Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Sahabe-i Kiram
Hanım Sahabiler
Hind Binti Amr (r.a.)
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="mihrimah" data-source="post: 81826" data-attributes="member: 656"><p style="text-align: center"><p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Tahoma'">Sabır ve Metânet Sâhibi </span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Tahoma'">Hind Binti Amr (r.a.)</span></strong></p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Mustafa Eriş</span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Hind binti Amr radıyallahu anhâ Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimize hicretten sonra biat eden hanımlardan… Allah ve Rasûlüne imânî bir aşk ile teslim olmuş, malını canını fedâdan çekinmeyen bir hanım sahâbi… Uhud’da gösterdiği metâneti ve muhabbeti dillere destan bahtiyar, yiğit bir hanım...</span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">O, Medine’nin iki büyük kabilesinden biri olan Hazrec kabîlesinin Benî Seleme koluna mensuptur. Uhud Savaşında müslümanlardan ilk şehid olan Abdullah İbni Haram (r.a)’ın kızkardeşidir. Çok hadis rivâyet etmesiyle meşhur olmuş bir sahâbî olan Câbir İbni Abdullah (r.a)’ın da halası olur. Annesinin adı Hind binti Kays İbni Kureym’dir.</span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">O, Benî Seleme kabîlesinin reisi, cömertliğiyle ve putlara aşırı bağlılığı ile tanınan Amr İbni Cemûh ile evlendi. Bu evlilikten dört oğlu oldu.</span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Hind binti Amr (r.anhâ) Uhud günü, müslüman yaralıların tedâvisinde hizmet etmek üzere savaş meydanına kadar giden dokuz veya ondört hanımdan biri olarak bilinir.</span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">O, akıllı, zeki, kendine güvenli, ibtilâlar karşısında sabır ve metânetini kaybetmeyen cesûr bir hanımdır.</span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">O, Uhud savaşından sonra şehidlerini Medine’ye nakletme sırasında sergilediği davranışlarıyla, kalbinin Allah ve Rasûlünün sevgisiyle dopdolu olduğunu gösteren bir muhabbet eridir.</span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">O, Uhud günü şehid düşen kocası, kardeşi ve oğullarını savaş meydanında ararken, cesedleri başında durup için için ağladı. Kendini ancak gönlündeki Rasûlullah sevgisiyle teselli etmeye çalıştı. “Rasûlullah sağ olduktan sonra hiç bir felâketin önemi yoktur.” diyerek büyük bir sabır ve matânet ile sergileyerek kendini teskin etti. Ancak bu sözlerle sükûnet buldu.” </span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">O, şehid âile fertlerinin fâni bedenlerini bir deve üzerine yükleyip Medine’ye nakletmeyi istedi. Fakat buna muvaffak olamadı. Deve Medine tarafına yönlendirilince gitmiyordu. Bu nasıl bir duygu idi? Neden Uhud tarafına gidiyor da Medine’ye yönelince duruyordu? İlâhi bir sırrın var olduğunu anladı ve deveyi zorlamayıp kendi hâline bıraktı. İbretlik bir hâdise olarak Hind’in başından geçen bu olay şöyle nakledilir:</span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Hind binti Amr (r.anhâ) Uhud savaşından sonra kocası Amr İbni Cemûh, oğlu Hallâd ve kardeşi Abdullah’ın şehid bedenlerini bir deve üstüne yükleyerek Medine’ye götürüyordu. Hz. Âişe (r.anhâ) annemiz de bir haber almak için Uhud’a giden yol üzerine çıkmıştı. Harre mevkiinde Hind ile karşılaşınca ona olup bitenleri sordu ve:</span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">“Geride ne haber var?” dedi.</span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Hind (r.anhâ) zekî bir hanımdı. Hz. Âişe (a.anhâ) annemizin merakını hemen gidermek için: “Rasûlullah sağ olduktan sonra hiç bir felâket önemli sayılmaz.” dedi.</span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Hind bu sözleriyle hem gönlündeki Rasûlullah sevgisini açıklıyor, hem de Hz. Âişe annemizi bekletmeden cevap vermiş oluyordu.</span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Hz. Âişe (r.anhâ) annemizin gözleri devenin üstündeki cesedlere takılmıştı. Onları göstererek:</span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">“Bunlar kimdir?” dedi.</span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Hind (r.anhâ) hüzünlü bir sesle:</span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">“Kardeşim Abdullah, oğlum Hallâd ve kocam Amr’dır” dedi.</span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Hz. Âişe (r.anhâ):</span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">“Onları nereye götürüyorsun?” dedi.</span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Hind (r.anhâ):</span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">“Medine’de Bakîa kabristanlığına defnetmek istiyorum.” dedi.</span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Hind (r.anhâ) devesini sürdü. Fakat deve yürümedi. Biraz zorlayınca da yere çöküverdi. Hz. Âişe (r.anhâ) ona:</span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">“Deve yükünün ağırlığından mı çöküyor acâba?” diye sordu.</span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Hind (r.anhâ) da:</span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">“Neden çöktüğünü bilmiyorum. Başka zamanlarda iki devenin yükünü taşırdı. Bugün onda farklı bir hal seziyorum.” dedi.</span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Bir müddet uğraştıktan sonra deve kalktı. </span><span style="font-family: 'Tahoma'">Ancak Medine’ye yönlendirilince yine çöktü. Tekrar kaldırıldı. Yönü Uhud’a çevrildiğinde koşmaya başladı. Hind (r.anhâ) devenin bu garip durumunu Resûl-i Ekrem (s.a) efendimizin yanına varıp anlattı. İki Cihan Güneşi efendimiz ona:</span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">“Deve görevlidir. Amr </span><span style="font-family: 'Tahoma'">sana</span><span style="font-family: 'Tahoma'"> bir şey söylemiş miydi? Onun herhangi bir vasiyeti var mıydı?” diye sordu.</span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Hind de:</span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Topal olduğu için Bedir Gazvesine katılamayan kocasının Uhud’a giderken şöyle duâ ettiğini söyledi:</span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">“Allah’ım! Bana şehidlik nasib et! </span><span style="font-family: 'Tahoma'">Beni</span><span style="font-family: 'Tahoma'"> mahrum bir vaziyette; şehitliği kaybetmiş olarak zillet içerisinde âilemin yanına döndürme!” dediğini nakletti.</span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Bunun üzerine Fahr-i Kâinat (s.a.) efendimiz Hind’e: </span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">“İşte bunun içindir ki, deve yürümez Ey Ensâr! Sizden her kim Allah’a yemin etmişse yeminine sâdık kalsın.</span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Ey Hind! Kocan Amr sâdıklardandır. O şehid edildiği andan itibaren melekler kanatlarıyla üzerine gölgelik yaptılar. Nereye defnedilecek diye bakıp durdular.” </span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Şehidler defnedildikten sonra Rahmet Peygamberi Efendimiz sahâbesi Hind’i teselli etmek niyetiyle: </span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">“Ey Hind! Cennette kocan Amr İbni Cemûh, oğlun Hallâd ve kardeşin Abdullah bir araya gelecek ve arkadaş olacaklar.” buyurdu.</span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Hind (r.anhâ) bu müjdeyi alınca pek sevindi. Hemen fırsatı kaçırmadan Efendimize: “Yâ Rasûlallah! Allah’a duâ et de beni de onlarla beraber bir araya getirsin” diye niyazda bulundu.</span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Rabbımız cümlemizi şefaatlerine nâil eylesin. Amin.</span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"> </span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: green">Kaynak: ALTINOLUK dergisi, 01/2005</span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="mihrimah, post: 81826, member: 656"] [CENTER][CENTER][B][FONT=Tahoma]Sabır ve Metânet Sâhibi [/FONT][/B][/CENTER] [CENTER][B][FONT=Tahoma]Hind Binti Amr (r.a.)[/FONT][/B][/CENTER][/CENTER] [FONT=Tahoma]Mustafa Eriş[/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]Hind binti Amr radıyallahu anhâ Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimize hicretten sonra biat eden hanımlardan… Allah ve Rasûlüne imânî bir aşk ile teslim olmuş, malını canını fedâdan çekinmeyen bir hanım sahâbi… Uhud’da gösterdiği metâneti ve muhabbeti dillere destan bahtiyar, yiğit bir hanım...[/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]O, Medine’nin iki büyük kabilesinden biri olan Hazrec kabîlesinin Benî Seleme koluna mensuptur. Uhud Savaşında müslümanlardan ilk şehid olan Abdullah İbni Haram (r.a)’ın kızkardeşidir. Çok hadis rivâyet etmesiyle meşhur olmuş bir sahâbî olan Câbir İbni Abdullah (r.a)’ın da halası olur. Annesinin adı Hind binti Kays İbni Kureym’dir.[/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]O, Benî Seleme kabîlesinin reisi, cömertliğiyle ve putlara aşırı bağlılığı ile tanınan Amr İbni Cemûh ile evlendi. Bu evlilikten dört oğlu oldu.[/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]Hind binti Amr (r.anhâ) Uhud günü, müslüman yaralıların tedâvisinde hizmet etmek üzere savaş meydanına kadar giden dokuz veya ondört hanımdan biri olarak bilinir.[/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]O, akıllı, zeki, kendine güvenli, ibtilâlar karşısında sabır ve metânetini kaybetmeyen cesûr bir hanımdır.[/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]O, Uhud savaşından sonra şehidlerini Medine’ye nakletme sırasında sergilediği davranışlarıyla, kalbinin Allah ve Rasûlünün sevgisiyle dopdolu olduğunu gösteren bir muhabbet eridir.[/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]O, Uhud günü şehid düşen kocası, kardeşi ve oğullarını savaş meydanında ararken, cesedleri başında durup için için ağladı. Kendini ancak gönlündeki Rasûlullah sevgisiyle teselli etmeye çalıştı. “Rasûlullah sağ olduktan sonra hiç bir felâketin önemi yoktur.” diyerek büyük bir sabır ve matânet ile sergileyerek kendini teskin etti. Ancak bu sözlerle sükûnet buldu.” [/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]O, şehid âile fertlerinin fâni bedenlerini bir deve üzerine yükleyip Medine’ye nakletmeyi istedi. Fakat buna muvaffak olamadı. Deve Medine tarafına yönlendirilince gitmiyordu. Bu nasıl bir duygu idi? Neden Uhud tarafına gidiyor da Medine’ye yönelince duruyordu? İlâhi bir sırrın var olduğunu anladı ve deveyi zorlamayıp kendi hâline bıraktı. İbretlik bir hâdise olarak Hind’in başından geçen bu olay şöyle nakledilir:[/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]Hind binti Amr (r.anhâ) Uhud savaşından sonra kocası Amr İbni Cemûh, oğlu Hallâd ve kardeşi Abdullah’ın şehid bedenlerini bir deve üstüne yükleyerek Medine’ye götürüyordu. Hz. Âişe (r.anhâ) annemiz de bir haber almak için Uhud’a giden yol üzerine çıkmıştı. Harre mevkiinde Hind ile karşılaşınca ona olup bitenleri sordu ve:[/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]“Geride ne haber var?” dedi.[/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]Hind (r.anhâ) zekî bir hanımdı. Hz. Âişe (a.anhâ) annemizin merakını hemen gidermek için: “Rasûlullah sağ olduktan sonra hiç bir felâket önemli sayılmaz.” dedi.[/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]Hind bu sözleriyle hem gönlündeki Rasûlullah sevgisini açıklıyor, hem de Hz. Âişe annemizi bekletmeden cevap vermiş oluyordu.[/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]Hz. Âişe (r.anhâ) annemizin gözleri devenin üstündeki cesedlere takılmıştı. Onları göstererek:[/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]“Bunlar kimdir?” dedi.[/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]Hind (r.anhâ) hüzünlü bir sesle:[/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]“Kardeşim Abdullah, oğlum Hallâd ve kocam Amr’dır” dedi.[/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]Hz. Âişe (r.anhâ):[/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]“Onları nereye götürüyorsun?” dedi.[/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]Hind (r.anhâ):[/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]“Medine’de Bakîa kabristanlığına defnetmek istiyorum.” dedi.[/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]Hind (r.anhâ) devesini sürdü. Fakat deve yürümedi. Biraz zorlayınca da yere çöküverdi. Hz. Âişe (r.anhâ) ona:[/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]“Deve yükünün ağırlığından mı çöküyor acâba?” diye sordu.[/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]Hind (r.anhâ) da:[/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]“Neden çöktüğünü bilmiyorum. Başka zamanlarda iki devenin yükünü taşırdı. Bugün onda farklı bir hal seziyorum.” dedi.[/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]Bir müddet uğraştıktan sonra deve kalktı. [/FONT][FONT=Tahoma]Ancak Medine’ye yönlendirilince yine çöktü. Tekrar kaldırıldı. Yönü Uhud’a çevrildiğinde koşmaya başladı. Hind (r.anhâ) devenin bu garip durumunu Resûl-i Ekrem (s.a) efendimizin yanına varıp anlattı. İki Cihan Güneşi efendimiz ona:[/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]“Deve görevlidir. Amr [/FONT][FONT=Tahoma]sana[/FONT][FONT=Tahoma] bir şey söylemiş miydi? Onun herhangi bir vasiyeti var mıydı?” diye sordu.[/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]Hind de:[/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]Topal olduğu için Bedir Gazvesine katılamayan kocasının Uhud’a giderken şöyle duâ ettiğini söyledi:[/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]“Allah’ım! Bana şehidlik nasib et! [/FONT][FONT=Tahoma]Beni[/FONT][FONT=Tahoma] mahrum bir vaziyette; şehitliği kaybetmiş olarak zillet içerisinde âilemin yanına döndürme!” dediğini nakletti.[/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]Bunun üzerine Fahr-i Kâinat (s.a.) efendimiz Hind’e: [/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]“İşte bunun içindir ki, deve yürümez Ey Ensâr! Sizden her kim Allah’a yemin etmişse yeminine sâdık kalsın.[/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]Ey Hind! Kocan Amr sâdıklardandır. O şehid edildiği andan itibaren melekler kanatlarıyla üzerine gölgelik yaptılar. Nereye defnedilecek diye bakıp durdular.” [/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]Şehidler defnedildikten sonra Rahmet Peygamberi Efendimiz sahâbesi Hind’i teselli etmek niyetiyle: [/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]“Ey Hind! Cennette kocan Amr İbni Cemûh, oğlun Hallâd ve kardeşin Abdullah bir araya gelecek ve arkadaş olacaklar.” buyurdu.[/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]Hind (r.anhâ) bu müjdeyi alınca pek sevindi. Hemen fırsatı kaçırmadan Efendimize: “Yâ Rasûlallah! Allah’a duâ et de beni de onlarla beraber bir araya getirsin” diye niyazda bulundu.[/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma]Rabbımız cümlemizi şefaatlerine nâil eylesin. Amin.[/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma][COLOR=green]Kaynak: ALTINOLUK dergisi, 01/2005[/COLOR][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Sahabe-i Kiram
Hanım Sahabiler
Hind Binti Amr (r.a.)
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst