Necran

Kýrýk Testi

Well-known member
Suudi Arabistan’ın güneybatısında, Mekke ile Yemen arasında yer alır. Batısı Asir Platosu, orta kesimi Necran Platosu; doğusu ise Rubü’l-Hâlî’den oluşur. Bereketli topraklara sahip olduğu için Roma ve Bizans İmparatorlarının ilgisini çekmiş ve bunun sonucu olarak da eski zamanlardan itibaren Hıristiyanlık bu bölgeye girmiştir.

Hz. Peygamberin (a.s.m.) zamanında, Necran Hıristiyanlarından altmış kişilik bir heyet Hz. Muhammed’e (a.s.m.) geldi. Necran Hıristiyanlarının ilim ve marifet yönünden en büyüğü olan papaz Ebû Hârise bu heyetin içindeydi. Hattâ Bizanslılar ona değer vermiş, mal, mülk bağışlamışlar ve kilise yaptırmışlardı. Heyetle geldiklerinde Ebû Hârise, kardeşi Kûz ile konuşurken şöyle dedi: “Vallahi Hz. Muhammed (a.s.m.), elbette bir Nebîdir. Onu bekliyorduk.” Bunun üzerine kardeşi “Sen bunu bildiğin hâlde ondan seni men eden nedir?” deyince, Ebû Hârise Bizanslıların mal, mülk vererek onları şereflendirdiklerini, eğer Hz. Muhammed’e (a.s.m.) karşı gelmezlerse bütün sahip olduklarını ellerinden alınacağını söyledi. Bunun üzerine Kûz, hemen Müslüman oldu ve onun İslâma girişiyle Necran Hıristiyanlarının çoğu Müslüman oldu. O kalan grup da Veda Haccından sonra Hâlid bin Velid’in onları İslâma davet etmesiyle İslâm dinine girdi.
 
Üst