FÂTIMA-TÜZ ZEHRA’NIN VEFATI
Hazret-i Fâtıma, Resûlullah (s.a.v.) vefât ettikten sonra hiç gülmemiştir. Ayrılık ateşi ile daima yanmış ve Resûlullah (s.a.v.) efendimizin verdiği müjde zamanını bekler olmuştur. Gündüzleri oruç tutarak geceleri ibâdetle geçirmiştir. Vefat edeceğine yakın: “Ölünce beni erkekler arasına perdesiz çıkaracaklarını düşünerek çok utanıyorum” buyurmuştu. O zaman kadınları tabuttan kefene sarılı olarak perdesiz çıkarmak âdet idi. Esma binti Ümeyr, (r.anha) buyuruyor ki:
“Habeşistan’da iken hurma dallarını çadır gibi ördüklerini görmüştüm” dedim. Hz. Fâtıma “Bunu yanımda yap da göreyim” dedi. Esma yaparak gösterdi, çok hoşuna gitti ve duâ etti. Resûlullah (s.a.v.) vefât ettikten sonra güldüğü hiç görülmemişti, öldükten sonra beni sen, yıka, Ali de bulunsun. Başka kimse içeri girmesin diye vasiyet etti. İşte bunun için Hz. Ali cenazesine kimseyi çağırmadı.
Bir habere göre, Hz. Abbas (r.a.) Ehl-i beytden birkaç kişi ile cenaze namazını kılıp, gece defn ettiler. Başka haberlere göre, ertesi gün Ebû Bekr-i Sıddîk, Ömer Fârûk ve bir çok sahâbî hasta ziyâreti için, Hz. Ali’nin evine geldiler. Anlayınca bize niçin haber vermedin? Namazını kılardık. Hizmetini görürdük, diyerek üzüldüklerini bildirdiler. Hz. Ali kendisini erkeklerin görmemesi için, gece defn olunmasını vasiyet ettiğini, vasiyeti yerine getirmek için böyle yapıldığını söyliyerek, özür diledi
Hz. Fâtıma, Resûlullahın (s.a.v.) vefâtından altı ay sonra, Ramazan-ı şerîfin 3. Salı gecesi akşam ile yatsı arasında vefât etmiştir. Vefatında yirmidört yaşında idi.
Rivâyet ettiği hadîs-i şerîfler: Râvîler, Hazret-i Fâtıma’nın çok hadîs-i şerîf rivâyet ettiğini bildirmişlerdir. Bunlardan bazıları:“Kızım Fâtıma, dikkat et, bütün mü’min kadınların veya bu Muhammed ümmeti kadınlarının büyüğü olmana râzı değil misin?”
“Ey benim kızcağızım, kalk Rabbinin rızkına hazırlan, gâfil olma. Zira âlemleri rızıklandıran Cenâb-ı Hak insanların rızıklarını safağın sökmesiyle güneşin doğması arasında dağıtır.” buyurdu.
“Hadîd, Vâkıa ve Rahman surelerini okumağa devam eden kimse yerde ve göklerde “Firdevs Cenneti yerlisi” diye anılır.”
“Kızım Fâtıma Allahü teâlâ şüphesiz sana azâp etmiyeceği gibi, senin çocuklarına da azâb etmiyecektir.”
“Dikkat ediniz, bir kimsenin eli bulaşık olduğu halde yatıp sabah kalktığında o yüzden kendine bir bela ve rahatsızlık gelirse, kendisinden başkasına kabahat bulup kötülemesin.”
“Cuma gününde öyle bir saat vardır ki: Mü’min ve müslüman olan bir kimse tam o saatte Cenâb-ı Haktan bir şey dilerse, âlemlerin Rabbi olan Allahü teâlâ Onun duasını kabul buyurarak dileğini verir.”buyurdular.
İlâhi! Fâtıma evlâdı hatırına,
Son sözüm kelime-i tevhid ile ola!
Eğer bu duamı edersen red ya kabul!
Sarıldım, Ehl-i beyt-i Nebî eteğine.
KAYNAKLAR
1) Tabakât-ı İbn-i Sa’d cild-8, sh-19
2) El-İsâbe cild-4, sh-377
3) El-İstiâb cild-4, sh-373
4).Hilyet-ül-evliyâ cild-2, sh-39
5) Belezûri, Ensâb-ül-eşrâf cild-1, sh-269
6) Mektûbat-ı İmâm-ı Rabbâni cild-2, mek. 59
7) Müsned-i Ahmed bin Hanbel cild-6, sh-282
8) Şevâhid-ün-Nübüvve cild-7, sh-19
9) Medâric-ün-Nübüvve cild-2, sh-594
10) Tam İlmihâl Se’âdet-i Ebediyye sh-1005, 58, 306, 469, 839, 924, 974, 975
11) Sahîh-i Buhârî Fedâil-i Ehl-i Beyt
12) Sahîh-i Müslim Fedâil-i Ehl-i Beyt
13) Sevâik-ul-Muhrika sh-226