İngilizce Öğrenmek İçin En İyi Yöntem

ASHAB-I BEDR

Well-known member
Yıllardır okullarda başlayıp özel kurslarla devam ettiğimiz İngilizce eğitimi, çoğumuzun hayatında hep yarım yamalak kalmış kör bir noktamız oldu.

İngilizce öğrenmeye ortaokulda başlayıp (şimdilerde ilkokuda başlanıyor) lisede devam ettik.

Üniversite okuyanların karşısına orada da çıktı İngilizce eğitimi.

Kendisini gaza getirip, yeter artık! bu işi bitirmeliyim deyip özel kurslara giden arkadaşlarımız da belli bir seviyeye kadar gelse de, kurstaki tüm seviyelerin testlerini başarıyla çözüp bitirse de, akıcı bir şekilde İngilizce konuşmayı başaramadılar.

Sonuç olarak söylemek istediğim şudur:

herkeste potansiyel olarak dil öğrenme ve konuşma yeteneği vardır. Sadece doğru teknikle öğrenmeye ihtiyacımız vardır. Bunun biraz iddialı bir görüş olduğunu düşünebilirsiniz ama gerçek şu ki, Türkiye'deki dil eğitimi yanlış tekniklerle yapılıyor.

Bu işi en iyi yaptığını iddia eden kurslarda bile Headway veya Face to Face tarzı textbooklarla, bir yığın "fill in the blank" testleriyle ve beklide günlük konuşmalarda hiç kullanmadığımız gramer kurallarıyla zihnimizi doldurup, İngilizce konuşmayı öğrenmemiz bekleniyor.

Effortless English , Zahmetsiz İngilizce.

Şimdi size, internette rastladığım ve İngilizce konuşma için en iyi olduğuna inandığım bu sistemi ve onun kurallarını anlatacağım.

Öncelikle şu videoyu bir izleyin 5 dakikanızı alır...

[YOUTUBE]30QLa_JU37M&feature=player_embedded#at=133[/YOUTUBE]

Siz de doğru tekniklerle ve üstelik 2-3 kat daha hızlı bir şekilde İngilizce konuşmayı öğrenmek istiyorsanız.

Onca zaman özel kurslara gittiğim halde yine de istediğim gibi İngilizce konuşamıyorum diyorsanız.

Gramer kurallarını sular seller gibi ezbere bilip bütün testleri yanlışsız çözdüğünüz halde anadili İngilizce olan (native speakers) insanlarla konuştuğunuzda onları anlayamıyor veya kendinizi anlatamıyorsanız.

Aşağıda anlatacaklarımı dikkatle takip edin. Çünkü bu sistemi seveceksiniz. Bütün çalışma stratejinizi değiştirip İngilizcenizi hızla ilerletecek ve yakında akıcı bir şekilde konuşmaya başlayacaksınız.
 

ASHAB-I BEDR

Well-known member
KURAL 1

Önce ilk önerim: otomatik olarak İngilizce konuştuğunuzu hayal edin.. cümleleri kafanızda planlamadan, düşünmeden…

kelimeler ağzınızdan kolayca ve hızlı bir şekilde çıkıyor. Ve konuşulanları anlamak için çaba sarf etmediğinizi hayal edin.

Bunu yapmak için İngilizce çalışma metodunuzu değiştirmelisiniz. İlk eyleminiz kelime ezberlemeyi bırakmak. Ne?… Evet yanış duymadınız.

[DIKKAT]Kelimeleri çalışmayı bırakın!![/DIKKAT]

Bu doğru, kelimeleri ezberlemeyin. Anadilini öğrenenler, konuşanlar, tek kelimelere odaklanmazlar. Onlar söz öbeklerine (phrases), cümle parçacıklarının anlamına, beraber söylenen sözcüklere ve deyimlere odaklanırlar.

Dr. James Asher tarafından yapılan bir araştırma kanıtlamıştır ki, phrase ile öğrenmek, tek tek kelime öğrenmeye göre 4-5 kat daha hızlıdır.

Asla kelime listesi yapıp, onları tek tek yazıp ezberlemeyin. Asla!!

Beynimiz grupları sever.

Yeni öğrenilen her türlü bilgiyi, daha önce öğrendiği ve sahip olduğu bilgilerle bağlayarak ve birleştirerek kaydeder.

Tek tek kelimelere odaklanırsak beynimiz bunları kaydetmek için çok daha fazla zorlanır. Kelimeyi cümledeki anlamıyla ve birlikte kullanıldığı kelimelerle öğrenirsek daha hızlı ve kalıcı öğrenme gerçekleşir.

Yeni bir kelime bulduğunuzda onu kelime grubuyla birlikte not edin. Tekrar ederken ve çalışırken bu şekilde çalışın. Bir kelimenin o dilde farklı ve benzer birçok anlamı olabilir.

Yeni kelimenizi o cümledeki grubuyla öğrenirseniz diğer anlamlarıyla da karıştırmamış olursunuz.
 

ASHAB-I BEDR

Well-known member
KURAL 2

Angelina’nın Hikâyesi:

Benim adım Angelina, Paraguay’da öğrenciyim. A.J ile öğrenmeye başladığımda hiç İngilizce konuşamıyordum. Pek çok yıldır İngilizce gramer çalışmıştım, ama İngilizce konuşamıyordum.

A.J’in sisteminin ilk günü gramer çalışacağımızı sanıyordum. A.J beni şaşırttı, çünkü hiç gramer kuralı öğretmiyordu. Onun yerine bir hikâye anlattı. Aynı hikâyeyi garip bir şekilde pek çok kere anlattı. Sonra bana sürekli sorular sordu ve ben soruları cevapladım. Sorular süper kolaydı.

Dürüst olmak gerekirse, biraz kafam karışmıştı. Onun çılgın bir öğretmen olduğunu düşünmüştüm Daha çok gramer öğrenmeye ihtiyacım olduğunu düşünüyordum.

Zahmetsiz İngilizceyle devam ettim ve sonra, sadece iki hafta sonra acayip bişey oldu. Konuşmam gelişti! Arkadaşlarım bana nasıl böyle çabucak ilerlediğimi sordular.

Farkettim ki A.J gayet zeki bir öğretmendi, hikayeler ve sorular bana, gramer kurallarını çalışmadan İngilizce konuşmayı öğretiyordu Wow!!

Angelina harika bir öğrenci. O extra hızlı öğrendi çünkü bizim derslerimizi günde 5 saat dinledi. Ancak siz günde sadece bir saatle de ilerleyebilirsiniz.

Aynı sonuçları elde edebilirsiniz. Ama kural 2 yi izlemelisiniz.


[DIKKAT]Gramer Çalışmayı Bırakın[/DIKKAT]

Hemen Şimdi Bırakın.

Gramer kitaplarınızı ve textbook larınızı bir kenara bırakın. Gramer kuralları size İngilizce hakkında düşünmeyi öğretir, siz otomatik olarak konuşmak istiyorsunuz.

Düşünmeden konuşmak. Bizim sistemimizde gramer çalışmadan İngilizce öğrenirsiniz.

Konuşmanız çabucak gelişir. Kelime gruplarının ve cümlelerin anlamlarını özümseyerek, hissederek otomatik olarak konuşmayı öğrenmeliyiz.

Gramere yoğunlaşmak konuşma yeteneğimize tam ters etki yapar, beynimizi doğru grameri kullanmak için meşgul ederken, akıcı konuşmayı elde edemeyiz.

Önce gramer kurallarını çalışarak İngilizce konuşmayı öğrenenler daha sonra konuşmayı otomatikleştirdikleri zaman gramer kurallarını düşünmeden konuşmaya başlarlar ki, çok vakit kaybetmiş olurlar.

 

ASHAB-I BEDR

Well-known member
KURAL 3

Şimdi öğreneceğimiz kural, en önemli kuralımız.

Dil okullarının çoğu bunu önemsemiyor.


Humberto’nun Hikâyesi:

Humberto, birkaç yıl önce Kanada’ya taşındı. Venezuela’da yıllarca İngilizce çalışmıştı. Daha ziyade gramer kuralları.

Gerçekte Humberto İngilizceyi gözleriyle öğrenmişti. Textbooklar okuyarak, gramer kitaplarından çalışarak ve kelime listelerini ezberleyerek.

İngilizcesinin iyi olduğunu düşünüyordu. Ama Kanada’ya geldiğinde şoke oldu, hiç kimseyi anlayamıyordu.

Kanada’da bir İngilizce kursuna gitti. Kursa her gün devam etti. Peki ona ne öğrettiler?

Daha çok ders kitabı, daha çok gramer kitabı, daha çok ezberlenecek kelime listesi !!..Kursa başladıktan 12 ay sonra, Humberto hayal kırıklığına uğramış ve kızgındı.

Kurs bir yıl için 10.000 dolardan fazlaya mal olmuştu. Ama Humberto hala İngilizce konuşamıyordu, artık ne yapacağını bilmiyordu.

Buna inanamıyorum dedi. Bir yılın sonunda ben hala İngilizce konuşamıyorum.

Öğretmenlere bunun zaman kaybı olduğunu söyledim. Çok üzgündüm.

Çok şükür ki, nihayet daha iyi bir yol buldum. Şu an İngilizce konuşabiliyorum.

Yerli konuşmacıları anlayabiliyorum. Kanadalılarla her gün konuştum ve artık kendime güveniyorum. Dil kurslarına bu kadar zaman harcadığıma inanamıyorum, ve tabi ki bu kadar da para!!

 

ASHAB-I BEDR

Well-known member
En Önemli Kural – Önce Dinleyin

Humbertonun bulduğu kural neydi? basit. Kural Dinlemek.

[NOT]Dinlemek! Dinlemek! Dinlemek![/NOT]
[DIKKAT]
Sizi sıkmayan ve ANLAŞILABİLİR olan İngilizceyi HERGÜN dinleyin. Text Kitapları okumayın ! İngilizce DİNLEYİN![/DIKKAT]


Çok Basit. Bu sizin İngilizce başarınızın anahtarı. Text Kitapları okumayı bırakın. Hergün İngilizce dinlemeye başlayın.

Çoğu dil kurslarında İngilizceyi gözlerinizle öğrenirsiniz. Textbooklar okuyup gramer kuralları çalışırsınız.

Effortless English bir dinleme sistemidir. İngilizceyi kulaklarınızla öğrenirsiniz
.

Gözlerinizle değil.


Hergün 1-3 saat dinlerseniz konuşmanız çabucak gelişir.

Humberto gibi kolayca İngilizce konuşursunuz. Çalışma zamanınızın çoğunu dinleyerek geçirin. Bu harika bir konuşmanın anahtarıdır.
 

ASHAB-I BEDR

Well-known member
KURAL 4

Hyun, Kore’den bir öğrenci:

Ben çok ciddi bir öğrenciyim. Kore’de İngilizce çalışırken, büyük bir sınav için 50.000 kelime ezberlemiştim. Elli Bin.

Ama onları kullanamıyordum. İngilizce sınavlarını geçebiliyordum. Ama yerli konuşmacıları anlayamıyordum.

Effortless English Sistemiyle İngilizceyi otomatik olarak anlamayı öğrendim. Kelimeleri nasıl otomatik olarak kullanacağımı öğrendim. Altı hafta sonunda, artık kolayca konuşabiliyordum. Konuşmadan önce düşünmeye ihtiyacım kalmamıştı. Çok teşekkür ederim.

Yavaş, Derinden Öğrenme En İyisidir

Hyun kısa zamanda birsürü kelime öğrenmişti. Onun öğrenişi hızlı ve yüzeysel olmuştu. İşte bu yüzden öğrendiği kelimelerin çoğunu cabucak unutmuştu. İşte bu yüzden kelimeleri kullanamamıştı.

Kolayca konuşabilmenin sırrı, her kelime ve pharesi DERİNDEN öğrenmektir. Kelimelerin tanımlarını bilmek yeterli değildir. Onları bir sınav için hatırlamak yeterli değildir.

Kelimeleri beyninizin derinlerine yerleştirmelisiniz. Kolayca İngilizce konuşabilmek için, her dersi pek çok kere tekrar etmelisiniz. Formülümüz basit:

[DIKKAT] Derinden öğrenin, Kolayca konuşun. Derinden öğrenin, Kolayca konuşun.[/DIKKAT]

Derinden nasıl öğreneceksiniz? Kolay—Sadece bütün dersleri tekrar tekrar dinleyerek. Örneğin, bir sesli kitabınız varsa, ikinci bölüme geçmeden önce birinci bölümü 30 kere dinleyin. Birinci bölümü on gün boyunca, hergün üç kere dinleyebilirsiniz.
 

ASHAB-I BEDR

Well-known member
KURAL 5

İkinci kuralımızı anlatırken size, asla gramer çalışmayın demiştik. Ama siz tabi ki İngilizce grameri doğru kullanmak istersiniz. Belki de siz, gramer kurallarını hiç çalışmazsam nasıl gramer öğreneceğim diye düşünüyorsunuz. Evet, hemen söyleyelim.

Biz, size grameri doğal olarak öğrenme metodunu öğreteceğiz. Bu metodu kullanın, gramer bilginiz otomatik olarak gelişecek. Doğru fiil zamanlarını otomatik olarak kullanacaksınız. Fiilleri kullanırken denemeyeceksiniz, düşünmeyeceksiniz.

Miyuki’nin Hikâyesi:

Miyuki, gramer sınavlarında çok iyiydi. Bütün gramer kurallarını biliyordu. İngilizce fiilleri biliyordu.

Ama Miyuki’nin bir problemi vardı. Gerçek bir konuşmada grameri kullanamıyordu.

Geçmiş zamanı ayrıntılarıyla açıklayabilirdi, ama konuşurken, “Yesterday I GO to school (Ben dün okula gitmek) diyordu. Miyuki’nin kafası karışmıştı. Onun konuşması bu kadar kötüyken, test sonuçları nasıl böyle iyi olabilirdi.

Miyuki Diyor ki:

Sizin derslerinizden önce, bütün gramer kurallarını biliyordum. Ama doğru bir şekilde konuşamıyordum.

İngilizce grameri konuşurken hissedemiyordum. Point of View hikayeleri kullandıktan sonra grameri hissetmeye ve doğru bir şekilde kullanmaya başladım.

Şimdi konuşurken grameri çok iyi kullanabiliyorum. Konuşurken grameri hiç düşünmüyorum. Sadece otomatik olarak doğru bir biçimde kullanıyorum. Teşekkür ederim.

Miyuki, grameri doğal metodla öğrendi. Bizim derslerimiz sırasında asla gramer çalışmadı. Peki konuşurken doğru gramer kullanmayı nasıl başardı?

Önce kısa hikâyemizi şimdiki zamanda dinledi. Bunu her gün yaptı. Sonra tamamen aynı hikâyeyi, fakat bu sefer on yıl öncesinden başlatılarak dinledi.

Bu hikâyeyi dinleyerek, geçmiş zamanı hissetmeyi öğrendi.

Ve sonra ona tamamen aynı hikâyeyi verdik. Bu sefer hikâyemi “2004’ten beri” başlıyordu. Böylece Miyuki, tamamlanmış geçmiş zamanı hissetmeyi öğrendi.

Ve son olarak ona tamamen aynı hikâyeyi, gelecek yıldan başlatarak verdik. Ve o bu hikayeyi dinleyerek gelecek zamanı hissetmeyi öğrendi.

Point Of View Mini Hikâyeleri Kullanın

Biz bu hikâyelere, “Point Of View Mini-Stories” diyoruz.

Onlar, İngilizce grameri öğrenmenin ve otomatik olarak kullanmanın en güçlü metodudur.

Use Point of View Stories for Automatic Grammar Otomatik Gramer için Point of View Stories Kullanın.

İngilizce grameri, gerçek İngilizce dinleyerek öğrenmelisiniz. En iyi yol, hikâyeler dinlemektir. Farklı zamanlarda anlatılmış hikâyeler (Point of View): Geçmiş Zaman, Tamamlanmış Geçmiş Zaman, Şimdiki Zaman ve Gelecek Zaman.

Bunu nasıl yapacaksınız? Kolay…

Şimdiki zamanda bir hikâye ya da yazı bulun. Sonra native speaker (ana dili İngilizce olan) bir hocanızdan bulduğunuz materyali Past (geçmiş zaman), Perfect tense (tamamlanmış geçmiş zaman) ve Future (gelecek zaman) olarak tekrar kaydetmesini rica edin.

Böylece hikâyeleri farklı gramer çeşitleriyle pek çok kere dinleyebilirsiniz.

Gramer kurallarını bilmenize gerek yok.

Sadece Point of View hikâyelerinizi dinleyin ve gramer otomatik olarak gelişecektir. Bu teknik güçlüdür, basittir ve bir o kadar da başarılıdır. İşte bu doğal İngilizce gramerin sırrıdır.

 

ASHAB-I BEDR

Well-known member
KURAL 6

Bugün bir konu hakkında düşünmenizi istiyoruz: 4-5 sene ingizce eğitimi aldınız. Neden hala yerli konuşmacıları anlamakta güçlük çekiyorsunuz?

Sizde bir sorun yok. Gittiğiniz kurslarda ve çalıştığınız textbooklarda bir sorun var. Textbooklar ve ses cd kasetleri gerçekten berbat.

Söz konusu kurslarda gerçek İngilizce konuşmaları asla öğrenmediniz.

Günlük ingillizceyi ve yerli konuşmacıların normalde kullandıkları sıradan İngilizceyi hiçbir zaman öğrenmediniz. Siz oralarda TEXTBOOK İngilizcesi öğrendiniz.


**Yerli Konuşmacıları (Native Speakers) Nasıl Anlayacaksnız


Megdelio Venezuellada 5 yıl İngilizce eğitimi aldı. Öğretmenleri onun ileri seviye (advanced) öğrenci olduğunu söylediler. Amerika’ya geldiğinde kendini iyi hissediyordu. Amerikalılarla karşılaşacağı için heyecanlıydı. Karşılaşmaya hazırdı.

Megdelio diyor ki:

Bir gün Amerikalı bir kadınla konuşmaya çalıştım ve her şey değişti. Kadın konuşmaya başladı ve ben onu anlayamadım. Hem de hiç anlayamadım.

Kadının telaffuzu dinlediğim textbook kaset ve cd lerdekinden tamamıyla farklıydı. O; deyimler (idioms), argo tabirler (slang) ve pek çok sıradan kelime grupları (casual phrases) kullanıyordu.

Tamamen kafam karışmıştı. işte o zaman fark ettim ki, Gerçek İngilizceyi öğrenmem gerekiyordu.

** Günlük Konuşma İngilizcesini Öğrenmelisiniz.

Megdelio’ya gerçek konuşma İngilizcesiyle öğrenmeyi öğrettik. Hergün kullandığımız günlük konuşmalarda, kitaplarda, filmlerde, televizyon şovlarında, çizgi romanlarda, sesli kitaplarda, makalelerde, gazetelerde dergilerde ve internet yayınlarında kullanılan İngilizceyi öğrenmeyi öğrettik.

**Stop Learning Textbook English

** Textbook İngilizcesi Öğrenmeyi Bırakın

Yerli konuşmacıları anlamak istiyorsanız, textbook kaset ve cd lerinden öğrenmeyi bırakmalısınız.

Gerçek İngilizceyi öğrenmek için, gerçek konuşmalar dinlemelisiniz, aktörlerin okuduğu konuşmaları değil. Yerli konuşmacıları dinleyin, gerçek İngilizce konuşun. Sadece gerçek İngilizce konuşmaları dinlemelisiniz.

Günlük İngilizceyi nasıl öğrenirsiniz?

Çok kolay. Textbook kullanmayı bırakın. Onun yerine sadece, gerçek İngilizce konuşmaları, İngilizce filmleri, televizyon şovlarını, sesli kitapları, hikâyeleri ve radyo tolk şovları dinleyin. Gerçek İngilizce konuşmaları kullanın.


Gerçek İngilizce konuşmaları kullanmaya başladıktan 6 hafta sonra, Megdelio kolayca İngilizce konuşabiliyordu artık. Yerli konuşmacıların kullandığı İngilizceyi anlayabiliyordu. Siz de yapacaksınız.


Gerçek İngilizce Öğrenin, Textbook İngilizcesi Değil.
 

ASHAB-I BEDR

Well-known member
KURAL 7

Evet şimdi son kuralımız, ve en kolay olanı.

Çoğu İngilizce Cd leri dinle ve tekrar et tekniğini kullanır. Konuşmacı İngilizce bir şey söyler ve siz de onun söylediğini aynen tekrarlarsınız. Bu metot başarısız olmuştur.

KURAL 7, Bir Hikâye:

Japon bir bayan olan Emi’nin bir sorunu vardı. Onun konuşması YAVAŞTI. Soruları çabucak yanıtlayamıyordu. Emi pek çok İngilizce kaset ve CD dinlemişti. Onları dinlemiş ve konuşmacının söylediklerini tekrar etmişti.

Emi bize sorunuyla ilgili bir mail gönderdi. Biz de ona “Dinle & Cevapla” derslerini önerdik. Ona “dinle ve tekrar et” metodunu kullanmamasını söyledik. Ona “Dinle & Cevapla” mini hikâyelerimizden bahsettik.

Emi’ye dinle ve tekrarla metodunun yeterli olmadığını anlattık. Tekrarladığınız zaman sadece konuşmacıyı kopyalarsınız. Ama bir soru duyduğunuzda ve onu cevapladığınızda, İngilizceyi düşünürsünüz.

Dinle & CEVAPLA derslerini kullandıktan sadece 4 hafta sonra, Emi’nin konuşması hızlı, kolay ve otomatik hale geldi.

Emi heyecanlıydı ve dedi ki:

Dersler HARİKA! Onları çok sevdim. Konuşmam şimdi çok daha hızlı ve pratik. Çabucak anlayabiliyorum ve artık düşünmeden konuşabiliyorum. Buna inanamıyorum, harika!

Dinle ve Cevapla Tekniğini kullanın, Dinle ve Tekrarla Değil

Dinle & Cevapla mini hikâye derslerini kullanın. Her mini hikâye dersinde konuşmacı size kısa ve basit bir hikâye anlatır. Ayrıca o size bir çok kolay sorular sorar. Soruları her duyduğunuzda, dinlemeyi durdurur ve cevaplarsınız. Soruları çabucak ve düşünmeden cevaplamayı öğrenirsiniz. İngilizceniz otomatik hale gelir.

Dinle & Cevapla hikayelerini nasıl kullanabilirsiniz. Çok kolay. Anadili İngilizce olan (native) bir öğretmen bulun. Ondan bu metodu kullanmasını isteyin. Ondan bir hikaye anlatmasını isteyin. Ve hikaye hakkında sürekli sorular sormasını isteyin. Bu size, İngilizce olarak çabucak düşünmeyi öğretecek.

Ayrıca, Dinle & Cevapla derslerimizi de bu iş için kullanabilirsiniz.
 
Üst