Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Tarihçe-i Hayat
Madden İlerleme Ve Müslümanlar
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Sergerdan" data-source="post: 72019" data-attributes="member: 2492"><p>Yukarıdaki sorunuza kafi bir cevap olmayacak belki ama bir katkımız olsun,sonra sorularıma cevap gelmiyor diye şekva etmeyin.</p><p></p><p>İman say'e şevki nasıl artırır?</p><p></p><p>Bu konuda şimdilik aklıma gelen fikir veya hissiyat şudur.Mümin hayrı sever,ona meyleder.Hadis de var ya ''iki günü müsavi(eş) olan ziyandadır'' diye,ömrünün günleri saatleri adedince imandan gelen bir farklılık,daha iyisini yapma arayışı içinde olur.Çünkü bozulmamış bir fıtrat kalben hayır olan cihete,vücudi olana meftundur denebilir.İyi şeyler vücudidir,ve fıtrat basireti ile bunu amellerinde arar.Bu ademi olma,vücudu olmaya dair bir yer mesela şurası:</p><p></p><p><strong>Adem şerr-i mahz, ve vücud hayr-ı mahz olduğunu, ehl-i tahkik ve ashab-ı keşif ittifak etmişler. Evet, ekseriyet-i mutlaka ile, hayır ve mehâsin ve kemâlât, vücuda istinad eder ve ona râci olur. Sureten menfi ve ademî de olsa, esası sübutîdir ve vücudîdir. Dalâlet ve şer ve musibetler ve mâsiyetler ve belâlar gibi bütün çirkinliklerin esası, mayası ademdir, nefiydir. Onlardaki fenalık ve çirkinlik, ademden geliyor. Çendan suret-i zâhirîde müsbet ve vücudî de görünseler, esası ademdir, nefiydir. </strong> </p><p></p><p></p><p>İşte bir insan yaşamına dair herşeye buradaki farklılıgı dikkate alarak bakabilir.Mesela ne diyor mutlak çogunlukla,ekseriyetle hayırlar güzellikler kemalatlar vücudidir.İman nuruyla kişi yemesine içmesine gülmesine okumasına maişetine sevmesine ...herşeye hayır cihetiyle bakar.Ademi bir şey,hareket onlarda görmemeye çalışır.Buna dair hüznü de o nev'i hareketlerinden rahatsız oldugunun işaretidir.</p><p></p><p>Daha özelde mesela bir evhanımının ataleti,ehl-i hizmetin ataleti geçici olması gerekir çünkü aklı ve kalbi fiillerindeki,duygularındaki ademi ciheti görecektir.Allah hesabına,Rabbim böyle olmasını istemezdi diyecek onu hayra teşvik edecektir fikri veya vesvesesi.Mesela risale-i nurlara muhitinde alakanın az oldugunu gören bir ehl-i hizmet fütura,gevşeklige,yes'e düşmeyecek hemen vazifesinin sadece ibadet oldugu kimse namaz kılmasa kendisinin namazda sebat eder gibi ,o vaktinde yapması gerekenleri yapacaktır.Bir esnaf veya çiftçi rızkını ararken,bir ev hanımı ailesinin işlerine çocuklarının terbiyesine dair vs...hep hayır arayışı içinde olacaktır,olmalıdır.Kendini imanen yenileme ahdiyle orantılı olarak belki bu şekilde bakması kolaylaşacaktır.</p><p></p><p>Çalışmayla ilgili aklıma gelen bir yerde şurası:</p><p></p><p><strong>Ey sa'y ve ameldeki lezzet ve saadeti bilmeyen tembel insan! Bil ki, Cenâb-ı Hak, kemâl-i kereminden, hizmetin mükâfâtını hizmet içinde derc etmiştir. Amelin ücretini nefs-i amel içine koymuştur. İşte bu sır içindir ki, mevcudat, hattâ bir nokta-i nazarda câmidat dahi, evâmir-i tekviniye tabir edilen hususî vazifelerinde, kemâl-i şevkle ve bir çeşit lezzetle evâmir-i Rabbâniyeyi imtisal ederler. Arıdan, sinekten, tavuktan tut, tâ şems ve kamere kadar herşey kemâl-i lezzetle vazifesine çalışıyorlar. Demek hizmetlerinde bir lezzet var ki, akılları olmadığından âkıbeti ve neticeleri düşünmeden, mükemmel vazifelerini ifa ediyorlar. </strong> </p><p></p><p>Yani imani olan herşeyde bir kolaylık,lezzet var gibi.Mesela arı,sinekten tut güneşe aya kadar sırf Halıkına olan nisbetleriyle lezzetin en güzeliyle O'na,tekvini emirlerine itaat ediyorlar.Bu nisbeti kendimiz yani zişuur bir mahluk açısından iman gibi düşünebiliriz.Biz dahi emre kemal-i lezzet içinde itaati aradıkça say'imiz bereketlenecektir,artacaktır.Hem say'imizde amelin bir nevi içinde yaptıgımız şeyin lezzetini de Allah yerleştirmiştir.Tenbellikteki ademi cihet budur.Onun için belkide en ziyade hayattan işsizler,birşeyle meşgul olmayanlar şikayet ediyorlar.Onlar bile tefessüh etmiş,kıymetini yitirmiş kalbleriyle günlerinin faniligini yoklugunu hissediyorlar.Yine belki onun için insana yüzyıllarca dünyada kalsa da bir gün kalmış gibi geliyor.İmani olanın,vücudi olanın,cennetten bir nurun yerini,bakiligini hiçbirşey tutamıyor.</p><p></p><p>Onun için hem dünya hem ahiret mutlulugumuz Allah adına olan say'imizdedir.Çünkü biz başkası hele ecnebi gibi olamayız.Tereyag bozulursa yenmez ama süt,yogurt ekşise de olur.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Sergerdan, post: 72019, member: 2492"] Yukarıdaki sorunuza kafi bir cevap olmayacak belki ama bir katkımız olsun,sonra sorularıma cevap gelmiyor diye şekva etmeyin. İman say'e şevki nasıl artırır? Bu konuda şimdilik aklıma gelen fikir veya hissiyat şudur.Mümin hayrı sever,ona meyleder.Hadis de var ya ''iki günü müsavi(eş) olan ziyandadır'' diye,ömrünün günleri saatleri adedince imandan gelen bir farklılık,daha iyisini yapma arayışı içinde olur.Çünkü bozulmamış bir fıtrat kalben hayır olan cihete,vücudi olana meftundur denebilir.İyi şeyler vücudidir,ve fıtrat basireti ile bunu amellerinde arar.Bu ademi olma,vücudu olmaya dair bir yer mesela şurası: [b]Adem şerr-i mahz, ve vücud hayr-ı mahz olduğunu, ehl-i tahkik ve ashab-ı keşif ittifak etmişler. Evet, ekseriyet-i mutlaka ile, hayır ve mehâsin ve kemâlât, vücuda istinad eder ve ona râci olur. Sureten menfi ve ademî de olsa, esası sübutîdir ve vücudîdir. Dalâlet ve şer ve musibetler ve mâsiyetler ve belâlar gibi bütün çirkinliklerin esası, mayası ademdir, nefiydir. Onlardaki fenalık ve çirkinlik, ademden geliyor. Çendan suret-i zâhirîde müsbet ve vücudî de görünseler, esası ademdir, nefiydir. [/b] İşte bir insan yaşamına dair herşeye buradaki farklılıgı dikkate alarak bakabilir.Mesela ne diyor mutlak çogunlukla,ekseriyetle hayırlar güzellikler kemalatlar vücudidir.İman nuruyla kişi yemesine içmesine gülmesine okumasına maişetine sevmesine ...herşeye hayır cihetiyle bakar.Ademi bir şey,hareket onlarda görmemeye çalışır.Buna dair hüznü de o nev'i hareketlerinden rahatsız oldugunun işaretidir. Daha özelde mesela bir evhanımının ataleti,ehl-i hizmetin ataleti geçici olması gerekir çünkü aklı ve kalbi fiillerindeki,duygularındaki ademi ciheti görecektir.Allah hesabına,Rabbim böyle olmasını istemezdi diyecek onu hayra teşvik edecektir fikri veya vesvesesi.Mesela risale-i nurlara muhitinde alakanın az oldugunu gören bir ehl-i hizmet fütura,gevşeklige,yes'e düşmeyecek hemen vazifesinin sadece ibadet oldugu kimse namaz kılmasa kendisinin namazda sebat eder gibi ,o vaktinde yapması gerekenleri yapacaktır.Bir esnaf veya çiftçi rızkını ararken,bir ev hanımı ailesinin işlerine çocuklarının terbiyesine dair vs...hep hayır arayışı içinde olacaktır,olmalıdır.Kendini imanen yenileme ahdiyle orantılı olarak belki bu şekilde bakması kolaylaşacaktır. Çalışmayla ilgili aklıma gelen bir yerde şurası: [b]Ey sa'y ve ameldeki lezzet ve saadeti bilmeyen tembel insan! Bil ki, Cenâb-ı Hak, kemâl-i kereminden, hizmetin mükâfâtını hizmet içinde derc etmiştir. Amelin ücretini nefs-i amel içine koymuştur. İşte bu sır içindir ki, mevcudat, hattâ bir nokta-i nazarda câmidat dahi, evâmir-i tekviniye tabir edilen hususî vazifelerinde, kemâl-i şevkle ve bir çeşit lezzetle evâmir-i Rabbâniyeyi imtisal ederler. Arıdan, sinekten, tavuktan tut, tâ şems ve kamere kadar herşey kemâl-i lezzetle vazifesine çalışıyorlar. Demek hizmetlerinde bir lezzet var ki, akılları olmadığından âkıbeti ve neticeleri düşünmeden, mükemmel vazifelerini ifa ediyorlar. [/b] Yani imani olan herşeyde bir kolaylık,lezzet var gibi.Mesela arı,sinekten tut güneşe aya kadar sırf Halıkına olan nisbetleriyle lezzetin en güzeliyle O'na,tekvini emirlerine itaat ediyorlar.Bu nisbeti kendimiz yani zişuur bir mahluk açısından iman gibi düşünebiliriz.Biz dahi emre kemal-i lezzet içinde itaati aradıkça say'imiz bereketlenecektir,artacaktır.Hem say'imizde amelin bir nevi içinde yaptıgımız şeyin lezzetini de Allah yerleştirmiştir.Tenbellikteki ademi cihet budur.Onun için belkide en ziyade hayattan işsizler,birşeyle meşgul olmayanlar şikayet ediyorlar.Onlar bile tefessüh etmiş,kıymetini yitirmiş kalbleriyle günlerinin faniligini yoklugunu hissediyorlar.Yine belki onun için insana yüzyıllarca dünyada kalsa da bir gün kalmış gibi geliyor.İmani olanın,vücudi olanın,cennetten bir nurun yerini,bakiligini hiçbirşey tutamıyor. Onun için hem dünya hem ahiret mutlulugumuz Allah adına olan say'imizdedir.Çünkü biz başkası hele ecnebi gibi olamayız.Tereyag bozulursa yenmez ama süt,yogurt ekşise de olur. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Tarihçe-i Hayat
Madden İlerleme Ve Müslümanlar
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst