Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Kuran-i Kerim
Kur'ân İle Konuşan Kadın !
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="GuLSerbeti" data-source="post: 9972" data-attributes="member: 19"><p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><a href="http://www.nurforum.org/forum/index.php?topic=12216.msg66370#msg66370" target="_blank"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff">Kur'ân İle Konuşan Kadın</span></span></a> </strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong>Tebe-i Tâbiîn neslinden Abdullah ibn Mübarek hazretleri anlatıyor: Hacca gidiyordum. Irak-Suriye topraklarından geçerken yalnız bir kadına rastladım. Selâm verdim; selâmımı <span style="color: green">“Söz olarak Rahîm bir Rabden selâm sözüdür onların duyacağı” (Yâ-Sîn: 58)</span> âyetiyle aldı.</strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong>“Buralarda ne yapıyorsun?” diye sordum. <span style="color: green">“Allah kimi yoldan çıkarmışsa, ona yol bulduracak yoktur” (A’râf: 186)</span> âyetini okudu. Anladım ki, yolunu kaybetmiş.</strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong>Nereye gittiği soruma<span style="color: green"> “Bir gece kulunu Mescid-i Haram’dan alıp Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah’ı tesbih ederim” (İsrâ: 1)</span> âyetiyle karşılık verdi. Anladım ki, geçtiğimiz hacc mevsiminde haccını tamamlamış, Kudüs’e gidiyor. </strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong>“Ne zamandan beri böyle yolunu kaybettin?” dedim. <span style="color: green">“Tam üç gece (yani üç gündür)” (Meryem: 10)</span> dedi.</strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong>Yiyecek verme teklifinde bulundum. <span style="color: green">“Sonra orucunuzu gün batıncaya kadar tamamlayın” (Bakara: 187)</span> âyetini okudu.</strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong>“İyi de Ramazan’da değiliz” dedim. <span style="color: green">“Kim Allah için nafile bir hayır yaparsa, Allah her hayrın karşılığını verendir, her şeyi hakkıyla bilendir” (Bakara: 158)</span> âyetiyle cevap verdi. </strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong>“Yolculukta oruç açılabilir” dedim. <span style="color: green">“Ama orucu tutarsanız, bu hakkınızda daha hayırlıdır” (Bakara: 184)</span> âyetini okudu.</strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong>Niye benim gibi konuşmadığını sordum. <span style="color: green">“Ağzından tek bir söz bile çıkmasın ki, yanında onu gözleyen ve o sözü kaydetmeye hazır bir gözcü bulunmamış olsun” (Qâf: 18)</span> dedi. </strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong>“Kimlerdensin?” diye sordum. <span style="color: green">“Bu konuda bilgin yok <span style="color: black">(ailemi söylesem de tanımazsın)</span>. Sonra göz de, kalb de (görmeden, kesin bilgiye dayalı olmadan verdiğin her hükümden) sorumludur” (İsrâ: 36)</span> âyetiyle cevap verdi.</strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong>“Hata ettim, hakkını helâl et!” dedim. <span style="color: darkgreen">“Bugün size kınama yok. Allah, sizi bağışlasın” (Yusuf: 92)</span> dedi.</strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong>Deveme bindirip kafilesine ulaştırma teklifinde bulundum. <span style="color: darkgreen">“Hayır adına ne işlerseniz Allah onu bilir” (Bakara: 215)</span> âyetiyle mukabele etti.</strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong>Devemi yanına getirdim. Binecekken, <span style="color: darkgreen">“Mü’min erkeklere söyle, bakışlarını sakınsınlar” (Nûr: 30)</span> âyetini okudu.</strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong>Gözlerimi çevirdim; binecekken deve ürküp kaçtı, bu arada elbisesi az yırtıldı. <span style="color: darkgreen">“Başınıza musibet olarak ne gelirse, bu bizzat işleyip, onu hak etmeniz sebebiyledir” (Şûrâ: 30)</span> âyetini mırıldandı.</strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong>“Sabret, deveyi bağlayayım!” dedim.<span style="color: darkgreen"> “Bu hususta Süleyman’ı anlayışlı ve daha isabetli davranır kıldık” (Enbiyâ: 79)</span> âyetini okuyarak, devemi yönlendirme konusunda benim daha başarılı olduğumu kasdetti.</strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong>Deveye bindi ve <span style="color: darkgreen">“Bunu bize baş eğdiren Allah’ı tesbih ederim; yoksa bunu biz başaramazdık. Ve sonunda şüphesiz Rabbimize döneceğiz!” (Zuhruf: 13-14)</span> âyetlerini okudu.</strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong>“Haydi!” diye deveyi hızlandırdım. <span style="color: darkgreen">“Yürüyüşünde (ve davranışlarında) vakur ol ve sesini yükseltme. Seslerin en çirkini, (bağıran) eşeğin sesidir!” (Lokman: 19)</span> mukabelesinde bulundu.</strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong>Yürürken şiir okumaya başladım. <span style="color: darkgreen">“Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun!” (Müzzemmil: 20)</span> dedi.</strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong>“Şiir okumak haram değil ki!” dedim. <span style="color: darkgreen">“Bu hususu ancak gerçek idrak ve basiret sahipleri düşünüp anlar!” (Bakara: 269)</span> cevabını verdi.</strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="color: darkgreen">Bir süre gittik; sonra evli olup olmadığını sordum. “Ey iman edenler! Cevabı verildiğinde sizi üzecek meselelerden sormayın!” (Mâide: 101)</span> âyetini okudu.</strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong>Derken kafilesine ulaştık ve “Kafile içinde kimsen var mı?” dedim. <span style="color: darkgreen">“Mal ve evlât dünya hayatının süsüdür!” (Kehf: 46)</span> dedi.</strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong>Anladım ki, evlâdı var. İsimlerini sordum. <span style="color: darkgreen">“Allah İbrahim’i dost edindi; Allah Musa ile konuştu; Ey Yahya, Kitab’a kuvvetle tutun!” (Nisâ: 125, 164; Meryem: 12)</span> âyetlerini okudu.</strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong>“Ey İbrahim, ey Musa, ey İsa!” diye kafileye seslendim. Nur yüzlü üç genç “Buyur!” diye çıkageldi. Onlara para verip, <span style="color: darkgreen">“Bununla içinizden birini şehre yollayın! Yemeklerin helâl ve temiz olanına baksın ve size bir yiyecek getirsin. Dikkatli davransın!” (Kehf: 19)</span> dedi. </strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong>Yiyecek gelince bana, <span style="color: darkgreen">“Geçmiş günlerinizde yaptıklarınızın karşılığında şimdi afiyetle yiyip için!” (Hâqqa: 24)</span> dedi.</strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong>Çocuklara, “Annenizin bu durumunu bana söylemezseniz bu yemekten yemem!” dedim. “Annemiz” dediler, “Ağzından Cenab-ı Allah’ın gazabını çekecek yanlış bir söz çıkar korkusuyla 40 yıldır böyle sadece Kur’an’la konuşur.” </strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong>İbn Mübarek, bu hadiseyi Kur’an’da her şeyin bulunduğuna delil olarak anlatırdı.</strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><em>ALINTI</em></p> <p style="margin-left: 20px"></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="GuLSerbeti, post: 9972, member: 19"] [INDENT] [B][URL="http://www.nurforum.org/forum/index.php?topic=12216.msg66370#msg66370"][SIZE=4][COLOR=#0000ff]Kur'ân İle Konuşan Kadın[/COLOR][/SIZE][/URL] [/B] [B]Tebe-i Tâbiîn neslinden Abdullah ibn Mübarek hazretleri anlatıyor: Hacca gidiyordum. Irak-Suriye topraklarından geçerken yalnız bir kadına rastladım. Selâm verdim; selâmımı [COLOR=green]“Söz olarak Rahîm bir Rabden selâm sözüdür onların duyacağı” (Yâ-Sîn: 58)[/COLOR] âyetiyle aldı. “Buralarda ne yapıyorsun?” diye sordum. [COLOR=green]“Allah kimi yoldan çıkarmışsa, ona yol bulduracak yoktur” (A’râf: 186)[/COLOR] âyetini okudu. Anladım ki, yolunu kaybetmiş. Nereye gittiği soruma[COLOR=green] “Bir gece kulunu Mescid-i Haram’dan alıp Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah’ı tesbih ederim” (İsrâ: 1)[/COLOR] âyetiyle karşılık verdi. Anladım ki, geçtiğimiz hacc mevsiminde haccını tamamlamış, Kudüs’e gidiyor. “Ne zamandan beri böyle yolunu kaybettin?” dedim. [COLOR=green]“Tam üç gece (yani üç gündür)” (Meryem: 10)[/COLOR] dedi. Yiyecek verme teklifinde bulundum. [COLOR=green]“Sonra orucunuzu gün batıncaya kadar tamamlayın” (Bakara: 187)[/COLOR] âyetini okudu. “İyi de Ramazan’da değiliz” dedim. [COLOR=green]“Kim Allah için nafile bir hayır yaparsa, Allah her hayrın karşılığını verendir, her şeyi hakkıyla bilendir” (Bakara: 158)[/COLOR] âyetiyle cevap verdi. “Yolculukta oruç açılabilir” dedim. [COLOR=green]“Ama orucu tutarsanız, bu hakkınızda daha hayırlıdır” (Bakara: 184)[/COLOR] âyetini okudu. Niye benim gibi konuşmadığını sordum. [COLOR=green]“Ağzından tek bir söz bile çıkmasın ki, yanında onu gözleyen ve o sözü kaydetmeye hazır bir gözcü bulunmamış olsun” (Qâf: 18)[/COLOR] dedi. “Kimlerdensin?” diye sordum. [COLOR=green]“Bu konuda bilgin yok [COLOR=black](ailemi söylesem de tanımazsın)[/COLOR]. Sonra göz de, kalb de (görmeden, kesin bilgiye dayalı olmadan verdiğin her hükümden) sorumludur” (İsrâ: 36)[/COLOR] âyetiyle cevap verdi. “Hata ettim, hakkını helâl et!” dedim. [COLOR=darkgreen]“Bugün size kınama yok. Allah, sizi bağışlasın” (Yusuf: 92)[/COLOR] dedi. Deveme bindirip kafilesine ulaştırma teklifinde bulundum. [COLOR=darkgreen]“Hayır adına ne işlerseniz Allah onu bilir” (Bakara: 215)[/COLOR] âyetiyle mukabele etti. Devemi yanına getirdim. Binecekken, [COLOR=darkgreen]“Mü’min erkeklere söyle, bakışlarını sakınsınlar” (Nûr: 30)[/COLOR] âyetini okudu. Gözlerimi çevirdim; binecekken deve ürküp kaçtı, bu arada elbisesi az yırtıldı. [COLOR=darkgreen]“Başınıza musibet olarak ne gelirse, bu bizzat işleyip, onu hak etmeniz sebebiyledir” (Şûrâ: 30)[/COLOR] âyetini mırıldandı. “Sabret, deveyi bağlayayım!” dedim.[COLOR=darkgreen] “Bu hususta Süleyman’ı anlayışlı ve daha isabetli davranır kıldık” (Enbiyâ: 79)[/COLOR] âyetini okuyarak, devemi yönlendirme konusunda benim daha başarılı olduğumu kasdetti. Deveye bindi ve [COLOR=darkgreen]“Bunu bize baş eğdiren Allah’ı tesbih ederim; yoksa bunu biz başaramazdık. Ve sonunda şüphesiz Rabbimize döneceğiz!” (Zuhruf: 13-14)[/COLOR] âyetlerini okudu. “Haydi!” diye deveyi hızlandırdım. [COLOR=darkgreen]“Yürüyüşünde (ve davranışlarında) vakur ol ve sesini yükseltme. Seslerin en çirkini, (bağıran) eşeğin sesidir!” (Lokman: 19)[/COLOR] mukabelesinde bulundu. Yürürken şiir okumaya başladım. [COLOR=darkgreen]“Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun!” (Müzzemmil: 20)[/COLOR] dedi. “Şiir okumak haram değil ki!” dedim. [COLOR=darkgreen]“Bu hususu ancak gerçek idrak ve basiret sahipleri düşünüp anlar!” (Bakara: 269)[/COLOR] cevabını verdi. [COLOR=darkgreen]Bir süre gittik; sonra evli olup olmadığını sordum. “Ey iman edenler! Cevabı verildiğinde sizi üzecek meselelerden sormayın!” (Mâide: 101)[/COLOR] âyetini okudu. Derken kafilesine ulaştık ve “Kafile içinde kimsen var mı?” dedim. [COLOR=darkgreen]“Mal ve evlât dünya hayatının süsüdür!” (Kehf: 46)[/COLOR] dedi. Anladım ki, evlâdı var. İsimlerini sordum. [COLOR=darkgreen]“Allah İbrahim’i dost edindi; Allah Musa ile konuştu; Ey Yahya, Kitab’a kuvvetle tutun!” (Nisâ: 125, 164; Meryem: 12)[/COLOR] âyetlerini okudu. “Ey İbrahim, ey Musa, ey İsa!” diye kafileye seslendim. Nur yüzlü üç genç “Buyur!” diye çıkageldi. Onlara para verip, [COLOR=darkgreen]“Bununla içinizden birini şehre yollayın! Yemeklerin helâl ve temiz olanına baksın ve size bir yiyecek getirsin. Dikkatli davransın!” (Kehf: 19)[/COLOR] dedi. Yiyecek gelince bana, [COLOR=darkgreen]“Geçmiş günlerinizde yaptıklarınızın karşılığında şimdi afiyetle yiyip için!” (Hâqqa: 24)[/COLOR] dedi. Çocuklara, “Annenizin bu durumunu bana söylemezseniz bu yemekten yemem!” dedim. “Annemiz” dediler, “Ağzından Cenab-ı Allah’ın gazabını çekecek yanlış bir söz çıkar korkusuyla 40 yıldır böyle sadece Kur’an’la konuşur.” İbn Mübarek, bu hadiseyi Kur’an’da her şeyin bulunduğuna delil olarak anlatırdı.[/B] [I]ALINTI[/I] [/INDENT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Kuran-i Kerim
Kur'ân İle Konuşan Kadın !
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst