olarak akması ile anlatılabilirdi. Netice itibariyle Hazreti Hüseyin şehit edilir. Onu şehit edenlerin ortaya koydukları sebep, "Hüseyin İslam'a ihanet etmiştir," bunun bedelini ödedi. İşte O KAFA… Peygamber torununu, müşriklikle suçlamak, peygamber torununu ortadan kaldırmayı İslam'a hizmet olarak gören O KAFA… Hazreti Hüseyin şehit edilmiş, aile etrafından sağ kalanlar da esir… Esirler arasında Hüseyin'in kız kardeşi Hazreti Zeynep'te vardır. Zeynep başı vücudundan ayrılmış, her yanı kan içinde yerde yatan abisinin cesedi yanında geçerken: –Ey Muhammed'im! Ey Muhammed'im! Sana göklerde ki melekler salat–ü selam getiriyorlar. Hüseyin ise, şu otsuz, bozkır çölde, tozlara, kanlara bulanmış; azaları kesilmiş, biçilmiş, kırılmış, dökülmüş yatıyor! derken, dost düşman herkesi ağlatmıştır.[/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
İslama Göre Hayat
O kafa…
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst