Kýrýk Testi
Well-known member
Siyer ve Meğâzî kitaplarında ismi “Nâbiğa el-Ca’dî” olarak geçmektedir. Asıl ismi Ebu Leylâ Abdullah bin Kays bin Ca’de’dir (r.a.).
Meşhur şairlerden ve Sahabeden olup hem Cahiliye dönemine hem de İslâm devrine ait şiirleri vardır. Kaynaklara göre İslâmdan önce Hanif dinine mensuptur. Cenâb-ı Hakkın birliğine inanır, oruç tutar ve bir takım haramlardan kaçınırdı. Hatta Müslüman olduğunda, Resul-i Ekrem Efendimize (a.s.m.) Cahiliye döneminde söylemiş olduğu şiirleri okumuş “Güzel söyledin, Allah ağzını bozmasın” iltifatına mazhar olmuştu. Hz. Osman (r.a.) zamanında meydana gelen olaylardan rahatsız olmuş, Hz. Osman’a (r.a.) ve Hz. Peygamberin (a.s.m.) iki torununa veda ederek kabilesine dönmüşür. Sıffin Savaşında Hz. Ali’nin (r.a.) yanında yer almıştır. Abdullah bin Zübeyr’in (r.a.) halifeliğine yetişmiş ve onun tarafından Mekke’ye çağrılmıştır.
İslâma girdikten sonra otuz yıl kadar şiir söylemekten vazgeçip daha sonra tekrar söylemeğe başladığından dolayı kendisine Nâbiğa lâkabı verilmiştir. Bir rivayete göre 120 diğer bir rivayete göre 180 yaşında vefât etmiş ve Resul-i Ekrem Efendimizin (a.s.m.) mübarek duasının bereketiyle vefât edinceye kadar hiç bir dişi düşmemiştir.
Meşhur şairlerden ve Sahabeden olup hem Cahiliye dönemine hem de İslâm devrine ait şiirleri vardır. Kaynaklara göre İslâmdan önce Hanif dinine mensuptur. Cenâb-ı Hakkın birliğine inanır, oruç tutar ve bir takım haramlardan kaçınırdı. Hatta Müslüman olduğunda, Resul-i Ekrem Efendimize (a.s.m.) Cahiliye döneminde söylemiş olduğu şiirleri okumuş “Güzel söyledin, Allah ağzını bozmasın” iltifatına mazhar olmuştu. Hz. Osman (r.a.) zamanında meydana gelen olaylardan rahatsız olmuş, Hz. Osman’a (r.a.) ve Hz. Peygamberin (a.s.m.) iki torununa veda ederek kabilesine dönmüşür. Sıffin Savaşında Hz. Ali’nin (r.a.) yanında yer almıştır. Abdullah bin Zübeyr’in (r.a.) halifeliğine yetişmiş ve onun tarafından Mekke’ye çağrılmıştır.
İslâma girdikten sonra otuz yıl kadar şiir söylemekten vazgeçip daha sonra tekrar söylemeğe başladığından dolayı kendisine Nâbiğa lâkabı verilmiştir. Bir rivayete göre 120 diğer bir rivayete göre 180 yaşında vefât etmiş ve Resul-i Ekrem Efendimizin (a.s.m.) mübarek duasının bereketiyle vefât edinceye kadar hiç bir dişi düşmemiştir.