Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Lemeât
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 334972" data-attributes="member: 1"><p><strong>Lemeât - Sayfa 1000</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Zira sağır tabiat, hem de bir kör kuvvetten mülhemâne aldığı bir hiss-i hüzn-ü gamdar. Âlemi bir vahşetzar tanır; başka çeşit göstermez.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">O surette gösterir, hem de mahzunu tutar, sahipsiz de olarak yabanîler içinde koyar, hiçbir ümit bırakmaz.Kendine verdiği şu hiss-i heyecanla git gide ilhâda kadar gider, tâtile kadar yol verir. Dönmesi müşkül olur; belki daha dönemez.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Kur’ân’ın edebi ise, öyle bir hüznü verir ki, âşıkane hüzündür, yetimâne değildir.Firaku’l-ahbaptan gelir; fakdü’l-ahbaptan gelmez.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Kâinatta nazarı, kör tabiat yerine, şuurlu, hem rahmetli bir san’at-ı İlâhî onunmedar-ı bahsi. Tabiattan bahsetmez.Kör kuvvetin yerine, inâyetli, hikmetli bir kudret-i İlâhî ona medar-ı beyan. Onun için, kâinat vahşetzar suret giymez.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Belki muhatab-ı mahzunun nazarında oluyor bir cemiyet-i ahbap. Her taraftatecavüb, her cânibde tahabbüb; ona sıkıntı vermez.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Her köşede istînas, o cemiyet içinde mahzunu vaz’ ediyor bir hüzn-ü müştakane; bir hiss-i ulvî verir, gamlı bir hüznü vermez.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">İkisi birer şevki de verir. O yabanî edebin verdiği bir şevk ile nefis düşer heyecana,heves olur münbasıt. Ruha ferah veremez.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Kur’ân’ın şevki ise, ruh düşer heyecana, şevk-i maâli verir. İşte bu sırra binaen,şeriat-i Ahmediye lehviyâtı istemez.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Bazı âlât-ı lehvi tahrim edip, bir kısmı helâl diye izin verip; demek hüzn-ü Kur’ânîveya şevk-i tenzilî veren âlet zarar vermez.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Eğer hüzn-ü yetimî veya şevk-i nefsanî verse, âlet haramdır. Değişir eşhasa göre; herkes birbirine benzemez.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span> <table style='width: 100%'><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>binaen: –dayanarak</strong></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cemiyet: dernek, topluluk (bk. c-m-a)</strong></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cemiyet-i ahbap: sevgililer topluluğu (bk. c-m-a; ḥ-b-b)</strong></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cânib: taraf, yön</strong></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>edep: edebiyat</strong></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>eşhas: şahıslar</strong></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>fakdü’l-ahbap: sevgililerin, dostların yok oluşu, onları kaybetme (bk. ḥ-b-b)</strong></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>firaku’l-ahbap: dostlardan ayrı düşme (bk. f-r-ḳ; ḥ-b-b)</strong></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>haram: Allah ve resulü tarafından kesin olarak yasaklanmış şey (bk. ḥ-r-m)</strong></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>helâl: dinen yapılmasına izin verilmiş şey</strong></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>heves: nefsin hoşuna giden gelip geçici istek ve arzular</strong></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hikmet: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)</strong></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hiss-i heyecan: heyecan veren his</strong></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hiss-i hüzn-ü gamdar: gam veren hüzün hissi</strong></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hiss-i ulvî: yüce, yüksek his</strong></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hüzn-ü Kur’ânî: Kur’ân’a has hüzün</strong></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hüzn-ü müştakane: kavuşmanın gecikmesinden doğan hüzün, üzüntü</strong></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hüzn-ü yetimî: yetimce hüzün</strong></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ilhâd: dinsizlik</strong></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>inâyet: bütün yararların, hikmetlerin ve faydaların kaynağı olan düzenlilik (bk. a-n-y)</strong></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>istînas: yakınlık duyma, yakınlaşma</strong></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kudret-i İlâhî: Allah’ın kudreti (bk. ḳ-d-r; e-l-h)</strong></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kâinat: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)</strong></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>lehviyât: dinen yasak olan oyun ve eğlenceler</strong></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mahzun: hüzünlü</strong></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>medar-ı bahs: bahis sebebi, söz konusu</strong></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>medar-ı beyan: açıklama konusu (bk. b-y-n)</strong></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>muhatab-ı mahzun: hüzünlü muhatap (bk. ḫ-ṭ-b)</strong></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mülhemâne: ilham alarak</strong></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>münbasıt: yayılan, genişleyen</strong></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müşkül: zor</strong></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nazar: bakış, dikkat (bk. n-ẓ-r)</strong></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nefis: insanı maddî zevk ve isteklere sevk eden güç (bk. n-f-s)</strong></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>san’at-ı İlâhî: Allah’ın san’atı (bk. ṣ-n-a; e-l-h)</strong></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>suret: şekil, görüntü, biçim (bk. ṣ-v-r)</strong></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tabiat: doğa, canlı cansız bütün varlıklar, maddî âlem (bk. ṭ-b-a)</strong></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tahabbüb: karşılıklı sevgi gösterme (bk. ḥ-b-b)</strong></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tahrim etmek: haram kılmak, yasaklamak (bk. ḥ-r-m)</strong></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tecavüb: birbirine cevap verme (bk. c-v-b)</strong></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tâtil: Allah’ı inkâr etme</strong></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>vahşetzar: ürküntü ve yalnızlık veren yer</strong></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>vaz’ etme: koyma, yerleştirme</strong></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>yabanî: yabancı</strong></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âlem: dünya (bk. a-l-m)</strong></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âlât-ı lehv: dinen yasak olan eğlencelerde kullanılan aletler, yasak eğlencelere mahsus çalgılar</strong></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>şeriat-i Ahmediye: Hz. Muhammed’in (a.s.m.) getirdiği şeriat, İlâhî kanun ve hükümler (bk. ş-r-a; ḥ-m-d)</strong></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>şevk: şiddetli arzu ve istek</strong></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>şevk-i maâli: yüce şeylere duyulan iştiyak ve arzu</strong></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>şevk-i nefsanî: nefsin helâl olmayan arzularına karşı duyulan istek (bk. n-f-s)</strong></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>şevk-i tenzilî: Kur’ân’ın verdiği şevk, arzu (bk. n-z-l)</strong></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>şuur: bilinç, idrak (bk. ş-a-r)</strong></span></td><td></td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 334972, member: 1"] [b]Lemeât - Sayfa 1000[/b] [FONT=tahoma]Zira sağır tabiat, hem de bir kör kuvvetten mülhemâne aldığı bir hiss-i hüzn-ü gamdar. Âlemi bir vahşetzar tanır; başka çeşit göstermez. O surette gösterir, hem de mahzunu tutar, sahipsiz de olarak yabanîler içinde koyar, hiçbir ümit bırakmaz.Kendine verdiği şu hiss-i heyecanla git gide ilhâda kadar gider, tâtile kadar yol verir. Dönmesi müşkül olur; belki daha dönemez. Kur’ân’ın edebi ise, öyle bir hüznü verir ki, âşıkane hüzündür, yetimâne değildir.Firaku’l-ahbaptan gelir; fakdü’l-ahbaptan gelmez. Kâinatta nazarı, kör tabiat yerine, şuurlu, hem rahmetli bir san’at-ı İlâhî onunmedar-ı bahsi. Tabiattan bahsetmez.Kör kuvvetin yerine, inâyetli, hikmetli bir kudret-i İlâhî ona medar-ı beyan. Onun için, kâinat vahşetzar suret giymez. Belki muhatab-ı mahzunun nazarında oluyor bir cemiyet-i ahbap. Her taraftatecavüb, her cânibde tahabbüb; ona sıkıntı vermez. Her köşede istînas, o cemiyet içinde mahzunu vaz’ ediyor bir hüzn-ü müştakane; bir hiss-i ulvî verir, gamlı bir hüznü vermez. İkisi birer şevki de verir. O yabanî edebin verdiği bir şevk ile nefis düşer heyecana,heves olur münbasıt. Ruha ferah veremez. Kur’ân’ın şevki ise, ruh düşer heyecana, şevk-i maâli verir. İşte bu sırra binaen,şeriat-i Ahmediye lehviyâtı istemez. Bazı âlât-ı lehvi tahrim edip, bir kısmı helâl diye izin verip; demek hüzn-ü Kur’ânîveya şevk-i tenzilî veren âlet zarar vermez. Eğer hüzn-ü yetimî veya şevk-i nefsanî verse, âlet haramdır. Değişir eşhasa göre; herkes birbirine benzemez. [/FONT][TABLE] <tbody>[TR] [TD][FONT=tahoma][B]binaen: –dayanarak[/B][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]cemiyet: dernek, topluluk (bk. c-m-a)[/B][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]cemiyet-i ahbap: sevgililer topluluğu (bk. c-m-a; ḥ-b-b)[/B][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]cânib: taraf, yön[/B][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]edep: edebiyat[/B][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]eşhas: şahıslar[/B][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]fakdü’l-ahbap: sevgililerin, dostların yok oluşu, onları kaybetme (bk. ḥ-b-b)[/B][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]firaku’l-ahbap: dostlardan ayrı düşme (bk. f-r-ḳ; ḥ-b-b)[/B][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]haram: Allah ve resulü tarafından kesin olarak yasaklanmış şey (bk. ḥ-r-m)[/B][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]helâl: dinen yapılmasına izin verilmiş şey[/B][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]heves: nefsin hoşuna giden gelip geçici istek ve arzular[/B][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hikmet: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)[/B][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hiss-i heyecan: heyecan veren his[/B][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hiss-i hüzn-ü gamdar: gam veren hüzün hissi[/B][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hiss-i ulvî: yüce, yüksek his[/B][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hüzn-ü Kur’ânî: Kur’ân’a has hüzün[/B][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hüzn-ü müştakane: kavuşmanın gecikmesinden doğan hüzün, üzüntü[/B][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hüzn-ü yetimî: yetimce hüzün[/B][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]ilhâd: dinsizlik[/B][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]inâyet: bütün yararların, hikmetlerin ve faydaların kaynağı olan düzenlilik (bk. a-n-y)[/B][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]istînas: yakınlık duyma, yakınlaşma[/B][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kudret-i İlâhî: Allah’ın kudreti (bk. ḳ-d-r; e-l-h)[/B][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kâinat: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)[/B][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]lehviyât: dinen yasak olan oyun ve eğlenceler[/B][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mahzun: hüzünlü[/B][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]medar-ı bahs: bahis sebebi, söz konusu[/B][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]medar-ı beyan: açıklama konusu (bk. b-y-n)[/B][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]muhatab-ı mahzun: hüzünlü muhatap (bk. ḫ-ṭ-b)[/B][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mülhemâne: ilham alarak[/B][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]münbasıt: yayılan, genişleyen[/B][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]müşkül: zor[/B][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]nazar: bakış, dikkat (bk. n-ẓ-r)[/B][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]nefis: insanı maddî zevk ve isteklere sevk eden güç (bk. n-f-s)[/B][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]san’at-ı İlâhî: Allah’ın san’atı (bk. ṣ-n-a; e-l-h)[/B][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]suret: şekil, görüntü, biçim (bk. ṣ-v-r)[/B][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tabiat: doğa, canlı cansız bütün varlıklar, maddî âlem (bk. ṭ-b-a)[/B][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]tahabbüb: karşılıklı sevgi gösterme (bk. ḥ-b-b)[/B][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tahrim etmek: haram kılmak, yasaklamak (bk. ḥ-r-m)[/B][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]tecavüb: birbirine cevap verme (bk. c-v-b)[/B][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tâtil: Allah’ı inkâr etme[/B][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]vahşetzar: ürküntü ve yalnızlık veren yer[/B][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]vaz’ etme: koyma, yerleştirme[/B][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]yabanî: yabancı[/B][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]âlem: dünya (bk. a-l-m)[/B][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]âlât-ı lehv: dinen yasak olan eğlencelerde kullanılan aletler, yasak eğlencelere mahsus çalgılar[/B][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]şeriat-i Ahmediye: Hz. Muhammed’in (a.s.m.) getirdiği şeriat, İlâhî kanun ve hükümler (bk. ş-r-a; ḥ-m-d)[/B][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]şevk: şiddetli arzu ve istek[/B][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]şevk-i maâli: yüce şeylere duyulan iştiyak ve arzu[/B][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]şevk-i nefsanî: nefsin helâl olmayan arzularına karşı duyulan istek (bk. n-f-s)[/B][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]şevk-i tenzilî: Kur’ân’ın verdiği şevk, arzu (bk. n-z-l)[/B][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]şuur: bilinç, idrak (bk. ş-a-r)[/B][/FONT][/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Lemeât
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst