Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Kuran-i Kerim
İsimleri Çerçevesinde Kur'an
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="molla_zehra" data-source="post: 12136" data-attributes="member: 30"><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>7. Rûh</strong></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Rûh, insanın, mahiyetini kavrayamadığı; fakat aksiyomatik olarak farkında olduğu bir varlıktır. Rûh denince, hayatın kaynağı akla gelir[39], canlılık akla gelir. Kur'ân'a Rûh denirken[40], onun, bakımsız, ihmal edilmiş, manevî gıdasını alamamış, porsumuş, güçsüz kalmış ruhları, yeniden sıhhatli hayatına döndürecek bir fonksiyon icra ettiğini düşünmemiz isteniyor olabilir. </span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Kur'ân, insanların manevî ve ahlakî cephelerine sunduğu, hayat bahşeden ilkeleri, öğütleri ve tavsiyeleriyle adeta hayat veren bir ruhtur. Nitekim Kur'ân, hayat veren, canlılık veren bu özelliği ile, kısa süre içinde kabile anlayışı çerçevesinde bir hayat süren, ahlaken aşağı seviyelerde bulunan Arap Toplumu'ndan, büyük bir medeniyetin mimarlarını yetiştirmiştir. Kur'ân'ın ilk muhataplarına ve onların takipçilerine aşk, şevk ve canlılık veren, rûh veren İlahî Kelâm'dı. Çünkü o Rûh'tu. Hem de Allah'ın emrinden bir Rûh[41].</span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>8. Kelâm</strong></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Arapçada anlamlı kelimelerden oluşan bütüne, kelâm denir[42]. Kelâm kelimesi, Kurân'da, Allah'a izafe edilerek Kelâmullah tarzında kullanılmaktadır[43].</span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Kur'ân'da el-Kavl kelimesi de, Allah'ın sözü, vahiyle bildirilen söz anlamında kullanılmaktadır[44]. Kur'ân, kendini Hadîs olarak, yani söz olarak da vasıflandırmaktadır[45]. Zumer Sûresinin 23.ayetinde de Kur'ân, Ahsenu'l-Hadîs olarak, yani en güzel söz olarak nitelendirilmektedir.</span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Kelâm, muhatapla ilişki kurmanın sembolik yolu olan dilin kullanılması demektir. Allah'ın insanla sözlü ilişkisi, miladî 7. asırda Arap Dili ile tecelli etmiştir. Aslında Allah'ın nasıl konuştuğunu, insanlar bilemez.. Onun, dünyada konuşulan herhangi bir dille konuştuğunu da söyleyemeyiz. Çünkü yeryüzünde konuşulan diller, tarih içinde insan toplumlarının birbirleriyle anlaşabilmek için icat edip geliştirdikleri bir olgudur. Yani dil, insanî ve tarihî bir olgudur. Dolayısıyla Allah'ın dilinden söz edilmez; O'nun Kelâm'ından bahsedilir. Bilindiği gibi söz ve kelâm, muhataba birşeyler söyleme iradesinin bir sonucudur. Şu halde Allah'ın Sözü de, muhataplara birşeyler iletmek üzere gelmiştir.</span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Sözler, muhatabın üzerinde tesir icra eder[46]; onun zihin ve rûh dünyasında izler bırakır. Özellikle sözler tam zamanında söylenmişse, muhataptaki tesiri, daha fazla olur. Kur'ân indirilirken böyle bir durum, söz konusu idi. Şartların icabına göre, ayetler geliyordu. Nitekim pek çok ayetin iniş sebebi vardır. Bunlara Esbâbu'n-Nuzûl denir.</span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">İnsanların, dinî, ahlakî ve psikolojik ihtiyaçlarının özünde bir değişiklik olmadığı için Allah'ın Kelâm'ı, nüzul döneminden sonraki insanların da içinde bulunduğu, durumlara uygun düşen ifadelerle doludur. Mesela başına, tahammülü zor bir musibet gelen bir mümin, bunun, değiştirilemez bir kader olduğunu söyleyen Hadîd Sûresinin 22 ve 23. ayetlerini “Gerek yerde ve gerek kendi nefislerinizde başınıza gelen hiç bir musibet yoktur ki Biz onu yaratmadan önce bir kitapta yazılmamış olsun. Bu, şüphesiz Allah'a çok kolaydır. Bunu önceden yazmış olmamız kaybettiklerinize üzülmemeniz, Allah'ın size verdikleriyle de şımarmamanız içindir. Allah, büyüklenip övünen hiç kimseyi sevmez.” okuduğunda ayetlerin, sanki kendisi için indiğini zanneder. Kur'ân'da bu konuya misâl olacak pek çok söz vardır.[47]</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="molla_zehra, post: 12136, member: 30"] [FONT=Verdana][B]7. Rûh[/B] Rûh, insanın, mahiyetini kavrayamadığı; fakat aksiyomatik olarak farkında olduğu bir varlıktır. Rûh denince, hayatın kaynağı akla gelir[39], canlılık akla gelir. Kur'ân'a Rûh denirken[40], onun, bakımsız, ihmal edilmiş, manevî gıdasını alamamış, porsumuş, güçsüz kalmış ruhları, yeniden sıhhatli hayatına döndürecek bir fonksiyon icra ettiğini düşünmemiz isteniyor olabilir. [/FONT] [FONT=Verdana]Kur'ân, insanların manevî ve ahlakî cephelerine sunduğu, hayat bahşeden ilkeleri, öğütleri ve tavsiyeleriyle adeta hayat veren bir ruhtur. Nitekim Kur'ân, hayat veren, canlılık veren bu özelliği ile, kısa süre içinde kabile anlayışı çerçevesinde bir hayat süren, ahlaken aşağı seviyelerde bulunan Arap Toplumu'ndan, büyük bir medeniyetin mimarlarını yetiştirmiştir. Kur'ân'ın ilk muhataplarına ve onların takipçilerine aşk, şevk ve canlılık veren, rûh veren İlahî Kelâm'dı. Çünkü o Rûh'tu. Hem de Allah'ın emrinden bir Rûh[41].[/FONT] [FONT=Verdana][B]8. Kelâm[/B] Arapçada anlamlı kelimelerden oluşan bütüne, kelâm denir[42]. Kelâm kelimesi, Kurân'da, Allah'a izafe edilerek Kelâmullah tarzında kullanılmaktadır[43].[/FONT] [FONT=Verdana]Kur'ân'da el-Kavl kelimesi de, Allah'ın sözü, vahiyle bildirilen söz anlamında kullanılmaktadır[44]. Kur'ân, kendini Hadîs olarak, yani söz olarak da vasıflandırmaktadır[45]. Zumer Sûresinin 23.ayetinde de Kur'ân, Ahsenu'l-Hadîs olarak, yani en güzel söz olarak nitelendirilmektedir.[/FONT] [FONT=Verdana]Kelâm, muhatapla ilişki kurmanın sembolik yolu olan dilin kullanılması demektir. Allah'ın insanla sözlü ilişkisi, miladî 7. asırda Arap Dili ile tecelli etmiştir. Aslında Allah'ın nasıl konuştuğunu, insanlar bilemez.. Onun, dünyada konuşulan herhangi bir dille konuştuğunu da söyleyemeyiz. Çünkü yeryüzünde konuşulan diller, tarih içinde insan toplumlarının birbirleriyle anlaşabilmek için icat edip geliştirdikleri bir olgudur. Yani dil, insanî ve tarihî bir olgudur. Dolayısıyla Allah'ın dilinden söz edilmez; O'nun Kelâm'ından bahsedilir. Bilindiği gibi söz ve kelâm, muhataba birşeyler söyleme iradesinin bir sonucudur. Şu halde Allah'ın Sözü de, muhataplara birşeyler iletmek üzere gelmiştir.[/FONT] [FONT=Verdana]Sözler, muhatabın üzerinde tesir icra eder[46]; onun zihin ve rûh dünyasında izler bırakır. Özellikle sözler tam zamanında söylenmişse, muhataptaki tesiri, daha fazla olur. Kur'ân indirilirken böyle bir durum, söz konusu idi. Şartların icabına göre, ayetler geliyordu. Nitekim pek çok ayetin iniş sebebi vardır. Bunlara Esbâbu'n-Nuzûl denir.[/FONT] [FONT=Verdana]İnsanların, dinî, ahlakî ve psikolojik ihtiyaçlarının özünde bir değişiklik olmadığı için Allah'ın Kelâm'ı, nüzul döneminden sonraki insanların da içinde bulunduğu, durumlara uygun düşen ifadelerle doludur. Mesela başına, tahammülü zor bir musibet gelen bir mümin, bunun, değiştirilemez bir kader olduğunu söyleyen Hadîd Sûresinin 22 ve 23. ayetlerini “Gerek yerde ve gerek kendi nefislerinizde başınıza gelen hiç bir musibet yoktur ki Biz onu yaratmadan önce bir kitapta yazılmamış olsun. Bu, şüphesiz Allah'a çok kolaydır. Bunu önceden yazmış olmamız kaybettiklerinize üzülmemeniz, Allah'ın size verdikleriyle de şımarmamanız içindir. Allah, büyüklenip övünen hiç kimseyi sevmez.” okuduğunda ayetlerin, sanki kendisi için indiğini zanneder. Kur'ân'da bu konuya misâl olacak pek çok söz vardır.[47][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Kuran-i Kerim
İsimleri Çerçevesinde Kur'an
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst