Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Sorularla İslamiyet
İman ve İslam’ın tarifi ,, ama yeterlimi sizce?
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Eyvàh!" data-source="post: 36236" data-attributes="member: 12"><p><strong>imansizliga goturen seyler</strong></p><p></p><p>Sual: Günah işlemek ve işlemeye devam etmek insanın imansız ölmesine sebep olmaz mı? </p><p>CEVAP</p><p>Büyük günahları işlemek ve devam etmek insanı küfre sürükleyip, imansız ölmesine sebep olabilir.</p><p></p><p>Sual: Büyük günahlar nelerdir?</p><p>CEVAP</p><p>Büyük günahlardan bazıları şunlardır:</p><p></p><p>1- Bid'at sahibi olmak</p><p></p><p>2- Günah işlemeye devam etmek</p><p></p><p>3- Müslüman olduğuna şükretmemek</p><p></p><p>4- İmansız ölmekten korkmamak</p><p></p><p>5- Zulmetmek</p><p></p><p>6- Anaya-babaya âsi olmak</p><p></p><p>7- Doğru olsa da çok yemin etmek</p><p></p><p>8- Namazı öğrenmeye ve çoluk-çocuğa öğretmeye önem vermemek</p><p></p><p>9- İçki içmek</p><p></p><p>10- Yalan yere evliyalık taslamak</p><p></p><p>11- Günahını küçük görmek</p><p></p><p>12- Kendini beğenmek</p><p></p><p>13- İlim ve ibadeti ile kendini üstün görmek</p><p></p><p>14- Haset etmek</p><p></p><p>15- Tecrübe etmeden bir kimseye iyi demek</p><p></p><p>16- Yalana, gıybete devam etmek</p><p></p><p>17- Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından uzak durmak</p><p></p><p>18- Kâfir olsa da komşusuna eziyet etmek</p><p></p><p>19- Dünya işleri için, çok sinirlenmek </p><p></p><p>20- Büyü yapmak</p><p></p><p>21- Salih olan mahrem akrabayı ziyareti terk etmek</p><p></p><p>22- Allahü teâlânın sevdiklerini sevmemek; sevmediklerini sevmek</p><p></p><p>23- Mümin kardeşine üç günden fazla kin tutmak</p><p></p><p>24- Zina veya livata yapmak</p><p></p><p>25- Açık saçık giyinmek</p><p></p><p>26- Katillik</p><p></p><p>27- Hırsızlık</p><p></p><p>28- Uyuşturucu madde kullanmak</p><p></p><p>29- Gasp</p><p></p><p>30- Ramazan orucunu, açıktan yemek</p><p></p><p>31- Zaruretsiz faiz vermek </p><p></p><p>32- Haksız yere yetim malı yemek</p><p></p><p>33- Ölçü ve tartıda hile yapmak</p><p></p><p>34- Namazı vaktinden önce veya sonra kılmak</p><p></p><p>35- Kalb kırmak</p><p></p><p>36- Rüşvet almak</p><p></p><p>37- Malın zekatını ve uşrunu vermemek</p><p></p><p>38- Canlı hayvan ateşte yakmak </p><p></p><p>39- Kur'an-ı kerimi öğrendikten sonra, okumasını unutmak</p><p></p><p>40- Allah’ın rahmetinden ümidini kesmek</p><p></p><p>41- Hainlik etmek</p><p></p><p>42- Eshab-ı kiramdan herhangi birisini sevmemek</p><p></p><p>43- Namuslu kadına, kötü kadın demek</p><p></p><p>44- Müslümanlar arasında söz taşımak</p><p></p><p>45- Avret yerini açmak veya başkasının avret yerine bakmak</p><p></p><p>46- Emanete hıyanet etmek</p><p></p><p>47- Cimrilik</p><p></p><p>48- Dünyaya düşkünlük</p><p></p><p>49- Allahü teâlânın azabından korkmamak</p><p></p><p>50- Haramı haram helalı helal bilmemek</p><p></p><p>51- Falcıların falına inanmak</p><p></p><p>52- Kadına, kıza yani harama bakmak</p><p></p><p>53- Kadınların erkek, erkeklerin kadın elbisesi giymesi</p><p></p><p>54- Ettiği iyiliği başa kakmak</p><p></p><p>55- Allah’tan gayriye yemin etmek. Mesela çocuğumun ölüsünü öpeyim gibi</p><p></p><p>56- Küçük günahı işlemeye devam etmek</p><p></p><p>57- Bir namaz vaktini kaçıracak zaman kadar cünüp durmak</p><p></p><p>58- Çalgı çalmak ve dinlemek</p><p></p><p>59- İntihar etmek</p><p></p><p>60- Dinini öğrenmemek.