Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
Kimlik ve çocukluk
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="&amp;#304;lim-irfan" data-source="post: 176387" data-attributes="member: 8679"><p><strong><span style="color: blue">Kimlik; kendimize has düşünce, duygu, idrak/algı, değer, tavır, davranış, hâl ve hareketlerinden oluşan benliğimiz, özümüzdür. Maddî ve mânevî bütün varlığımızı oluşturan “ben” kimliğimizi yansıtır. Duyu, duygu, his, kalb, akıl, beyin, vicdan vs., hepsi bir arada kimisi mücerred/soyut, kimisi müşahhas/somut olarak “ben”i ifade eder. Başkalarına ve ilişkide bulunduğumuz her şeye göre bir şeyiz. Çocuk, evlât, anne/baba, eş, amca, hala, dayı, teyze vesâire<img src="http://www.islamiforum.info/images/smilies/nokta.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />. Bunlar hep benliğimizin / kimliğimizin parçaları. </span></strong></p><p><strong><span style="color: blue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: blue">Kimliğimizin oluşmasında en büyük rolü, anne/babamız, çevremiz, inançlarımız oynar. Çocukluğumuzdan; hatta bebekliğimizden (kimi ilim adamlarına göre anne rahminden) başlayarak oluşan kimliğimiz; her türlü sesli, görüntülü, dokunmalı mesajlardan düşünce, duygu, konuşma, bakma, giyinme, çalışmalarımıza kadar etki eder. Dolayısıyla aile içi eğitim ve terbiye hayâtî önem taşır. </span></strong></p><p><strong><span style="color: blue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: blue">Çocuk ağaçtır; yaş iken eğilir; eğitilir. Hamur gibidir; bilhassa anne-baba ona şekil verir. Çocuğun ilk, en büyük, en tesirli hocası zaten annesidir. Zîrâ o, şefkat kahramanı bir mürebbiyedir. Ebeveynin, annenin hamilelik devresindeki davranış, tutum, hattâ ruh hâlinin, çocuğun genleri ve dolayısıyla şahsiyeti üzerinde etkili olduğu unutulmamalı. Çalışan anneler, anne-bebek beraberliğinin rûh sağlığı, kişilik yönünden de çok önemli olduğunu bilmelidir. </span></strong></p><p><strong><span style="color: blue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: blue">En iyi okul, en iyi kreş, en iyi ana okulu âile yuvasıdır. Ebeveyn, gerekli sevgiyi verir; şefkatlerini yanlış yerde kullanmazlarsa kişilikli evlât yetiştirirler. Şımartılmış ve hayat şartlarına alıştırılmamış çocukların kimlik bunalımına düşecekleri muhakkak. Ahlâk ve görgü prensiplerinin hâkim olmadığı ailelerde yetişen çocuklar, kimlik bunalımına düşüyor; daha çok suç işliyor. Çocuklar başıboş kalıp sokaklara düşerlerse uyuşturucu, hırsızlık, alkol, fuhuş gibi dehşet saçan mafyanın pençesine kaptırırlar yakalarını? Hapis, hastane, tımarhane, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı merkezleri veya benzeri yerlere düşenlerin, “anne sevgisi ve aile terbiyesinden mahrum” olarak yetiştiklerini veya ailenin mânevî hayattan uzak; problemli olduğunu istatistikler söylüyor. </span></strong></p><p><strong><span style="color: blue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: blue">Çocuğa küçüklüğünde kuvvetli bir iman dersi verilirse; anne/babasına, topluma, insanlığa saygı ve hürmet eder.1 Aile ferdleri, bilhassa ebeveyn, büyük-küçük, anne-baba, akraba, komşu ve çevredeki sâir insanların hak ve hürriyetlerine saygı gösterip, görgü ve nezâket kaidelerine uyarlarsa çocukların da kimlikleri bu yönde gelişir. Kendisini bütün boyutlarıyla tanıyıp ihtiyaçlarını, arzularını tesbit eden ve gereklerini yerine getiren bir insan; ruh ve duygular açısından dengeyi bulmuş ve sükûnete kavuşmuş bir karakter ve kişiliğe sahip olur. Hem kendi iç âleminde tutarlı, hem de dış âlemlere karşı dengeli olur. O takdirde, birey olarak, âilenin, içinde yaşadığı cemiyet ve beşeriyetle olan münâsebetlerini de dengelemiş demektir. Onlarla rahatlıkla diyalog ve her türlü sosyal münâsebetler kurabilir. </span></strong></p><p><strong><span style="color: blue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: blue">Çocukların kimliğinin kimyasını bozan en önemli olaylardan birisi de, ölümün gerçek yüzünü bilmemektir. Çocukların nâzik ve nazenin kalbleri, yakınları ve çevredekilerin ölümlerinden devamlı müteessir olur. Öldükten sonra dirilmeye, Cennete îman, onların üzüntülerini hafifletir. Ruhlarını Cennette buluşma ümidiyle sükûnete kavuşturur. Ahirete imân, çocuklara, gençlere, âile ferdlerine, sair insanlara tarifi imkânsız lezzetler verir; sağlıklı kişilik kazandırır. </span></strong></p><p><strong><span style="color: blue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: blue">Öte yandan âilevî, ilmî, fikrî, siyasî, askerî vs. istibdat/baskı kişilik erezyonuna sebep olur. Ebeveyn otoritesini ve âile reisliğini baskı unsuru olarak kullanıp sindirme yoluna gitmemeli. Onları hem kendi haklarına sahip çıkan, hem de başkalarının haklarına saygı duyan, hür düşünceli insanlar olarak yetiştirmeye azamî gayret etmeliler. </span></strong></p><p><strong><span style="color: blue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: blue">Diğer yandan güzel isim de kişilik üzerinde, olumlu derin etkiler bırakır. Zikri, şükrü, hamdi, zekâyı, ihsanı, ikramı, samimiyeti çağrıştıran isimler bizi o yöne sevk eder, şartlandırır. Kabalık, uğursuzluk, çirkinlik, hainlik, sertlik, kötülük telkin eden; şehveti tahrik eden, gizlenmesi gereken özellikleri açıklar mahiyette; gurura, kibire, üzüntü ve karamsarlığa iten isimler kimliğimizi zedeler. </span></strong></p><p><strong><span style="color: blue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: blue">Kişilikli çocuk yetiştirmek ince bir sanattır. Hem âile, hem de toplum için hayatî önem taşıyan bu konuda ebeveynlere büyük ve önemli görevler düşmektedir. </span></strong></p><p><strong><span style="color: blue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: blue">Dipnot: </span></strong></p><p><strong><span style="color: blue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: blue">1-Emirdağ Lahikası (eski), s. 40 </span></strong></p><p><strong><span style="color: blue"></span></strong></p><p></p><p><strong>Ali Ferşadoğlu</strong> - Yeni Asya</p><p>14/01/2010</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="İlim-irfan, post: 176387, member: 8679"] [B][COLOR=blue]Kimlik; kendimize has düşünce, duygu, idrak/algı, değer, tavır, davranış, hâl ve hareketlerinden oluşan benliğimiz, özümüzdür. Maddî ve mânevî bütün varlığımızı oluşturan “ben” kimliğimizi yansıtır. Duyu, duygu, his, kalb, akıl, beyin, vicdan vs., hepsi bir arada kimisi mücerred/soyut, kimisi müşahhas/somut olarak “ben”i ifade eder. Başkalarına ve ilişkide bulunduğumuz her şeye göre bir şeyiz. Çocuk, evlât, anne/baba, eş, amca, hala, dayı, teyze vesâire[IMG]http://www.islamiforum.info/images/smilies/nokta.gif[/IMG]. Bunlar hep benliğimizin / kimliğimizin parçaları. Kimliğimizin oluşmasında en büyük rolü, anne/babamız, çevremiz, inançlarımız oynar. Çocukluğumuzdan; hatta bebekliğimizden (kimi ilim adamlarına göre anne rahminden) başlayarak oluşan kimliğimiz; her türlü sesli, görüntülü, dokunmalı mesajlardan düşünce, duygu, konuşma, bakma, giyinme, çalışmalarımıza kadar etki eder. Dolayısıyla aile içi eğitim ve terbiye hayâtî önem taşır. Çocuk ağaçtır; yaş iken eğilir; eğitilir. Hamur gibidir; bilhassa anne-baba ona şekil verir. Çocuğun ilk, en büyük, en tesirli hocası zaten annesidir. Zîrâ o, şefkat kahramanı bir mürebbiyedir. Ebeveynin, annenin hamilelik devresindeki davranış, tutum, hattâ ruh hâlinin, çocuğun genleri ve dolayısıyla şahsiyeti üzerinde etkili olduğu unutulmamalı. Çalışan anneler, anne-bebek beraberliğinin rûh sağlığı, kişilik yönünden de çok önemli olduğunu bilmelidir. En iyi okul, en iyi kreş, en iyi ana okulu âile yuvasıdır. Ebeveyn, gerekli sevgiyi verir; şefkatlerini yanlış yerde kullanmazlarsa kişilikli evlât yetiştirirler. Şımartılmış ve hayat şartlarına alıştırılmamış çocukların kimlik bunalımına düşecekleri muhakkak. Ahlâk ve görgü prensiplerinin hâkim olmadığı ailelerde yetişen çocuklar, kimlik bunalımına düşüyor; daha çok suç işliyor. Çocuklar başıboş kalıp sokaklara düşerlerse uyuşturucu, hırsızlık, alkol, fuhuş gibi dehşet saçan mafyanın pençesine kaptırırlar yakalarını? Hapis, hastane, tımarhane, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı merkezleri veya benzeri yerlere düşenlerin, “anne sevgisi ve aile terbiyesinden mahrum” olarak yetiştiklerini veya ailenin mânevî hayattan uzak; problemli olduğunu istatistikler söylüyor. Çocuğa küçüklüğünde kuvvetli bir iman dersi verilirse; anne/babasına, topluma, insanlığa saygı ve hürmet eder.1 Aile ferdleri, bilhassa ebeveyn, büyük-küçük, anne-baba, akraba, komşu ve çevredeki sâir insanların hak ve hürriyetlerine saygı gösterip, görgü ve nezâket kaidelerine uyarlarsa çocukların da kimlikleri bu yönde gelişir. Kendisini bütün boyutlarıyla tanıyıp ihtiyaçlarını, arzularını tesbit eden ve gereklerini yerine getiren bir insan; ruh ve duygular açısından dengeyi bulmuş ve sükûnete kavuşmuş bir karakter ve kişiliğe sahip olur. Hem kendi iç âleminde tutarlı, hem de dış âlemlere karşı dengeli olur. O takdirde, birey olarak, âilenin, içinde yaşadığı cemiyet ve beşeriyetle olan münâsebetlerini de dengelemiş demektir. Onlarla rahatlıkla diyalog ve her türlü sosyal münâsebetler kurabilir. Çocukların kimliğinin kimyasını bozan en önemli olaylardan birisi de, ölümün gerçek yüzünü bilmemektir. Çocukların nâzik ve nazenin kalbleri, yakınları ve çevredekilerin ölümlerinden devamlı müteessir olur. Öldükten sonra dirilmeye, Cennete îman, onların üzüntülerini hafifletir. Ruhlarını Cennette buluşma ümidiyle sükûnete kavuşturur. Ahirete imân, çocuklara, gençlere, âile ferdlerine, sair insanlara tarifi imkânsız lezzetler verir; sağlıklı kişilik kazandırır. Öte yandan âilevî, ilmî, fikrî, siyasî, askerî vs. istibdat/baskı kişilik erezyonuna sebep olur. Ebeveyn otoritesini ve âile reisliğini baskı unsuru olarak kullanıp sindirme yoluna gitmemeli. Onları hem kendi haklarına sahip çıkan, hem de başkalarının haklarına saygı duyan, hür düşünceli insanlar olarak yetiştirmeye azamî gayret etmeliler. Diğer yandan güzel isim de kişilik üzerinde, olumlu derin etkiler bırakır. Zikri, şükrü, hamdi, zekâyı, ihsanı, ikramı, samimiyeti çağrıştıran isimler bizi o yöne sevk eder, şartlandırır. Kabalık, uğursuzluk, çirkinlik, hainlik, sertlik, kötülük telkin eden; şehveti tahrik eden, gizlenmesi gereken özellikleri açıklar mahiyette; gurura, kibire, üzüntü ve karamsarlığa iten isimler kimliğimizi zedeler. Kişilikli çocuk yetiştirmek ince bir sanattır. Hem âile, hem de toplum için hayatî önem taşıyan bu konuda ebeveynlere büyük ve önemli görevler düşmektedir. Dipnot: 1-Emirdağ Lahikası (eski), s. 40 [/COLOR][/B] [B]Ali Ferşadoğlu[/B] - Yeni Asya 14/01/2010 [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
Kimlik ve çocukluk
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst