Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Kastamonu Lahikası
Kastamonu Lahikası
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ahmet.1" data-source="post: 567522" data-attributes="member: 1040028"><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'arial'"><span style="font-size: 12px"><em>Aziz, sıddık kardeşlerim ve hizmet-i imaniyede kuvvetli, metin, ciddî, sarsılmaz, fedakâr arkadaşlarım ve seyahat-ı berzahiye ve uhreviyede nuranî yoldaşlarım!</em></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'arial'"><span style="font-size: 12px"><em></em></span></span></span><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">Sizin, herbir dirhemi yüz dirhem şüheda kanı kadar kıymetdar siyah nuru akıtan mübarek kalemlerinizin bu defaki kudsî hediyelerin her bir harfine mukabil, Cenab-ı Erhamürrâhimîn sizlere bin rahmet eylesin, âmîn. Bu gaflet ve sıkıntılı ve usançlı mevsimde ve dünya meşgaleleri içinde bu fedakârane gayretiniz ve sa'yiniz, hakikaten bir inayet-i hâssadır ve bir keramet-i nuriyedir. Cenab-ı Hak sizlerden ebeden razı olsun, âmîn.</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">Elmas kalemlerini, bize yardım için, yirmibir Abdurrahman ve Abdülmecid'lerin bu kadar çabuk nüshaları yetiştirmeleri ve kabri pür-nur olan Mehmed Zühdü'nün, berzahta dahi kalemini bizim hesabımıza istimal etmesi hükmünde, onun metrukâtından nüshaları gönderilmesi; bizi derinden derine sürurla şükre sevketti. Eski talebeliğim zamanında mevsuk zâtlardan, onlar da mühim imamlardan naklederek işittim ki: "Ciddî, müştak, hâlis talebe-i ulûm, tahsilde iken vefat ettikleri zaman, berzahta aynı tahsil misali ve bir medrese-i maneviyede bulunuyor gibi; o âleme muvafık bir vaziyet ihsan ediliyor." diye o zaman talebe-i ulûm içinde çok defa medar-ı bahs oluyordu. Şimdi bu vakitte, talebe-i ulûmun en hâlisleri Risale-i Nur talebeleri olduğundan; elbette merhum Mehmed Zühdü, Âsım ve Lütfü gibi zâtların vazifeleri devam ediyor. Defter-i a'mallerine hasenat yazmak için, manevî kalemleri inşâallah işliyorlar.</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">Cenab-ı Hakk'a hadsiz şükür ediyoruz ki; sizdeki fevkalâde gayret ve çalışmak, matbaaya ihtiyaç bırakmıyor. Bu defa gönderdiğiniz risaleler çok güzel, çok mükemmel, çok da lüzumlu. Fakat ben sehvetmiştim. Onbirinci Lem'a ile Telvihat-ı Tis'a'yı yazmadığımız halde, yazmışım zannediyordum. Minhac-üs Sünne bizde var. Onbir nükteden ibaret olan Onbirinci Lem'a, Mirkat-üs Sünne ve Telvihat-ı Tis'a ile ve ona zeyl olarak dört hatveden ibaret, Risale-i Kader'in zeyli iken Onyedinci Söz'ün zeyline giren parça dahi Telvihat'a zeyl olarak yazılsa münasib olur.</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em></em><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﺍَﻟﻠَّﻪُ ﻧُﻮﺭُ ﺍﻟﺴَّﻤَﻮَﺍﺕِ ﻭَﺍﻟْﺎَﺭْﺽِ </span></span></span><em><span style="font-family: 'arial'">âyetinin tecellisine bakan bir seyahat-ı kalbiye-i hayaliyeye dair iki-üç sahifelik Yirmidokuzuncu Mektub'un âhir kısımlarındaki parça dahi içlerinde bulunsa güzel olur.</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">Şimdi size, musibet yüzünden bir inayet-i hâssayı, fazla dua etmenize vesile olmak için yazıyorum:</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">Bugün dört saat evvel ben yalnız, Karadağ'ın hâlî ormanları içinde idim. Gayet titiz bir ata binmiştim. Ben binerken birden dizgin kayışı koptu. O da fena ürktü, ma'reke takıldı. Beni öyle fena bir tarzda çiftelerle yere düşürdü. Ben o halde sol elim ve sol ayağım kırılmış gibi ihtimal verdiğim gibi, vaziyet de öyle gösteriyordu. At da başkasının malı. O hâlî orman içine daldı. Etrafta hiç kimse yok ki, imdada yetişsin. Cenab-ı Hakk'a hadsiz şükür ediyorum, el ayağım kırılmamış, çok ziyade incinmiş iken yine şemsiye ile yürüyebildim. O titiz at da ormana dalıp, yolsuz bir istikamete, benim yürüyüşümle yürüyerek, onbeş dakikalık bir mesafeye bir saatte yetiştik. At su içmekte iken, Nuriye isminde bir kadın geldi. Elinde ekmek, bir parça ekmeği ata verip, tutuldu. Ben de Cenab-ı Hakk'a şükür, o vakit binebildim, odaya geldim. Birden öyle bir tufanlı yağmur oldu, hücremin önünde bir sel olarak gördük. Eğer o su, o Nuriye'ye rast gelmeseydi; o hâlî yerde, o yağmur altında, at da başkasının malı, kaybolmak gibi çok musibetlerden Cenab-ı Hak muhafaza eyledi.</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">Bu küçük musibette dokuz cihette nimet olduğunu tasdik ettik. Ve bu nevi hıfz u himayet, sizlerin samimî dualarınızın bir neticesi olduğu kanaatındayız. Ve bu dokuz cihetle </span><span style="font-family: 'arial'">medar-ı şükran hâdise, dün aldığımız hediye-i nuriyenin çok faideli olduğuna işarettir. Çünki darb-ı meselde meşhurdur ki: Bir şeyde zahmet ve meşakkat, alâmet-i makbuliyettir.</span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'"></span></em></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"><em><span style="font-family: 'arial'">Umum kardeşlerimize birer birer selâm ve dua ve dualarını istiyoruz.</span></em></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ahmet.1, post: 567522, member: 1040028"] [COLOR=#000000][FONT=arial][SIZE=3][I]Aziz, sıddık kardeşlerim ve hizmet-i imaniyede kuvvetli, metin, ciddî, sarsılmaz, fedakâr arkadaşlarım ve seyahat-ı berzahiye ve uhreviyede nuranî yoldaşlarım! [/I][/SIZE][/FONT][/COLOR][SIZE=3][COLOR=#000000][I] [FONT=arial]Sizin, herbir dirhemi yüz dirhem şüheda kanı kadar kıymetdar siyah nuru akıtan mübarek kalemlerinizin bu defaki kudsî hediyelerin her bir harfine mukabil, Cenab-ı Erhamürrâhimîn sizlere bin rahmet eylesin, âmîn. Bu gaflet ve sıkıntılı ve usançlı mevsimde ve dünya meşgaleleri içinde bu fedakârane gayretiniz ve sa'yiniz, hakikaten bir inayet-i hâssadır ve bir keramet-i nuriyedir. Cenab-ı Hak sizlerden ebeden razı olsun, âmîn. [/FONT] [FONT=arial]Elmas kalemlerini, bize yardım için, yirmibir Abdurrahman ve Abdülmecid'lerin bu kadar çabuk nüshaları yetiştirmeleri ve kabri pür-nur olan Mehmed Zühdü'nün, berzahta dahi kalemini bizim hesabımıza istimal etmesi hükmünde, onun metrukâtından nüshaları gönderilmesi; bizi derinden derine sürurla şükre sevketti. Eski talebeliğim zamanında mevsuk zâtlardan, onlar da mühim imamlardan naklederek işittim ki: "Ciddî, müştak, hâlis talebe-i ulûm, tahsilde iken vefat ettikleri zaman, berzahta aynı tahsil misali ve bir medrese-i maneviyede bulunuyor gibi; o âleme muvafık bir vaziyet ihsan ediliyor." diye o zaman talebe-i ulûm içinde çok defa medar-ı bahs oluyordu. Şimdi bu vakitte, talebe-i ulûmun en hâlisleri Risale-i Nur talebeleri olduğundan; elbette merhum Mehmed Zühdü, Âsım ve Lütfü gibi zâtların vazifeleri devam ediyor. Defter-i a'mallerine hasenat yazmak için, manevî kalemleri inşâallah işliyorlar. [/FONT] [FONT=arial]Cenab-ı Hakk'a hadsiz şükür ediyoruz ki; sizdeki fevkalâde gayret ve çalışmak, matbaaya ihtiyaç bırakmıyor. Bu defa gönderdiğiniz risaleler çok güzel, çok mükemmel, çok da lüzumlu. Fakat ben sehvetmiştim. Onbirinci Lem'a ile Telvihat-ı Tis'a'yı yazmadığımız halde, yazmışım zannediyordum. Minhac-üs Sünne bizde var. Onbir nükteden ibaret olan Onbirinci Lem'a, Mirkat-üs Sünne ve Telvihat-ı Tis'a ile ve ona zeyl olarak dört hatveden ibaret, Risale-i Kader'in zeyli iken Onyedinci Söz'ün zeyline giren parça dahi Telvihat'a zeyl olarak yazılsa münasib olur. [/FONT] [/I][COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial]ﺍَﻟﻠَّﻪُ ﻧُﻮﺭُ ﺍﻟﺴَّﻤَﻮَﺍﺕِ ﻭَﺍﻟْﺎَﺭْﺽِ [/FONT][/SIZE][/COLOR][I][FONT=arial]âyetinin tecellisine bakan bir seyahat-ı kalbiye-i hayaliyeye dair iki-üç sahifelik Yirmidokuzuncu Mektub'un âhir kısımlarındaki parça dahi içlerinde bulunsa güzel olur. [/FONT] [FONT=arial]Şimdi size, musibet yüzünden bir inayet-i hâssayı, fazla dua etmenize vesile olmak için yazıyorum: [/FONT] [FONT=arial]Bugün dört saat evvel ben yalnız, Karadağ'ın hâlî ormanları içinde idim. Gayet titiz bir ata binmiştim. Ben binerken birden dizgin kayışı koptu. O da fena ürktü, ma'reke takıldı. Beni öyle fena bir tarzda çiftelerle yere düşürdü. Ben o halde sol elim ve sol ayağım kırılmış gibi ihtimal verdiğim gibi, vaziyet de öyle gösteriyordu. At da başkasının malı. O hâlî orman içine daldı. Etrafta hiç kimse yok ki, imdada yetişsin. Cenab-ı Hakk'a hadsiz şükür ediyorum, el ayağım kırılmamış, çok ziyade incinmiş iken yine şemsiye ile yürüyebildim. O titiz at da ormana dalıp, yolsuz bir istikamete, benim yürüyüşümle yürüyerek, onbeş dakikalık bir mesafeye bir saatte yetiştik. At su içmekte iken, Nuriye isminde bir kadın geldi. Elinde ekmek, bir parça ekmeği ata verip, tutuldu. Ben de Cenab-ı Hakk'a şükür, o vakit binebildim, odaya geldim. Birden öyle bir tufanlı yağmur oldu, hücremin önünde bir sel olarak gördük. Eğer o su, o Nuriye'ye rast gelmeseydi; o hâlî yerde, o yağmur altında, at da başkasının malı, kaybolmak gibi çok musibetlerden Cenab-ı Hak muhafaza eyledi. Bu küçük musibette dokuz cihette nimet olduğunu tasdik ettik. Ve bu nevi hıfz u himayet, sizlerin samimî dualarınızın bir neticesi olduğu kanaatındayız. Ve bu dokuz cihetle [/FONT][FONT=arial]medar-ı şükran hâdise, dün aldığımız hediye-i nuriyenin çok faideli olduğuna işarettir. Çünki darb-ı meselde meşhurdur ki: Bir şeyde zahmet ve meşakkat, alâmet-i makbuliyettir. [/FONT] [FONT=arial]Umum kardeşlerimize birer birer selâm ve dua ve dualarını istiyoruz.[/FONT][/I][/COLOR][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Kastamonu Lahikası
Kastamonu Lahikası
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst