Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Lemeât
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 335326" data-attributes="member: 1"><p><strong>Lemeât - Sayfa 1009</strong></p><p></p><p>Tâ vicdanı aldatsın, ruhu tenvim edilsin, tâ elem hissolmasın. Yoksa o elem-i elîm, vicdanı ihrak eder; fîzâra dayanılmaz, elem-i ye’s çekilmez.</p><p></p><p>Demek sırat-ı müstakimden ne kadar uzak düşse, o derece nisbeten şu hâlet tesir eder, vicdanı bağırttırır. Her lezzetin içinde elemi var birer iz.</p><p></p><p>Demek heves, hevâ, eğlence, sefahetten memzuç olan şâşaa-i medenî, budalâletten gelen şu müthiş sıkıntıya bir yalancı merhem, uyutucu zehirbaz.</p><p></p><p>Ey aziz arkadaşım! İkinci yolumuzda, o nuranî tarikte bir hâleti hissettik. O hâletle oluyor hayat maden-i lezzet; âlâm olur lezâiz.</p><p></p><p>Onunla bunu bildik ki mütefavit derecede, kuvvet-i iman nisbetinde ruha bir hâletverir. Ceset ruhla mültezdir, ruh vicdanla mütelezziz.</p><p></p><p>Bir saadet-i âcile, vicdanda münderiçtir. Bir firdevs-i mânevî, kalbindemündemiçtir. Düşünmekse deşmektir, şuur ise şiar-ı râz.</p><p></p><p>Şimdi ne kadar kalb ikaz edilirse, vicdan tahrik edilse, ruha ihsas verilse, lezzetziyade olur. Hem de döner ateşi nur, şitâsı yaz.</p><p></p><p>Vicdanda firdevslerin kapıları açılır. Dünya olur bir cennet. İçinde ruhlarımız ederpervâz ü perdâz, olur şehbâz ü şehnâz, yelpez namaz ü niyaz.</p><p></p><p>Ey aziz yoldaşım! Şimdi Allahaısmarladık. Gel, beraber bir dua ederiz, sonra da buluşmak üzere ayrılırız.</p><p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 22px"><span style="font-family: 'times new roman'">اَللّٰهُمَّ اهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَ، اٰمِينَ</span></span> <img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center">• • •</p><p></p><p>Anglikan Kilisesine cevap HAŞİYE-1AŞİYE</p><p></p><p></p><p>Bir zaman bî-aman İslâmın düşmanı, siyasî bir dessas, yüksekte kendini göstermek isteyen vesvas bir papaz, desise niyetiyle, hem inkâr suretinde,</p><p>[NOT]Dipnot-1</p><p> “Allahım, bizi doğru yola ilet. Âmin.”</p><p></p><p>Haşiye-1AŞİYE Yüz mâşaallah bu cevaba!</p><p>[/NOT]</p><p></p><p></p><p></p><table style='width: 100%'><tr><td><strong>Anglikan Kilisesi: İngilizlerin resmî kilisesi</strong></td><td><strong>aziz: çok değerli, izzetli (bk. a-z-z)</strong></td></tr><tr><td><strong>bî-aman: insafsız, merhametsiz</strong></td><td><strong>dalâlet: hak yoldan sapkınlık, inançsızlık (bk. ḍ-l-l)</strong></td></tr><tr><td><strong>desise: hile, aldatma</strong></td><td><strong>dessas: hilekâr, aldatıcı</strong></td></tr><tr><td><strong>elem: acı, keder, üzüntü</strong></td><td><strong>elem-i elîm: çok acı veren sıkıntı, dert</strong></td></tr><tr><td><strong>elem-i ye’s: ümitsizlik acısı</strong></td><td><strong>firdevs: cennetin en yüksek yeri</strong></td></tr><tr><td><strong>firdevs-i mânevî: mânevî cennet, cennet nimeti gibi (bk. a-n-y)</strong></td><td><strong>fîzâr: ağlayıp inleme</strong></td></tr><tr><td><strong>haşiye: dipnot açıklayıcı söz</strong></td><td><strong>heves: nefsin hoşuna giden gelip geçici istek ve arzular</strong></td></tr><tr><td><strong>hevâ: kabiliyet ve duyguları nefsin yasak arzu ve isteklerinin emrine verme (bk. h-v-y)</strong></td><td><strong>hâlet: durum, hal</strong></td></tr><tr><td><strong>ihrak: yakma</strong></td><td><strong>ihsas: hissettirme, hatırlatma</strong></td></tr><tr><td><strong>ikaz: uyarma</strong></td><td><strong>inkâr: kabul etmeme, inançsızlık (bk. n-k-r)</strong></td></tr><tr><td><strong>kuvvet-i iman: imanın kuvveti (bk. e-m-n)</strong></td><td><strong>lezâiz: lezzetler</strong></td></tr><tr><td><strong>maden-i lezzet: lezzetin kaynağı</strong></td><td><strong>memzuç: karışmış, karışık</strong></td></tr><tr><td><strong>mültez: kendisiyle rahatlama ve lezzet alma</strong></td><td><strong>mündemiç: yerleşmiş</strong></td></tr><tr><td><strong>münderiç: içine konulmuş, yerleştirilmiş</strong></td><td><strong>mütefavit: çeşitli, farklı farklı</strong></td></tr><tr><td><strong>nisbet: oran, ölçü (bk. n-s-b)</strong></td><td><strong>niyaz: dua, yakarış</strong></td></tr><tr><td><strong>nuranî: nurlu, parlak (bk. n-v-r)</strong></td><td><strong>pervâz ü perdâz: kanat çırparak uçan</strong></td></tr><tr><td><strong>saadet-i âcil: peşin mutluluk</strong></td><td><strong>sefahet: yasak zevk ve eğlencelere düşkünlük, beyinsizlik, budalalık</strong></td></tr><tr><td><strong>suret: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)</strong></td><td><strong>sırat-ı müstakim: dosdoğru yol</strong></td></tr><tr><td><strong>tahrik: harekete geçirme</strong></td><td><strong>tarik: yol (bk. ṭ-r-ḳ)</strong></td></tr><tr><td><strong>tenvim: uyutma</strong></td><td><strong>vesvas: şüphe ve vesveseye sürükleyen</strong></td></tr><tr><td><strong>yelpez: yelpaze</strong></td><td><strong>zehirbaz: zehir veren, zehir yapan</strong></td></tr><tr><td><strong>ziyade: çok, fazla</strong></td><td><strong>âlâm: elemler, acılar</strong></td></tr><tr><td><strong>şehbâz ü şehnâz: kahramanlık ve güzellik</strong></td><td><strong>şiar-ı râz: sırların şiarı, sırları gizleyen perde, alamet, belirti (bk. ş-a-r)</strong></td></tr><tr><td><strong>şitâ: kış</strong></td><td><strong>şuur: bilinç, idrak (bk. ş-a-r)</strong></td></tr><tr><td><strong>şâşaa-i medenî: medeniyetin şâşaası, gösterişi</strong></td><td></td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 335326, member: 1"] [b]Lemeât - Sayfa 1009[/b] Tâ vicdanı aldatsın, ruhu tenvim edilsin, tâ elem hissolmasın. Yoksa o elem-i elîm, vicdanı ihrak eder; fîzâra dayanılmaz, elem-i ye’s çekilmez. Demek sırat-ı müstakimden ne kadar uzak düşse, o derece nisbeten şu hâlet tesir eder, vicdanı bağırttırır. Her lezzetin içinde elemi var birer iz. Demek heves, hevâ, eğlence, sefahetten memzuç olan şâşaa-i medenî, budalâletten gelen şu müthiş sıkıntıya bir yalancı merhem, uyutucu zehirbaz. Ey aziz arkadaşım! İkinci yolumuzda, o nuranî tarikte bir hâleti hissettik. O hâletle oluyor hayat maden-i lezzet; âlâm olur lezâiz. Onunla bunu bildik ki mütefavit derecede, kuvvet-i iman nisbetinde ruha bir hâletverir. Ceset ruhla mültezdir, ruh vicdanla mütelezziz. Bir saadet-i âcile, vicdanda münderiçtir. Bir firdevs-i mânevî, kalbindemündemiçtir. Düşünmekse deşmektir, şuur ise şiar-ı râz. Şimdi ne kadar kalb ikaz edilirse, vicdan tahrik edilse, ruha ihsas verilse, lezzetziyade olur. Hem de döner ateşi nur, şitâsı yaz. Vicdanda firdevslerin kapıları açılır. Dünya olur bir cennet. İçinde ruhlarımız ederpervâz ü perdâz, olur şehbâz ü şehnâz, yelpez namaz ü niyaz. Ey aziz yoldaşım! Şimdi Allahaısmarladık. Gel, beraber bir dua ederiz, sonra da buluşmak üzere ayrılırız. [CENTER] [SIZE=6][FONT=times new roman]اَللّٰهُمَّ اهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَ، اٰمِينَ[/FONT][/SIZE] [IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1 • • •[/CENTER] Anglikan Kilisesine cevap HAŞİYE-1AŞİYE Bir zaman bî-aman İslâmın düşmanı, siyasî bir dessas, yüksekte kendini göstermek isteyen vesvas bir papaz, desise niyetiyle, hem inkâr suretinde,[COLOR=#111111][FONT=ITCSouvenirStdLight][FONT=ITCSouvenirStdLight][B][/B][/FONT][/FONT][/COLOR] [NOT]Dipnot-1 “Allahım, bizi doğru yola ilet. Âmin.” Haşiye-1AŞİYE Yüz mâşaallah bu cevaba! [/NOT] [TABLE] <tbody>[TR] [TD][B]Anglikan Kilisesi: İngilizlerin resmî kilisesi[/B][/TD] [TD][B]aziz: çok değerli, izzetli (bk. a-z-z)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]bî-aman: insafsız, merhametsiz[/B][/TD] [TD][B]dalâlet: hak yoldan sapkınlık, inançsızlık (bk. ḍ-l-l)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]desise: hile, aldatma[/B][/TD] [TD][B]dessas: hilekâr, aldatıcı[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]elem: acı, keder, üzüntü[/B][/TD] [TD][B]elem-i elîm: çok acı veren sıkıntı, dert[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]elem-i ye’s: ümitsizlik acısı[/B][/TD] [TD][B]firdevs: cennetin en yüksek yeri[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]firdevs-i mânevî: mânevî cennet, cennet nimeti gibi (bk. a-n-y)[/B][/TD] [TD][B]fîzâr: ağlayıp inleme[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]haşiye: dipnot açıklayıcı söz[/B][/TD] [TD][B]heves: nefsin hoşuna giden gelip geçici istek ve arzular[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hevâ: kabiliyet ve duyguları nefsin yasak arzu ve isteklerinin emrine verme (bk. h-v-y)[/B][/TD] [TD][B]hâlet: durum, hal[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]ihrak: yakma[/B][/TD] [TD][B]ihsas: hissettirme, hatırlatma[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]ikaz: uyarma[/B][/TD] [TD][B]inkâr: kabul etmeme, inançsızlık (bk. n-k-r)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]kuvvet-i iman: imanın kuvveti (bk. e-m-n)[/B][/TD] [TD][B]lezâiz: lezzetler[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]maden-i lezzet: lezzetin kaynağı[/B][/TD] [TD][B]memzuç: karışmış, karışık[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]mültez: kendisiyle rahatlama ve lezzet alma[/B][/TD] [TD][B]mündemiç: yerleşmiş[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]münderiç: içine konulmuş, yerleştirilmiş[/B][/TD] [TD][B]mütefavit: çeşitli, farklı farklı[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]nisbet: oran, ölçü (bk. n-s-b)[/B][/TD] [TD][B]niyaz: dua, yakarış[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]nuranî: nurlu, parlak (bk. n-v-r)[/B][/TD] [TD][B]pervâz ü perdâz: kanat çırparak uçan[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]saadet-i âcil: peşin mutluluk[/B][/TD] [TD][B]sefahet: yasak zevk ve eğlencelere düşkünlük, beyinsizlik, budalalık[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]suret: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)[/B][/TD] [TD][B]sırat-ı müstakim: dosdoğru yol[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]tahrik: harekete geçirme[/B][/TD] [TD][B]tarik: yol (bk. ṭ-r-ḳ)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]tenvim: uyutma[/B][/TD] [TD][B]vesvas: şüphe ve vesveseye sürükleyen[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]yelpez: yelpaze[/B][/TD] [TD][B]zehirbaz: zehir veren, zehir yapan[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]ziyade: çok, fazla[/B][/TD] [TD][B]âlâm: elemler, acılar[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]şehbâz ü şehnâz: kahramanlık ve güzellik[/B][/TD] [TD][B]şiar-ı râz: sırların şiarı, sırları gizleyen perde, alamet, belirti (bk. ş-a-r)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]şitâ: kış[/B][/TD] [TD][B]şuur: bilinç, idrak (bk. ş-a-r)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]şâşaa-i medenî: medeniyetin şâşaası, gösterişi[/B][/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Lemeât
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst