Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Lem'alar
Lem'alar
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ahmet.1" data-source="post: 573170" data-attributes="member: 1040028"><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'arial'"><span style="font-size: 12px"><em><strong>ONÜÇÜNCÜ İŞARET: </strong></em></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'arial'"><span style="font-size: 12px"><em><strong></strong></em></span></span></span><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">"Üç Nokta"dır.</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><strong><span style="font-family: 'arial'">Birinci Nokta: </span></strong><span style="font-family: 'arial'">Şeytanın en büyük bir desisesi: Hakaik-i imaniyenin azameti cihetinde dar kalbli ve kısa akıllı ve kàsır fikirli insanları aldatır, der ki: "Bir tek zât, umum zerrat ve seyyarat ve nücumu ve sair mevcudatı bütün ahvaliyle tedbir-i rububiyetinde çeviriyor, idare ediyor deniliyor. Böyle hadsiz acib büyük mes'eleye nasıl inanılabilir? Nasıl kalbe yerleşir? Nasıl fikir kabul edebilir?" der. Acz-i insanî noktasında bir hiss-i inkârî uyandırıyor.</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><strong><span style="font-family: 'arial'">Elcevab: </span></strong><span style="font-family: 'arial'">Şeytanın bu desisesini susturan sır: "ALLAHÜ EKBER"dir. Ve cevab-ı hakikîsi de "ALLAHÜ EKBER"dir. Evet "ALLAHÜ EKBER"in ziyade kesretle şeair-i İslâmiyede tekrarı, bu desiseyi mahvetmek içindir. Çünki insanın âciz kuvveti ve zaîf kudreti ve dar fikri, böyle hadsiz büyük hakikatları "ALLAHÜ EKBER" nuruyla görüp tasdik ediyor ve "ALLAHÜ EKBER" kuvvetiyle o hakikatları taşıyor ve "ALLAHÜ EKBER" dairesinde yerleştiriyor ve vesveseye düşen kalbine diyor ki: Bu kâinatın gayet muntazamca tedbir ve tedviri bilmüşahede görünüyor. Bunda iki yol var:</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"><u>Birinci yol</u>: </span><span style="font-family: 'arial'">Mümkündür, fakat gayet azîmdir ve hârikadır. Zâten böyle hârika bir eser, bir hârika san'at ile, çok acib bir yol ile olur. O yol ise: Mevcudat belki zerrat adedince vücudunun şahidleri bulunan bir Zât-ı Ehad u Samed'in rububiyetiyle ve irade ve kudretiyle olmasıdır.</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"><u>İkinci yol</u>: </span><span style="font-family: 'arial'">Hiçbir cihet-i imkânı olmayan ve imtina' derecesinde müşkilâtlı ve hiçbir cihette makul olmayan şirk ve küfür yoludur. Çünki Yirminci Mektub ve Yirmiikinci Söz gibi çok risalelerde gayet kat'î isbat edildiği üzere: O vakit kâinatın herbir mevcudunda ve hattâ herbir zerresinde bir uluhiyet-i mutlaka ve bir ilm-i muhit ve hadsiz bir kudret bulunmak lâzım geliyor. Tâ ki, mevcudatta bilmüşahede görünen nihayet derecede nizam ve intizam ve gayet hassas mizan ve imtiyaz ile mükemmel ve müzeyyen olan nukuş-u san'at vücud bulabilsin.</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"><u>Elhasıl</u>: Eğer tam lâyık ve tam yerinde olan azametli ve kibriyalı rububiyet olmazsa, o vakit her cihetçe gayr-ı makul ve mümteni bir yol takib etmek lâzım gelecek. Lâyık ve lâzım olan azametten kaçmakla, muhal ve imtinaa girmeyi, şeytan dahi teklif edemez.</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><strong><span style="font-family: 'arial'">İkinci Nokta: </span></strong><span style="font-family: 'arial'">Şeytanın mühim bir desisesi: İnsana kusurunu itiraf ettirmemektir. Tâ ki, istiğfar ve istiaze yolunu kapasın. Hem nefs-i insaniyenin enaniyetini tahrik edip, tâ ki nefis kendini avukat gibi müdafaa etsin; âdeta taksirattan takdis etsin. </span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">Evet şeytanı dinleyen bir nefis, kusurunu görmek istemez; görse de, yüz tevil ile tevil ettirir. </span></em><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﻭَ ﻋَﻴْﻦُ ﺍﻟﺮِّﺿَﺎ ﻋَﻦْ ﻛُﻞِّ ﻋَﻴْﺐٍ ﻛَﻠِﻴﻠَﺔٌ </span></span></span><em><span style="font-family: 'arial'">sırrıyla: Nefsine nazar-ı rıza ile baktığı için ayıbını görmez. Ayıbını görmediği için itiraf etmez, istiğfar etmez, istiaze etmez; şeytana maskara olur. Hazret-i Yusuf Aleyhisselâm gibi bir Peygamber-i Âlîşan, </span></em><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﻭَﻣَٓﺎ ﺍُﺑَﺮِّﺉُ ﻧَﻔْﺴِﻰ ﺍِﻥَّ ﺍﻟﻨَّﻔْﺲَ ﻟَﺎَﻣَّﺎﺭَﺓٌ ﺑِﺎﻟﺴُّٓﻮﺀِ ﺍِﻟﺎَّ ﻣَﺎ ﺭَﺣِﻢَ ﺭَﺑِّﻰ </span></span></span><em><span style="font-family: 'arial'">dediği halde, nasıl nefse itimad edilebilir?</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">Nefsini ittiham eden, kusurunu görür. Kusurunu itiraf eden, istiğfar eder. İstiğfar eden, istiaze eder. İstiaze eden, şeytanın şerrinden kurtulur. Kusurunu görmemek o kusurdan daha büyük bir kusurdur. Ve kusurunu itiraf etmemek, büyük bir noksanlıktır. Ve kusurunu görse, o kusur kusurluktan çıkar; itiraf etse, afva müstehak olur.</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><strong><span style="font-family: 'arial'">Üçüncü Nokta: </span></strong><span style="font-family: 'arial'">İnsanın hayat-ı içtimaiyesini ifsad eden bir desise-i şeytaniye şudur ki: Bir mü'minin bir tek seyyiesiyle, bütün hasenatını örter. Şeytanın bu desisesini dinleyen insafsızlar, mü'mine adavet ederler. Halbuki Cenab-ı Hak haşirde adalet-i mutlaka ile mizan-ı ekberinde a'mal-i mükellefîni tarttığı zaman, hasenatı seyyiata galibiyeti, mağlubiyeti noktasında hükmeyler. Hem seyyiatın esbabı çok ve vücudları kolay olduğundan, bazan bir tek hasene ile çok seyyiatını örter.</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">Demek bu dünyada, o adalet-i İlahiye noktasında muamele gerektir. Eğer bir adamın iyilikleri fenalıklarına kemmiyeten veya keyfiyeten ziyade gelse, o adam muhabbete ve hürmete müstehaktır. Belki kıymetdar bir tek hasene ile, çok seyyiatına nazar-ı afv ile bakmak lâzımdır. Halbuki insan, fıtratındaki zulüm damarıyla, şeytanın telkiniyle, bir zâtın yüz hasenatını bir tek seyyie yüzünden unutur, mü'min kardeşine adavet eder, günahlara girer. Nasıl bir sinek kanadı göz üstüne bırakılsa; bir dağı setreder, göstermez. Öyle de insan garaz damarıyla, sinek kanadı kadar bir seyyie ile dağ gibi hasenatı örter, unutur; mü'min kardeşine adavet eder, insanların hayat-ı içtimaiyesinde bir fesad âleti olur.</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">Şeytanın bu desisesine benzer diğer bir desise ile, insanın selâmet-i fikrini ifsad ediyor, hakaik-i imaniyeye karşı sıhhat-ı muhakemeyi bozuyor ve istikamet-i fikriyeyi ihlâl ediyor. Şöyle ki:</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">Bir hakikat-ı imaniyeye dair yüzer delail-i isbatiyenin hükmünü, nefyine delalet eden bir emare ile kırmak ister. Halbuki kaide-i mukarreredir ki: "Bir isbat edici, çok nefyedicilere tereccuh ediyor." Bir davaya müsbit bir şahidin hükmü, yüz nâfîlere racih olur. Bu hakikata bu temsil ile bak. Şöyle ki:</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">Bir saray, yüzer kapalı kapıları var. Bir tek kapı açılmasıyla, o saraya girilebilir, öteki kapılar da açılır. Eğer bütün kapılar açık olsa, bir iki tanesi kapansa, o saraya girilemeyeceği söylenemez.</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">İşte hakaik-i imaniye o saraydır. Herbir delil, bir anahtardır, isbat ediyor, kapıyı açıyor. Bir tek kapının kapalı kalmasıyla o hakaik-i imaniyeden vazgeçilmez ve inkâr edilemez. Şeytan ise, bazı esbaba binaen, ya gaflet veya cehalet vasıtasıyla kapalı kalmış olan bir kapıyı gösterir; isbat edici bütün delilleri nazardan ıskat ediyor. "İşte, bu saraya girilmez, belki saray değildir, içinde birşey yoktur." der kandırır.</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">İşte ey şeytanın desiselerine mübtela olan bîçare insan! Hayat-ı diniye, hayat-ı şahsiye ve hayat-ı içtimaiyenin selâmetini dilersen ve sıhhat-ı fikir ve istikamet-i nazar ve selâmet-i kalb istersen; muhkemat-ı Kur'aniyenin mizanlarıyla ve Sünnet-i Seniyenin terazileriyle a'mal ve hatıratını tart ve Kur'anı ve Sünnet-i Seniyeyi daima rehber yap ve " </span></em><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﺍَﻋُﻮﺫُ ﺑِﺎﻟﻠَّﻪِ ﻣِﻦَ ﺍﻟﺸَّﻴْﻄَﺎﻥِ ﺍﻟﺮَّﺟِﻴﻢِ </span></span></span><em><span style="font-family: 'arial'">" de, Cenab-ı Hakk'a ilticada bulun.</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">İşte bu onüç işaret, onüç anahtardır. Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan'ın en âhirki suresi ve " </span></em><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﺍَﻋُﻮﺫُ ﺑِﺎﻟﻠَّﻪِ ﻣِﻦَ ﺍﻟﺸَّﻴْﻄَﺎﻥِ ﺍﻟﺮَّﺟِﻴﻢِ </span></span></span><em><span style="font-family: 'arial'">"in mufassalı ve madeni olan </span></em></span></span><span style="color: #800000"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﺍَﺳْﺘَﻌِﻴﺬُ ﺑِﺎﻟﻠَّﻪِ ﺑِﺴْﻢِ ﺍﻟﻠَّﻪِ ﺍﻟﺮَّﺣْﻤَﻦِ ﺍﻟﺮَّﺣِﻴﻢِ </span></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'"></span></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'"></span><span style="font-family: 'arial'">ﻗُﻞْ ﺍَﻋُﻮﺫُ ﺑِﺮَﺏِّ ﺍﻟﻨَّﺎﺱِ ٭ ﻣَﻠِﻚِ ﺍﻟﻨَّﺎﺱِ ٭ ﺍِﻟَﻪِ ﺍﻟﻨَّﺎﺱِ ٭ ﻣِﻦْ ﺷَﺮِّ ﺍﻟْﻮَﺳْﻮَﺍﺱِ ﺍﻟْﺨَﻨَّﺎﺱِ ٭ ﺍﻟَّﺬِﻯ ﻳُﻮَﺳْﻮِﺱُ ﻓِﻰ ﺻُﺪُﻭﺭِ ﺍﻟﻨَّﺎﺱِ ٭ ﻣِﻦَ ﺍﻟْﺠِﻨَّﺔِ ﻭَ ﺍﻟﻨَّﺎﺱِ ٭</span></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 18px"></span></span><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'arial'"></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'arial'"></span></span><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'arial'"><span style="font-size: 12px"><em>Suresinin hısn-ı hasîni ve kal'a-i metininin kapısını o onüç anahtarla aç, gir, selâmeti bul!</em></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'arial'"></span></span></p><p><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﺳُﺒْﺤَﺎﻧَﻚَ ﻟﺎَ ﻋِﻠْﻢَ ﻟَﻨَٓﺎ ﺍِﻟﺎَّ ﻣَﺎ ﻋَﻠَّﻤْﺘَﻨَٓﺎ ﺍِﻧَّﻚَ ﺍَﻧْﺖَ ﺍﻟْﻌَﻠِﻴﻢُ ﺍﻟْﺤَﻜِﻴﻢُ</span></span></span></p><p><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﻭَ ﻗُﻞْ ﺭَﺏِّ ﺍَﻋُﻮﺫُ ﺑِﻚَ ﻣِﻦْ ﻫَﻤَﺰَﺍﺕِ ﺍﻟﺸَّﻴَﺎﻃِﻴﻦِ ٭ ﻭَﺍَﻋُﻮﺫُ ﺑِﻚَ ﺭَﺏِّ ﺍَﻥْ ﻳَﺤْﻀُﺮُﻭﻥِ</span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ahmet.1, post: 573170, member: 1040028"] [COLOR=#000000][FONT=arial][SIZE=3][I][B]ONÜÇÜNCÜ İŞARET: [/B][/I][/SIZE][/FONT][/COLOR][SIZE=3][COLOR=#000000][I] [FONT=arial]"Üç Nokta"dır. [/FONT] [B][FONT=arial]Birinci Nokta: [/FONT][/B][FONT=arial]Şeytanın en büyük bir desisesi: Hakaik-i imaniyenin azameti cihetinde dar kalbli ve kısa akıllı ve kàsır fikirli insanları aldatır, der ki: "Bir tek zât, umum zerrat ve seyyarat ve nücumu ve sair mevcudatı bütün ahvaliyle tedbir-i rububiyetinde çeviriyor, idare ediyor deniliyor. Böyle hadsiz acib büyük mes'eleye nasıl inanılabilir? Nasıl kalbe yerleşir? Nasıl fikir kabul edebilir?" der. Acz-i insanî noktasında bir hiss-i inkârî uyandırıyor. [/FONT] [B][FONT=arial]Elcevab: [/FONT][/B][FONT=arial]Şeytanın bu desisesini susturan sır: "ALLAHÜ EKBER"dir. Ve cevab-ı hakikîsi de "ALLAHÜ EKBER"dir. Evet "ALLAHÜ EKBER"in ziyade kesretle şeair-i İslâmiyede tekrarı, bu desiseyi mahvetmek içindir. Çünki insanın âciz kuvveti ve zaîf kudreti ve dar fikri, böyle hadsiz büyük hakikatları "ALLAHÜ EKBER" nuruyla görüp tasdik ediyor ve "ALLAHÜ EKBER" kuvvetiyle o hakikatları taşıyor ve "ALLAHÜ EKBER" dairesinde yerleştiriyor ve vesveseye düşen kalbine diyor ki: Bu kâinatın gayet muntazamca tedbir ve tedviri bilmüşahede görünüyor. Bunda iki yol var: [/FONT] [FONT=arial][U]Birinci yol[/U]: [/FONT][FONT=arial]Mümkündür, fakat gayet azîmdir ve hârikadır. Zâten böyle hârika bir eser, bir hârika san'at ile, çok acib bir yol ile olur. O yol ise: Mevcudat belki zerrat adedince vücudunun şahidleri bulunan bir Zât-ı Ehad u Samed'in rububiyetiyle ve irade ve kudretiyle olmasıdır. [/FONT] [FONT=arial][U]İkinci yol[/U]: [/FONT][FONT=arial]Hiçbir cihet-i imkânı olmayan ve imtina' derecesinde müşkilâtlı ve hiçbir cihette makul olmayan şirk ve küfür yoludur. Çünki Yirminci Mektub ve Yirmiikinci Söz gibi çok risalelerde gayet kat'î isbat edildiği üzere: O vakit kâinatın herbir mevcudunda ve hattâ herbir zerresinde bir uluhiyet-i mutlaka ve bir ilm-i muhit ve hadsiz bir kudret bulunmak lâzım geliyor. Tâ ki, mevcudatta bilmüşahede görünen nihayet derecede nizam ve intizam ve gayet hassas mizan ve imtiyaz ile mükemmel ve müzeyyen olan nukuş-u san'at vücud bulabilsin. [/FONT] [FONT=arial][U]Elhasıl[/U]: Eğer tam lâyık ve tam yerinde olan azametli ve kibriyalı rububiyet olmazsa, o vakit her cihetçe gayr-ı makul ve mümteni bir yol takib etmek lâzım gelecek. Lâyık ve lâzım olan azametten kaçmakla, muhal ve imtinaa girmeyi, şeytan dahi teklif edemez. [/FONT] [B][FONT=arial]İkinci Nokta: [/FONT][/B][FONT=arial]Şeytanın mühim bir desisesi: İnsana kusurunu itiraf ettirmemektir. Tâ ki, istiğfar ve istiaze yolunu kapasın. Hem nefs-i insaniyenin enaniyetini tahrik edip, tâ ki nefis kendini avukat gibi müdafaa etsin; âdeta taksirattan takdis etsin. Evet şeytanı dinleyen bir nefis, kusurunu görmek istemez; görse de, yüz tevil ile tevil ettirir. [/FONT][/I][COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial]ﻭَ ﻋَﻴْﻦُ ﺍﻟﺮِّﺿَﺎ ﻋَﻦْ ﻛُﻞِّ ﻋَﻴْﺐٍ ﻛَﻠِﻴﻠَﺔٌ [/FONT][/SIZE][/COLOR][I][FONT=arial]sırrıyla: Nefsine nazar-ı rıza ile baktığı için ayıbını görmez. Ayıbını görmediği için itiraf etmez, istiğfar etmez, istiaze etmez; şeytana maskara olur. Hazret-i Yusuf Aleyhisselâm gibi bir Peygamber-i Âlîşan, [/FONT][/I][COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial]ﻭَﻣَٓﺎ ﺍُﺑَﺮِّﺉُ ﻧَﻔْﺴِﻰ ﺍِﻥَّ ﺍﻟﻨَّﻔْﺲَ ﻟَﺎَﻣَّﺎﺭَﺓٌ ﺑِﺎﻟﺴُّٓﻮﺀِ ﺍِﻟﺎَّ ﻣَﺎ ﺭَﺣِﻢَ ﺭَﺑِّﻰ [/FONT][/SIZE][/COLOR][I][FONT=arial]dediği halde, nasıl nefse itimad edilebilir? Nefsini ittiham eden, kusurunu görür. Kusurunu itiraf eden, istiğfar eder. İstiğfar eden, istiaze eder. İstiaze eden, şeytanın şerrinden kurtulur. Kusurunu görmemek o kusurdan daha büyük bir kusurdur. Ve kusurunu itiraf etmemek, büyük bir noksanlıktır. Ve kusurunu görse, o kusur kusurluktan çıkar; itiraf etse, afva müstehak olur. [/FONT] [B][FONT=arial]Üçüncü Nokta: [/FONT][/B][FONT=arial]İnsanın hayat-ı içtimaiyesini ifsad eden bir desise-i şeytaniye şudur ki: Bir mü'minin bir tek seyyiesiyle, bütün hasenatını örter. Şeytanın bu desisesini dinleyen insafsızlar, mü'mine adavet ederler. Halbuki Cenab-ı Hak haşirde adalet-i mutlaka ile mizan-ı ekberinde a'mal-i mükellefîni tarttığı zaman, hasenatı seyyiata galibiyeti, mağlubiyeti noktasında hükmeyler. Hem seyyiatın esbabı çok ve vücudları kolay olduğundan, bazan bir tek hasene ile çok seyyiatını örter. Demek bu dünyada, o adalet-i İlahiye noktasında muamele gerektir. Eğer bir adamın iyilikleri fenalıklarına kemmiyeten veya keyfiyeten ziyade gelse, o adam muhabbete ve hürmete müstehaktır. Belki kıymetdar bir tek hasene ile, çok seyyiatına nazar-ı afv ile bakmak lâzımdır. Halbuki insan, fıtratındaki zulüm damarıyla, şeytanın telkiniyle, bir zâtın yüz hasenatını bir tek seyyie yüzünden unutur, mü'min kardeşine adavet eder, günahlara girer. Nasıl bir sinek kanadı göz üstüne bırakılsa; bir dağı setreder, göstermez. Öyle de insan garaz damarıyla, sinek kanadı kadar bir seyyie ile dağ gibi hasenatı örter, unutur; mü'min kardeşine adavet eder, insanların hayat-ı içtimaiyesinde bir fesad âleti olur. [/FONT] [FONT=arial]Şeytanın bu desisesine benzer diğer bir desise ile, insanın selâmet-i fikrini ifsad ediyor, hakaik-i imaniyeye karşı sıhhat-ı muhakemeyi bozuyor ve istikamet-i fikriyeyi ihlâl ediyor. Şöyle ki: [/FONT] [FONT=arial]Bir hakikat-ı imaniyeye dair yüzer delail-i isbatiyenin hükmünü, nefyine delalet eden bir emare ile kırmak ister. Halbuki kaide-i mukarreredir ki: "Bir isbat edici, çok nefyedicilere tereccuh ediyor." Bir davaya müsbit bir şahidin hükmü, yüz nâfîlere racih olur. Bu hakikata bu temsil ile bak. Şöyle ki: [/FONT] [FONT=arial]Bir saray, yüzer kapalı kapıları var. Bir tek kapı açılmasıyla, o saraya girilebilir, öteki kapılar da açılır. Eğer bütün kapılar açık olsa, bir iki tanesi kapansa, o saraya girilemeyeceği söylenemez. [/FONT] [FONT=arial]İşte hakaik-i imaniye o saraydır. Herbir delil, bir anahtardır, isbat ediyor, kapıyı açıyor. Bir tek kapının kapalı kalmasıyla o hakaik-i imaniyeden vazgeçilmez ve inkâr edilemez. Şeytan ise, bazı esbaba binaen, ya gaflet veya cehalet vasıtasıyla kapalı kalmış olan bir kapıyı gösterir; isbat edici bütün delilleri nazardan ıskat ediyor. "İşte, bu saraya girilmez, belki saray değildir, içinde birşey yoktur." der kandırır. [/FONT] [FONT=arial]İşte ey şeytanın desiselerine mübtela olan bîçare insan! Hayat-ı diniye, hayat-ı şahsiye ve hayat-ı içtimaiyenin selâmetini dilersen ve sıhhat-ı fikir ve istikamet-i nazar ve selâmet-i kalb istersen; muhkemat-ı Kur'aniyenin mizanlarıyla ve Sünnet-i Seniyenin terazileriyle a'mal ve hatıratını tart ve Kur'anı ve Sünnet-i Seniyeyi daima rehber yap ve " [/FONT][/I][COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial]ﺍَﻋُﻮﺫُ ﺑِﺎﻟﻠَّﻪِ ﻣِﻦَ ﺍﻟﺸَّﻴْﻄَﺎﻥِ ﺍﻟﺮَّﺟِﻴﻢِ [/FONT][/SIZE][/COLOR][I][FONT=arial]" de, Cenab-ı Hakk'a ilticada bulun. [/FONT] [FONT=arial]İşte bu onüç işaret, onüç anahtardır. Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan'ın en âhirki suresi ve " [/FONT][/I][COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial]ﺍَﻋُﻮﺫُ ﺑِﺎﻟﻠَّﻪِ ﻣِﻦَ ﺍﻟﺸَّﻴْﻄَﺎﻥِ ﺍﻟﺮَّﺟِﻴﻢِ [/FONT][/SIZE][/COLOR][I][FONT=arial]"in mufassalı ve madeni olan [/FONT][/I][/COLOR][/SIZE][COLOR=#800000][SIZE=5][FONT=arial]ﺍَﺳْﺘَﻌِﻴﺬُ ﺑِﺎﻟﻠَّﻪِ ﺑِﺴْﻢِ ﺍﻟﻠَّﻪِ ﺍﻟﺮَّﺣْﻤَﻦِ ﺍﻟﺮَّﺣِﻴﻢِ [/FONT][FONT=arial]ﻗُﻞْ ﺍَﻋُﻮﺫُ ﺑِﺮَﺏِّ ﺍﻟﻨَّﺎﺱِ ٭ ﻣَﻠِﻚِ ﺍﻟﻨَّﺎﺱِ ٭ ﺍِﻟَﻪِ ﺍﻟﻨَّﺎﺱِ ٭ ﻣِﻦْ ﺷَﺮِّ ﺍﻟْﻮَﺳْﻮَﺍﺱِ ﺍﻟْﺨَﻨَّﺎﺱِ ٭ ﺍﻟَّﺬِﻯ ﻳُﻮَﺳْﻮِﺱُ ﻓِﻰ ﺻُﺪُﻭﺭِ ﺍﻟﻨَّﺎﺱِ ٭ ﻣِﻦَ ﺍﻟْﺠِﻨَّﺔِ ﻭَ ﺍﻟﻨَّﺎﺱِ ٭[/FONT] [/SIZE][/COLOR][COLOR=#000000][FONT=arial] [/FONT][/COLOR][COLOR=#000000][FONT=arial][SIZE=3][I]Suresinin hısn-ı hasîni ve kal'a-i metininin kapısını o onüç anahtarla aç, gir, selâmeti bul![/I][/SIZE] [/FONT][/COLOR] [COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial]ﺳُﺒْﺤَﺎﻧَﻚَ ﻟﺎَ ﻋِﻠْﻢَ ﻟَﻨَٓﺎ ﺍِﻟﺎَّ ﻣَﺎ ﻋَﻠَّﻤْﺘَﻨَٓﺎ ﺍِﻧَّﻚَ ﺍَﻧْﺖَ ﺍﻟْﻌَﻠِﻴﻢُ ﺍﻟْﺤَﻜِﻴﻢُ[/FONT] [FONT=arial]ﻭَ ﻗُﻞْ ﺭَﺏِّ ﺍَﻋُﻮﺫُ ﺑِﻚَ ﻣِﻦْ ﻫَﻤَﺰَﺍﺕِ ﺍﻟﺸَّﻴَﺎﻃِﻴﻦِ ٭ ﻭَﺍَﻋُﻮﺫُ ﺑِﻚَ ﺭَﺏِّ ﺍَﻥْ ﻳَﺤْﻀُﺮُﻭﻥِ[/FONT][/SIZE][/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Lem'alar
Lem'alar
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst