İtizar

Huseyni

Müdavim
Sayfa No : 15

besmele.jpg



İ’tizar


Risale-i Nur Külliyatından el-Mesneviyyü’l-Arabî ile muanven büyük Üstad’ın cihanbaha pek kıymettar şu eserini de Allah’ın avn ve inayetiyle Arabîden Türkçeye çevirmeye muvaffak olmakla kendimi bahtiyar addediyorum. Yalnız, aslındaki ulviyet, kuvvet ve cezaleti tercümede muhafaza edemedim. Evet, o cevher-baha hakikatlere zarf olacak ne bir harf ve ne bir lâfız bulamadım. Tercüme lisanı da fikrim gibi nâkıs ve kasır olduğundan, o azîm imanî ve cesîm Kur’ânî hakikatlere ancak böyle dar ve kısa bir kisveyi tedarik edebildim. Ne hakkın ve ne hakikatin hatırı kalmış. Fabrika-i dımağiyemin bozukluğundan, bu kadarını da, müellif-i muhterem Bediüzzaman’ın mânevî yardımlarıyla dokuyabildim.Evet, bir tavuk, kendi uçuşuyla şahinin veya kartalın uçuşlarını taklit ve tercüme edemez. Bu, hakikaten aslına uygun ve lâyık bir tercüme değildir. (Pek kısa bir meal, bazan da tayyedilmiş, tercüme edememiş). Çok yerlerde yalnız mealini aldım. Bazı yerlerde de tayyettim. Ancak, aslındaki hakaiki evlâd-ı vatana gösteren küçük bir ayinedir.


Risale-i Nur Müellifinin neseben küçük
kardeşi ve on beş sene ondan ders alan
Abdülmecid Nursî



Abdülmecid Nursî: (bk. bilgiler)Arabî: Arapça
Bediüzzaman: (bk. bilgiler – Bediüzzaman Said Nursî)Kur’ânî: Kur’ân’a ait; Kur'ân'da bulunan
avn: yardımazîm: büyük, yüce
bahtiyar addedmek: talihli, mutlu saymakcesîm: çok büyük
cevher-baha: mücevher gibi değerlicezalet: güçlü ve akıcı ifade
cihanbaha: dünyalar kıymetindeel-Mesneviyyü'l-Arabî: Arapça Mesnevî-i Nuriye
evlâd-ı vatan: vatan evlatlarıfabrika-i dımağiye: akıl fabrikası
hakaik: gerçekler, esaslarimanî: imanla ilgili, imana dair
inayet: lütuf, yardım, bağışitizar: özür dileme
kisve: örtü, kıyafetkıymettar: kıymetli, değerli
lisan: dillâfız: söylenen ifade, kelime
meal: kısa açıklamalı tercümemuanven: isimli; namlı
muvaffak olmak: başarmakmüellif: telif eden, yazan
müellif-i muhterem: hürmetli müellif; saygıdeğer yazarneseben: soyca, sülâle bakımından
nâkıs ve kasır: eksik ve kısatayyedilmek: atlanmak, çıkarılmak
tayyetmek: çıkarmaktedarik etmek: elde etmek
ulviyet: yücelikzarf olmak: kılıf olmak, sarmak
 
Üst