Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Mektûbat
Mektubat
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ahmet.1" data-source="post: 564044" data-attributes="member: 1040028"><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><strong>Bir Nükte-i Mühimme: </strong></span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"></span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Malûmdur ki; zaîf şeyler içtima' ettikçe kuvvetleşir. İncecik ipler topak yapılsa, kuvvetli halat olur. Kuvvetli halatlar topak yapılsa, kimse koparamaz. İşte onbeş enva'-ı mu'cizattan yalnız bereket kısmındaki mu'cizatı ve o kısmın onbeş kısmından ancak bir kısmını, onbeş misal ile gösterdik. Herbir misal, tek başıyla, nübüvveti isbat eder bir derecede kuvvetli idi. Farz-ı muhal olarak, bunların bir kısmını kuvvetsiz saysak da, yine kuvvetsiz diyemeyiz. Çünki kavî ile ittifak eden kavîleşir.</span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"></span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Hem şu onbeş misalin içtimaı; kat'î şübhesiz bir tevatür-ü manevî ile, kuvvetli bir mu'cize-i kübrayı gösterir. Şimdi şu mecmu'daki mu'cize-i kübra, bereket mu'cizelerinden zikredilmemiş olan ondört kısm-ı âhere mezcedilse; kuvvetli halatları topak yapmak gibi, koparılması mümkün olmayan bir mu'cize-i ekber, içinde görünür. </span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"></span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Sonra şu mu'cize-i ekberi, sair ondört nevi mu'cizatın mecmuuna ilâve et, gör ki: Ne derece kuvvetli, sarsılmaz, kat'î bir bürhan-ı nübüvvet-i Ahmediyeyi (A.S.M.) gösterir. İşte nübüvvet-i Ahmediyenin (A.S.M.) direği, şu mecmu'dan teşekkül eden dağ gibi kuvvetli bir direktir. Şimdi cüz'iyatta ve misallerde, sû'-i fehimden gelen şübhelerle, o metin sakf-ı muallâyı sebatsız ve kabil-i sukut görmek ne derece akılsızlık olduğunu anladın.</span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"></span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Evet berekete dair o mu'cizeler gösteriyorlar ki: Muhammed-i Arabî Aleyhissalâtü Vesselâm, umuma rızık veren ve rızıkları halkeden bir Zât-ı Rahîm ve Kerim'in sevgili memurudur, pek hürmetli bir abdidir ki; rızkın enva'ında, hilaf-ı âdet olarak, ona hiçten ve sırf gaybdan ziyafetler gönderiyor. Malûmdur ki: </span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"></span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Ceziret-ül Arab, suyu ve ziraati az bir yerdir. Onun için ahalisi, hususan bidayet-i İslâmdaki sahabeler, dîk-ı maişete maruzdular. Hem susuzluğa çok defa giriftar oluyorlardı. İşte bu hikmete binaen, mu'cizat-ı bahire-i Ahmediye Aleyhissalâtü Vesselâm'ın mühimleri, taam ve su hususunda tezahür etmiş. Bu hârikalar dava-yı nübüvvete delil ve mu'cize olmaktan ziyade, ihtiyaca binaen Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'a bir ikram-ı İlahî, bir ihsan-ı Rabbanî, bir ziyafet-i Rahmaniye hükmündedir. Çünki o mu'cizatı görenler, nübüvveti tasdik etmişler. Fakat mu'cize zuhur ettikçe, iman ziyadeleşir, "nurun alâ nur" olur.</span></span></em></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ahmet.1, post: 564044, member: 1040028"] [I][FONT=Arial][SIZE=3][B]Bir Nükte-i Mühimme: [/B] Malûmdur ki; zaîf şeyler içtima' ettikçe kuvvetleşir. İncecik ipler topak yapılsa, kuvvetli halat olur. Kuvvetli halatlar topak yapılsa, kimse koparamaz. İşte onbeş enva'-ı mu'cizattan yalnız bereket kısmındaki mu'cizatı ve o kısmın onbeş kısmından ancak bir kısmını, onbeş misal ile gösterdik. Herbir misal, tek başıyla, nübüvveti isbat eder bir derecede kuvvetli idi. Farz-ı muhal olarak, bunların bir kısmını kuvvetsiz saysak da, yine kuvvetsiz diyemeyiz. Çünki kavî ile ittifak eden kavîleşir. Hem şu onbeş misalin içtimaı; kat'î şübhesiz bir tevatür-ü manevî ile, kuvvetli bir mu'cize-i kübrayı gösterir. Şimdi şu mecmu'daki mu'cize-i kübra, bereket mu'cizelerinden zikredilmemiş olan ondört kısm-ı âhere mezcedilse; kuvvetli halatları topak yapmak gibi, koparılması mümkün olmayan bir mu'cize-i ekber, içinde görünür. Sonra şu mu'cize-i ekberi, sair ondört nevi mu'cizatın mecmuuna ilâve et, gör ki: Ne derece kuvvetli, sarsılmaz, kat'î bir bürhan-ı nübüvvet-i Ahmediyeyi (A.S.M.) gösterir. İşte nübüvvet-i Ahmediyenin (A.S.M.) direği, şu mecmu'dan teşekkül eden dağ gibi kuvvetli bir direktir. Şimdi cüz'iyatta ve misallerde, sû'-i fehimden gelen şübhelerle, o metin sakf-ı muallâyı sebatsız ve kabil-i sukut görmek ne derece akılsızlık olduğunu anladın. Evet berekete dair o mu'cizeler gösteriyorlar ki: Muhammed-i Arabî Aleyhissalâtü Vesselâm, umuma rızık veren ve rızıkları halkeden bir Zât-ı Rahîm ve Kerim'in sevgili memurudur, pek hürmetli bir abdidir ki; rızkın enva'ında, hilaf-ı âdet olarak, ona hiçten ve sırf gaybdan ziyafetler gönderiyor. Malûmdur ki: Ceziret-ül Arab, suyu ve ziraati az bir yerdir. Onun için ahalisi, hususan bidayet-i İslâmdaki sahabeler, dîk-ı maişete maruzdular. Hem susuzluğa çok defa giriftar oluyorlardı. İşte bu hikmete binaen, mu'cizat-ı bahire-i Ahmediye Aleyhissalâtü Vesselâm'ın mühimleri, taam ve su hususunda tezahür etmiş. Bu hârikalar dava-yı nübüvvete delil ve mu'cize olmaktan ziyade, ihtiyaca binaen Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'a bir ikram-ı İlahî, bir ihsan-ı Rabbanî, bir ziyafet-i Rahmaniye hükmündedir. Çünki o mu'cizatı görenler, nübüvveti tasdik etmişler. Fakat mu'cize zuhur ettikçe, iman ziyadeleşir, "nurun alâ nur" olur.[/SIZE][/FONT][/I] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Mektûbat
Mektubat
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst