Yil 1964, Eylülün üçü. Günlerden Cumârtesiydi. O büyük kalp susuyor ve nur parçasi sönüyordu. O kiliç gibi olan kalem duruyor, o coskulu hareket diniyordu. O gün binlerce insan rahmetli Sibai’nin evine akin etmisti, belki haber yalandir diye. Fakat haber dogruydu. Allah’in emri gelmisti. Elbette hiç kimse bu emrin önüne geçemezdi. Iste o uzun hayat ve asil yolculuk Allah’a varis duragina gelmisti. Arkasindaki nesillere bir tarih ve bir hazine birakarak Rabbine kavusmustu. Kaniyla ve ruhuyla öyle ölümsüz sayfalar yazmisti ki, onlari kusatmak çok zordu. Evet o, bu cihad sayfalarini inanci ugruna kaniyla, ruhuyla ve düsünceleriyle yazmisti. Onun bu hali minarede bir nur ve yolda isaretler olarak kalacak ve Sibai, Islâmi Cihad için mücahidlere bir örnek olacaktir. Hem de bir Islâm davetçisi, bir mücahid, bir mürsit, bir terbiyeci ve üstün bir lider olarak.Üstad Mustafa Sibai’nin eserlerinden bazilari sunlardir:1 Orucun Hükümleri ve Hikmetleri2 Sosyal Ahlakimiz3 Sünnetin Islâm Fikhindaki Konumu4 Peygamber Efendimizin Hayati5 Fikih Ile Kanun Arasindaki Kadin6 Hayat Bana Böyle Ögretti7 Tarihteki Büyüklerimiz