Şiilerle Ehl-i Sünnet arasında iman esasları sırasına girecek derecede büyütülmüş,çekişme nedeni olmuş bir meseleye dair:
Ehl-i Sünnet der ki:Hz Ali dört halidenin dördüncüsüdür,Hz Ebubekir daha efdal ve hilafete uygun idi ki en evvel o geçti.
Şiiler ise hilafetin ilim,şecaat ve ibadette sıfatları harikulade olan,şah-ı velayet ünvanıyla bir çok evliyanın ve tarikatlerin kaynağı olan,hadislerde kendisine ziyade iltifat edilen Hz Ali nin hakkı oldugunu ve kendisine haksızlık edildiğini ileri sürerler.
Bu meseleye dair üstad hazretlerinin görüşü şöyledir:
1-Hz Ali hadis ve siyer kitaplarında geçtiği üzere defaatle onların halifeliğini açıktan kabul etmiş,tasdik etmiş,20 seneden fazla onların şeyhülislamlığı makamında bulunmuştur.
2-Üç halife döneminin birbirine kıyasla daha olaysız geçmesi onların davasını çürütüyor.Hz Ali efendimiz ise döneminde üzücü,karışık hadiseler cereyan etmişti.Onlarla mücadele etmek zorunda kalmıştı.
3-Hadislerde Hz Ali r.anh efendimize olan fevkalade sena,övgü Hz Peygamberin s.a.v al-i beytinin şahsı manevisini temsil etmesi noktasındandır.Bu cihetle Hz Ali r.anh la kimse kıyas edilmez,muvazeneye gelmez.Diğer bir nedeni ise Emevilerin ve Haricilerin haksız hücumlarına,tenkidlerine maruz kaldığı cihetle ehl-i sünnet alimlerin onun hakkında rivayetleri daha çok neşretmişleridir.Son olarak rivayetlerin çokluğunun bir nedeni de Peygamber Efendimiz in onun başına gelecek elim hadiseleri önceden peygamberlik nazarı ile görüp onu meyusiyet(ümitsizlik) içinde bırakmamak,ümmetin su-i zannına hedef etmemek cihetiyledir.
4-Şialar ikiye ayrılabilir.Şia-i Velayet olan kısmın tarikat cihetinden,al-i beyt sevgisinden ileri gelen bir bağlılıkları vardır.Muhabbet etmekte aşırılık saklı oldugundan onların Hz Ali yi daha efdal görmeleri bir derece mazur sayılabilir ancak sair halifelerin düşmanlığına gitmemek şartıyla.
Şia-i Hilafet ise siyasi bir nazarla bakıyorlar. İran Hz Ömer eliyle fethedildiğinden,İran milleti o cihetle yaralandığından belki husumetlerini hubb-u Ali şeklinde gösteriyorlar.
http://www.sorularlarisaleinur.com/subpage.php?s=show_qna&id=15211&keyword=Hilafet
5-Ehl-i Sünnet Hz Ali'yi ciddi ve istikametli olarak severler.Sadece şiilerde oldugu gibi aşırı bir muhabbetin yanlışa neden olmasından çekiniyorlar.
6-Hz Ali'nin fevkalede kemalatı,hususiyetleri madem ehl-i sünnetçe de kabul ediliyor.Öyleyse üç halifenin daha efdal görülmesi nedendir?
Üstad hazretleri burada nübüvvet ile velayet arasında bir ayrım yapıyor.Dolayısıyla nübüvvete,şeriatın bir meselesine hizmet etme noktasında üç halifenin hizmetleri ehl-i sünnetçe daha fazla görüldüğünden onlar daha efdal kabul edilmiştir diyor.Nasıl Hz Harun nübüvvet vazifesinde Hz Musa a.s a yardımcı olmuştur öyle de üç halifenin nübüvvet,şeriat,ümmet noktasında hizmetlerinin daha ağır geldiği düşünülmüştür.Bunu üstad hazretleri aşagıda altın ve gümüş taksimlerinin olduğu bir temsil ile anlatıyor.
7-Şianın mesleğine göre haşa Allah ın aslanı,islam kahramanı ünvanlarını almış Hz Ali ye haksız oldukları halde Hz Ömer ve Hz Ebu Bekir e karşı takiyye,korkmak,riyakarlık isnad etmek gerekiyor.O çeşit tavırdan ise Hz Ali efendimiz müberradır.
8-Ehl-i Sünnet ve Cemaat perdesi altında Vahhabilik,Haricilik gibi bir kısım mezheplerin Hz Ali ye olan tenkidleriyle ehl-i sünnet bağlanamaz.Bundan ötürü Hz Ali ye muhabbeti olanlar ehl-i sünnete küsmemek gerektir.
Ehl-i Sünnet der ki:Hz Ali dört halidenin dördüncüsüdür,Hz Ebubekir daha efdal ve hilafete uygun idi ki en evvel o geçti.
Şiiler ise hilafetin ilim,şecaat ve ibadette sıfatları harikulade olan,şah-ı velayet ünvanıyla bir çok evliyanın ve tarikatlerin kaynağı olan,hadislerde kendisine ziyade iltifat edilen Hz Ali nin hakkı oldugunu ve kendisine haksızlık edildiğini ileri sürerler.
Bu meseleye dair üstad hazretlerinin görüşü şöyledir:
1-Hz Ali hadis ve siyer kitaplarında geçtiği üzere defaatle onların halifeliğini açıktan kabul etmiş,tasdik etmiş,20 seneden fazla onların şeyhülislamlığı makamında bulunmuştur.
2-Üç halife döneminin birbirine kıyasla daha olaysız geçmesi onların davasını çürütüyor.Hz Ali efendimiz ise döneminde üzücü,karışık hadiseler cereyan etmişti.Onlarla mücadele etmek zorunda kalmıştı.
3-Hadislerde Hz Ali r.anh efendimize olan fevkalade sena,övgü Hz Peygamberin s.a.v al-i beytinin şahsı manevisini temsil etmesi noktasındandır.Bu cihetle Hz Ali r.anh la kimse kıyas edilmez,muvazeneye gelmez.Diğer bir nedeni ise Emevilerin ve Haricilerin haksız hücumlarına,tenkidlerine maruz kaldığı cihetle ehl-i sünnet alimlerin onun hakkında rivayetleri daha çok neşretmişleridir.Son olarak rivayetlerin çokluğunun bir nedeni de Peygamber Efendimiz in onun başına gelecek elim hadiseleri önceden peygamberlik nazarı ile görüp onu meyusiyet(ümitsizlik) içinde bırakmamak,ümmetin su-i zannına hedef etmemek cihetiyledir.
4-Şialar ikiye ayrılabilir.Şia-i Velayet olan kısmın tarikat cihetinden,al-i beyt sevgisinden ileri gelen bir bağlılıkları vardır.Muhabbet etmekte aşırılık saklı oldugundan onların Hz Ali yi daha efdal görmeleri bir derece mazur sayılabilir ancak sair halifelerin düşmanlığına gitmemek şartıyla.
Şia-i Hilafet ise siyasi bir nazarla bakıyorlar. İran Hz Ömer eliyle fethedildiğinden,İran milleti o cihetle yaralandığından belki husumetlerini hubb-u Ali şeklinde gösteriyorlar.
http://www.sorularlarisaleinur.com/subpage.php?s=show_qna&id=15211&keyword=Hilafet
5-Ehl-i Sünnet Hz Ali'yi ciddi ve istikametli olarak severler.Sadece şiilerde oldugu gibi aşırı bir muhabbetin yanlışa neden olmasından çekiniyorlar.
6-Hz Ali'nin fevkalede kemalatı,hususiyetleri madem ehl-i sünnetçe de kabul ediliyor.Öyleyse üç halifenin daha efdal görülmesi nedendir?
Üstad hazretleri burada nübüvvet ile velayet arasında bir ayrım yapıyor.Dolayısıyla nübüvvete,şeriatın bir meselesine hizmet etme noktasında üç halifenin hizmetleri ehl-i sünnetçe daha fazla görüldüğünden onlar daha efdal kabul edilmiştir diyor.Nasıl Hz Harun nübüvvet vazifesinde Hz Musa a.s a yardımcı olmuştur öyle de üç halifenin nübüvvet,şeriat,ümmet noktasında hizmetlerinin daha ağır geldiği düşünülmüştür.Bunu üstad hazretleri aşagıda altın ve gümüş taksimlerinin olduğu bir temsil ile anlatıyor.
7-Şianın mesleğine göre haşa Allah ın aslanı,islam kahramanı ünvanlarını almış Hz Ali ye haksız oldukları halde Hz Ömer ve Hz Ebu Bekir e karşı takiyye,korkmak,riyakarlık isnad etmek gerekiyor.O çeşit tavırdan ise Hz Ali efendimiz müberradır.
8-Ehl-i Sünnet ve Cemaat perdesi altında Vahhabilik,Haricilik gibi bir kısım mezheplerin Hz Ali ye olan tenkidleriyle ehl-i sünnet bağlanamaz.Bundan ötürü Hz Ali ye muhabbeti olanlar ehl-i sünnete küsmemek gerektir.