Cevabınız için teşekkür ederim ama ne yukarıdaki nede sizin cevabınız doyurucu nitelikte değil ,çünkü Allah sözü olan ayet Peygamberimizin sözü olan hadis yok cevaplarınızda.Kendi dünya görüşünüze ve inancınıza uygun olarak cevaplamışsınız sorulan soruları.Şimdi elinizi vicdanınıza koyun yazdıklarımı bir okuyun genelde ayet yazacağım eminim bu ayetleri biliyorsunuzdur ama bir kere daha okuyun rica ederim.
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Allahü teâlâya, korkuyla ve nimetlerine kavuşmak için ibadet eden evliya zatların korkuları ve arzuları, kendi nefisleri için değildir. Bunlar, Allahü teâlânın rızasına, sevgisine kavuşmak için ve Onun gazabından, gücenmesinden korktukları için ibadet ederler. Bunlar Cenneti isterler, çünkü Cennet, Allahü teâlânın rızasının, sevgisinin bulunduğu yerdir. Yoksa Cenneti istemeleri, nefislerinin zevkleri için değildir. Bunlar Cehennemden de korkar. Cehennemden korunmak için dua ederler, bilirler ki, Cehennem, Allahü teâlânın gazabının bulunduğu yerdir. Yoksa Cehennemden korkmaları, nefislerini azaptan kurtarmak için değildir, çünkü bu büyükler, nefislerine köle olmaktan kurtulmuşlar, Allahü teâlâ için hâlis kul olmuşlardır. (1/24)
Her kim Rabbine suçlu olarak varırsa, şüphesiz ki ona cehennem vardır. Orada ne ölür, ne de dirilir. (TAHA/74)
Kâfirler için hazırlanmış olan ateşten sakının. (AL-İ İMRAN/131)
Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte bunlar için büyük bir azap vardır. (AL-İ İMRAN/105)
Bayağı insanlardan kimi de vardır ki, bilgisizce Allah yolundan saptırmak ve onu eğlence yerine tutmak için laf eğlencesi (veya boş söz) satın alırlar. İşte onlar için aşağılayıcı bir azab vardır. (LOKMAN/6)
Gizli konuşmaktan menedildikten sonra yine o menedildikleri şeyi yapmaya kalkışarak günah, düşmanlık ve Peygamber'e karşı gelmek hususunda gizlice konuşanları görmedin mi? Onlar sana geldikleri zaman seni, Allah'ın selamlamadığı bir tarzda selamlıyorlar. Kendi içlerinden de "bu söylediklerimiz yüzünden Allah'ın bize azap etmesi gerekmez miydi?" derler. Cehennem onlara yeter. Oraya gireceklerdir, ne kötü dönüş yeridir orası!(MÜCADELE/8)
Her günahkâr kişinin vay haline!
O kimse Allah'ın kendisine okunan âyetlerini işitir de, sonra sanki kibrinden hiç işitmemiş gibi ısrar eder. İşte sen onu, can yakıcı bir azabla müjdele! Âyetlerimizden birşey öğrendiği zaman, onu alaya alıyor. İşte onlar için rezil ve rüsvay edici bir azap vardır. (CASİYE/7-9)
Hem o kıyamet günü görürsün ki, Allah'a karşı yalan söyleyenlerin yüzleri kararmıştır. Kibirlenenlerin yeri cehennem değil mi? (ZÜMER/6
(Allah) buyurdu: "Haydi, sen, yerilmiş ve kovulmuş olarak oradan çık. And olsun ki,onlardan sana kim uyarsa, (bilin ki) sizin hepinizden (derleyip) cehennemi dolduracağım." (A'RAF/18)
Riba (faiz) yiyen kimseler, şeytan çarpan kimse nasıl kalkarsa ancak öyle kalkarlar. Bu ceza onlara, "alışveriş de faiz gibidir" demeleri yüzündendir. Oysa Allah, alışverişi helal, faizi de haram kılmıştır. Bundan böyle her kim, Rabbinden kendisine gelen bir öğüt üzerine faizciliğe son verirse, geçmişte olanlar kendisine ve hakkındaki hüküm de Allah'a kalmıştır. Her kim de yeniden faize dönerse işte onlar cehennem ehlidirler ve orada süresiz kalacaklardır. (BAKARA/275)
Kim kendisine doğru yol besbelli olduktan sonra Peygamber'e karşı çıkar, müminlerin yolundan başkasına uyup giderse onu döndüğü yolda bırakırız ve cehenneme sokarız. Orası ne kötü bir gidiş yeridir. (NİSA/115)
Ona: "Allah'tan kork!" dendiği zaman da kendisini onuru (gururu) günah işlemeye sevkeder. Cehennem de onun hakkından gelir. O ne kötü bir yataktır! (BAKARA/206)
Dillerinizin yalan vasfetmesi ile: "Şu helaldir, şu haramdır" demeyin; aksi halde Allah'a iftira etmiş olursunuz. Şüphesiz Allah'a yalan uyduranlar asla kurtulamazlar.Onlar için dünyada pek az bir menfaat var, ahirette ise çok acıklı bir azab vardır. (NAHL/116-117)
Eğer şaşıyorsan, asıl şaşılacak şey onların şu sözleridir: "Biz toprak olup gittikten sonra mı, yani biz gerçekten yeniden mi yaratılacağız?" İşte bunlar Rablerini inkâr etmişlerdir. Bunlar boyunlarında demir halkalar bulunanlardır. Ve işte bunlar cehennemliktirler, orada ebedî kalacaklardır. Bizim âyetlerimizi yalanlayan ve onlara inanmaya tenezzül etmeyenler var ya, işte onlara göğün kapıları açılmayacak ve deve (veya halat) iğne deliğinden geçinceye kadar onlar cennete giremeyeceklerdir. İşte suçluları böyle cezalandırırız.
Onlara cehennemde ateşten bir yatak, üstlerine de (ateşten) örtüler vardır. Biz zalimleri işte böyle cezalandırırız. (A'RAF/40-41)
Allah'ın, hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri O'na ortak koşmalarından dolayı, inkâr edenlerin kalplerine korku salacağız. Onların yurtları ateştir. Zalimlerin dönüp varacağı yer ne kötüdür! (AL-İ İMRAN/151)
Elleri boyunlarına bağlı olarak onun dar bir yerine atıldıkları zaman da, oracıkta yok olmayı isterler. (FURKAN/13)
Cehennem ateşinden çıkmak isterler. Ama oradan çıkacak değillerdir. Onlar için devamlı bir azap vardır. (MAİDE/37)
Onu yutmaya çalışacak, fakat boğazından geçiremeyecek ve her yandan ona ölüm gelecek, fakat o ölemez. Arkasından da çetin bir azab gelecektir. (İBRAHİM/17)
Onlar bu (lanetin) içinde ebedî kalacaklardır. Kendilerinden ne bu azab hafifletilir, ne de yüzlerine bakılır. (AL-İ İMRAN/88)
Şu ikisi Rableri hakkında tartışmaya girmiş iki hasımdır. O'nu inkar edenler için ateşten elbiseleri biçilmiştir. Başlarının üstünden kaynar su dökülür. (HAC/19)
Kur'an-ı Kerim'de cehennemin nasıl bir yer olduğu,kimlerin ne sebeblerle oraya gideceği,ne şekilde azap çekip
kurtulmak için neleri feda etmak isteyecekleri ama kabul olmayacağı açıkca ve çok sayıda ayette yer alıyor.Ben yukarda bu ayetlerin sadece bir kısmını örnek gösterdim çok daha fazlası Yüce Kitabımızda yazıyor.Hal böyle iken aklı başında hiçbir müslüman heleki alim olduğunu iddia eden her soruya cevap verilir soru sorulmaz diyecek kadar
kendine güvenen bir kişi böyle bir cümle kurmaz kuramaz,eğer bu sözü söylüyorsa benim içimde bu kişiyle ilgili
ciddi şüpheler oluşur ki oluşmuşturda.Dünyada çekilebilecek en ağır cefaları çekmiş olan Peygamber Efendimizin (s.a.v)bu dinin peygamberinin dahi böyle bir söz söylediğini ben duymadım,ki hiçbir müslüman müslüman kardeşlerini O'ndan çok sevecek değildir.Peygamber efendimiz(s.a.v) dualarında cehennem azabından Allah'a sığınırdı.
“Biriniz namazda tahiyyâtı bitirdiği zaman, dört şeyden Allah’a sığınarak şöyle desin: 'Allâhümme innî eûzü bike min azâbi cehennem ve min azâbi’l-kabr ve min fitneti’l-mahyâ ve’l-memât ve min şerri fitneti’l-mesîhi’d-deccâl' (meali) :
Allah'ım, cehennem azâbından ve kabir azâbından, hayat ve ölüm fitnesinden, deccâlin fitnesine uğramaktan sana sığınırım
” (Müslim, Mesâcid 128-134; Ebû Dâvûd, Salât 149, 179; Nesâî, Sehv 64)
(Namazı bitiren kimse, hiç konuşmadan “Allahümme ecirnî min-en-nâr ve edhılnil Cennete” demezse melekler, “Yazık şuna, Cehennemden korunmasını istemekten âciz kaldı”, Cennet de, “Yazık şuna Cenneti istemekten âciz oldu” der.) [Taberani
(Allah’ım, senden Cenneti ve ona yaklaştıracak her türlü söz ve işi diliyor, Cehennemden ve ona yaklaştıracak her türlü söz ve davranıştan sana sığınıyorum.) [İbni Mace]
(Allah’ım, her günahtan selâmeti, her iyiliği kazanmayı, Cennete girmeyi ve Cehennemden kurtulmayı nasip et!) [Hâkim]
(Kim Allah’tan üç kere Cenneti isterse, Cennet, “Yâ Rabbi bunu Cennete sok” diye dua eder. Kim de Cehennemden üç defa azatlık isterse, Cehennem de, “Allahım onu ateşten uzaklaştır” der.) [Nesai]
Cevaben yazdığınız:Üstad Hazretlerinin bu sözü söylemesi onun imanının kemalini gösterir. Cehennemin ateşini o derece görür gibi hissediyor ve ilmen biliyor ki, milletinin oraya girmesine gönlü razı olmuyor. ben bundan onun Kur'ana muhalif olduğunu değil, bizlere imanımızı muhafaza edecek amellleri işlemek için teşvik ediyor diye anlıyorum.
Peygamber efendimizin (s.a.v)yaptığının dediğinin tersini söylemek nasıl olurda Kur'an'a muhaliflik olmaz?Bunu kendi kendinize bir sorun bu sözün dini hiçbir geçerliliği olmadığını göreceksiniz.Bu söz sadece gösteriş için söylenmiş kendini biz sıradan müslümanlardan farklı olarak göstermek ve büyüklük taslamak için söylenmiş bir söz.Siz diyorsunuz ya "cehennemin ateşini o derece görür gibi hissediyor ve ilmen biliyorki,milletin oraya girmesine gönlü razı olmuyor " eğer gerçekten üstad dediğinizi hissedecek olsaydı aklına ilk şu ayet gelir ve korkudan titrerdi,
(O gün) hiçbir samimi dost, dostunu sormaz. Birbirlerine gösterilirler. Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından kurtulmak için oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini koruyup barındıran tüm ailesini ve yeryüzünde bulunanların hepsini fidye olarak versinde kendisini kurtarsın.Hayır (ne mümkün)! Şüphesiz, cehennem derileri kavurup çıkaran alevli ateştir. Mearic Süresi 10-15
cevaben yazdığınız:
Bu gibi sözler belli bir makam ve mevkiinin sözleri olduğu için herkesin böyle sözleri taklit etmesi uygun olmaz. Zira söz ile haletin uyum içinde olması gerekir. Alçak haletten yüksek sözler söylemek sakil kaçacağı için bu gibi sözlere herkes için müstekar diyemeyiz. Yalnız Üstad Hazretleri için bu söz müstekardır denilebilir.
Bu yazdığınız cevap içinde söyleyecek söz bulamıyor sizi Rabbime havale ediyorum.Herşeyin en doğrusunu O bilir.
Şimdi ben burada anlayabildiğim kadar bu cahil aklımla bu sözün İslamdan olamayacağını ayet ve hadislerle anlatmaya çalıştım kendi görüşüm haricindekilerin büyük kısmı ayet ve hadislerden oluşmakta şimdi sizden ricam bu sözün islama uygunluğunu ayet ve hadislerle ispat etmenizdir.Şüphesiz en doğruyu Allah bilir ,hata yapmaktan yanlış söz söylemekten Rabbime sığınırım.