</p><p></p><p></p><p>Günahı önemsiz saymak</p><p>Sual: Günahı önemsiz saymak ne demektir, nasıl olur?</p><p>CEVAP</p><p>Günahı önemsiz saymanın ne demek olduğu çok kimse tarafından bilinmemekte, bu yüzden günahkârlara kâfir denmektedir. Mesela (İçki içmeye devam eden kimse, haram olduğuna önem verse, içmez, açık gezen bayan, bunun haram olduğuna önem verse kapanır. O halde bunlar, işlediği günahlarına üzülmedikleri, yani haramı önemsiz saydıkları için kâfirdir) demek yanlıştır. </p><p></p><p>Üzülmeyen, önem vermeyen kâfir olur ama, üzülmek, önem vermemek ne demektir? Mesela namazını kılan bir bayan, açık gezmenin günah olduğunu biliyorsa, (Kapanmak Allah’ın emri, kapansak iyi olur ama, bu zamanda kapanamıyoruz) derse, bu bayana kâfir denmez. Bunun gibi içki içen kimse de, (İçki haramdır, fakat alıştık bırakamıyoruz) derse, bu kimseye kâfir denmez. Aksine, hiç içki içmeyen birisi, (bir bardak şarap içmek günah sayılmaz) dese küfre girer. Yahut, (Herkes açık geziyor, ne oluyor, biz de geziyoruz, herkes içiyor, biz de içiyoruz, sarhoş olmadıktan sonra ne zararı olur) diyerek haramı önemsiz saymak küfür olur.</p><p></p><p>Allahü teâlânın gazabı günahlar içinde saklıdır. Bir günah yüzünden büyük azaba maruz bırakabilir. Yüz bin sene ibadet eden iyi bir kulunu, sonsuz olarak Cehenneme koyabilir. Mesela yüz bin sene itaat eden İblis, kibrederek secde etmediği için sonsuz olarak Cehennemlik oldu. Âdem aleyhisselamın oğlu, bir adam öldürdüğü için ebedi Cehennemlik oldu. Her duası kabul olan Belam-ı Baura, bir günaha meylettiği için imansız gitti. Karun zekat vermediği için malı ile helak oldu. O halde her günahtan kaçmaya çalışmalı. Hadis-i şerifte, (Çok küçük bir günahtan kaçmak, bütün cin ve insanların ibadetleri toplamından daha iyidir) buyuruluyor.</p><p></p><p>Günah işleyince de ümitsizliğe kapılmamalı, hemen tevbe etmelidir. Mümin hem Allah’ın rahmetinden ümidini kesmemeli, hem de Ondan çok korkmalıdır. Hadis-i şerifte (Müminin kalbinde korku ile ümit varsa, Allahü teâlâ onu umduğuna kavuşturur, korktuğundan da emin eder) buyuruldu. Yani bir mümin, Allah’ın azabından korkar, rahmetinden de ümidini kesmez, haramlardan kaçıp ibadetlerini yapmaya çalışırsa Cennete gider.</p><p></p><p>Bir insan ne kadar büyük günah işlerse işlesin, Allah’ın rahmetinden ümidini kesmemelidir. Hatta azılı bir kâfir bile tevbe edip "La ilahe illallah Muhammedün Resulullah" dese, bütün günahları affolur, tertemiz bir insan olur. Yani dünyada iken Allah’ın affetmediği günah yoktur. Tevbe edince şirki yani kâfirliği de affeder. Öldükten sonra artık kâfirlere af yoktur. Kur'an-ı kerimde, (Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin, Allah bütün günahları affeder) buyuruluyor. (Zümer 53)</p><p></p><p>Allahü teâlânın rızasının ve gazabının hangi işte, hangi sözde olduğunu bilmeyiz. Bu bakımdan hiçbir sözü, hiçbir iyiliği ve kötülüğü küçük görmemelidir. Cenab-ı Hak, rızasını iyilikler içinde, gazabını da günahlar içinde saklamıştır. Önem verilmeyen bir günah, Allah’ın gazabına sebep olabilir. Onun için sözümüze dikkat etmeliyiz. Atalarımız, (Söz var iş bitirir, söz var baş yitirir) demişlerdir.</p><p></p><p>İbadet yapmamak, günahlardan kaçmamak insanın kalbini karartır, zamanla küfre sokar, kâfir olur. Günahların hepsi Allah’ın emrini yapmamak olduğundan büyüktür. İbni Münkedir hazretleri ölüm döşeğinde ağlıyordu. Sebebini sordular. "Kasten büyük bir günah işlemedim. Önemsiz saydığım küçük bir günah, Allah’ın gazabına sebep olduysa diye korktuğum için ağlıyorum" dedi. İşte böyle korkular müslümanın kurtuluşuna sebeptir. Çünkü hadis-i şerifte, (Allahü teâlâ, kıyamette buyurur ki: "Dünyada iken bir gün beni hatırlayıp ananı, benden bir kerecik korkanı, Cehennemden çıkarın") buyuruldu.</p><p></p><p></p><p>İmanı kurtarmanın çaresi </p><p>Sual: (Dinin onda birini yapan kurtulur) anlamında bir hadis varmış. Yani on farzdan birini yapan ve on haramdan birinden kaçan kurtulacak mıdır?</p><p>CEVAP</p><p>O hadis-i şerifin meali şöyledir: </p><p>(Ey eshabım, siz öyle bir zamandasınız ki, dinin emir ve yasaklarının onda birine uymazsanız helak olur, Cehenneme gidersiniz. Öyle bir zaman gelecek ki, emir ve yasaklarının onda birine uyabilen, Cehennemden kurtulur.) [Tirmizi, Taberani]</p><p></p><p>Bir başka hadis-i şerif meali de şöyledir: </p><p>(Siz öyle bir zamandasınız ki, âlimleri çok, hatipleri azdır. Bugün bildiğinin onda birini terk eden helak olur. Bir zaman gelecek ki, bilenler az konuşanlar çok olacaktır. O zamanda, dinin emir ve yasaklarının onda birine uyan kurtulacaktır.) [İ. Ahmed]</p><p></p><p>İmam-ı Türpüşti diyor ki: </p><p>Bu hadis-i şerif, emir olunanların hepsi için değildir. Çünkü dinin aslında bildirildiği gibi öyle emirler vardır ki, müminlerden hiçbir fert onu terk edemez. Onu ihmal etmek için özür makbul olmaz. O farzlar muaf olamaz. Bu hadis-i şerif emr-i maruf ve nehy-i münker içindir. Yani, siz öyle bir zamandasınız ki, emr-i maruf ve nehy-i münkerden birini terk etseniz helak olursunuz. Çünkü din kuvvetlenmiş, hak meydana çıkmıştır. Dinin yardımcıları çoktur. Hiçbiriniz mazur olmaz. Gevşeklik özür olmaz. Fakat, fitne fesat zamanında, hak gizli olur. O zaman böyle değildir.</p><p></p><p>Müslümanların kimsesiz kaldığı bir zamanda. İslamiyet için, azıcık yardım etmek, binlerce altın vermiş gibi sevap olur. Hele dinsizlerin, Müslümanlarla alay edenlerin çoğaldığı, Müslüman evlatlarını dinden çıkaran propagandaların yayıldığı zamanda yapılan az bir ibadete, kat kat çok sevap verilir.</p><p></p><p>Büyük bir âlimin açıklaması da şöyledir: </p><p>Bu hadis-i şeriften maksat, imanı kurtarabilmektir. İmanı kurtarabilmek yani imanla ölmek için de iki şey lazımdır: </p><p>1- Doğru imana yani Ehl-i sünnet itikadına sahip olmak. </p><p>2- Salih amellere sarılmak. İman, muma benzer, ibadetler mum etrafındaki fener gibidir. Mum ile birlikte fener de, İslamiyet’tir. Olmazsa fener, mum çabuk söner. İmansız İslam olmaz, İslam olmayınca, iman da yoktur. Bunun için Kur’an-ı kerimde, (İman edip salih amel işleyenler) ifadesi geçmektedir. Demek ki imanı muhafaza edebilmek için, salih ibadetlere sarılmak şarttır. Salih ibadetlere sarılabilmek için de fıkhı iyi bilmek şarttır. Çünkü bilmeden yapılan ibadet boşa gider. </p><p></p><p>Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:</p><p>(Her şeyin dayandığı bir direk vardır. Dinin temel direği, fıkıh bilgisidir.) [Beyheki]</p><p>(Allah, iyilik etmek istediği kulunu fakih yapar.) [Buhari] </p><p></p><p>(Allah indinde en üstün kimse fakihtir.) [M.Zühdiyye] (Fakih = fıkhı bilen)</p><p>(İbadetlerin en kıymetlisi fıkhı öğrenmek ve öğretmektir.) [İbni Abdilberr]</p><p>(Âlimlerin en hayırlısı fıkıh âlimleridir.) [İ.Maverdi]</p><p></p><p>(Fıkhı bilmeden ibadet etmek, gece karanlıkta bina yapıp, gündüz yıkmak gibidir.) [Deylemi]</p><p>(Az fıkıh bilmek çok ibadetten iyidir. İhlasla ibadet edene fıkhı öğrenmek nasip olur.) [Taberani]</p><p></p><p>Fıkıh bilmeden Allah’ın varlığını ispata çalışmakla iman kurtarılmaz. Küfre düşürücü söz ve hareketleri bilmeyen her zaman küfre düşer. Mesela Allah düşünür demek veya İslamiyet bir düşünce sistemidir demek, ilahi şuur demek küfürdür. Allahü teâlâ, (İman edip salih amel işleyenler hariç herkes zarardadır) buyurdu. (Asr suresi)</p><p></p><p>Kâmil iman sahibi olmak için</p><p>İmanın yenilenmesi, parlaması, yani kâmil imana sahip olmak için yapılacak işler vardır. Bu husustaki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyle:</p><p>(Kimde şu 3 şey bulunursa, imanı kâmil hâle gelir: Allah rızası için yaptığı işlerde kınanmaktan korkmaz, riyadan kaçınır, biri dünyaya, diğeri ahirete ait iki işle karşılaştığı zaman, ahiret için olan işi, dünyalığa tercih eder.) [Deylemi]</p><p></p><p>(İmanın efdali Allah için sevmek, Allah için buğzetmek, diliyle de Allah’ı anmak, kendisine hoş geleni, başkasına da hoş görmek, istemediği bir şeyi başkası için de istememek, hayır konuşmak veya susmaktır.) [Taberani]</p><p></p><p>(Şartlarına riayet ederek namaz kılan imanlıdır.) [İ.Neccar]</p><p>(İmanın tadını bulmak isteyen, sevdiği kişiyi yalnız Allah için sevsin!) [Beyheki] </p><p></p><p></p><p>Çok önemli tembih</p><p>Erkek olsun, kadın olsun, her Müslümanın, her sözünde, her işinde, Allahü teâlânın emirlerine, yani farzlara ve yasak ettiklerine yani haramlara uyması lazımdır. Bir farzın yapılmasına, bir haramdan sakınmaya önem vermeyenin imanı gider. İmansız kimse, kabirde azap çeker. Ahirette Cehenneme gider. Cehennemde sonsuz yanar. Af edilmesine, Cehennemden çıkmasına imkan ve ihtimal yoktur. Küfre düşmek çok kolaydır. Her sözde, her işte küfre düşülebilir. Küfürden kurtulmak da çok kolaydır. Küfrün sebebi bilinmese dahi, her gün bir kere, Ya Rabbi, bilerek veya bilmeyerek küfre sebep olan bir söz söyledim veya bir iş yaptım ise, pişman oldum. Beni affet diyerek tevbe etse, Allahü teâlâya yalvarsa, muhakkak affolur. Cehenneme gitmekten kurtulur. Cehennemde sonsuz yanmamak için, her gün muhakkak tevbe etmelidir. Bu tevbeden daha önemli bir vazife yoktur. Kul hakkı bulunan günahlara tevbe ederken, bu hakları ödemek ve terk edilmiş namazlar için tevbe ederken, bunları kaza etmek lazımdır. (Seadet-i Ebediyye) </p><p>__________________</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Eyvàh!, post: 36236, member: 12"] [b]imansizliga goturen seyler[/b] Sual: Günah işlemek ve işlemeye devam etmek insanın imansız ölmesine sebep olmaz mı? CEVAP Büyük günahları işlemek ve devam etmek insanı küfre sürükleyip, imansız ölmesine sebep olabilir. Sual: Büyük günahlar nelerdir? CEVAP Büyük günahlardan bazıları şunlardır: 1- Bid'at sahibi olmak 2- Günah işlemeye devam etmek 3- Müslüman olduğuna şükretmemek 4- İmansız ölmekten korkmamak 5- Zulmetmek 6- Anaya-babaya âsi olmak 7- Doğru olsa da çok yemin etmek 8- Namazı öğrenmeye ve çoluk-çocuğa öğretmeye önem vermemek 9- İçki içmek 10- Yalan yere evliyalık taslamak 11- Günahını küçük görmek 12- Kendini beğenmek 13- İlim ve ibadeti ile kendini üstün görmek 14- Haset etmek 15- Tecrübe etmeden bir kimseye iyi demek 16- Yalana, gıybete devam etmek 17- Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından uzak durmak 18- Kâfir olsa da komşusuna eziyet etmek 19- Dünya işleri için, çok sinirlenmek 20- Büyü yapmak 21- Salih olan mahrem akrabayı ziyareti terk etmek 22- Allahü teâlânın sevdiklerini sevmemek; sevmediklerini sevmek 23- Mümin kardeşine üç günden fazla kin tutmak 24- Zina veya livata yapmak 25- Açık saçık giyinmek 26- Katillik 27- Hırsızlık 28- Uyuşturucu madde kullanmak 29- Gasp 30- Ramazan orucunu, açıktan yemek 31- Zaruretsiz faiz vermek 32- Haksız yere yetim malı yemek 33- Ölçü ve tartıda hile yapmak 34- Namazı vaktinden önce veya sonra kılmak 35- Kalb kırmak 36- Rüşvet almak 37- Malın zekatını ve uşrunu vermemek 38- Canlı hayvan ateşte yakmak 39- Kur'an-ı kerimi öğrendikten sonra, okumasını unutmak 40- Allah’ın rahmetinden ümidini kesmek 41- Hainlik etmek 42- Eshab-ı kiramdan herhangi birisini sevmemek 43- Namuslu kadına, kötü kadın demek 44- Müslümanlar arasında söz taşımak 45- Avret yerini açmak veya başkasının avret yerine bakmak 46- Emanete hıyanet etmek 47- Cimrilik 48- Dünyaya düşkünlük 49- Allahü teâlânın azabından korkmamak 50- Haramı haram helalı helal bilmemek 51- Falcıların falına inanmak 52- Kadına, kıza yani harama bakmak 53- Kadınların erkek, erkeklerin kadın elbisesi giymesi 54- Ettiği iyiliği başa kakmak 55- Allah’tan gayriye yemin etmek. Mesela çocuğumun ölüsünü öpeyim gibi 56- Küçük günahı işlemeye devam etmek 57- Bir namaz vaktini kaçıracak zaman kadar cünüp durmak 58- Çalgı çalmak ve dinlemek 59- İntihar etmek 60- Dinini öğrenmemek. Günahı önemsiz saymak Sual: Günahı önemsiz saymak ne demektir, nasıl olur? CEVAP Günahı önemsiz saymanın ne demek olduğu çok kimse tarafından bilinmemekte, bu yüzden günahkârlara kâfir denmektedir. Mesela (İçki içmeye devam eden kimse, haram olduğuna önem verse, içmez, açık gezen bayan, bunun haram olduğuna önem verse kapanır. O halde bunlar, işlediği günahlarına üzülmedikleri, yani haramı önemsiz saydıkları için kâfirdir) demek yanlıştır. Üzülmeyen, önem vermeyen kâfir olur ama, üzülmek, önem vermemek ne demektir? Mesela namazını kılan bir bayan, açık gezmenin günah olduğunu biliyorsa, (Kapanmak Allah’ın emri, kapansak iyi olur ama, bu zamanda kapanamıyoruz) derse, bu bayana kâfir denmez. Bunun gibi içki içen kimse de, (İçki haramdır, fakat alıştık bırakamıyoruz) derse, bu kimseye kâfir denmez. Aksine, hiç içki içmeyen birisi, (bir bardak şarap içmek günah sayılmaz) dese küfre girer. Yahut, (Herkes açık geziyor, ne oluyor, biz de geziyoruz, herkes içiyor, biz de içiyoruz, sarhoş olmadıktan sonra ne zararı olur) diyerek haramı önemsiz saymak küfür olur. Allahü teâlânın gazabı günahlar içinde saklıdır. Bir günah yüzünden büyük azaba maruz bırakabilir. Yüz bin sene ibadet eden iyi bir kulunu, sonsuz olarak Cehenneme koyabilir. Mesela yüz bin sene itaat eden İblis, kibrederek secde etmediği için sonsuz olarak Cehennemlik oldu. Âdem aleyhisselamın oğlu, bir adam öldürdüğü için ebedi Cehennemlik oldu. Her duası kabul olan Belam-ı Baura, bir günaha meylettiği için imansız gitti. Karun zekat vermediği için malı ile helak oldu. O halde her günahtan kaçmaya çalışmalı. Hadis-i şerifte, (Çok küçük bir günahtan kaçmak, bütün cin ve insanların ibadetleri toplamından daha iyidir) buyuruluyor. Günah işleyince de ümitsizliğe kapılmamalı, hemen tevbe etmelidir. Mümin hem Allah’ın rahmetinden ümidini kesmemeli, hem de Ondan çok korkmalıdır. Hadis-i şerifte (Müminin kalbinde korku ile ümit varsa, Allahü teâlâ onu umduğuna kavuşturur, korktuğundan da emin eder) buyuruldu. Yani bir mümin, Allah’ın azabından korkar, rahmetinden de ümidini kesmez, haramlardan kaçıp ibadetlerini yapmaya çalışırsa Cennete gider. Bir insan ne kadar büyük günah işlerse işlesin, Allah’ın rahmetinden ümidini kesmemelidir. Hatta azılı bir kâfir bile tevbe edip "La ilahe illallah Muhammedün Resulullah" dese, bütün günahları affolur, tertemiz bir insan olur. Yani dünyada iken Allah’ın affetmediği günah yoktur. Tevbe edince şirki yani kâfirliği de affeder. Öldükten sonra artık kâfirlere af yoktur. Kur'an-ı kerimde, (Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin, Allah bütün günahları affeder) buyuruluyor. (Zümer 53) Allahü teâlânın rızasının ve gazabının hangi işte, hangi sözde olduğunu bilmeyiz. Bu bakımdan hiçbir sözü, hiçbir iyiliği ve kötülüğü küçük görmemelidir. Cenab-ı Hak, rızasını iyilikler içinde, gazabını da günahlar içinde saklamıştır. Önem verilmeyen bir günah, Allah’ın gazabına sebep olabilir. Onun için sözümüze dikkat etmeliyiz. Atalarımız, (Söz var iş bitirir, söz var baş yitirir) demişlerdir. İbadet yapmamak, günahlardan kaçmamak insanın kalbini karartır, zamanla küfre sokar, kâfir olur. Günahların hepsi Allah’ın emrini yapmamak olduğundan büyüktür. İbni Münkedir hazretleri ölüm döşeğinde ağlıyordu. Sebebini sordular. "Kasten büyük bir günah işlemedim. Önemsiz saydığım küçük bir günah, Allah’ın gazabına sebep olduysa diye korktuğum için ağlıyorum" dedi. İşte böyle korkular müslümanın kurtuluşuna sebeptir. Çünkü hadis-i şerifte, (Allahü teâlâ, kıyamette buyurur ki: "Dünyada iken bir gün beni hatırlayıp ananı, benden bir kerecik korkanı, Cehennemden çıkarın") buyuruldu. İmanı kurtarmanın çaresi Sual: (Dinin onda birini yapan kurtulur) anlamında bir hadis varmış. Yani on farzdan birini yapan ve on haramdan birinden kaçan kurtulacak mıdır? CEVAP O hadis-i şerifin meali şöyledir: (Ey eshabım, siz öyle bir zamandasınız ki, dinin emir ve yasaklarının onda birine uymazsanız helak olur, Cehenneme gidersiniz. Öyle bir zaman gelecek ki, emir ve yasaklarının onda birine uyabilen, Cehennemden kurtulur.) [Tirmizi, Taberani] Bir başka hadis-i şerif meali de şöyledir: (Siz öyle bir zamandasınız ki, âlimleri çok, hatipleri azdır. Bugün bildiğinin onda birini terk eden helak olur. Bir zaman gelecek ki, bilenler az konuşanlar çok olacaktır. O zamanda, dinin emir ve yasaklarının onda birine uyan kurtulacaktır.) [İ. Ahmed] İmam-ı Türpüşti diyor ki: Bu hadis-i şerif, emir olunanların hepsi için değildir. Çünkü dinin aslında bildirildiği gibi öyle emirler vardır ki, müminlerden hiçbir fert onu terk edemez. Onu ihmal etmek için özür makbul olmaz. O farzlar muaf olamaz. Bu hadis-i şerif emr-i maruf ve nehy-i münker içindir. Yani, siz öyle bir zamandasınız ki, emr-i maruf ve nehy-i münkerden birini terk etseniz helak olursunuz. Çünkü din kuvvetlenmiş, hak meydana çıkmıştır. Dinin yardımcıları çoktur. Hiçbiriniz mazur olmaz. Gevşeklik özür olmaz. Fakat, fitne fesat zamanında, hak gizli olur. O zaman böyle değildir. Müslümanların kimsesiz kaldığı bir zamanda. İslamiyet için, azıcık yardım etmek, binlerce altın vermiş gibi sevap olur. Hele dinsizlerin, Müslümanlarla alay edenlerin çoğaldığı, Müslüman evlatlarını dinden çıkaran propagandaların yayıldığı zamanda yapılan az bir ibadete, kat kat çok sevap verilir. Büyük bir âlimin açıklaması da şöyledir: Bu hadis-i şeriften maksat, imanı kurtarabilmektir. İmanı kurtarabilmek yani imanla ölmek için de iki şey lazımdır: 1- Doğru imana yani Ehl-i sünnet itikadına sahip olmak. 2- Salih amellere sarılmak. İman, muma benzer, ibadetler mum etrafındaki fener gibidir. Mum ile birlikte fener de, İslamiyet’tir. Olmazsa fener, mum çabuk söner. İmansız İslam olmaz, İslam olmayınca, iman da yoktur. Bunun için Kur’an-ı kerimde, (İman edip salih amel işleyenler) ifadesi geçmektedir. Demek ki imanı muhafaza edebilmek için, salih ibadetlere sarılmak şarttır. Salih ibadetlere sarılabilmek için de fıkhı iyi bilmek şarttır. Çünkü bilmeden yapılan ibadet boşa gider. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Her şeyin dayandığı bir direk vardır. Dinin temel direği, fıkıh bilgisidir.) [Beyheki] (Allah, iyilik etmek istediği kulunu fakih yapar.) [Buhari] (Allah indinde en üstün kimse fakihtir.) [M.Zühdiyye] (Fakih = fıkhı bilen) (İbadetlerin en kıymetlisi fıkhı öğrenmek ve öğretmektir.) [İbni Abdilberr] (Âlimlerin en hayırlısı fıkıh âlimleridir.) [İ.Maverdi] (Fıkhı bilmeden ibadet etmek, gece karanlıkta bina yapıp, gündüz yıkmak gibidir.) [Deylemi] (Az fıkıh bilmek çok ibadetten iyidir. İhlasla ibadet edene fıkhı öğrenmek nasip olur.) [Taberani] Fıkıh bilmeden Allah’ın varlığını ispata çalışmakla iman kurtarılmaz. Küfre düşürücü söz ve hareketleri bilmeyen her zaman küfre düşer. Mesela Allah düşünür demek veya İslamiyet bir düşünce sistemidir demek, ilahi şuur demek küfürdür. Allahü teâlâ, (İman edip salih amel işleyenler hariç herkes zarardadır) buyurdu. (Asr suresi) Kâmil iman sahibi olmak için İmanın yenilenmesi, parlaması, yani kâmil imana sahip olmak için yapılacak işler vardır. Bu husustaki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyle: (Kimde şu 3 şey bulunursa, imanı kâmil hâle gelir: Allah rızası için yaptığı işlerde kınanmaktan korkmaz, riyadan kaçınır, biri dünyaya, diğeri ahirete ait iki işle karşılaştığı zaman, ahiret için olan işi, dünyalığa tercih eder.) [Deylemi] (İmanın efdali Allah için sevmek, Allah için buğzetmek, diliyle de Allah’ı anmak, kendisine hoş geleni, başkasına da hoş görmek, istemediği bir şeyi başkası için de istememek, hayır konuşmak veya susmaktır.) [Taberani] (Şartlarına riayet ederek namaz kılan imanlıdır.) [İ.Neccar] (İmanın tadını bulmak isteyen, sevdiği kişiyi yalnız Allah için sevsin!) [Beyheki] Çok önemli tembih Erkek olsun, kadın olsun, her Müslümanın, her sözünde, her işinde, Allahü teâlânın emirlerine, yani farzlara ve yasak ettiklerine yani haramlara uyması lazımdır. Bir farzın yapılmasına, bir haramdan sakınmaya önem vermeyenin imanı gider. İmansız kimse, kabirde azap çeker. Ahirette Cehenneme gider. Cehennemde sonsuz yanar. Af edilmesine, Cehennemden çıkmasına imkan ve ihtimal yoktur. Küfre düşmek çok kolaydır. Her sözde, her işte küfre düşülebilir. Küfürden kurtulmak da çok kolaydır. Küfrün sebebi bilinmese dahi, her gün bir kere, Ya Rabbi, bilerek veya bilmeyerek küfre sebep olan bir söz söyledim veya bir iş yaptım ise, pişman oldum. Beni affet diyerek tevbe etse, Allahü teâlâya yalvarsa, muhakkak affolur. Cehenneme gitmekten kurtulur. Cehennemde sonsuz yanmamak için, her gün muhakkak tevbe etmelidir. Bu tevbeden daha önemli bir vazife yoktur. Kul hakkı bulunan günahlara tevbe ederken, bu hakları ödemek ve terk edilmiş namazlar için tevbe ederken, bunları kaza etmek lazımdır. (Seadet-i Ebediyye) __________________ [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Sorularla İslamiyet
İman ve İslam’ın tarifi ,, ama yeterlimi sizce?
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst