Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Alimler ve Evliyalar
Hz. Yusuf-i Hemedani (K.S.)
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 29548" data-attributes="member: 1"><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Red"><strong></strong></span></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Red"><strong>Yusuf Hemedani (KS)</strong></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"> </span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Lakabı: Ebu Yakup. Babasının adı: Eyyub.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Hicri 440 yılında Hemedan' da dünyaya geldi.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">On sekiz yaşında Bağdat'a gelip, Ebu İshak-ı Şirazî' den okudu.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Hanefi fıkıh ve münazara alimi oldu. Ebu Ali Farmedî hazretlerinden feyz alıp, kemale geldi.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Muhyiddin-i Arabî bir kitabında diyor ki: 602 (m.1205) senesinde Şeyh Evhadüddin-i Hamid Kezmanî, Konya'ya geldi ve şöyle dedi: "Hemedan'da Yusuf-i Hemedanî, altmış yıldan ziyade irşad etmişdir. Bir gün bir yere gitmek istedi. Hayvanın yularını serbest bıraktı. Hayvan bunu, şehir dışında bir mescide götürdü. Mescitte bir genç bir şey sordu. 0 da cevabını verdi" dedi. Muhyiddin-i Arabi burada buyuruyor ki: <span style="color: Red">"Sadık olan mürit, mürşidi kendi yanına çeker."</span></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Horasan ilinde eşsiz. Onun kadar müritlerin terbiye işini başaran olmamış.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Meclisi birçok ulema ve sulaha ile dolup taşardı. Bir bir gelip feyz alıp giderlerdi. Bir gün Gavs'ı Geylanî (Şeyh Abdülkadir), İbni Saka ve İbni Asrun, üçü birden Yusuf'u ziyarete karar verirler. </span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">İbni Saka der ki: <span style="color: Red">"Ona öyle sorular hazırladım ki bilmesi bir yana hayatında duymamış bile.."</span></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">îbni Asrun:<span style="color: Red"> "Ben de öyle sorular hazırladım ki, cevabını ya bilir veya bilmez."</span></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Şeyh Abdülkadir Geylani de: <span style="color: Red">"Ben sizin gibi düşünmüyorum. 0 zatı ziyaretim, elini Öpüp dua ve feyzini almak isteğimdendir"</span> der..</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p> <span style="font-family: 'Tahoma'">Ve Bağdat'da Nizamiye medresesinde büyük topluluk önünde</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">ibni Saka sorularını sormadan cevabını alır ve kendisine denir:<span style="color: Red"> "Senin gözünde küfür kıvılcımları görüyorum, korkanm ki sen, küfür üzere ölesin."</span> </span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">İbni Asrun da cevabını alır ve: <span style="color: Red">"Senin sonun tehlikelidir,-imanını ya kurtarır veya belli olmaz"</span> der.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Abdülkadir Geylanî'ye de:<span style="color: Red"> "Senin zamanında ayağın, o zamanın bütün velilerinin omuzları üzerinde olacaktır."</span> denir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Gidiş... ibni Saka, bir müddet sonra Bizanslılarca kandırılıp, hıristiyanlığı kabul eder ve Hafız Kur'an olduğu halde bir tek ayet haricinde tüm Kur'an'ı unutarak küfür üzere ölür. Unutmadığı ayet; Kafirlere ve Müslümanlıktan dönenlere aittir. îbni Asrun da fıska dalarak dünyayı satın alır. Gavs'i Geylanî de ma'lum...</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Büyük Gavs..!</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Abdülhalık Gücdevanî ve Hace Ahmed Yesevî gibi büyük veliler yetiştirmiştir. (Zinet-ül Hayat), (Menazil-üs-Sayirin) ve (Menazil-üs-salikin) kitapları meşhurdur.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Yusuf-i Hemedanî hazretlerinin talebesi dörttür: Hace Abdullah Berkî, Hace Hasan Endakî, Hace Ahmed Yesevî ve Hace Abdulhalık Gücdevanî (kaddesallahü esrarehüm). Hace Yusuf' dan bu dördün her biri yüksek makamlara erişmişlerdir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Bunlardan başka edep yolunda ve hizmetinde daha başka halifeleri de vardır. Bütün dostlarına, Hace Abdulhalık hazretlerine tabi olmalannı irade etti. Hace Ahmet Yesevî Türkistan tarafına göçetti.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">İbrahim-i Hüfî anlatır: Yusuf-i Hemedanî insanlara dinden vaaz veriyordu. 0 mecliste bulunan iki fıkıh alimi, Şeyhe: <span style="color: DarkRed">"Sus sen bidat sahibisin!"</span> dediler. Şeyh onlara dönüp: <span style="color: DarkRed">"Siz ikiniz susun, size diri denmez"</span> buyurdu. 0 anda her ikisi bulundukları yerde ölüverdiler.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Hemedan'dan bir kadın ağlayarak huzuruna geldi ve:</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: DarkRed">"Oğlumu Bizanslılar esir etmişler"</span> dedi. Sabredin buyurdu.Sabredecek halim kalmadı dedi. Bunun üzerine şeyh:<span style="color: DarkRed"> "Ya Rabbi, esirini kurtar, üzüntüsünü neşeye çevir"</span> diye dua edip, o kadına: <span style="color: DarkRed">"Evine dön, oğlunu evde bulursun"</span> buyurdu.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Kadın eve gelince, bir de ne görsün, oğlu evde oturur. Şaşakaldı. <span style="color: DarkRed">"Anlat evladım!"</span> dedi. Oğlu şöyle anlattı:<span style="color: DarkRed"> "Biraz evvel Konstantiniyye'de (İstanbul'da) idim. Ayaklarım bağlı, başımda muhafız vardı. Birden bir kimse geldi. Beni kaptığı gibi bir anda buraya getirdi."</span></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Cemaatinden biri, hazreti Haceden ayrılıp, Hacede bulunmayan bir kötü işle Haceyi kötülemeğe başladı. Şeyh Hazretleri:<span style="color: DarkRed"> "Bu adam öldürülür"</span> buyurdu. Gerçekten öldürüldü. Hicri 535 yılında vefat etti. Merv' de defnedildi. Mübarek; vücutça zayıf ve küçüktü, buğday benizli, siyah sakallı, tek tük beyazı vardı. Züht ve takvası İmam-ı Azam gibiydi.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><p style="text-align: right"><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p> <p style="text-align: right"><span style="font-family: 'Tahoma'">Kaynak : gonullersultani.net</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 29548, member: 1"] [CENTER][FONT=Tahoma][SIZE=4][COLOR=Red][B] Yusuf Hemedani (KS)[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/CENTER] [FONT=Tahoma] Lakabı: Ebu Yakup. Babasının adı: Eyyub. Hicri 440 yılında Hemedan' da dünyaya geldi. On sekiz yaşında Bağdat'a gelip, Ebu İshak-ı Şirazî' den okudu. Hanefi fıkıh ve münazara alimi oldu. Ebu Ali Farmedî hazretlerinden feyz alıp, kemale geldi. Muhyiddin-i Arabî bir kitabında diyor ki: 602 (m.1205) senesinde Şeyh Evhadüddin-i Hamid Kezmanî, Konya'ya geldi ve şöyle dedi: "Hemedan'da Yusuf-i Hemedanî, altmış yıldan ziyade irşad etmişdir. Bir gün bir yere gitmek istedi. Hayvanın yularını serbest bıraktı. Hayvan bunu, şehir dışında bir mescide götürdü. Mescitte bir genç bir şey sordu. 0 da cevabını verdi" dedi. Muhyiddin-i Arabi burada buyuruyor ki: [COLOR=Red]"Sadık olan mürit, mürşidi kendi yanına çeker."[/COLOR] Horasan ilinde eşsiz. Onun kadar müritlerin terbiye işini başaran olmamış. Meclisi birçok ulema ve sulaha ile dolup taşardı. Bir bir gelip feyz alıp giderlerdi. Bir gün Gavs'ı Geylanî (Şeyh Abdülkadir), İbni Saka ve İbni Asrun, üçü birden Yusuf'u ziyarete karar verirler. İbni Saka der ki: [COLOR=Red]"Ona öyle sorular hazırladım ki bilmesi bir yana hayatında duymamış bile.."[/COLOR] îbni Asrun:[COLOR=Red] "Ben de öyle sorular hazırladım ki, cevabını ya bilir veya bilmez."[/COLOR] Şeyh Abdülkadir Geylani de: [COLOR=Red]"Ben sizin gibi düşünmüyorum. 0 zatı ziyaretim, elini Öpüp dua ve feyzini almak isteğimdendir"[/COLOR] der.. Ve Bağdat'da Nizamiye medresesinde büyük topluluk önünde ibni Saka sorularını sormadan cevabını alır ve kendisine denir:[COLOR=Red] "Senin gözünde küfür kıvılcımları görüyorum, korkanm ki sen, küfür üzere ölesin."[/COLOR] İbni Asrun da cevabını alır ve: [COLOR=Red]"Senin sonun tehlikelidir,-imanını ya kurtarır veya belli olmaz"[/COLOR] der. Abdülkadir Geylanî'ye de:[COLOR=Red] "Senin zamanında ayağın, o zamanın bütün velilerinin omuzları üzerinde olacaktır."[/COLOR] denir. Gidiş... ibni Saka, bir müddet sonra Bizanslılarca kandırılıp, hıristiyanlığı kabul eder ve Hafız Kur'an olduğu halde bir tek ayet haricinde tüm Kur'an'ı unutarak küfür üzere ölür. Unutmadığı ayet; Kafirlere ve Müslümanlıktan dönenlere aittir. îbni Asrun da fıska dalarak dünyayı satın alır. Gavs'i Geylanî de ma'lum... Büyük Gavs..! Abdülhalık Gücdevanî ve Hace Ahmed Yesevî gibi büyük veliler yetiştirmiştir. (Zinet-ül Hayat), (Menazil-üs-Sayirin) ve (Menazil-üs-salikin) kitapları meşhurdur. Yusuf-i Hemedanî hazretlerinin talebesi dörttür: Hace Abdullah Berkî, Hace Hasan Endakî, Hace Ahmed Yesevî ve Hace Abdulhalık Gücdevanî (kaddesallahü esrarehüm). Hace Yusuf' dan bu dördün her biri yüksek makamlara erişmişlerdir. Bunlardan başka edep yolunda ve hizmetinde daha başka halifeleri de vardır. Bütün dostlarına, Hace Abdulhalık hazretlerine tabi olmalannı irade etti. Hace Ahmet Yesevî Türkistan tarafına göçetti. İbrahim-i Hüfî anlatır: Yusuf-i Hemedanî insanlara dinden vaaz veriyordu. 0 mecliste bulunan iki fıkıh alimi, Şeyhe: [COLOR=DarkRed]"Sus sen bidat sahibisin!"[/COLOR] dediler. Şeyh onlara dönüp: [COLOR=DarkRed]"Siz ikiniz susun, size diri denmez"[/COLOR] buyurdu. 0 anda her ikisi bulundukları yerde ölüverdiler. Hemedan'dan bir kadın ağlayarak huzuruna geldi ve: [COLOR=DarkRed]"Oğlumu Bizanslılar esir etmişler"[/COLOR] dedi. Sabredin buyurdu.Sabredecek halim kalmadı dedi. Bunun üzerine şeyh:[COLOR=DarkRed] "Ya Rabbi, esirini kurtar, üzüntüsünü neşeye çevir"[/COLOR] diye dua edip, o kadına: [COLOR=DarkRed]"Evine dön, oğlunu evde bulursun"[/COLOR] buyurdu. Kadın eve gelince, bir de ne görsün, oğlu evde oturur. Şaşakaldı. [COLOR=DarkRed]"Anlat evladım!"[/COLOR] dedi. Oğlu şöyle anlattı:[COLOR=DarkRed] "Biraz evvel Konstantiniyye'de (İstanbul'da) idim. Ayaklarım bağlı, başımda muhafız vardı. Birden bir kimse geldi. Beni kaptığı gibi bir anda buraya getirdi."[/COLOR] Cemaatinden biri, hazreti Haceden ayrılıp, Hacede bulunmayan bir kötü işle Haceyi kötülemeğe başladı. Şeyh Hazretleri:[COLOR=DarkRed] "Bu adam öldürülür"[/COLOR] buyurdu. Gerçekten öldürüldü. Hicri 535 yılında vefat etti. Merv' de defnedildi. Mübarek; vücutça zayıf ve küçüktü, buğday benizli, siyah sakallı, tek tük beyazı vardı. Züht ve takvası İmam-ı Azam gibiydi. [/FONT][RIGHT][FONT=Tahoma] Kaynak : gonullersultani.net[/FONT][/RIGHT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Alimler ve Evliyalar
Hz. Yusuf-i Hemedani (K.S.)
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst