Ehl-i keşif ve tahkikin ittifakiyle; dünyanın bin sene hayat-ı mes'ûdanesi, bir saatine değmeyen Cennet hayatı.. ve Cennet hayatının dahi bin senesi, bir saat müşahedesine değmeyen bir kudsî, münezzeh cemâl ve kemâl sahibi olan Zât-ı Zülcelâlin müşahedesi, rü'yetidir ki: (Hâşiye) Hadîs-i kat-î ile ve Kur'an'ın nassiyle sabittir. Hazreti-i Süleyman Aleyhisselâm gibi bir kemâl ile meşhur bir zatın rü'yetine iştiyaklı bir merak, Hazret-i Yûsuf Aleyhisselâm gibi bir cemâl ile mümtaz bir zatın şuhuduna meraklı bir iştiyak, herkes vicdanen hisseder. Acaba dünyanın bütün mehâsin ve kemalâtından binler derece yüksek olan Cennetin bütün mehâsin ve kemâlâtı bir cilve-i cemâli ve kemâli olan bir Zâtın rü'yeti; ne kadar mergûb, merak-âver ve şuhudu, ne derece matlub ve iştiyak-âver olduğunu kıyas edebilirsen et.
(Hâşiye): Hadîsin nassiyle: «O şuhud, bütün lezaiz-i Cennetin o derece fevkindedir ki, onları unutturur. Ve şuhuddan sonra ehl-i şuhudun hüsn-ü cemâli o derece fazlalaşır ki; döndükleri vakit, saraylarındaki aileleri çok dikkat ile, zor ile onları tanıyabilirler.» Hadiste vârid olmuştur.
(Hâşiye): Hadîsin nassiyle: «O şuhud, bütün lezaiz-i Cennetin o derece fevkindedir ki, onları unutturur. Ve şuhuddan sonra ehl-i şuhudun hüsn-ü cemâli o derece fazlalaşır ki; döndükleri vakit, saraylarındaki aileleri çok dikkat ile, zor ile onları tanıyabilirler.» Hadiste vârid olmuştur.