Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Alimler ve Evliyalar
Mesnevi'den Hikayeler
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="akna" data-source="post: 199657" data-attributes="member: 1004668"><p style="text-align: center"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #000000"><strong>Susamış Adam</strong></span></span></p><p></p><p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Bir derenin kıyısında, yüksekçe bir duvar vardı. Duvarın üstünde de susamış, dertli bir adam duruyordu. Suya ulaşıp susuzluğunu gidermesini </span></span><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">duvar engelliyordu. </span></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Zavallı adam gözünün önündeki suya </span></span><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">ulaşmak için balık gibi çırpınıyordu. </span></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Birden aklına duvardan suya kerpiç atmak geldi. </span></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Kerpicin düşmesiyle suyun çıkarttığı ses, </span></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">sevgilisinin sesini duyan âşık gibi adamı sarhoş etti. </span></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Bunun üzerine duvardan kopardığı kerpiçleri birbiri peşi sıra suya atmaya başladı. Dere dile geldi: ''Ey insanoğlu! Böyle kerpiç atarak beni niye rahatsız ediyorsun? </span></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Bunun sana ne faydası var?'' </span></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Susamış adam, ''Kerpiç atmamın bana iki faydası var. Birincisi, kerpiç düştüğünde çıkan su sesi susuzluğumu hafifletiyor. İkincisi, kopardığım her kerpiç taşı duvarı biraz daha alçaltıp </span></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">beni suya yaklaştırıyor.'' </span></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">*** İnsanın suya, yani Allah'a ulaşmasını engelleyen, nefsânî arzularından oluşan varlık duvarıdır. Susayan kimsenin suya ulaşmak için çaba gösterdiği gibi, </span></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">insan da varlık duvarını yıkmak için gayret göstermelidir.</span></span></p><p></p><p> </p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>PERİŞANLIKLAR İKİLİKTEN DOĞAR</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Rivayetçiden şu hikayeyi de dinle: Kazvinlilerin adetleridir; Vücutlarına, kol ve omuzlarına, kendilerine zarar vermeksizin iğne ile mavi dövmeler dövdürürler. Bir Kavzinli, tellağın yanına gidip “Bana bir dövme yap; <span style="font-size: 10px">fakat canımı acıtma” dedi. </span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray"><span style="font-size: 10px">Tellak “ Söyle yiğidim; ne resmi döveyim?” diye sorunca “ bir kükremiş aslan resmi döv” dedi; Talihim aslandır, onun için aslan resmi</span> olsun. Gayret et, dövmeyi adamakıllı yap!” Tellak “Vücudunun neresine döveyim?” dedi. Kavzinli “ İki omzumun arasına”” dedi. </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Tellak, iğneyi saplamaya başlayınca yiğidin sırtı acımaya başlayıp, “ Aman usta, beni öldürdün gitti. Ne yapıyorsun?”diye bağırdı. Usta “ Aslan yap dedin ya” dedi. Kazvinli sordu:” Neresinden başladın? Usta “ Kuyruğundan” dedi. Kazvinli dedi ki:” Aman iki gözüm, bırak kuyruğunu. Aslanın kuyruğu ile kuyruk sokumum sızladı, nefesim kesildi, boğazım tıkandı. </span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Aslan varsın kuyruksuz olsun. İğne yarasından yüreğime fenalık geldi, bayılacağım.” </span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Usta, “Kavzinliyi kayırmadan, merhametsizce aslanın bir başka tarafını dövmeye başladı. Yiğit yine bağırdı “Burası neresi?” Usta: “Kulağı” dedi. Kazvinli “ Bırak, kulaksız olsun. Orasını da yapma” dedi. Usta bu sefer başka bir yerine başlayınca Kazvinli yine feryat etti: “Bu üçüncü iğne de neresini dövüyor?” Usta:”Azizim, karnı” dedi. </span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Kazvinli “Fena acıyor, iğneyi bu kadar çok batırma, bırak, karınsız olsun” deyince Tellak şaşırdı, hayli müddet parmağı ağzında kaldı. İğneyi yere atıp “ Alemde kimse böyle bir hale düştüm mü ki? Kuyruksuz, başsız, karınsız aslanı kim gördü? Allah bile böyle bir aslan yaratmamıştır” dedi. </span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Kardeş, iğne yarasına sabret ki gavur nefsin iğnesinden kurtulasın. </span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Varlıkların kurtulmuş olanlara felek de secde eder, güneş de, ay da. Vücudunda nefsi ölen kişinin fermanına güneş de tabidir, bulut da. Gönlü ışık yakmayı, şulelenmeyi öğrenmiş olan kişiyi güneş bile yakamaz. </span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Allah; doğması, batması muayyen olan güneş hakkında “Doğduğu ve battığı zaman onların mağaralarına vurmaz; o mağara hiç güneş yüzü görmezdi”demiştir. Bir cüzü, külle ulaşırsa o cüz’ün yanında diken bile, gül gibi baştanbaşa letafet kesilir. </span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Allahyı ululamak, yüceltmek, nasıl olur? Kendini, varlığını horlamak, toprak mesabesinde tutmakla. Allahyı levhidetmeyi öğrenmek nedir? Kendini tek Allah önünde yakıp tok etmek. Gündüz gibi şulelenip parlamayı diliyorsan geceye benzeyen varlığını yak! </span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Varlığını o varlığı meydana getirenin varlığında bakırı kimya içinde eritir, yok eder gibi eritir, yok eder gibi erit, yok et (de altın ol) Sen, sıkı sıkıya ben’e, yapışmış ( yokluğu ve birliğe ulaşmış) sın. Bütün bozuk düzen işler, bütün bu perişanlıklar, ikilikten meydana çıkıyor. </span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p> </p><p> </p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>“MAŞALLAH KAN” SÖZÜNÜN TEFSİRİ</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Bunların hepsini söyledik ama Allah inayetleri olmadıkça Allah yolunda hiçiz, hiç! Allah’nın ve Allah erlerinin inayetleri olmazsa...melek bile olsa defteri kapkaradır. Ey Allah, ey ihsanı hacetler reva eden! Sana karşı hiçbir kimsenin adını anmak layık değil. Bu kadarcık irşat kudretini de sen bağışladın, şimdiye kadar nice ayıplarımızı örttün. Ezelde bağışladığın irfan katrasını, denizlerine ulaştır. </span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Canımdaki, bir katra ilimden ibarettir; onu ten havasından, ten toprağından kurtar! Bu topraklar, onu örtmeden; bu rüzgarlar, onu kurutmadan önce sen halas et! Gerçi rüzgarlar, onu kurutsa, mahvetse bile sen, onlardan tekrar kurtarmağa ve almağa kadirsin. </span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Havaya giden, yahut yere dökülen katra, senin kudret hazinenden nasıl kaçabilir? Yok olsa, yahut yokluğun yüz kat dibine girse bile sen onu çağırınca başını ayak yapıp koşar. </span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Yüz binlerce zıt, zıddını mahveder; sonra senin emrin yine onları varlık alemine getirir Aman ya Rabbi! Her an yokluk aleminden varlık alemine katar katar yüz binlerce kervan gelip durmakta! Hele her gece, bütün ruhlar, bütün akıllar, o ucsuz bucaksız derin denizde batar, yok olurlar. Yine sabah vakti, o Allah’ya mensup ruhlar ve akıllar, balıklar gibi denizden baş çıkarırlar. </span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Güz mevsiminde o yüz binlerce dallar, yapraklar; bozguna uğrayıp ölüm denizine giderler. Kara kuzgun; yaslılar gibi siyahlar giyinerek bağlarda, yeşilliklerin matemini tutar. Varlık köyünün sahibinden, yokluğa, “Yediklerini geri ver” diye tekrar ferman çıkar. </span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">“Ey kara ölüm; nebattan, ilaç olacak otlardan, köklerden, yapraklardan ne yedinse geri ver!” (diye emredilir) Kardeş, bir an için aklını başına al! Sende de her an hazan ve bahar var. Gönül bahçesinin yemyeşil, terütaze, goncalar, güller, serviler ve yaseminlerle dolu olduğunu gör! Yaprakların çokluğundan dal gizlenmiş; güllerin fazlalığından kır ve köşk görünmüyor. </span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Akl-ı Külden gelen bu sözler de, o gül bahçesinin, o servi ve sümbüllerin kokusudur. Gülün olmadığı yerden gül kokusu geldiğini, şarap olmayan yerde şarabın kaynayıp çoştuğunu hiç gördün mü ki? Koku sana kılavuz ve rehberdir. Seni ta ebedi Cennete ve kevser ırmağına götürür. </span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Koku, göze ilaçtır, nurunu artırır. Yakub’un gözü, bir kokudan açıldı. Kötü koku gözü karartır. Yusuf’un kokusu ise göze nur verir. Yusuf değilsen bile Yakup ol; onun gibi matlubuna erişmek için ağla! </span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Hakim-i Gaznevi’nin şu nasihatini dinle de eski vücudunda bir yenilik bul: “Naz için gül gibi bir yüzün yoksa kötü huyun etrafında dönüp dolaşma, nazlanma! Çirkin ve sarı bir yüzün nazı da çirkindir. Gözün hem kör, hem de hastalıklı oluşu müşküldür. </span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Yusuf’a karşı nazlanma, güzellik iddia etme! Yakub’casına niyaz etmek ve ah eylemekten başka bir şey yapma! </span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Dudunun ölümünün manası niyazdı. Sen de niyaz ve yoksullukta kendini ölü yap! İsa’nın nefesi seni diriltsin, kendisi gibi güzel ve mutlu bir hale getirsin! Baharların tesiriyle taş yeşerir mi? Toprak ol ki renk renk çiçekler bitiresin. </span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 9px"><span style="color: dimgray"><span style="font-size: 10px">Yıllarca gönüller yırtan, kalblere elem veren taş oldun; bir tecrübe et, bir zaman da toprak ol!</span> </span></span></span></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ŞEYTAN ADEM'E NEDEN SECDE ETMEDİ ? </strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Hak’kın yaptıklarını da gör, bizim yaptıklarımızı da. Her ikisini de gör ve bizim yaptığımız işler olduğunu bil, zaten bu meydanda. Ortada halkın yaptığı işler yoksa, her şeyi Hak yapıyorsa, şu halde kimseye “bunu niye böyle yaptın” deme! </span></span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Allah’nın yaratması, bizim yaptığımız işleri meydana getirmektedir. Bizim işlerimiz Allah işinin eseridir. </span></span></span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Söz söyleyen kimse, ya harfleri görür, yahut manayı. Bir anda her ikisini birden nasıl görebilir? İnsan konuşurken manayı düşünür, onu kastederse harflerden gafildir. Hiçbir göz bir anda hem önünü hem ardını göremez. Şunu iyice bil! Önünü gördüğün zaman ardını nasıl görebilirsin? </span></span></span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Madem ki can, harfi manayı bir anda kavrayamıyor, nasıl olur da hem işi yapar, hem o iş yapma kudretini yaratır? Ey oğul! Allah, her şeye muhittir. Bir işi yapması, o anda diğer bir işi yapmasına mani olamaz. </span></span></span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Şeytan, “Bima ağveyteni” dedi; o alçak ifrit, kendi fi’lini gizledi. </span></span></span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Adem ise “Zalemna enfüsena” dedi; bizim gibi Hak’kın fiilinden gafil değildir. </span></span></span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Günah ettiği halde edebe riayet ederek Allah’ya isnad etmedi. Allah’nın halk ettiğini gizledi. O suçu kendine atfettiğinden ihsana nail oldu. </span></span></span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Adem, tövbe ettikten sonra Allah, “Ey Adem! O suçu, o mihnetleri, sen de ben yaratmadım mı?” O benim taktirim benim kazam değil miydi; özür getirirken niye onu gizledin?” dedi. </span></span></span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Adem “Korktum, edebi terk etmedim” deyince Allah, “İşte ben de onun için seni kayırdım” dedi. </span></span></span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Hürmet eden hürmet görür. Şeker getiren badem şekeri yer. Temiz şeyler temizler içindir; sevgiliyi hoş tut, hoşluk gör; incit, incin! </span></span></span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Ey gönül! Cebirle ihtiyarı birbirinden ayırt etmek için bir misal getir ki ikisini de anlayasın: </span></span></span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Titreme illetinden dolayı titreyen bir el, bir de senin titrettiğin el... her iki hareketi de bil ki Allah yaratmıştır; fakat bu hareketi onunla mukayeseye imkan yoktur. İhtiyarınla el oynatmadan pişman olabilirsin; fakat titreme illetine müptela bir adamın pişman olduğunu ne vakit gördün? </span></span></span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Anlayışı kıt biriside şu cebir ve ihtiyar meselesine yol bulsun, bu işi anlasın diye söylediğimiz bu söz, akli bir söz, akli bir bahistir. Fakat zaten bu hilekar akıl, akıl değildir ki. </span></span></span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Akli bahis, inci ve mercan bile olsa can bahsi, başka bir bahistir. Can bahsi başka bir makamdır, can şarabının başka bir kıvamı vardır. Akıl bahisleri hüküm sürdüğü sırada Ömer’le Ebülhakem sırdaştı. Fakat Ömer, akıl aleminden can alemine gelince can bahsinde Ebülhakem, Ebucehil oldu. Ebucehil, cana nispetle esasen cahil olmakla beraber his ve akıl bakımından kamildi. </span></span></span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Akıl ve bahsi, bil ki eser, yahut sebeptir (onunla müessir ve müsebbip anlaşılır). Can bahsi ise büsbütün şaşılacak bir şeydir. </span></span></span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Ey nur isteyen! Can ziyası parladı; lazım, mülzem, nafi, muktazi kalmadı. Bir gören kişinin. Nuru doğmuş parlamaktayken sopa gibi bir delilden vazgeçeceği meydandadır.</span></span></span></span></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Yine hikayeye geldik; zaten ne zaman hikayeden ayrıldık ki? </span></span></span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Cehil bahsine gelirsek o Allah’nın zindanıdır; ilim bahsine gelirsek onun bağı ve sayvanı. Uyarsak onun sarhoşlarıyız; uyanık olursak onun hikayesinden bahsetmekteyiz. Ağlarsak rızıklarla dolu bulutuyuz; gülersek şimşek! </span></span></span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: dimgray">Kızar, savaşırsak bu, kahrının aksidir, barışır, özür serdedersek muhabbetinin aksidir. </span></span></span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 9px"><span style="font-size: 10px"><span style="color: dimgray">Bu dolaşık ve karmakarışık alemde biz kimiz? Elif gibiyiz. Elif’inse esasen, hiç ama hiçbir şeyi yoktur!</span></span> </span></span></span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="akna, post: 199657, member: 1004668"] [CENTER][SIZE=2][COLOR=#000000][B]Susamış Adam[/B][/COLOR][/SIZE][/CENTER] [LEFT][SIZE=2][COLOR=#696969]Bir derenin kıyısında, yüksekçe bir duvar vardı. Duvarın üstünde de susamış, dertli bir adam duruyordu. Suya ulaşıp susuzluğunu gidermesini [/COLOR][/SIZE][SIZE=2][COLOR=#696969]duvar engelliyordu. [/COLOR][/SIZE] [SIZE=2][COLOR=#696969]Zavallı adam gözünün önündeki suya [/COLOR][/SIZE][SIZE=2][COLOR=#696969]ulaşmak için balık gibi çırpınıyordu. [/COLOR][/SIZE] [SIZE=2][COLOR=#696969]Birden aklına duvardan suya kerpiç atmak geldi. [/COLOR][/SIZE] [SIZE=2][COLOR=#696969]Kerpicin düşmesiyle suyun çıkarttığı ses, [/COLOR][/SIZE] [SIZE=2][COLOR=#696969]sevgilisinin sesini duyan âşık gibi adamı sarhoş etti. [/COLOR][/SIZE] [SIZE=2][COLOR=#696969]Bunun üzerine duvardan kopardığı kerpiçleri birbiri peşi sıra suya atmaya başladı. Dere dile geldi: ''Ey insanoğlu! Böyle kerpiç atarak beni niye rahatsız ediyorsun? [/COLOR][/SIZE] [SIZE=2][COLOR=#696969]Bunun sana ne faydası var?'' [/COLOR][/SIZE] [SIZE=2][COLOR=#696969]Susamış adam, ''Kerpiç atmamın bana iki faydası var. Birincisi, kerpiç düştüğünde çıkan su sesi susuzluğumu hafifletiyor. İkincisi, kopardığım her kerpiç taşı duvarı biraz daha alçaltıp [/COLOR][/SIZE] [SIZE=2][COLOR=#696969]beni suya yaklaştırıyor.'' [/COLOR][/SIZE] [SIZE=2][COLOR=#696969]*** İnsanın suya, yani Allah'a ulaşmasını engelleyen, nefsânî arzularından oluşan varlık duvarıdır. Susayan kimsenin suya ulaşmak için çaba gösterdiği gibi, [/COLOR][/SIZE] [SIZE=2][COLOR=#696969]insan da varlık duvarını yıkmak için gayret göstermelidir.[/COLOR][/SIZE][/LEFT] [CENTER][FONT=Arial][FONT=Tahoma][B]PERİŞANLIKLAR İKİLİKTEN DOĞAR[/B][/FONT][/FONT][FONT=Arial][/FONT][/CENTER][FONT=Arial] [FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Rivayetçiden şu hikayeyi de dinle: Kazvinlilerin adetleridir; Vücutlarına, kol ve omuzlarına, kendilerine zarar vermeksizin iğne ile mavi dövmeler dövdürürler. Bir Kavzinli, tellağın yanına gidip “Bana bir dövme yap; [SIZE=2]fakat canımı acıtma” dedi. [/SIZE][/COLOR][/FONT] [FONT=Tahoma][COLOR=dimgray][SIZE=2]Tellak “ Söyle yiğidim; ne resmi döveyim?” diye sorunca “ bir kükremiş aslan resmi döv” dedi; Talihim aslandır, onun için aslan resmi[/SIZE] olsun. Gayret et, dövmeyi adamakıllı yap!” Tellak “Vücudunun neresine döveyim?” dedi. Kavzinli “ İki omzumun arasına”” dedi. [/COLOR][/FONT] [FONT=Arial][FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Tellak, iğneyi saplamaya başlayınca yiğidin sırtı acımaya başlayıp, “ Aman usta, beni öldürdün gitti. Ne yapıyorsun?”diye bağırdı. Usta “ Aslan yap dedin ya” dedi. Kazvinli sordu:” Neresinden başladın? Usta “ Kuyruğundan” dedi. Kazvinli dedi ki:” Aman iki gözüm, bırak kuyruğunu. Aslanın kuyruğu ile kuyruk sokumum sızladı, nefesim kesildi, boğazım tıkandı. [/COLOR][/FONT] [FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Aslan varsın kuyruksuz olsun. İğne yarasından yüreğime fenalık geldi, bayılacağım.” [/COLOR][/FONT] [FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Usta, “Kavzinliyi kayırmadan, merhametsizce aslanın bir başka tarafını dövmeye başladı. Yiğit yine bağırdı “Burası neresi?” Usta: “Kulağı” dedi. Kazvinli “ Bırak, kulaksız olsun. Orasını da yapma” dedi. Usta bu sefer başka bir yerine başlayınca Kazvinli yine feryat etti: “Bu üçüncü iğne de neresini dövüyor?” Usta:”Azizim, karnı” dedi. [/COLOR][/FONT] [FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Kazvinli “Fena acıyor, iğneyi bu kadar çok batırma, bırak, karınsız olsun” deyince Tellak şaşırdı, hayli müddet parmağı ağzında kaldı. İğneyi yere atıp “ Alemde kimse böyle bir hale düştüm mü ki? Kuyruksuz, başsız, karınsız aslanı kim gördü? Allah bile böyle bir aslan yaratmamıştır” dedi. [/COLOR][/FONT] [FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Kardeş, iğne yarasına sabret ki gavur nefsin iğnesinden kurtulasın. [/COLOR][/FONT] [FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Varlıkların kurtulmuş olanlara felek de secde eder, güneş de, ay da. Vücudunda nefsi ölen kişinin fermanına güneş de tabidir, bulut da. Gönlü ışık yakmayı, şulelenmeyi öğrenmiş olan kişiyi güneş bile yakamaz. [/COLOR][/FONT] [FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Allah; doğması, batması muayyen olan güneş hakkında “Doğduğu ve battığı zaman onların mağaralarına vurmaz; o mağara hiç güneş yüzü görmezdi”demiştir. Bir cüzü, külle ulaşırsa o cüz’ün yanında diken bile, gül gibi baştanbaşa letafet kesilir. [/COLOR][/FONT] [FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Allahyı ululamak, yüceltmek, nasıl olur? Kendini, varlığını horlamak, toprak mesabesinde tutmakla. Allahyı levhidetmeyi öğrenmek nedir? Kendini tek Allah önünde yakıp tok etmek. Gündüz gibi şulelenip parlamayı diliyorsan geceye benzeyen varlığını yak! [/COLOR][/FONT] [FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Varlığını o varlığı meydana getirenin varlığında bakırı kimya içinde eritir, yok eder gibi eritir, yok eder gibi erit, yok et (de altın ol) Sen, sıkı sıkıya ben’e, yapışmış ( yokluğu ve birliğe ulaşmış) sın. Bütün bozuk düzen işler, bütün bu perişanlıklar, ikilikten meydana çıkıyor. [/COLOR][/FONT] [/FONT][/FONT] [CENTER][SIZE=2][FONT=Arial][FONT=Tahoma][B]“MAŞALLAH KAN” SÖZÜNÜN TEFSİRİ[/B][/FONT][/FONT][/SIZE][/CENTER] [FONT=Arial][SIZE=2][FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Bunların hepsini söyledik ama Allah inayetleri olmadıkça Allah yolunda hiçiz, hiç! Allah’nın ve Allah erlerinin inayetleri olmazsa...melek bile olsa defteri kapkaradır. Ey Allah, ey ihsanı hacetler reva eden! Sana karşı hiçbir kimsenin adını anmak layık değil. Bu kadarcık irşat kudretini de sen bağışladın, şimdiye kadar nice ayıplarımızı örttün. Ezelde bağışladığın irfan katrasını, denizlerine ulaştır. [/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=2][FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Canımdaki, bir katra ilimden ibarettir; onu ten havasından, ten toprağından kurtar! Bu topraklar, onu örtmeden; bu rüzgarlar, onu kurutmadan önce sen halas et! Gerçi rüzgarlar, onu kurutsa, mahvetse bile sen, onlardan tekrar kurtarmağa ve almağa kadirsin. [/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=2][FONT=Arial][FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Havaya giden, yahut yere dökülen katra, senin kudret hazinenden nasıl kaçabilir? Yok olsa, yahut yokluğun yüz kat dibine girse bile sen onu çağırınca başını ayak yapıp koşar. [/COLOR][/FONT][/FONT][/SIZE] [FONT=Arial][SIZE=2][FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Yüz binlerce zıt, zıddını mahveder; sonra senin emrin yine onları varlık alemine getirir Aman ya Rabbi! Her an yokluk aleminden varlık alemine katar katar yüz binlerce kervan gelip durmakta! Hele her gece, bütün ruhlar, bütün akıllar, o ucsuz bucaksız derin denizde batar, yok olurlar. Yine sabah vakti, o Allah’ya mensup ruhlar ve akıllar, balıklar gibi denizden baş çıkarırlar. [/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=2][FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Güz mevsiminde o yüz binlerce dallar, yapraklar; bozguna uğrayıp ölüm denizine giderler. Kara kuzgun; yaslılar gibi siyahlar giyinerek bağlarda, yeşilliklerin matemini tutar. Varlık köyünün sahibinden, yokluğa, “Yediklerini geri ver” diye tekrar ferman çıkar. [/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=2][FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]“Ey kara ölüm; nebattan, ilaç olacak otlardan, köklerden, yapraklardan ne yedinse geri ver!” (diye emredilir) Kardeş, bir an için aklını başına al! Sende de her an hazan ve bahar var. Gönül bahçesinin yemyeşil, terütaze, goncalar, güller, serviler ve yaseminlerle dolu olduğunu gör! Yaprakların çokluğundan dal gizlenmiş; güllerin fazlalığından kır ve köşk görünmüyor. [/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=2][FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Akl-ı Külden gelen bu sözler de, o gül bahçesinin, o servi ve sümbüllerin kokusudur. Gülün olmadığı yerden gül kokusu geldiğini, şarap olmayan yerde şarabın kaynayıp çoştuğunu hiç gördün mü ki? Koku sana kılavuz ve rehberdir. Seni ta ebedi Cennete ve kevser ırmağına götürür. [/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=2][FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Koku, göze ilaçtır, nurunu artırır. Yakub’un gözü, bir kokudan açıldı. Kötü koku gözü karartır. Yusuf’un kokusu ise göze nur verir. Yusuf değilsen bile Yakup ol; onun gibi matlubuna erişmek için ağla! [/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=2][FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Hakim-i Gaznevi’nin şu nasihatini dinle de eski vücudunda bir yenilik bul: “Naz için gül gibi bir yüzün yoksa kötü huyun etrafında dönüp dolaşma, nazlanma! Çirkin ve sarı bir yüzün nazı da çirkindir. Gözün hem kör, hem de hastalıklı oluşu müşküldür. [/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=2][FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Yusuf’a karşı nazlanma, güzellik iddia etme! Yakub’casına niyaz etmek ve ah eylemekten başka bir şey yapma! [/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=2][FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Dudunun ölümünün manası niyazdı. Sen de niyaz ve yoksullukta kendini ölü yap! İsa’nın nefesi seni diriltsin, kendisi gibi güzel ve mutlu bir hale getirsin! Baharların tesiriyle taş yeşerir mi? Toprak ol ki renk renk çiçekler bitiresin. [/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=2][FONT=Tahoma][SIZE=1][COLOR=dimgray][SIZE=2]Yıllarca gönüller yırtan, kalblere elem veren taş oldun; bir tecrübe et, bir zaman da toprak ol![/SIZE] [/COLOR][/SIZE][/FONT] [CENTER][FONT=Arial][FONT=Tahoma][B]ŞEYTAN ADEM'E NEDEN SECDE ETMEDİ ? [/B][/FONT][/FONT][/CENTER][FONT=Arial] [FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Hak’kın yaptıklarını da gör, bizim yaptıklarımızı da. Her ikisini de gör ve bizim yaptığımız işler olduğunu bil, zaten bu meydanda. Ortada halkın yaptığı işler yoksa, her şeyi Hak yapıyorsa, şu halde kimseye “bunu niye böyle yaptın” deme! [/COLOR][/FONT] [FONT=Arial][FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Allah’nın yaratması, bizim yaptığımız işleri meydana getirmektedir. Bizim işlerimiz Allah işinin eseridir. [/COLOR][/FONT] [FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Söz söyleyen kimse, ya harfleri görür, yahut manayı. Bir anda her ikisini birden nasıl görebilir? İnsan konuşurken manayı düşünür, onu kastederse harflerden gafildir. Hiçbir göz bir anda hem önünü hem ardını göremez. Şunu iyice bil! Önünü gördüğün zaman ardını nasıl görebilirsin? [/COLOR][/FONT] [FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Madem ki can, harfi manayı bir anda kavrayamıyor, nasıl olur da hem işi yapar, hem o iş yapma kudretini yaratır? Ey oğul! Allah, her şeye muhittir. Bir işi yapması, o anda diğer bir işi yapmasına mani olamaz. [/COLOR][/FONT] [FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Şeytan, “Bima ağveyteni” dedi; o alçak ifrit, kendi fi’lini gizledi. [/COLOR][/FONT] [FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Adem ise “Zalemna enfüsena” dedi; bizim gibi Hak’kın fiilinden gafil değildir. [/COLOR][/FONT] [FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Günah ettiği halde edebe riayet ederek Allah’ya isnad etmedi. Allah’nın halk ettiğini gizledi. O suçu kendine atfettiğinden ihsana nail oldu. [/COLOR][/FONT] [FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Adem, tövbe ettikten sonra Allah, “Ey Adem! O suçu, o mihnetleri, sen de ben yaratmadım mı?” O benim taktirim benim kazam değil miydi; özür getirirken niye onu gizledin?” dedi. [/COLOR][/FONT] [FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Adem “Korktum, edebi terk etmedim” deyince Allah, “İşte ben de onun için seni kayırdım” dedi. [/COLOR][/FONT] [FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Hürmet eden hürmet görür. Şeker getiren badem şekeri yer. Temiz şeyler temizler içindir; sevgiliyi hoş tut, hoşluk gör; incit, incin! [/COLOR][/FONT] [FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Ey gönül! Cebirle ihtiyarı birbirinden ayırt etmek için bir misal getir ki ikisini de anlayasın: [/COLOR][/FONT] [FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Titreme illetinden dolayı titreyen bir el, bir de senin titrettiğin el... her iki hareketi de bil ki Allah yaratmıştır; fakat bu hareketi onunla mukayeseye imkan yoktur. İhtiyarınla el oynatmadan pişman olabilirsin; fakat titreme illetine müptela bir adamın pişman olduğunu ne vakit gördün? [/COLOR][/FONT] [FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Anlayışı kıt biriside şu cebir ve ihtiyar meselesine yol bulsun, bu işi anlasın diye söylediğimiz bu söz, akli bir söz, akli bir bahistir. Fakat zaten bu hilekar akıl, akıl değildir ki. [/COLOR][/FONT] [FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Akli bahis, inci ve mercan bile olsa can bahsi, başka bir bahistir. Can bahsi başka bir makamdır, can şarabının başka bir kıvamı vardır. Akıl bahisleri hüküm sürdüğü sırada Ömer’le Ebülhakem sırdaştı. Fakat Ömer, akıl aleminden can alemine gelince can bahsinde Ebülhakem, Ebucehil oldu. Ebucehil, cana nispetle esasen cahil olmakla beraber his ve akıl bakımından kamildi. [/COLOR][/FONT] [FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Akıl ve bahsi, bil ki eser, yahut sebeptir (onunla müessir ve müsebbip anlaşılır). Can bahsi ise büsbütün şaşılacak bir şeydir. [/COLOR][/FONT] [FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Ey nur isteyen! Can ziyası parladı; lazım, mülzem, nafi, muktazi kalmadı. Bir gören kişinin. Nuru doğmuş parlamaktayken sopa gibi bir delilden vazgeçeceği meydandadır.[/COLOR][/FONT] [FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Yine hikayeye geldik; zaten ne zaman hikayeden ayrıldık ki? [/COLOR][/FONT] [FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Cehil bahsine gelirsek o Allah’nın zindanıdır; ilim bahsine gelirsek onun bağı ve sayvanı. Uyarsak onun sarhoşlarıyız; uyanık olursak onun hikayesinden bahsetmekteyiz. Ağlarsak rızıklarla dolu bulutuyuz; gülersek şimşek! [/COLOR][/FONT] [FONT=Tahoma][COLOR=dimgray]Kızar, savaşırsak bu, kahrının aksidir, barışır, özür serdedersek muhabbetinin aksidir. [/COLOR][/FONT] [FONT=Tahoma][SIZE=1][SIZE=2][COLOR=dimgray]Bu dolaşık ve karmakarışık alemde biz kimiz? Elif gibiyiz. Elif’inse esasen, hiç ama hiçbir şeyi yoktur![/COLOR][/SIZE] [/SIZE][/FONT] [/FONT][/FONT][/SIZE][/FONT][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Alimler ve Evliyalar
Mesnevi'den Hikayeler
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst