Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
İslama Göre Hayat
"Kazandıkları günahlar, kalblerini kaplayıp karartmıştır." Mutaffifîn Sûres
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ARİF" data-source="post: 146530" data-attributes="member: 536"><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">İbn Mace, Sünen'inde Abdullah b. Ömer'den şöyle rivayet etmiştir: </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Rasûlullah'ın yanında bulunan on kişiden biriydim. Yüzünü bize çevirdi ve şöyle buyurdu: </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">"Ey muhacirler! Sizin şu beş hâle yetişmenizden ve yaşamanızdan ALLAH'a sığınıyorum. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Bir millette fuhuş yaygınlaşır ve onu açıktan yaparlarsa ALLAH onlara önceki milletlerde bulunmayan hastalıklar ve ağrılar verir. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Bir millet ölçü ve tartıyı eksik yaparsa, kıtlık, dar geçim ve yönetici zulmü gibi musibetlere maruz kalır. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Bir millet mallarının zekâtını vermezse gökten inecek bir damla sudan mahrum bırakılır, masum hayvanlar olmasa yağmur yüzü görmezlerdi. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Bir millet ahdi bozarsa ALLAH onlara başka milletlerden düşman musallat eder. Onlar da ellerindekini alırlar.</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Yöneticileri ALLAH'ın kitabında indirdiği hükümlerle hükmetmezse ALLAH onları birbirine düşürür."</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">İbn Ebiddünyâ, İbn Abbas'tan şöyle rivayet etti: </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">ALLAH Rasûlü (SallALLAHu aleyhi ve sellem): </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">"Öyle bir zaman gelecek ki, mü'minin kalbi onda tuzun suda eriyişi gibi eriyecek" buyurdu. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">"O nedendir ey ALLAH Rasûlü?" diye sorulduğunda Rasûlullah (SallALLAHu aleyhi ve sellem): </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">"Kötülüğü görüp onu değiştirmeye güç yetirememesinden!" dedi.</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">İmam Ahmed, Cerîr'den, Rasûlullah'ın şöyle buyurduğunu Rivayet etti: </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">"Herhangi bir toplumda günahlar işlenir, işlemeyenler daha çok ve daha güçlü oldukları halde onu engellemezlerse ALLAH (c.c.) onları azabıyla kuşatır."</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Sahîh-i Buhârî'de geçen ve Üsame b. Zeyd'den rivayet edilen bir hadiste Rasûlullah şöyle buyurmuştur: </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">"Kıyamet gününde bir kimse getirilip Cehennem'e atılır; bağırsakları karnından dışarı fırlar ve o halinde değirmen çeviren merkep gibi döner. Cehennemdekiler onun yanına toplanırlar ve: </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">"Ey filan, bu ne hâl? Bize iyiliği emir ve bizi kötülükten nehyeden sen değil mi idin? Derler. O da: </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">"Evet iyiliği emrederdim; ama onu yapmazdım. Kötülükten nehyederdim de onu kendim yapardım" der.</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">İmam Ahmed, Mâlik b. Dinar'dan şöyle rivayet etmiştir: </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">"İsrailoğullarından bir âlim erkekleri ve kadınları evine toplayıp onlara vaaz ve nasihatte bulunur. ALLAH'ın azabını hatırlatırdı. Bir gün oğlunun birinin göz ucuyla bir kadına baktığını gördü ve "Yavaş ey oğlum" dedi. Sonra yataktan düştü ve boynu kırıldı; ardından hanımı çocuk düşürdü ve çocukları öldürüldü. Bunun üzerine Yüce ALLAH israiloğullarının peygamberine şöyle vahyetti:</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">"O âlime haber ver ki: Benim için kızgınlığın sana sadece "Yavaş ey oğlum" dedirtiyor öyle mi? Artık senin neslinden hiçbir sıddık çıkarmayacağım" dedi."</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">İmam Ahmed, Abdullah b. Mes'ud'dan, Rasûlullah'ın şöyle buyurduğunu rivayet etti: </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">"Küçük günahlardan sakının; zira bunlar bir araya toplanıp kişiyi helak ederler. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">-Rasûlullah onlara şu misali verdi-:</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">"Bu, açık arazide konaklayan şu kimselerin durumuna benzer: bunlardan biri gidip bir odun getirir, sonra başkası gidip başka bir odun getirir. Böylece bir odun yığını oluştururlar. Sonra ateş yakıp topladıklarını yakarlar."</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Buhârî Enes b. Malik'ten şöyle rivayet etmiştir.</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">"Siz öyle ameller yapıyorsunuz ki bunlar sizin gözünüzde arpadan daha küçük. Oysa biz onu Rasûlullah zamanında helak edici günahlardan sayardık."</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Ebû Nuaym, Hilye'de şöyle demektedir: </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Huzeyfe'ye "İsrailoğulları dinlerini bir günde mi bıraktılar" diye soruldu. O "Hayır! Ancak bir şeyle emrolunsalar yapmazlar, bir şeyden men'edilseler ondan kaçınmazlardı. Sonunda, kişinin gömleğinden sıyrılışı gibi dinlerinden sıyrıldılar."</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Bu yüzden selef-i salihinden bazıları şöyle demişlerdi: </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">"Günahlar küfrün postacısı, </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">öpücük cimanın postacısı, </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">şarkı zinanın postacısı, </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">bakmak aşkın postacısı, </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">hastalık da ölümün postacısı dır."</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">"Hilye" de, İbn Abbas'tan şöyle rivayet edilmiştir: </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">"Ey günah işleyen! </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Bir günah işledikten sonra onun kötü sonucundan ve cezasından korkmaksızın güven içinde ikinci kez yapman günah işlemenden daha büyük bir cürümdür. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Günah işlerken sağında ve solunda bulunan meleklerden utanmaman günahından daha büyük bir cürümdür. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">ALLAH'ın günahından dolayı sana ne yapacağını bilmediğin halde gülmen, yaptığın günahtan daha büyük bir cürümdür.</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Günahı işleyebilmeye güç yetirdiğinden dolayı sevincin daha büyük bir günahtır. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Günahı kaçırıp işleyemediğinde üzülmen, onu işlemenden daha büyük bir suçtur. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Günah işlerken kapının örtüsünü açan rüzgardan korkman ve ALLAH'ın sana bakışından kalbinin titremeyişi daha büyük bir günahtır. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Yazıklar olsun sana! Eyyûb'un günahı ne idi de ALLAH ona hastalık verdi ve malını elinden aldı, biliyor musun? </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Bir zavallı, zalimi engellemesi için ondan yardım istemişti de, o yardım etmemiş o zalimi zulmünden men'etmemişdi. ALLAH da ona belâ ve musibet vermişti..."</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">İmam Ahmed der ki: </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Bize Velid, ona Evzâî şöyle anlattı: Bilal b. Sa'd'ı şöyle derken işittim: </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">"Günahın küçüklüğüne bakma, isyan ettiğinin kim olduğuna bak"</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Fudayl b. İyaz der ki: </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">"Günah senin gözünde ne kadar küçükse ALLAH katında o kadar büyük, gözün de ne kadar büyükse ALLAH katında o kadar küçük olur."</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Denilir ki: ALLAH Musa'ya şöyle vahyetti: </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">"Ey Musa! kullarımdan ilk ölen İblis'tir. Bu onun bana isyan etmesinden dolayıdır. Zira ben bana âsi olanları ölülerden sayarım."</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Müsned'de ve Tirmizî'nin el-Cami'inde geçen ve Ebû Salih'in Ebû Hureyre'den onun da Rasûlullah'tan rivayetiyle gelen hadiste O şöyle buyurmuştur: </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">"Mü'min bir günah işlediğinde kalbinde siyah bir nokta oluşur. Eğer tevbe edip günahı bırakır ve ALLAH'tan mağfiret dilerse kalbi cilalanır. Eğer günahına günah eklerse siyah noktalar çoğalır ve sonunda kalbini kaplar. Yüce ALLAH'ın "Hayır, onların işleyip kazandıkları şeyler, kalplerinin üzerine pas olmuştur." (Mutaffıfin, 14) âyetinde bahsettiği pas işte budur. " Tirmizî: "Bu hasen-sahih bir hadistir" demiştir.</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Huzeyfe der ki: </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">"Kul bir günah işlediğinde kalbinde siyah bir nokta oluşur. Sonunda kalbi gezgin (dolayısıyla her pisliğe bulaşmış) koyun gibi olur."</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">İmam Ahmed der ki: </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Bize Yâkup, ona babası, ona Salih, ona İbn Şihâb, ona Ubeydullah b. Utbe, ona da İbn Mesud, Rasûlullah'ın şöyle buyurduğunu haber verdi: </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">"Ey Kureyşliler, siz ALLAH'a asi olmadığınız sürece bu işe yani yöneticiliğe ehilsiniz. Eğer ona isyan ederseniz ALLAH sizi bir dalın diğerini yontusu gibi yontar." Rasûlullah sonra dalın kabuğunu yonttu ve dalı çıplak hale getirdi.</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Ahmed, Vehb'den şöyle rivayet etti: </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">"Yüce ALLAH'ın İsrail oğullarının bir peygamberine söyledikleri arasında bu vardı: </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">"Ben, bana itaat edildiğinde razı olurum, razı olduğumda bereket veririm ve bereketimin sonu yoktur. Bana isyan edildiğinde de kızarım, kızınca lanet ederim, lanetim ise yedinci toruna kadar ulaşır."</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Ahmed, Veki'den, o Zekeriyya'dan, o da Âmir'den şöyle rivayet etmiştir: </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Âişe Muaviye'ye (r.a.) şöyle yazdı: </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">"Kul ALLAH'ın emirlerine aykırı hareket ettiğinde sevenleri onu yermeye başlarlar."</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Ebû Nuaym, Salim b. Ebî Ca'd"dan şöyle rivayet etti: </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Ebû Derdâ: </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">"Kişi, farkında olmadan, mü'minlerin kalplerinin kendisine lanet etmesinden sakınsın" dedi. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Sonra: "Bunun nereden kaynaklandığını biliyor musun?" diye sordu. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Ben: "Hayır" dedim. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Ebû Derdâ: </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">"Kul daha günahlarla başbaşa kalıp yaparken ALLAH mü'minlerin kalplerine ona karşı nefret duygusu yerleştirir ve o bunun farkına hiç varmaz."</span></span></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ARİF, post: 146530, member: 536"] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=4]İbn Mace, Sünen'inde Abdullah b. Ömer'den şöyle rivayet etmiştir: Rasûlullah'ın yanında bulunan on kişiden biriydim. Yüzünü bize çevirdi ve şöyle buyurdu: "Ey muhacirler! Sizin şu beş hâle yetişmenizden ve yaşamanızdan ALLAH'a sığınıyorum. Bir millette fuhuş yaygınlaşır ve onu açıktan yaparlarsa ALLAH onlara önceki milletlerde bulunmayan hastalıklar ve ağrılar verir. Bir millet ölçü ve tartıyı eksik yaparsa, kıtlık, dar geçim ve yönetici zulmü gibi musibetlere maruz kalır. Bir millet mallarının zekâtını vermezse gökten inecek bir damla sudan mahrum bırakılır, masum hayvanlar olmasa yağmur yüzü görmezlerdi. Bir millet ahdi bozarsa ALLAH onlara başka milletlerden düşman musallat eder. Onlar da ellerindekini alırlar. Yöneticileri ALLAH'ın kitabında indirdiği hükümlerle hükmetmezse ALLAH onları birbirine düşürür." İbn Ebiddünyâ, İbn Abbas'tan şöyle rivayet etti: ALLAH Rasûlü (SallALLAHu aleyhi ve sellem): "Öyle bir zaman gelecek ki, mü'minin kalbi onda tuzun suda eriyişi gibi eriyecek" buyurdu. "O nedendir ey ALLAH Rasûlü?" diye sorulduğunda Rasûlullah (SallALLAHu aleyhi ve sellem): "Kötülüğü görüp onu değiştirmeye güç yetirememesinden!" dedi. İmam Ahmed, Cerîr'den, Rasûlullah'ın şöyle buyurduğunu Rivayet etti: "Herhangi bir toplumda günahlar işlenir, işlemeyenler daha çok ve daha güçlü oldukları halde onu engellemezlerse ALLAH (c.c.) onları azabıyla kuşatır." Sahîh-i Buhârî'de geçen ve Üsame b. Zeyd'den rivayet edilen bir hadiste Rasûlullah şöyle buyurmuştur: "Kıyamet gününde bir kimse getirilip Cehennem'e atılır; bağırsakları karnından dışarı fırlar ve o halinde değirmen çeviren merkep gibi döner. Cehennemdekiler onun yanına toplanırlar ve: "Ey filan, bu ne hâl? Bize iyiliği emir ve bizi kötülükten nehyeden sen değil mi idin? Derler. O da: "Evet iyiliği emrederdim; ama onu yapmazdım. Kötülükten nehyederdim de onu kendim yapardım" der. İmam Ahmed, Mâlik b. Dinar'dan şöyle rivayet etmiştir: "İsrailoğullarından bir âlim erkekleri ve kadınları evine toplayıp onlara vaaz ve nasihatte bulunur. ALLAH'ın azabını hatırlatırdı. Bir gün oğlunun birinin göz ucuyla bir kadına baktığını gördü ve "Yavaş ey oğlum" dedi. Sonra yataktan düştü ve boynu kırıldı; ardından hanımı çocuk düşürdü ve çocukları öldürüldü. Bunun üzerine Yüce ALLAH israiloğullarının peygamberine şöyle vahyetti: "O âlime haber ver ki: Benim için kızgınlığın sana sadece "Yavaş ey oğlum" dedirtiyor öyle mi? Artık senin neslinden hiçbir sıddık çıkarmayacağım" dedi." İmam Ahmed, Abdullah b. Mes'ud'dan, Rasûlullah'ın şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Küçük günahlardan sakının; zira bunlar bir araya toplanıp kişiyi helak ederler. -Rasûlullah onlara şu misali verdi-: "Bu, açık arazide konaklayan şu kimselerin durumuna benzer: bunlardan biri gidip bir odun getirir, sonra başkası gidip başka bir odun getirir. Böylece bir odun yığını oluştururlar. Sonra ateş yakıp topladıklarını yakarlar." Buhârî Enes b. Malik'ten şöyle rivayet etmiştir. "Siz öyle ameller yapıyorsunuz ki bunlar sizin gözünüzde arpadan daha küçük. Oysa biz onu Rasûlullah zamanında helak edici günahlardan sayardık." Ebû Nuaym, Hilye'de şöyle demektedir: Huzeyfe'ye "İsrailoğulları dinlerini bir günde mi bıraktılar" diye soruldu. O "Hayır! Ancak bir şeyle emrolunsalar yapmazlar, bir şeyden men'edilseler ondan kaçınmazlardı. Sonunda, kişinin gömleğinden sıyrılışı gibi dinlerinden sıyrıldılar." Bu yüzden selef-i salihinden bazıları şöyle demişlerdi: "Günahlar küfrün postacısı, öpücük cimanın postacısı, şarkı zinanın postacısı, bakmak aşkın postacısı, hastalık da ölümün postacısı dır." "Hilye" de, İbn Abbas'tan şöyle rivayet edilmiştir: "Ey günah işleyen! Bir günah işledikten sonra onun kötü sonucundan ve cezasından korkmaksızın güven içinde ikinci kez yapman günah işlemenden daha büyük bir cürümdür. Günah işlerken sağında ve solunda bulunan meleklerden utanmaman günahından daha büyük bir cürümdür. ALLAH'ın günahından dolayı sana ne yapacağını bilmediğin halde gülmen, yaptığın günahtan daha büyük bir cürümdür. Günahı işleyebilmeye güç yetirdiğinden dolayı sevincin daha büyük bir günahtır. Günahı kaçırıp işleyemediğinde üzülmen, onu işlemenden daha büyük bir suçtur. Günah işlerken kapının örtüsünü açan rüzgardan korkman ve ALLAH'ın sana bakışından kalbinin titremeyişi daha büyük bir günahtır. Yazıklar olsun sana! Eyyûb'un günahı ne idi de ALLAH ona hastalık verdi ve malını elinden aldı, biliyor musun? Bir zavallı, zalimi engellemesi için ondan yardım istemişti de, o yardım etmemiş o zalimi zulmünden men'etmemişdi. ALLAH da ona belâ ve musibet vermişti..." İmam Ahmed der ki: Bize Velid, ona Evzâî şöyle anlattı: Bilal b. Sa'd'ı şöyle derken işittim: "Günahın küçüklüğüne bakma, isyan ettiğinin kim olduğuna bak" Fudayl b. İyaz der ki: "Günah senin gözünde ne kadar küçükse ALLAH katında o kadar büyük, gözün de ne kadar büyükse ALLAH katında o kadar küçük olur." Denilir ki: ALLAH Musa'ya şöyle vahyetti: "Ey Musa! kullarımdan ilk ölen İblis'tir. Bu onun bana isyan etmesinden dolayıdır. Zira ben bana âsi olanları ölülerden sayarım." Müsned'de ve Tirmizî'nin el-Cami'inde geçen ve Ebû Salih'in Ebû Hureyre'den onun da Rasûlullah'tan rivayetiyle gelen hadiste O şöyle buyurmuştur: "Mü'min bir günah işlediğinde kalbinde siyah bir nokta oluşur. Eğer tevbe edip günahı bırakır ve ALLAH'tan mağfiret dilerse kalbi cilalanır. Eğer günahına günah eklerse siyah noktalar çoğalır ve sonunda kalbini kaplar. Yüce ALLAH'ın "Hayır, onların işleyip kazandıkları şeyler, kalplerinin üzerine pas olmuştur." (Mutaffıfin, 14) âyetinde bahsettiği pas işte budur. " Tirmizî: "Bu hasen-sahih bir hadistir" demiştir. Huzeyfe der ki: "Kul bir günah işlediğinde kalbinde siyah bir nokta oluşur. Sonunda kalbi gezgin (dolayısıyla her pisliğe bulaşmış) koyun gibi olur." İmam Ahmed der ki: Bize Yâkup, ona babası, ona Salih, ona İbn Şihâb, ona Ubeydullah b. Utbe, ona da İbn Mesud, Rasûlullah'ın şöyle buyurduğunu haber verdi: "Ey Kureyşliler, siz ALLAH'a asi olmadığınız sürece bu işe yani yöneticiliğe ehilsiniz. Eğer ona isyan ederseniz ALLAH sizi bir dalın diğerini yontusu gibi yontar." Rasûlullah sonra dalın kabuğunu yonttu ve dalı çıplak hale getirdi. Ahmed, Vehb'den şöyle rivayet etti: "Yüce ALLAH'ın İsrail oğullarının bir peygamberine söyledikleri arasında bu vardı: "Ben, bana itaat edildiğinde razı olurum, razı olduğumda bereket veririm ve bereketimin sonu yoktur. Bana isyan edildiğinde de kızarım, kızınca lanet ederim, lanetim ise yedinci toruna kadar ulaşır." Ahmed, Veki'den, o Zekeriyya'dan, o da Âmir'den şöyle rivayet etmiştir: Âişe Muaviye'ye (r.a.) şöyle yazdı: "Kul ALLAH'ın emirlerine aykırı hareket ettiğinde sevenleri onu yermeye başlarlar." Ebû Nuaym, Salim b. Ebî Ca'd"dan şöyle rivayet etti: Ebû Derdâ: "Kişi, farkında olmadan, mü'minlerin kalplerinin kendisine lanet etmesinden sakınsın" dedi. Sonra: "Bunun nereden kaynaklandığını biliyor musun?" diye sordu. Ben: "Hayır" dedim. Ebû Derdâ: "Kul daha günahlarla başbaşa kalıp yaparken ALLAH mü'minlerin kalplerine ona karşı nefret duygusu yerleştirir ve o bunun farkına hiç varmaz."[/SIZE][/FONT][/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
İslama Göre Hayat
"Kazandıkları günahlar, kalblerini kaplayıp karartmıştır." Mutaffifîn Sûres
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst