Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Kuran-i Kerim
Kutsal Kitaplar
İsrail oğulları,Yahudiliğin aslı nedir?
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="NuruAhsen" data-source="post: 22750" data-attributes="member: 857"><p><strong>Yahudilik, Tevrat ve Talmud</strong></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="color: darkred"><strong>Sual:</strong> Yahudiliğin tarihçesi nasıldır?</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="color: darkred"></span></span></span><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="color: darkred"><strong>CEVAP</strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="color: darkred"><strong></strong>İbrahim aleyhisselam, ulül-azm Peygamberlerdendir. O, ne Yahudi, ne de Hıristiyan idi. Hakiki Müslüman idi. İbrahim aleyhisselam Beni İsrail�in, yani Yahudilerin ve ayrıca Arapların da ceddidir. Muhammed aleyhisselamın da, dedelerindendir. </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Geldanilerin merkezi Babil şehri idi. Meliklerine <strong>Nemrud</strong> denirdi. Geldaniler o zaman, aya, güneşe ve yıldızlara taparlardı. Bunları temsil eden çeşitli putlar yapmışlardı. Nemrudlar da putlar arasında idi. Allahü teâlâ, İbrahim aleyhisselamı bunlara Peygamber olarak gönderdi. Fakat iman etmediler. O mübarek Peygamberi, ateşte yakmak istemişler, ancak Allahü teâlâ, ateşi selamet kılmıştı. Günlerce odun toplayarak yaktıkları bu ateşin içerisi, İbrahim aleyhisselam için yeşil bir bahçe oldu. Bu mucize karşısında da, çoğu iman etmedi.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">İbrahim aleyhisselam Mısır�a gitti. Sonra Allahü teâlânın emri ile Filistin�e döndü. İbrahim aleyhisselamın vefatından sonra, oğlu, İshak aleyhisselam, bundan sonra da, bunun oğlu Yakub aleyhisselam Peygamber oldular. Yakub aleyhisselamın diğer ismi, İsrail�dir. Bunun için, Yakub aleyhisselamın oniki oğlundan çoğalan insanlara, <strong>Beni İsrail</strong> yani İsrail oğulları denilir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Yakub aleyhisselamın oğullarından Yusuf aleyhisselamı, kardeşleri kıskandılar. Bir kuyuya atıp, Yakub aleyhisselama, öldü diye yalan söylediler. Sonra, kuyuya gelen yolcular, Onu kuyudan çıkarıp, Mısır�a götürdü. Orada, köle diye sattılar. Yusuf aleyhisselamı, Mısır�ın maliye veziri, Aziz satın aldı. Evine götürdü. Hanımı Zeliha, Ona aşık oldu. Yusuf aleyhisselam, ona iltifat etmeyince, iftira etti. Bu iftira üzerine, Yusuf aleyhisselam zindana hapis edildi. Mısır hükümdarı Firavun�un bir rüyasını tabir ederek, zindandan çıkarıldı. Firavun, Yusuf aleyhisselamı maliye vekili yaptı.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Yusuf aleyhisselam, babası Yakub aleyhisselamı ve diğer kardeşlerini Kenan diyarından yani Filistin�den Mısır�a getirdi. Firavun, Yakub aleyhisselama ve çocuklarına çok hürmet ve iltifat etti. Böylece, İsrail oğulları, Mısıra yerleşmiş oldular. Önce, Mısır�da rahat bir hayat süren İsrail oğulları, sonradan Mısır�da büyük bir zulüm ve sıkıntı görmüşler, köleliğe düşmüşlerdir. Onları bu sıkıntılardan kurtaran Musa aleyhisselam olmuştur.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Musa aleyhisselamı, Firavun sarayında büyüttü. Kırk yaşına gelince, sarayı terk edip, akrabalarının ve büyük kardeşi Harun�un yanına geldi.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Bir gün, Mısırlı bir kâfirin [kıptinin], Beni İsrailden birine işkence ettiğini gördü. Kurtarırken, kıpti öldü. Bunun üzerine Musa aleyhisselam, Tebük civarındaki Medyen şehrine gitti. Orada Şuayb aleyhisselamın kızı ile evlendi. Ona on sene hizmet etti. Mısır�a dönmek için yola çıktı. Yolda, Tur dağında, Allahü teâlâ ile konuştu. Mısır�a gelip, Firavunu dine davet etti. Beni İsraile serbestlik verilmesini istedi. Firavun kabul etmedi. (Musa, büyük sihirbazdır. Bizi aldatıp, memleketimizi elimizden almak istiyor) dedi. Yanındaki vezirlere sordu. Onlar da, (sihirbazları topla, onu mağlup etsinler) dediler. Sihirbazlar geldiler. Mısır halkı önünde, ipleri yere attılar. Her ip, yılan görünüp, Musa aleyhisselama doğru yürüdü. Musa aleyhisselam asasını yere bıraktı. Büyük yılan oldu. İpleri yuttu. Sihirbazlar şaşırdılar. İman ettiler. Firavun kızdı. (O, sizin ustanız imiş. Ellerinizi, ayaklarınızı keseceğim. Hepinizi hurma dallarına asacağım) dedi. (Biz Musa�ya inandık. Onun Rabbine sığınıyoruz. Yalnız Onun af ve merhametini isteriz) dediler. Kâfirlerin suları kan oldu. Kurbağa yağdı. Cilt hastalıkları oldu. Üç gün karanlık oldu. Firavun, bu mucizeleri görünce korktu. Beni İsrailin Mısır�dan çıkmasına izin verdi.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Musa aleyhisselam, Beni İsrail ile, Kudüs�e doğru giderken, Firavun pişman oldu. Askerleriyle arkalarına düştü. Süveyş körfezi açılıp, müminler karşıya geçti. Firavun geçerken, deniz kapandı. Askerleri ile birlikte boğuldu. Beni İsrail, yolda öküze tapanları gördüler. Musa aleyhisselama (Biz de böyle tanrı isteriz) dediler. Musa aleyhisselam, (Allahü teâlâdan başka tanrı yoktur. Allahü teâlâ sizi kurtardı) dedi. Sonra, Tih çölüne düştüler. Yolu şaşırdılar. Aç ve susuz kaldılar. Gökten, <strong>Men</strong> ve <strong>Selva</strong> yani helva ve et inerdi. Bunları yerlerdi. Asası ile yere vurunca, su çıkardı. Bundan da içerlerdi. (Helva ile etten bıktık. Bakla, soğan gibi şeyler isteriz) dediler. Musa aleyhisselamı gücendirdiler. Bunun için, kırk sene çölde kaldılar.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Musa aleyhisselam, Harun aleyhisselamı vekil bırakıp, Tur dağına gitti. Orada kırk gün ibadet etti. Allahü teâlânın kelamını işitti. Allahü teâlâ <strong>Tevrat</strong> kitabını ve on emrin yazılı olduğu iki levhayı indirdi. Tih çölünde, Samiri adında bir münafık, herkesteki altınları, süs eşyasını eritip, bunlardan bir buzağı yaptı. (Musa�nın ilahı budur. Buna tapınız!) dedi. Tapmaya başladılar. Harun aleyhisselamı dinlemediler. Musa aleyhisselam gelip olanları görünce çok kızdı. Samiri�ye lanet etti. Büyük kardeşinin sakalından tutup, darıldı. Pişman olarak, yalvardılar. Musa aleyhisselam, Tevrat�ı ve on emri tebliğ etti. Tevrat�a göre ibadet etmeye başladılar. Sonra yine bozuldular. Yetmişbir fırkaya ayrıldılar.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Musa aleyhisselam, ümmeti ile Lut gölünün cenub tarafına geldi. (Uc bin Unk) adında bir melik ile savaş etti. Şeria nehri şarkındaki yerleri ele geçirdi. Eriha şehri karşısındaki dağa çıktı. Kenan ilini uzaktan gördü. Yerine Yuşa aleyhisselamı halife bırakıp, bir rivayete göre, miladdan 1605 sene evvel yüzyirmi (120) yaşında, orada vefat etti. Eriha şehrini, sonra da Kudüs�ü, Yuşa aleyhisselam Amalika kâfirlerinden aldı.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Daha sonra, Davud aleyhisselam melik oldu. Kudüs�ü tekrar aldı. Böylece, Yahudilerin en parlak zamanı başladı. Sonra, Süleyman aleyhisselam, babasının hazırlattığı yere meşhur mabedi yani <strong>Mescid-i Aksa</strong>yı yaptırdı. Süleyman aleyhisselam, içinde Tevrat ve on emir ve diğer emanetler ve on emrin yazılı olduğu levhalar bulunan (Tabut-ı sekine)yi, yani (Mukaddes sandığı) mabedin bir odasına koydurdu.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Oniki kabileye ayrılmış olan Yahudiler, Süleyman aleyhisselamın vefatından sonra, iki devlete ayrıldılar. On kabile İsrail devletini, diğer ikisi Yehuda devletini kurdular. Azgınlaşarak hak yoldan ayrılıp, taşkınlık ettiler. Gadab-ı ilahiye uğradılar. İsrail devleti M.Ö. 721 de Asuriler, sonra da, Yehuda devleti M.Ö. 586 da Babilliler tarafından yıkıldı. Asuriler Babil devletini işgal etti. 587 de Asuri hükümdarı Buhtunnasar Kudüs�ü yakıp yıktı. Yahudilerin çoğunu öldürdü, kalanlarını da, Babil�e sürdü. Bu karışıklıkta gökten inen Tevrat yakıldı, yok edildi. Bu hakiki Tevrat, çok büyüktü. Yani, kırk cüz idi. Her cüzde bin sure, her surede bin âyet vardı. Bu muazzam kitabı, Üzeyr aleyhisselamdan başka kimse ezberlememiş idi. Tevrat�ı Yahudilere yeniden talim etti. Zamanla birçok yerleri unutuldu, değiştirildi. Muhtelif kimseler, hatırlarında kalan âyetlerini yazarak, Tevrat isminde çeşitli risaleler meydana geldi. Miladdan takriben dörtyüz sene evvel yaşamış olan Azra ismindeki bir haham bunları toplayarak, şimdi mevcut olan Ahd-i atik denilen Tevrat�ı yazdı.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">İran hükümdarı Şireveyh, Asurileri yenince, Yahudilerin tekrar Kudüs�e dönmelerine izin verdi. Yahudiler, M.Ö. 520 den sonra Mescid-i Aksa�yı yeniden tamir ettiler. Önce Perslerin, sonra da, Makedonyalıların idaresi altında yaşadılar. M.Ö. 63 senesinde Kudüs, Romalı kumandan Pompey tarafından zabtedildi. Pompey, Yahudileri dağıttı. Şehri ve Mescid-i Aksa�yı, yaktı, yıktı. Böylece Yahudiler, Roma devleti hakimiyetine girdiler. M.Ö. 20 de Romalıların Filistin�deki Yahudi valisi Herod, mabedi tekrar yaptırdı. Yahudiler daha sonra, Roma hakimiyetine isyan ettiler. Fakat miladın 70. senesinde Romalı kumandan Titus, Kudüsü tamamen yaktı, yıktı. Şehri viraneye çevirdi. Beyt-i mukaddes de yandı. Sadece batı duvarı kaldı. Bu duvara Türkler <strong>Ağlama duvarı</strong> derler. Bizanslılar ve sonra Emeviler ve Osmanlılar bu duvarı muhafaza ederek, mescidi tamir etmişlerdir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Titusun, katliam ve zulmünden sonra Yahudiler, bölük bölük Filistin�i terk ettiler. Kudüs ve çevresinden kovuldular. Yahudi esirler, Romalıların emrinde çalıştırılmak üzere, Mısır�a sevk edildiler. Bu sene, Yahudiler dünyanın her yerine yayıldılar.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="color: darkred"><strong>Tevrat ve Talmud</strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="color: darkred"><strong></strong>Yahudiler, Yahudiliğin iki emir kaynağını birbirinden ayırmıştır:</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="color: darkred"><strong>1- </strong>Yazılı emirler,</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="color: darkred"><strong>2-</strong> Sözlü emirler.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Yahudilerin mukaddes saydıkları kitapları, <strong>Torah</strong> [yani Tevrat] ve <strong>Talmud</strong> olmak üzere ikiye ayrılır: Birincisi, yazılı emirleri, ikincisi ise, sözlü emirleri ihtiva ediyor derler.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred"></span></span></span><strong></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Torah</span></span></span></strong><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred"> kitabına Hıristiyanlar <strong>Ahd-i atik</strong> ismini verirler. Yahudiler, Torahı üç kısma ayırmışlardır:</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred"><strong>1- Torah</strong>, yani Tevrat,</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred"><strong>2- Neviim</strong>, yani Peygamberler,</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred"><strong>3- Ketubim</strong>, yani Kitaplar.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Torah ismini, bu üç kısmın, ibranice baş harflerini birleştirerek meydana getirmişler. Neviim iki kısımdır. İlk peygamberler dört kitap, son peygamberler onbeş kitaptır. Ketubim, yani kitaplar ise, Yahudilere göre onbir, Hıristiyanlara göre onbeş kitaptır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Yahudiler, Tevrat ismini verdikleri beş kitabın Allahü teâlâ tarafından, Musa aleyhisselama indirildiğine inanmaktadırlar. Bu beş kitap, <strong>Tekvin</strong>,<strong> Huruc</strong>,<strong> Levililer</strong>,<strong> Sayılar</strong>,<strong> Tesniye</strong>dir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Tesniye�de, Musa aleyhisselamın ölümü, ihtiyarlığı, yaşı ve defnedildiği ve Yahudilerin ona matem [yas] tuttukları yazılıdır. [Tesniye bab 34]. Bu ahval, Musa aleyhisselam vefat ettikten sonra, Musa aleyhisselama vahiy olundu dedikleri kitapta nasıl bildirilmiştir? Bu misal, Tevrat�ın Musa aleyhisselam tarafından bildirilen ve Allahü teâlâ tarafından vahiy edilmiş olan, hakiki Tevrat olmadığının açık delillerindendir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Bir Yahudi din adamı olan, H.Hirsch Graetzin, <strong>History of the Jews</strong> kitabındaki beyanına göre, Yahudiler, kendi cemaatlerinin Tevrat�ın emirlerine tam ittiba edebilmelerini temin için (Yetmişler Meclisi)ni kurdular. Bu meclisin reisine, (Baş Kahin) dediler. Yahudi gençlerine, mekteplerde dinlerini öğreten, Tevrat�ı açıklayan Yahudi din adamlarına (Yazıcılar) denilir. Bunların, Tevrat�a yaptıkları açıklamaların, ilavelerin bir kısmı, sonradan yazılan Tevratlara karıştırılmıştır. İncillerde geçen yazıcılar işte bunlardır. Bunların bir diğer vazifesi de, Yahudilerin Tevrat�a ittiba etmelerini sağlamaktır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Yahudilerin ekserisinin inanmadıkları bir Tevrat daha vardır ki, buna <strong>Şomranim Tevratı</strong>=<strong>Tora Ha-Şomranim</strong> derler. Bu Tevrat�a inananlar, yazıcıların Tevrat�a açıklamalar ve ilaveler yapmalarına, hatta harflerini dahi değiştirmelerine karşı çıkmışlardır. Yahudilerin ellerindeki Tevrat ile Şomranim Tevratı arasında altı bin kadar ihtilaf bulunduğu bildirilmektedir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Hıristiyanlar <strong>Torah</strong> kitabı için, <strong>Ahd-i Atik</strong> yani <strong>Eski Ahd</strong> tabirini kullanırlar. Yahudiler, bu tabiri kabul etmezler.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Bugün Tevrat dedikleri kitabın, Allahü teâlâ tarafından Musa aleyhisselama gönderilen hakiki Tevrat olmadığı şüphesizdir. En eski yazılan Tevrat nüshası ile, Musa aleyhisselam arasında iki bin sene vardır. Musa aleyhisselam, Tevrat�ın (Tabut-i sekine)ye, yani (Mukaddes Sandığı)na konularak muhafaza edilmesini ümmetinin âlimlerinden istemişti. Süleyman aleyhisselam Mescid-i Aksa�yı bina edince, Ahd sandığını buraya koymuş ve sandığı açtırmıştır. Sandık açılınca, içerisinden yalnız <strong>Evamir-i Aşere</strong>, yani on emrin yazılı olduğu iki levha çıkmıştır.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="color: darkred"><strong>Tevrat�ı kim yazdı</strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="color: darkred">ABD�nin Kaliforniya Üniversitesi profesörlerinden <strong>Elliot Friedmanın</strong>, 1987 senesinde neşrettiği, <strong>Tevrat�ı Kim Yazdı</strong> isimli kitap, Yahudi ve Hıristiyan dünyasını karıştırdı. Profesör Friedman, Tevrat�ı teşkil eden beş kitabın, beş ayrı ilahiyatçı tarafından yazıldığını ve Musa aleyhisselama indirilen Tevrat kitabının asıl nüshası ile hiçbir surette kıyaslanamayacağını açıkladı.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Hıristiyanların inandığı, <strong>Kitab-ı Mukaddes</strong>in <strong>ahd-i atik</strong> ve <strong>ahd-i cedid</strong> kısımlarının birbirleriyle tenakuz içerisinde bulunduğunu belirten profesör <strong>Friedman</strong>, kitabında bunun misallerini zikretmiştir. Ayrıca, Tevrat�ın içerisindeki kitapların da birbirleri ile, hatta kendi babları arasında tenakuzlarla dolu olduğuna dikkati çeken profesör Friedman, böyle bir esere (İlahi kitap) vasfının verilemeyeceğini bildirmiştir. Tevrat�ı meydana getiren beş kitaptaki, ifade tarzları da, birbirinden tamamen farklıdır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Prof. Elliot Friedmana göre bugünkü Tevrat, Musa aleyhisselamdan birkaç asır sonra yaşayan beş haham tarafından kaleme alınmış ve Azra adındaki haham bunları tek tek toplayarak, Ahd-i Atikin asıl nüshası olduğu iddiası ile çoğalttırmıştır. Tarih profesörü Friedman, kaleme aldığı eserinde, daha sonra şu ifadelere yer vermiştir:</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">(Günümüzde, Tevrat�ın üç nüshası mevcut: Yahudiler ve protestanların kabul ettikleri ibranice nüsha, katolik ve ortodokslar tarafından kabul edilen yunanca nüsha ve samirilerce kabul edilen samiri dilinde yazılmış nüsha. Bunlar Tevrat�ın en eski ve en itimatlı nüshaları olarak bilinmelerine rağmen, gerek aynı nüshanın içinde ve gerekse nüshalar arasında birçok yerlerinde tezatlar vardır. Hiçbir ilahi dinde bulunmayan, insanlara zulüm telkinleri, Peygamberlerden bazılarına karşı çok çirkin ve makamlarına yakışmayacak isnatlar vardır. Hakiki Tevrat�ta ise, tezatlar bulunacağından söz edilemez.)</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Fransız papazlarından, <strong>Richard Simon</strong> da, <strong>Historia Critique du Vieux Testament</strong> kitabında,</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Tevrat�ın Musa aleyhisselama vahiy edilen Tevrat olmadığını, sonradan farklı zamanlarda yazılarak bir araya getirildiğini belirtmiştir. Papazın bu kitabı toplattırılmış, kendisi de kiliseden kovulmuştur.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred"><strong>Dr. Jean Astruc</strong> de, <strong>Conjectures il parait que Mouse sest Servi pour composer le livre dela Genese</strong> adlı eserinde, Tevrat�ın beş kısmının çeşitli yerlerden derlenmiş birer kitap olduğunu yazmıştır. Jean, bir kısmındaki isimlerin değiştirilerek, iki-üç yerde tekrar edildiğine de dikkatleri çekmiştir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Tekvinin birinci babının onbirinci âyeti ve devamında, nebatların insandan önce yaratıldığı, yazılıdır. İkinci babının beş, altı, yedi, sekiz ve dokuzuncu âyetlerinde ise, insanın yaratıldığı ve o zaman yer yüzünde hiçbir nebatın bulunmadığı, nebatatın insandan sonra yaratıldığı yazılıdır. Bu ve bunun gibi pek çok tenakuzlara, büyük hatalara dikkati çeken Jean Astruc dinsiz ilan edilmiştir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred"></span></span></span><strong></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Gottfried Eichhorn</span></span></span></strong><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">, Tekvinden başka, sonra gelen beş kitabın da, tarihleri itibarı ile ve lisan olarak birbirinden farklı olduğunu 1775 senesinde neşrettiği kitabında yazmıştır. Fakat Eichhorn ve kitapları aforoz edilmiştir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Alman şairi ve filozof <strong>Herden</strong> [1744-1803] <strong>Von Geiste den hebraischen Poesie</strong> eserinde, Ahd-i atikin, (Mezmurlar) kitabının içindeki şiirlerin birçok ibrani şairlerine ait olduğunu, başka başka zamanlarda yazıldığını ve sonradan bir araya cem edildiğini yazmaktadır. Ayrıca (Neşideler Neşidesi)nin de, beşeri ve müstehcen bir aşk kasidesi olduğunu, bu şiirlerin Süleyman aleyhisselam gibi bir Peygambere atıf olunamayacağını da beyan etmektedir. Merak edenlerin, (Neşideler Neşidesi) kitabına göz gezdirmeleri kâfidir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">19. yüzyılda İbrani lisanı üzerindeki incelemeler artınca, Tevrat�taki beş kitabın Musa aleyhisselama ait olmadığı ve ahd-i atikteki kitapların muhtelif zamanlarda bir araya getirildiği ispat edildi. Bu hususta, Avrupalı pek çok tarihçi, papaz ve piskoposlar eserler neşretmişlerdir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Moody İncil Enstitüsünden <strong>Dr. Graham Scroggie</strong>, (<strong>İncil Allah kelamı mıdır?</strong>) isimli kitapta (Ahd-i Atik) ve (Ahd-i Cedid)in Allah kelamı olmadığını itiraf etmektedir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred"></span></span></span><strong></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Dr. Stroggie</span></span></span></strong><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred"> ise, (Tekvin kitabı, şecerelerle doludur. Kim kimden doğdu, nasıl doğdu? Hep bunlardan bahsediliyor. Bunlardan bana ne? Bunların ibadet ve Allahü teâlâyı sevmek ile ne alakası var? Nasıl iyi bir insan olunabilir? Kıyamet günü nedir? Kime ve nasıl hesap vereceğiz? Salih bir insan olmak için neler yapmak lazımdır? Bunlardan pek az bahsolunuyor. Ekseriya, muhtelif efsaneler var. Daha gündüz anlatılmadan, geceye geçiliyor) demektedir. Böyle bir kitap nasıl Allah kelamı olabilir?</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Bugün, Yahudilerin <strong>Torah</strong>, Hıristiyanların ise, <strong>Ahd-i Atik</strong> dedikleri kitapları okuyan bir kimse, Allahü teâlâ tarafından indirilmiş bir kitap değil, fuhuş, müstehcenlik ve ahlaksızlığı öğreten bir seks kitabı okuduğunu zan eder. Bu kitapların, Allah kelamı olmadığını anlayan batılı birçok papaz ve fen adamları, pek çok kitaplar neşrederek, hakikati herkese duyurmaya çalışmışlardır. Bunları burada zikir etmeye kitabımızın hacmi müsait değildir.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="color: darkred"><strong>Talmud</strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="color: darkred"><strong>Sual:</strong> Yahudilerin Tevrat�tan sonraki kutsal bildiği kitapları var mı?</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="color: darkred"></span></span></span><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="color: darkred"><strong>CEVAP</strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="color: darkred"><strong></strong>Vardır. <strong>Sözlü emirler</strong> dedikleri <strong>Talmud </strong>kitabıdır.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="color: darkred">Talmud, iki kısımdan meydana gelmiştir. Bunlar Mişna ve Gamara�dır.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="color: darkred"><strong>Mişna:</strong> İbranice tekrar demektir. Sözlü emirlerin, kanun haline getirilmiş ilk halidir. Yahudi itikadına göre, Allahü teâlâ, Musa aleyhisselama, Tur dağında Tevrat kitabını (Yazılı emirleri) verdiği gibi, bazı ilimleri, yani (Sözlü emirler)i de söyledi. Musa aleyhisselam, bu ilimleri Harun, Yuşa ve Eliazara bildirdi. Bunlar da, kendilerinden sonra gelen Peygamberlere bildirdiler. Eliazar, Şuayb aleyhisselamın oğludur [Mirat-i kâinat].</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Bu bilgiler, nesilden nesile, yani hahamlardan hahamlara rivayet edildi. Miladdan önce 538 ve miladdan sonra 70 senelerinde çeşitli Mişnalar yazıldı. Bunlara Yahudilerin âdetleri, kanun müesseseleri, hahamların bir mevzudaki tartışmaları ve şahsi görüşleri de karıştırıldı. Böylece Mişnalar, hahamların indi görüş ve münakaşalarını ifade eden kitaplar haline geldi.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Yahudi hahamlarından <strong>Akiba</strong>, bunları topladı ve kısımlara ayırdı. Talebesi, haham <strong>Meir</strong>, bunlara ilaveler yaparak basitleştirdi. Daha sonraki hahamlar bu rivayetlerin, telifi ve bir araya toplanması için çeşitli usuller ve şartlar koydular. Böylece pek çok rivayetler ve kitaplar zuhur etti. Nihayet bunlar, Yehuda�ya (Judah Hanesiye) ulaştı. Yehuda, bu karışıklıklara son vermek için, miladın ikinci asrında, bu kitapların en sağlam kabul edilenini yazdı. Yehuda, mevcut nüshalardan, bilhassa Meir�in yazdığı nüshadan istifade ederek, kırk yılda bir kitap vücuda getirdi. Bu kitap, diğerlerini içinde toplayan, en son ve meşhur <strong>Mişna</strong> oldu.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Yehuda�dan sonra gelen hahamlar, Mişna�ya ilave ve şerhler yapmışlardır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Yehuda�nın, yazdığı Mişna�ya almadığı ve diğer hahamların yazdığı Mişna�lardaki malumatlar sonradan toplandı. Bunlara <strong>İlaveler</strong> (Tosefta) denildi.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred"></span></span></span><strong></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Gamara: </span></span></span></strong><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Yahudilerin Filistin ve Babil�de iki mühim dini mektepleri vardı. Bu mekteplerde, Amoraim (izahcılar) denilen hahamlar, Mişnanın manasını açıklamaya, tezatları düzeltmeye, örf ve âdetlere dayanarak verilen hükümlere kaynak aramaya, olmuş veya olmamış, yani teorik meseleler üzerinde hükümler vermeye çalıştılar. Babil�deki hahamların yaptıkları şerhlere (Babil Gamarası) denildi. Bu Gamara, Mişna ile beraber yazıldı. Meydana gelen kitaba (Babil Talmud)u denildi. Kudüs�teki hahamların yaptıkları şerhlere de, (Kudüs Gamarası) denildi. Bu Gamara da Mişna ile beraber yazıldı. Meydana gelen bu kitaba (Kudüs Talmud)u denildi.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Filistin Gamarası, bir rivayete göre miladi üçüncü asırda tamamlandı.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Babil Gamarası, miladın dördüncü asrında başladı ve altıncı asrında tamamlandı.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Daha sonra, Kudüs ve Babil şerhleri tefrik edilmeksizin Mişna ve bir Gamaraya (Talmud) tabir edildi. Babil Talmud�u, Kudüs Talmud�unun üç misli daha uzundur. Yahudiler, Babil Talmud�unu Kudüs Talmud�undan daha üstün tutarlar. Mişnanın bir-iki cümlesi, bazen Talmud�da on sayfa anlatılır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Talmud�un anlaşılması, Mişna�dan daha zordur. Her Yahudi, din eğitiminin üçte birini Tevrat, üçte birini Mişna, üçte birini de, Talmud�a ayırmak mecburiyetindedir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Hahamlar, Talmud�da, bir kimse kötü bir şeye niyet etse, onu yapmasa bile günahkâr olacağını bildirmişlerdir. Onlara göre, hahamların nehy ettiği bir şeyi yapmaya niyet eden kişi, necis, pis olur. Bu itikadların [inançların] kaynağı olan Talmud�a Müslümanlar (Ebül-Encas=Necasetlerin babası) demiştir. (Hebrew Literature sayfa 17). Yahudiler, Talmud�a inanmayanı, onu kabul etmeyeni, Yahudi saymazlar. Bunun için Yahudiler, sadece Tevrat�ı kabul eden ve ona bağlanan Karaim Yahudilerini Yahudi kabul etmezler.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Yahudi din adamları, Kudüs ve Babil Talmudları arasında büyük farklar, tezatlar olduğunu itiraf etmekten sakınırlar.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Babil Talmud�u, ilk defa miladi 1520-1522 de, Kudüs Talmud�u ise, 1523 senesinde Venedik�te basıldı. Babil Talmud�u, Almanca ve İngilizceye, Kudüs Talmud�u da, Fransızcaya tercüme edilmiştir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Babil Talmud�unun % 30unu, Kudüs Talmud�unun % 15ini hikayeler ve kıssalar teşkil eder. Bu hikayelere (Hagada) derler. Yahudi edebiyatının esasını bu hikayeler teşkil eder. Mekteplerinde bunları okuturlar. Yahudi mekteplerinde, hatta üniversitelerinde Tevrat ve Talmud�un öğrenilmesi ve öğretilmesi mecburidir.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="color: darkred"><strong>Hıristiyanlar Talmud�a düşmandır</strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="color: darkred"><strong></strong>Hıristiyanlar, Talmud�a düşman olup, ona şiddetle hücum etmektedirler. Yahudilere Talmudla ilgili yaptıkları zulümlerden kısaca bahsedelim:</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="color: darkred">Fransa, Polonya ve İngiltere gibi, Hıristiyan beldelerde, Talmudlar toplattırılmış ve yakılmıştır. Yahudilerin evlerinde bile Talmud bulundurmaları yasak edilmiştir. Talmud hükümlerini açıklayan en mühim kişiler, Yahudi dönmeleri Nicolas Donin ile Pablo Christianidir. Pablo Christiani, miladi onüçüncü asırda, Fransa ve İspanya�da yaşamıştır. 1263 senesinde İspanya�nın Barcelona şehrinde yapılan münazarada hahamlar, Talmud�un katı prensiplerine ve yazılarına karşı varid olan suallere (Cevap veremediler), bunları müdafaadan aciz kaldılar.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="color: darkred"></span></span></span><strong></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">(El-Kenz-ül-Mersüd fi Kavaid-it-Talmud)</span></span></span></strong><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred"> kitabının beyanına göre, Talmud�da, İsa aleyhisselamın Cehennemin derinliklerinde, zift ve ateş arasında olduğu, Hz. Meryem�in asker Pandira ile zina ettiği, kiliselerin necaset dolu [pislik] olduğu, papazların kelblere [köpeklere] benzediği, Hıristiyanların öldürülmesi lazım olduğu gibi hususlar yazılıdır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">927 [m. 1520] de Papanın izni ile Babil Talmud�u, üç sene sonra da Kudüs Talmud�u basılmış, bundan otuz yıl sonra Yahudiler için felaketler zuhur etmiştir. 9 Eylül 1553 de Roma�da ele geçirilen bütün Talmud nüshaları yakılmıştır. Bu hal, diğer İtalya şehirlerinde de tatbik edilmiştir. 1554 senesinde Talmud ve diğer İbranice kitaplara sansür konulmuştur. 1565 de Papa, Talmud kelimesinin kullanılmasını dahi, yasak etmiştir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">1578-1581 seneleri arasında Talmud, Basel şehrinde yeniden basılmıştır. Bu baskıda, bazı risaleler çıkarılmış, Hıristiyanlığı kötüleyen birçok cümleler kaldırılmış, birçok kelimeler de değiştirilmiştir. Bu tarihten sonra, Papalar yine Talmudları toplatmışlardır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Karaim Yahudileri, Talmud�u red etmiş ve bunu bid�at kabul etmişlerdir.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="color: darkred"><strong>Talmud sihir ve kehanetlerle doludur</strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="color: darkred"><strong></strong>Talmud�a göre kadın, dini mekteplere alınamaz. Çünkü hafif akıllıdır ve ona din eğitimi şart değildir. (Kim kızına Tevrat öğretirse, ona kötü bir şey öğretmiş olur) cümlesi haham Eliazerindir. (Mişna, Naşim (kadınlar), Sotak kısmı 216). Yahudi haham Musa bin Meymun, bundan maksadın Tevrat değil, Talmud olduğunu zikir etmiştir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Talmud, müneccimliğin insan hayatına hüküm eden bir ilim olduğunu bildirmektedir. Talmud, (Güneş tutulması, milletler için kötü bir alamettir) demektedir. [Evil-Sign] Ay tutulmasının ise, Yahudiler için kötü bir alamet olduğu yazılıdır. Talmud, sihir ve kehanetlerle doludur. Birçok şeyleri ifritlere (Demons) bağlamışlardır. Haham Rav Hunr (Herbirimizin sağında onbin, solunda onbin ifrit [şeytan] bulunur) demektedir. Haham Rabba ise, (Havradaki vaaz sırasında zuhur eden izdiham, ifritler sebebi iledir. Elbiselerin eskimesi, ifritlerin sürtünmelerindendir. Ayakların kırılması, yine ifritler sebebi iledir) demektedir. Talmud�da, şeytanların, öküzlerin boynuzlarında raks ettikleri, şeytanın Tevrat okuyanlara zarar veremeyeceği, Cehennem ateşinin, Beni İsrailin günahkârlarını yakmayacağı yazılıdır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Yine Talmud�da, Beni İsrailin günahkârlarının oniki ay Cehennemde yanacağı, Kıyameti inkâr edenlerin ve diğer milletlerden olan günahkârların elim bir azap içinde ebedi olarak kalacakları, orada vücutlarının kurtlarının ölmeyeceği ve ateşlerinin sönmeyeceği yazılıdır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Yine bazı hahamlar Talmud�da, ruh cesetten ayrıldıktan sonra, hesap olmadığını, günahlardan cesedin mesul olduğunu, ruhun cesedden mesul olmasının mümkün olmadığını yazmışlardır. Başka bir haham da, yine Talmud�da buna itiraz etmiştir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Talmud�da, (Hahamlardan bazıları, insan ve karpuz yaratmaya kadirdir) diye yazılıdır. Bir hahamın, bir kadını dişi merkep haline getirdiği, üzerine bindiği, onunla çarşıya gittiği, sonra da başka bir hahamın, onu eski haline çevirdiği, Talmud�un rivayetlerindendir. Talmud�da, hahamların harikulade işleri, yılanlar, kurbağalar, kuşlar ve balıklara ait pek çok efsane ve kıssaları yazılıdır. Yine Talmud�un beyanına göre, ormanda bir yırtıcı hayvan olup, Rum kayseri bunu görmek istemiş, bu hayvan Roma�ya 400 mil yaklaşınca kükremiş ve Roma şehrinin duvarları yıkılmıştır. Yine Talmud�un beyanına göre, ormanda bir yaşında bir öküz, Tur dağı kadar imiş. Çok büyük olduğu için, bunları kurtarmak Nuh aleyhisselama çok zor gelmiş ve bunlardan sadece birini boynuzlarından gemiye bağlamış. O zamanın Bashan (Bolan) beldesinin Maliki olan (Avc), vücudu çok büyük olduğu için, gemiye binememiş, o da öküzün sırtına binmiş. Bu melik Avc, dünya kadınlarından biri ile evlenen bir melekten doğan Amalikalılardan imiş. Ayağı 40 mil uzunluğunda imiş. Akıl ve mantığın asla kabul edemeyeceği daha nice safsatalar…</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Yine Talmud�un bildirdiğine göre, Titus mabede girmiş, kılıcını çekerek mabedin perdesini parçalamış ve perdeden kan akmış, onu cezalandırmak için, bir sivrisinek gönderilmiş ve beynine girmiş. Titusun beyninde sinek güvercin gibi oluncaya kadar büyümüş. Titus ölünce kafası açılmış, sivrisineğin bakırdan bir ağzı ve demirden ayakları olduğu görülmüş imiş.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Hahamların öğrettiği şeylere itiraz edenlerin cezalandırılacağı, bir Yahudi, bir yabancı yanında bir Yahudinin aleyhine şahitlik yaparsa, lanetleneceği, bir Yahudinin yabancıya karşı yaptığı yeminin hükmü olmadığı, yine Talmud�un beyanlarındandır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Talmud�un Hoşem hamişpat, Yoreh deah, Sultan Arah kısımlarında;</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">(Yahudi olmayan kimselerin kanını akıtmak Allah�a kurban takdim etmektir),</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">(Yahudilik maksat ve gayesi için işlenen bütün günahlar, gizli olmak şartı ile mubahtır),</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">(Yalnız Yahudi olanlara insan gözü ile bakılır. Yahudi olmayanlar birer hayvandır),</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">(Allah dünyanın bütün servetini sadece Yahudilere tahsis etmiştir),</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">(Hırsızlık etmeyiniz emri sadece Yahudiler içindir. Diğer milletlerin canları ve malları helaldir),</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">(Yahudi olmayanların ırzı, namusu helaldir. Zina etmeyeceksin emri Yahudiler içindir),</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">(Yahudi olmayanın, malını çalan ve işini elinden alan bir Yahudi, iyi bir iş yapmıştır),</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">(Emirlerimizi, Yahudi olmayan birine haber vermek, bütün Yahudileri katledilmeleri için ihbar etmekle aynıdır. Yahudi olmayanlar, kendileri için öğrettiğimiz şeylerden malumat sahibi olunca bizi sürgün ederler),</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">(Ziraatten daha aşağı bir iş yoktur) gibi cümleler vardır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Talmud�da, Yahudilerin bekledikleri Mesih için, (Mesih, Yahudi olmayanları, savaş arabalarının tekerlekleri altında ezecektir. Büyük savaş olacak ve insanların üçte ikisi ölecektir. Yahudiler galip olacak, mağlup olanların silahlarını yedi sene yakacak olarak kullanacaklardır.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="color: darkred">Diğer milletler Yahudilere itaat edeceklerdir. Mesih Hıristiyanları kabul etmeyecek ve onları tamamen imha edecektir. Bütün milletlerin hazineleri Yahudilerin ellerine geçecek, Yahudiler çok zenginleşecekler. Hıristiyanlar yok edilince, diğer milletlerin gözleri açılacak, onlar da Yahudi olacaklardır. Böylece Yahudiler dünyaya hakim olacak, dünyanın hiçbir yerinde Yahudi olmayan kimse kalmayacaktır) demektedir. </span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="NuruAhsen, post: 22750, member: 857"] [b]Yahudilik, Tevrat ve Talmud[/b] [SIZE=3][FONT=Palatino Linotype][COLOR=darkred][B]Sual:[/B] Yahudiliğin tarihçesi nasıldır? [/COLOR][/FONT][/SIZE][SIZE=3][FONT=Palatino Linotype][COLOR=darkred][B]CEVAP [/B]İbrahim aleyhisselam, ulül-azm Peygamberlerdendir. O, ne Yahudi, ne de Hıristiyan idi. Hakiki Müslüman idi. İbrahim aleyhisselam Beni İsrail�in, yani Yahudilerin ve ayrıca Arapların da ceddidir. Muhammed aleyhisselamın da, dedelerindendir. [/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Geldanilerin merkezi Babil şehri idi. Meliklerine [B]Nemrud[/B] denirdi. Geldaniler o zaman, aya, güneşe ve yıldızlara taparlardı. Bunları temsil eden çeşitli putlar yapmışlardı. Nemrudlar da putlar arasında idi. Allahü teâlâ, İbrahim aleyhisselamı bunlara Peygamber olarak gönderdi. Fakat iman etmediler. O mübarek Peygamberi, ateşte yakmak istemişler, ancak Allahü teâlâ, ateşi selamet kılmıştı. Günlerce odun toplayarak yaktıkları bu ateşin içerisi, İbrahim aleyhisselam için yeşil bir bahçe oldu. Bu mucize karşısında da, çoğu iman etmedi.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]İbrahim aleyhisselam Mısır�a gitti. Sonra Allahü teâlânın emri ile Filistin�e döndü. İbrahim aleyhisselamın vefatından sonra, oğlu, İshak aleyhisselam, bundan sonra da, bunun oğlu Yakub aleyhisselam Peygamber oldular. Yakub aleyhisselamın diğer ismi, İsrail�dir. Bunun için, Yakub aleyhisselamın oniki oğlundan çoğalan insanlara, [B]Beni İsrail[/B] yani İsrail oğulları denilir.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Yakub aleyhisselamın oğullarından Yusuf aleyhisselamı, kardeşleri kıskandılar. Bir kuyuya atıp, Yakub aleyhisselama, öldü diye yalan söylediler. Sonra, kuyuya gelen yolcular, Onu kuyudan çıkarıp, Mısır�a götürdü. Orada, köle diye sattılar. Yusuf aleyhisselamı, Mısır�ın maliye veziri, Aziz satın aldı. Evine götürdü. Hanımı Zeliha, Ona aşık oldu. Yusuf aleyhisselam, ona iltifat etmeyince, iftira etti. Bu iftira üzerine, Yusuf aleyhisselam zindana hapis edildi. Mısır hükümdarı Firavun�un bir rüyasını tabir ederek, zindandan çıkarıldı. Firavun, Yusuf aleyhisselamı maliye vekili yaptı.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Yusuf aleyhisselam, babası Yakub aleyhisselamı ve diğer kardeşlerini Kenan diyarından yani Filistin�den Mısır�a getirdi. Firavun, Yakub aleyhisselama ve çocuklarına çok hürmet ve iltifat etti. Böylece, İsrail oğulları, Mısıra yerleşmiş oldular. Önce, Mısır�da rahat bir hayat süren İsrail oğulları, sonradan Mısır�da büyük bir zulüm ve sıkıntı görmüşler, köleliğe düşmüşlerdir. Onları bu sıkıntılardan kurtaran Musa aleyhisselam olmuştur.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Musa aleyhisselamı, Firavun sarayında büyüttü. Kırk yaşına gelince, sarayı terk edip, akrabalarının ve büyük kardeşi Harun�un yanına geldi.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Bir gün, Mısırlı bir kâfirin [kıptinin], Beni İsrailden birine işkence ettiğini gördü. Kurtarırken, kıpti öldü. Bunun üzerine Musa aleyhisselam, Tebük civarındaki Medyen şehrine gitti. Orada Şuayb aleyhisselamın kızı ile evlendi. Ona on sene hizmet etti. Mısır�a dönmek için yola çıktı. Yolda, Tur dağında, Allahü teâlâ ile konuştu. Mısır�a gelip, Firavunu dine davet etti. Beni İsraile serbestlik verilmesini istedi. Firavun kabul etmedi. (Musa, büyük sihirbazdır. Bizi aldatıp, memleketimizi elimizden almak istiyor) dedi. Yanındaki vezirlere sordu. Onlar da, (sihirbazları topla, onu mağlup etsinler) dediler. Sihirbazlar geldiler. Mısır halkı önünde, ipleri yere attılar. Her ip, yılan görünüp, Musa aleyhisselama doğru yürüdü. Musa aleyhisselam asasını yere bıraktı. Büyük yılan oldu. İpleri yuttu. Sihirbazlar şaşırdılar. İman ettiler. Firavun kızdı. (O, sizin ustanız imiş. Ellerinizi, ayaklarınızı keseceğim. Hepinizi hurma dallarına asacağım) dedi. (Biz Musa�ya inandık. Onun Rabbine sığınıyoruz. Yalnız Onun af ve merhametini isteriz) dediler. Kâfirlerin suları kan oldu. Kurbağa yağdı. Cilt hastalıkları oldu. Üç gün karanlık oldu. Firavun, bu mucizeleri görünce korktu. Beni İsrailin Mısır�dan çıkmasına izin verdi.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Musa aleyhisselam, Beni İsrail ile, Kudüs�e doğru giderken, Firavun pişman oldu. Askerleriyle arkalarına düştü. Süveyş körfezi açılıp, müminler karşıya geçti. Firavun geçerken, deniz kapandı. Askerleri ile birlikte boğuldu. Beni İsrail, yolda öküze tapanları gördüler. Musa aleyhisselama (Biz de böyle tanrı isteriz) dediler. Musa aleyhisselam, (Allahü teâlâdan başka tanrı yoktur. Allahü teâlâ sizi kurtardı) dedi. Sonra, Tih çölüne düştüler. Yolu şaşırdılar. Aç ve susuz kaldılar. Gökten, [B]Men[/B] ve [B]Selva[/B] yani helva ve et inerdi. Bunları yerlerdi. Asası ile yere vurunca, su çıkardı. Bundan da içerlerdi. (Helva ile etten bıktık. Bakla, soğan gibi şeyler isteriz) dediler. Musa aleyhisselamı gücendirdiler. Bunun için, kırk sene çölde kaldılar.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Musa aleyhisselam, Harun aleyhisselamı vekil bırakıp, Tur dağına gitti. Orada kırk gün ibadet etti. Allahü teâlânın kelamını işitti. Allahü teâlâ [B]Tevrat[/B] kitabını ve on emrin yazılı olduğu iki levhayı indirdi. Tih çölünde, Samiri adında bir münafık, herkesteki altınları, süs eşyasını eritip, bunlardan bir buzağı yaptı. (Musa�nın ilahı budur. Buna tapınız!) dedi. Tapmaya başladılar. Harun aleyhisselamı dinlemediler. Musa aleyhisselam gelip olanları görünce çok kızdı. Samiri�ye lanet etti. Büyük kardeşinin sakalından tutup, darıldı. Pişman olarak, yalvardılar. Musa aleyhisselam, Tevrat�ı ve on emri tebliğ etti. Tevrat�a göre ibadet etmeye başladılar. Sonra yine bozuldular. Yetmişbir fırkaya ayrıldılar.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Musa aleyhisselam, ümmeti ile Lut gölünün cenub tarafına geldi. (Uc bin Unk) adında bir melik ile savaş etti. Şeria nehri şarkındaki yerleri ele geçirdi. Eriha şehri karşısındaki dağa çıktı. Kenan ilini uzaktan gördü. Yerine Yuşa aleyhisselamı halife bırakıp, bir rivayete göre, miladdan 1605 sene evvel yüzyirmi (120) yaşında, orada vefat etti. Eriha şehrini, sonra da Kudüs�ü, Yuşa aleyhisselam Amalika kâfirlerinden aldı.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Daha sonra, Davud aleyhisselam melik oldu. Kudüs�ü tekrar aldı. Böylece, Yahudilerin en parlak zamanı başladı. Sonra, Süleyman aleyhisselam, babasının hazırlattığı yere meşhur mabedi yani [B]Mescid-i Aksa[/B]yı yaptırdı. Süleyman aleyhisselam, içinde Tevrat ve on emir ve diğer emanetler ve on emrin yazılı olduğu levhalar bulunan (Tabut-ı sekine)yi, yani (Mukaddes sandığı) mabedin bir odasına koydurdu.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Oniki kabileye ayrılmış olan Yahudiler, Süleyman aleyhisselamın vefatından sonra, iki devlete ayrıldılar. On kabile İsrail devletini, diğer ikisi Yehuda devletini kurdular. Azgınlaşarak hak yoldan ayrılıp, taşkınlık ettiler. Gadab-ı ilahiye uğradılar. İsrail devleti M.Ö. 721 de Asuriler, sonra da, Yehuda devleti M.Ö. 586 da Babilliler tarafından yıkıldı. Asuriler Babil devletini işgal etti. 587 de Asuri hükümdarı Buhtunnasar Kudüs�ü yakıp yıktı. Yahudilerin çoğunu öldürdü, kalanlarını da, Babil�e sürdü. Bu karışıklıkta gökten inen Tevrat yakıldı, yok edildi. Bu hakiki Tevrat, çok büyüktü. Yani, kırk cüz idi. Her cüzde bin sure, her surede bin âyet vardı. Bu muazzam kitabı, Üzeyr aleyhisselamdan başka kimse ezberlememiş idi. Tevrat�ı Yahudilere yeniden talim etti. Zamanla birçok yerleri unutuldu, değiştirildi. Muhtelif kimseler, hatırlarında kalan âyetlerini yazarak, Tevrat isminde çeşitli risaleler meydana geldi. Miladdan takriben dörtyüz sene evvel yaşamış olan Azra ismindeki bir haham bunları toplayarak, şimdi mevcut olan Ahd-i atik denilen Tevrat�ı yazdı.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]İran hükümdarı Şireveyh, Asurileri yenince, Yahudilerin tekrar Kudüs�e dönmelerine izin verdi. Yahudiler, M.Ö. 520 den sonra Mescid-i Aksa�yı yeniden tamir ettiler. Önce Perslerin, sonra da, Makedonyalıların idaresi altında yaşadılar. M.Ö. 63 senesinde Kudüs, Romalı kumandan Pompey tarafından zabtedildi. Pompey, Yahudileri dağıttı. Şehri ve Mescid-i Aksa�yı, yaktı, yıktı. Böylece Yahudiler, Roma devleti hakimiyetine girdiler. M.Ö. 20 de Romalıların Filistin�deki Yahudi valisi Herod, mabedi tekrar yaptırdı. Yahudiler daha sonra, Roma hakimiyetine isyan ettiler. Fakat miladın 70. senesinde Romalı kumandan Titus, Kudüsü tamamen yaktı, yıktı. Şehri viraneye çevirdi. Beyt-i mukaddes de yandı. Sadece batı duvarı kaldı. Bu duvara Türkler [B]Ağlama duvarı[/B] derler. Bizanslılar ve sonra Emeviler ve Osmanlılar bu duvarı muhafaza ederek, mescidi tamir etmişlerdir.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Titusun, katliam ve zulmünden sonra Yahudiler, bölük bölük Filistin�i terk ettiler. Kudüs ve çevresinden kovuldular. Yahudi esirler, Romalıların emrinde çalıştırılmak üzere, Mısır�a sevk edildiler. Bu sene, Yahudiler dünyanın her yerine yayıldılar.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=3][FONT=Palatino Linotype][COLOR=darkred][B]Tevrat ve Talmud [/B]Yahudiler, Yahudiliğin iki emir kaynağını birbirinden ayırmıştır: [B]1- [/B]Yazılı emirler, [B]2-[/B] Sözlü emirler.[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Yahudilerin mukaddes saydıkları kitapları, [B]Torah[/B] [yani Tevrat] ve [B]Talmud[/B] olmak üzere ikiye ayrılır: Birincisi, yazılı emirleri, ikincisi ise, sözlü emirleri ihtiva ediyor derler. [/COLOR][/SIZE][/FONT][B] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Torah[/COLOR][/SIZE][/FONT][/B][FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred] kitabına Hıristiyanlar [B]Ahd-i atik[/B] ismini verirler. Yahudiler, Torahı üç kısma ayırmışlardır: [B]1- Torah[/B], yani Tevrat, [B]2- Neviim[/B], yani Peygamberler, [B]3- Ketubim[/B], yani Kitaplar.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Torah ismini, bu üç kısmın, ibranice baş harflerini birleştirerek meydana getirmişler. Neviim iki kısımdır. İlk peygamberler dört kitap, son peygamberler onbeş kitaptır. Ketubim, yani kitaplar ise, Yahudilere göre onbir, Hıristiyanlara göre onbeş kitaptır.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Yahudiler, Tevrat ismini verdikleri beş kitabın Allahü teâlâ tarafından, Musa aleyhisselama indirildiğine inanmaktadırlar. Bu beş kitap, [B]Tekvin[/B],[B] Huruc[/B],[B] Levililer[/B],[B] Sayılar[/B],[B] Tesniye[/B]dir.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Tesniye�de, Musa aleyhisselamın ölümü, ihtiyarlığı, yaşı ve defnedildiği ve Yahudilerin ona matem [yas] tuttukları yazılıdır. [Tesniye bab 34]. Bu ahval, Musa aleyhisselam vefat ettikten sonra, Musa aleyhisselama vahiy olundu dedikleri kitapta nasıl bildirilmiştir? Bu misal, Tevrat�ın Musa aleyhisselam tarafından bildirilen ve Allahü teâlâ tarafından vahiy edilmiş olan, hakiki Tevrat olmadığının açık delillerindendir.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Bir Yahudi din adamı olan, H.Hirsch Graetzin, [B]History of the Jews[/B] kitabındaki beyanına göre, Yahudiler, kendi cemaatlerinin Tevrat�ın emirlerine tam ittiba edebilmelerini temin için (Yetmişler Meclisi)ni kurdular. Bu meclisin reisine, (Baş Kahin) dediler. Yahudi gençlerine, mekteplerde dinlerini öğreten, Tevrat�ı açıklayan Yahudi din adamlarına (Yazıcılar) denilir. Bunların, Tevrat�a yaptıkları açıklamaların, ilavelerin bir kısmı, sonradan yazılan Tevratlara karıştırılmıştır. İncillerde geçen yazıcılar işte bunlardır. Bunların bir diğer vazifesi de, Yahudilerin Tevrat�a ittiba etmelerini sağlamaktır.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Yahudilerin ekserisinin inanmadıkları bir Tevrat daha vardır ki, buna [B]Şomranim Tevratı[/B]=[B]Tora Ha-Şomranim[/B] derler. Bu Tevrat�a inananlar, yazıcıların Tevrat�a açıklamalar ve ilaveler yapmalarına, hatta harflerini dahi değiştirmelerine karşı çıkmışlardır. Yahudilerin ellerindeki Tevrat ile Şomranim Tevratı arasında altı bin kadar ihtilaf bulunduğu bildirilmektedir.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Hıristiyanlar [B]Torah[/B] kitabı için, [B]Ahd-i Atik[/B] yani [B]Eski Ahd[/B] tabirini kullanırlar. Yahudiler, bu tabiri kabul etmezler.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Bugün Tevrat dedikleri kitabın, Allahü teâlâ tarafından Musa aleyhisselama gönderilen hakiki Tevrat olmadığı şüphesizdir. En eski yazılan Tevrat nüshası ile, Musa aleyhisselam arasında iki bin sene vardır. Musa aleyhisselam, Tevrat�ın (Tabut-i sekine)ye, yani (Mukaddes Sandığı)na konularak muhafaza edilmesini ümmetinin âlimlerinden istemişti. Süleyman aleyhisselam Mescid-i Aksa�yı bina edince, Ahd sandığını buraya koymuş ve sandığı açtırmıştır. Sandık açılınca, içerisinden yalnız [B]Evamir-i Aşere[/B], yani on emrin yazılı olduğu iki levha çıkmıştır.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=3][FONT=Palatino Linotype][COLOR=darkred][B]Tevrat�ı kim yazdı[/B] ABD�nin Kaliforniya Üniversitesi profesörlerinden [B]Elliot Friedmanın[/B], 1987 senesinde neşrettiği, [B]Tevrat�ı Kim Yazdı[/B] isimli kitap, Yahudi ve Hıristiyan dünyasını karıştırdı. Profesör Friedman, Tevrat�ı teşkil eden beş kitabın, beş ayrı ilahiyatçı tarafından yazıldığını ve Musa aleyhisselama indirilen Tevrat kitabının asıl nüshası ile hiçbir surette kıyaslanamayacağını açıkladı.[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Hıristiyanların inandığı, [B]Kitab-ı Mukaddes[/B]in [B]ahd-i atik[/B] ve [B]ahd-i cedid[/B] kısımlarının birbirleriyle tenakuz içerisinde bulunduğunu belirten profesör [B]Friedman[/B], kitabında bunun misallerini zikretmiştir. Ayrıca, Tevrat�ın içerisindeki kitapların da birbirleri ile, hatta kendi babları arasında tenakuzlarla dolu olduğuna dikkati çeken profesör Friedman, böyle bir esere (İlahi kitap) vasfının verilemeyeceğini bildirmiştir. Tevrat�ı meydana getiren beş kitaptaki, ifade tarzları da, birbirinden tamamen farklıdır. Prof. Elliot Friedmana göre bugünkü Tevrat, Musa aleyhisselamdan birkaç asır sonra yaşayan beş haham tarafından kaleme alınmış ve Azra adındaki haham bunları tek tek toplayarak, Ahd-i Atikin asıl nüshası olduğu iddiası ile çoğalttırmıştır. Tarih profesörü Friedman, kaleme aldığı eserinde, daha sonra şu ifadelere yer vermiştir:[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred](Günümüzde, Tevrat�ın üç nüshası mevcut: Yahudiler ve protestanların kabul ettikleri ibranice nüsha, katolik ve ortodokslar tarafından kabul edilen yunanca nüsha ve samirilerce kabul edilen samiri dilinde yazılmış nüsha. Bunlar Tevrat�ın en eski ve en itimatlı nüshaları olarak bilinmelerine rağmen, gerek aynı nüshanın içinde ve gerekse nüshalar arasında birçok yerlerinde tezatlar vardır. Hiçbir ilahi dinde bulunmayan, insanlara zulüm telkinleri, Peygamberlerden bazılarına karşı çok çirkin ve makamlarına yakışmayacak isnatlar vardır. Hakiki Tevrat�ta ise, tezatlar bulunacağından söz edilemez.)[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Fransız papazlarından, [B]Richard Simon[/B] da, [B]Historia Critique du Vieux Testament[/B] kitabında, Tevrat�ın Musa aleyhisselama vahiy edilen Tevrat olmadığını, sonradan farklı zamanlarda yazılarak bir araya getirildiğini belirtmiştir. Papazın bu kitabı toplattırılmış, kendisi de kiliseden kovulmuştur. [B]Dr. Jean Astruc[/B] de, [B]Conjectures il parait que Mouse sest Servi pour composer le livre dela Genese[/B] adlı eserinde, Tevrat�ın beş kısmının çeşitli yerlerden derlenmiş birer kitap olduğunu yazmıştır. Jean, bir kısmındaki isimlerin değiştirilerek, iki-üç yerde tekrar edildiğine de dikkatleri çekmiştir.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Tekvinin birinci babının onbirinci âyeti ve devamında, nebatların insandan önce yaratıldığı, yazılıdır. İkinci babının beş, altı, yedi, sekiz ve dokuzuncu âyetlerinde ise, insanın yaratıldığı ve o zaman yer yüzünde hiçbir nebatın bulunmadığı, nebatatın insandan sonra yaratıldığı yazılıdır. Bu ve bunun gibi pek çok tenakuzlara, büyük hatalara dikkati çeken Jean Astruc dinsiz ilan edilmiştir. [/COLOR][/SIZE][/FONT][B] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Gottfried Eichhorn[/COLOR][/SIZE][/FONT][/B][FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred], Tekvinden başka, sonra gelen beş kitabın da, tarihleri itibarı ile ve lisan olarak birbirinden farklı olduğunu 1775 senesinde neşrettiği kitabında yazmıştır. Fakat Eichhorn ve kitapları aforoz edilmiştir.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Alman şairi ve filozof [B]Herden[/B] [1744-1803] [B]Von Geiste den hebraischen Poesie[/B] eserinde, Ahd-i atikin, (Mezmurlar) kitabının içindeki şiirlerin birçok ibrani şairlerine ait olduğunu, başka başka zamanlarda yazıldığını ve sonradan bir araya cem edildiğini yazmaktadır. Ayrıca (Neşideler Neşidesi)nin de, beşeri ve müstehcen bir aşk kasidesi olduğunu, bu şiirlerin Süleyman aleyhisselam gibi bir Peygambere atıf olunamayacağını da beyan etmektedir. Merak edenlerin, (Neşideler Neşidesi) kitabına göz gezdirmeleri kâfidir.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]19. yüzyılda İbrani lisanı üzerindeki incelemeler artınca, Tevrat�taki beş kitabın Musa aleyhisselama ait olmadığı ve ahd-i atikteki kitapların muhtelif zamanlarda bir araya getirildiği ispat edildi. Bu hususta, Avrupalı pek çok tarihçi, papaz ve piskoposlar eserler neşretmişlerdir.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Moody İncil Enstitüsünden [B]Dr. Graham Scroggie[/B], ([B]İncil Allah kelamı mıdır?[/B]) isimli kitapta (Ahd-i Atik) ve (Ahd-i Cedid)in Allah kelamı olmadığını itiraf etmektedir. [/COLOR][/SIZE][/FONT][B] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Dr. Stroggie[/COLOR][/SIZE][/FONT][/B][FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred] ise, (Tekvin kitabı, şecerelerle doludur. Kim kimden doğdu, nasıl doğdu? Hep bunlardan bahsediliyor. Bunlardan bana ne? Bunların ibadet ve Allahü teâlâyı sevmek ile ne alakası var? Nasıl iyi bir insan olunabilir? Kıyamet günü nedir? Kime ve nasıl hesap vereceğiz? Salih bir insan olmak için neler yapmak lazımdır? Bunlardan pek az bahsolunuyor. Ekseriya, muhtelif efsaneler var. Daha gündüz anlatılmadan, geceye geçiliyor) demektedir. Böyle bir kitap nasıl Allah kelamı olabilir? Bugün, Yahudilerin [B]Torah[/B], Hıristiyanların ise, [B]Ahd-i Atik[/B] dedikleri kitapları okuyan bir kimse, Allahü teâlâ tarafından indirilmiş bir kitap değil, fuhuş, müstehcenlik ve ahlaksızlığı öğreten bir seks kitabı okuduğunu zan eder. Bu kitapların, Allah kelamı olmadığını anlayan batılı birçok papaz ve fen adamları, pek çok kitaplar neşrederek, hakikati herkese duyurmaya çalışmışlardır. Bunları burada zikir etmeye kitabımızın hacmi müsait değildir.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=3][FONT=Palatino Linotype][COLOR=darkred][B]Talmud Sual:[/B] Yahudilerin Tevrat�tan sonraki kutsal bildiği kitapları var mı? [/COLOR][/FONT][/SIZE][SIZE=3][FONT=Palatino Linotype][COLOR=darkred][B]CEVAP [/B]Vardır. [B]Sözlü emirler[/B] dedikleri [B]Talmud [/B]kitabıdır. Talmud, iki kısımdan meydana gelmiştir. Bunlar Mişna ve Gamara�dır. [B]Mişna:[/B] İbranice tekrar demektir. Sözlü emirlerin, kanun haline getirilmiş ilk halidir. Yahudi itikadına göre, Allahü teâlâ, Musa aleyhisselama, Tur dağında Tevrat kitabını (Yazılı emirleri) verdiği gibi, bazı ilimleri, yani (Sözlü emirler)i de söyledi. Musa aleyhisselam, bu ilimleri Harun, Yuşa ve Eliazara bildirdi. Bunlar da, kendilerinden sonra gelen Peygamberlere bildirdiler. Eliazar, Şuayb aleyhisselamın oğludur [Mirat-i kâinat].[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Bu bilgiler, nesilden nesile, yani hahamlardan hahamlara rivayet edildi. Miladdan önce 538 ve miladdan sonra 70 senelerinde çeşitli Mişnalar yazıldı. Bunlara Yahudilerin âdetleri, kanun müesseseleri, hahamların bir mevzudaki tartışmaları ve şahsi görüşleri de karıştırıldı. Böylece Mişnalar, hahamların indi görüş ve münakaşalarını ifade eden kitaplar haline geldi.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Yahudi hahamlarından [B]Akiba[/B], bunları topladı ve kısımlara ayırdı. Talebesi, haham [B]Meir[/B], bunlara ilaveler yaparak basitleştirdi. Daha sonraki hahamlar bu rivayetlerin, telifi ve bir araya toplanması için çeşitli usuller ve şartlar koydular. Böylece pek çok rivayetler ve kitaplar zuhur etti. Nihayet bunlar, Yehuda�ya (Judah Hanesiye) ulaştı. Yehuda, bu karışıklıklara son vermek için, miladın ikinci asrında, bu kitapların en sağlam kabul edilenini yazdı. Yehuda, mevcut nüshalardan, bilhassa Meir�in yazdığı nüshadan istifade ederek, kırk yılda bir kitap vücuda getirdi. Bu kitap, diğerlerini içinde toplayan, en son ve meşhur [B]Mişna[/B] oldu.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Yehuda�dan sonra gelen hahamlar, Mişna�ya ilave ve şerhler yapmışlardır. Yehuda�nın, yazdığı Mişna�ya almadığı ve diğer hahamların yazdığı Mişna�lardaki malumatlar sonradan toplandı. Bunlara [B]İlaveler[/B] (Tosefta) denildi. [/COLOR][/SIZE][/FONT][B] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Gamara: [/COLOR][/SIZE][/FONT][/B][FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Yahudilerin Filistin ve Babil�de iki mühim dini mektepleri vardı. Bu mekteplerde, Amoraim (izahcılar) denilen hahamlar, Mişnanın manasını açıklamaya, tezatları düzeltmeye, örf ve âdetlere dayanarak verilen hükümlere kaynak aramaya, olmuş veya olmamış, yani teorik meseleler üzerinde hükümler vermeye çalıştılar. Babil�deki hahamların yaptıkları şerhlere (Babil Gamarası) denildi. Bu Gamara, Mişna ile beraber yazıldı. Meydana gelen kitaba (Babil Talmud)u denildi. Kudüs�teki hahamların yaptıkları şerhlere de, (Kudüs Gamarası) denildi. Bu Gamara da Mişna ile beraber yazıldı. Meydana gelen bu kitaba (Kudüs Talmud)u denildi.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Filistin Gamarası, bir rivayete göre miladi üçüncü asırda tamamlandı. Babil Gamarası, miladın dördüncü asrında başladı ve altıncı asrında tamamlandı. Daha sonra, Kudüs ve Babil şerhleri tefrik edilmeksizin Mişna ve bir Gamaraya (Talmud) tabir edildi. Babil Talmud�u, Kudüs Talmud�unun üç misli daha uzundur. Yahudiler, Babil Talmud�unu Kudüs Talmud�undan daha üstün tutarlar. Mişnanın bir-iki cümlesi, bazen Talmud�da on sayfa anlatılır.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Talmud�un anlaşılması, Mişna�dan daha zordur. Her Yahudi, din eğitiminin üçte birini Tevrat, üçte birini Mişna, üçte birini de, Talmud�a ayırmak mecburiyetindedir.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Hahamlar, Talmud�da, bir kimse kötü bir şeye niyet etse, onu yapmasa bile günahkâr olacağını bildirmişlerdir. Onlara göre, hahamların nehy ettiği bir şeyi yapmaya niyet eden kişi, necis, pis olur. Bu itikadların [inançların] kaynağı olan Talmud�a Müslümanlar (Ebül-Encas=Necasetlerin babası) demiştir. (Hebrew Literature sayfa 17). Yahudiler, Talmud�a inanmayanı, onu kabul etmeyeni, Yahudi saymazlar. Bunun için Yahudiler, sadece Tevrat�ı kabul eden ve ona bağlanan Karaim Yahudilerini Yahudi kabul etmezler.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Yahudi din adamları, Kudüs ve Babil Talmudları arasında büyük farklar, tezatlar olduğunu itiraf etmekten sakınırlar.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Babil Talmud�u, ilk defa miladi 1520-1522 de, Kudüs Talmud�u ise, 1523 senesinde Venedik�te basıldı. Babil Talmud�u, Almanca ve İngilizceye, Kudüs Talmud�u da, Fransızcaya tercüme edilmiştir. Babil Talmud�unun % 30unu, Kudüs Talmud�unun % 15ini hikayeler ve kıssalar teşkil eder. Bu hikayelere (Hagada) derler. Yahudi edebiyatının esasını bu hikayeler teşkil eder. Mekteplerinde bunları okuturlar. Yahudi mekteplerinde, hatta üniversitelerinde Tevrat ve Talmud�un öğrenilmesi ve öğretilmesi mecburidir.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=3][FONT=Palatino Linotype][COLOR=darkred][B]Hıristiyanlar Talmud�a düşmandır [/B]Hıristiyanlar, Talmud�a düşman olup, ona şiddetle hücum etmektedirler. Yahudilere Talmudla ilgili yaptıkları zulümlerden kısaca bahsedelim: Fransa, Polonya ve İngiltere gibi, Hıristiyan beldelerde, Talmudlar toplattırılmış ve yakılmıştır. Yahudilerin evlerinde bile Talmud bulundurmaları yasak edilmiştir. Talmud hükümlerini açıklayan en mühim kişiler, Yahudi dönmeleri Nicolas Donin ile Pablo Christianidir. Pablo Christiani, miladi onüçüncü asırda, Fransa ve İspanya�da yaşamıştır. 1263 senesinde İspanya�nın Barcelona şehrinde yapılan münazarada hahamlar, Talmud�un katı prensiplerine ve yazılarına karşı varid olan suallere (Cevap veremediler), bunları müdafaadan aciz kaldılar. [/COLOR][/FONT][/SIZE][B] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred](El-Kenz-ül-Mersüd fi Kavaid-it-Talmud)[/COLOR][/SIZE][/FONT][/B][FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred] kitabının beyanına göre, Talmud�da, İsa aleyhisselamın Cehennemin derinliklerinde, zift ve ateş arasında olduğu, Hz. Meryem�in asker Pandira ile zina ettiği, kiliselerin necaset dolu [pislik] olduğu, papazların kelblere [köpeklere] benzediği, Hıristiyanların öldürülmesi lazım olduğu gibi hususlar yazılıdır.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]927 [m. 1520] de Papanın izni ile Babil Talmud�u, üç sene sonra da Kudüs Talmud�u basılmış, bundan otuz yıl sonra Yahudiler için felaketler zuhur etmiştir. 9 Eylül 1553 de Roma�da ele geçirilen bütün Talmud nüshaları yakılmıştır. Bu hal, diğer İtalya şehirlerinde de tatbik edilmiştir. 1554 senesinde Talmud ve diğer İbranice kitaplara sansür konulmuştur. 1565 de Papa, Talmud kelimesinin kullanılmasını dahi, yasak etmiştir.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]1578-1581 seneleri arasında Talmud, Basel şehrinde yeniden basılmıştır. Bu baskıda, bazı risaleler çıkarılmış, Hıristiyanlığı kötüleyen birçok cümleler kaldırılmış, birçok kelimeler de değiştirilmiştir. Bu tarihten sonra, Papalar yine Talmudları toplatmışlardır. Karaim Yahudileri, Talmud�u red etmiş ve bunu bid�at kabul etmişlerdir.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=3][FONT=Palatino Linotype][COLOR=darkred][B]Talmud sihir ve kehanetlerle doludur [/B]Talmud�a göre kadın, dini mekteplere alınamaz. Çünkü hafif akıllıdır ve ona din eğitimi şart değildir. (Kim kızına Tevrat öğretirse, ona kötü bir şey öğretmiş olur) cümlesi haham Eliazerindir. (Mişna, Naşim (kadınlar), Sotak kısmı 216). Yahudi haham Musa bin Meymun, bundan maksadın Tevrat değil, Talmud olduğunu zikir etmiştir.[/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Talmud, müneccimliğin insan hayatına hüküm eden bir ilim olduğunu bildirmektedir. Talmud, (Güneş tutulması, milletler için kötü bir alamettir) demektedir. [Evil-Sign] Ay tutulmasının ise, Yahudiler için kötü bir alamet olduğu yazılıdır. Talmud, sihir ve kehanetlerle doludur. Birçok şeyleri ifritlere (Demons) bağlamışlardır. Haham Rav Hunr (Herbirimizin sağında onbin, solunda onbin ifrit [şeytan] bulunur) demektedir. Haham Rabba ise, (Havradaki vaaz sırasında zuhur eden izdiham, ifritler sebebi iledir. Elbiselerin eskimesi, ifritlerin sürtünmelerindendir. Ayakların kırılması, yine ifritler sebebi iledir) demektedir. Talmud�da, şeytanların, öküzlerin boynuzlarında raks ettikleri, şeytanın Tevrat okuyanlara zarar veremeyeceği, Cehennem ateşinin, Beni İsrailin günahkârlarını yakmayacağı yazılıdır.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Yine Talmud�da, Beni İsrailin günahkârlarının oniki ay Cehennemde yanacağı, Kıyameti inkâr edenlerin ve diğer milletlerden olan günahkârların elim bir azap içinde ebedi olarak kalacakları, orada vücutlarının kurtlarının ölmeyeceği ve ateşlerinin sönmeyeceği yazılıdır.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Yine bazı hahamlar Talmud�da, ruh cesetten ayrıldıktan sonra, hesap olmadığını, günahlardan cesedin mesul olduğunu, ruhun cesedden mesul olmasının mümkün olmadığını yazmışlardır. Başka bir haham da, yine Talmud�da buna itiraz etmiştir.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Talmud�da, (Hahamlardan bazıları, insan ve karpuz yaratmaya kadirdir) diye yazılıdır. Bir hahamın, bir kadını dişi merkep haline getirdiği, üzerine bindiği, onunla çarşıya gittiği, sonra da başka bir hahamın, onu eski haline çevirdiği, Talmud�un rivayetlerindendir. Talmud�da, hahamların harikulade işleri, yılanlar, kurbağalar, kuşlar ve balıklara ait pek çok efsane ve kıssaları yazılıdır. Yine Talmud�un beyanına göre, ormanda bir yırtıcı hayvan olup, Rum kayseri bunu görmek istemiş, bu hayvan Roma�ya 400 mil yaklaşınca kükremiş ve Roma şehrinin duvarları yıkılmıştır. Yine Talmud�un beyanına göre, ormanda bir yaşında bir öküz, Tur dağı kadar imiş. Çok büyük olduğu için, bunları kurtarmak Nuh aleyhisselama çok zor gelmiş ve bunlardan sadece birini boynuzlarından gemiye bağlamış. O zamanın Bashan (Bolan) beldesinin Maliki olan (Avc), vücudu çok büyük olduğu için, gemiye binememiş, o da öküzün sırtına binmiş. Bu melik Avc, dünya kadınlarından biri ile evlenen bir melekten doğan Amalikalılardan imiş. Ayağı 40 mil uzunluğunda imiş. Akıl ve mantığın asla kabul edemeyeceği daha nice safsatalar…[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Yine Talmud�un bildirdiğine göre, Titus mabede girmiş, kılıcını çekerek mabedin perdesini parçalamış ve perdeden kan akmış, onu cezalandırmak için, bir sivrisinek gönderilmiş ve beynine girmiş. Titusun beyninde sinek güvercin gibi oluncaya kadar büyümüş. Titus ölünce kafası açılmış, sivrisineğin bakırdan bir ağzı ve demirden ayakları olduğu görülmüş imiş.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Hahamların öğrettiği şeylere itiraz edenlerin cezalandırılacağı, bir Yahudi, bir yabancı yanında bir Yahudinin aleyhine şahitlik yaparsa, lanetleneceği, bir Yahudinin yabancıya karşı yaptığı yeminin hükmü olmadığı, yine Talmud�un beyanlarındandır.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Talmud�un Hoşem hamişpat, Yoreh deah, Sultan Arah kısımlarında; (Yahudi olmayan kimselerin kanını akıtmak Allah�a kurban takdim etmektir), (Yahudilik maksat ve gayesi için işlenen bütün günahlar, gizli olmak şartı ile mubahtır),[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred](Yalnız Yahudi olanlara insan gözü ile bakılır. Yahudi olmayanlar birer hayvandır), (Allah dünyanın bütün servetini sadece Yahudilere tahsis etmiştir),[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred](Hırsızlık etmeyiniz emri sadece Yahudiler içindir. Diğer milletlerin canları ve malları helaldir), (Yahudi olmayanların ırzı, namusu helaldir. Zina etmeyeceksin emri Yahudiler içindir),[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred](Yahudi olmayanın, malını çalan ve işini elinden alan bir Yahudi, iyi bir iş yapmıştır), (Emirlerimizi, Yahudi olmayan birine haber vermek, bütün Yahudileri katledilmeleri için ihbar etmekle aynıdır. Yahudi olmayanlar, kendileri için öğrettiğimiz şeylerden malumat sahibi olunca bizi sürgün ederler),[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred](Ziraatten daha aşağı bir iş yoktur) gibi cümleler vardır.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=3][COLOR=darkred]Talmud�da, Yahudilerin bekledikleri Mesih için, (Mesih, Yahudi olmayanları, savaş arabalarının tekerlekleri altında ezecektir. Büyük savaş olacak ve insanların üçte ikisi ölecektir. Yahudiler galip olacak, mağlup olanların silahlarını yedi sene yakacak olarak kullanacaklardır.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=3][FONT=Palatino Linotype][COLOR=darkred]Diğer milletler Yahudilere itaat edeceklerdir. Mesih Hıristiyanları kabul etmeyecek ve onları tamamen imha edecektir. Bütün milletlerin hazineleri Yahudilerin ellerine geçecek, Yahudiler çok zenginleşecekler. Hıristiyanlar yok edilince, diğer milletlerin gözleri açılacak, onlar da Yahudi olacaklardır. Böylece Yahudiler dünyaya hakim olacak, dünyanın hiçbir yerinde Yahudi olmayan kimse kalmayacaktır) demektedir. [/COLOR][/FONT][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Kuran-i Kerim
Kutsal Kitaplar
İsrail oğulları,Yahudiliğin aslı nedir?
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst