Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Her Gün Bir Risale
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="uður1" data-source="post: 267262" data-attributes="member: 1016557"><p><strong><span style="font-family: 'Calibri'"><u>DİVAN-I HARB-İ ÖRFÎ</u></span></strong> <strong><u><span style="font-family: 'Calibri'">7.1.YAŞASIN KUR'ÂN-I KERÎM'İN KANUN-U ESASÎLERİ</span></u></strong></p><table style='width: 100%'><tr><td> <span style="font-family: 'Calibri'">26 Şubat 1324 (11 Mart 1909)<br /> Dinî Ceride, No. 73<br /> <br /> Ey Meb’usan! Uzunluğu ile beraber gayet mûcez bir tek cümle söyleyeceğim. Dikkat ediniz, zira itnâbında îcaz var. Şöyle ki:<br /> <br /> Cumhuriyet ve demokrat mânâsındaki meşrutiyet ve kanun-u esasî denilen adalet ve meşveret ve kanunda cem-i kuvvet, bu unvan ile beraber, asıl mâlik-i hakikî ve sahib-i unvan-ı muhteşem olan (1), ve müessir ve adâlet-i mahzâyı mutazammın bulunan (2), ve nokta-i istinadımızı temin eden (3), ve meşrutiyeti ve cumhuriyeti bir esas-ı metine istinad ettiren (4), ve evham ve şükûk sahibini varta-i hayretten kurtaran (5), ve istikbal ve âhiretimizi tekeffül eden (6), ve menafi-i umumiye olan hukukullahı izinsiz tasarruftan sizi tahlis eden (7), ve hayat ı milliyemizi muhafaza eden (8), ve umum ezhanı manyetizmalandıran (9), ve ecanibe karşı metanetimizi ve kemâlimizi ve mevcudiyetimizi gösteren (10), ve sizi muahaze-i dünyeviye ve uhreviyeden kurtaran (11), ve maksat ve neticede ittihâd-ı umumîyi tesis eden (12), ve o ittihadın ruhu olan efkâr-ı âmmeyi tevlid eden (13), ve çürük mesâvi-i medeniyeti hudud-u hürriyet ve medeniyetimize girmekten yasak eden (14), ve bizi Avrupa dilenciliğinden kurtaran (15), ve geri kaldığımız uzun mesafe-i terakkiyi sırr-ı i’câza binaen, bir zaman-ı kasırda tayyettiren (16), ve Arap ve Turan ve İran ve Sâmileri, yani beraber olanları tevhid ederek az zaman içinde bize bir büyük kıymet verdiren (17), ve şahs-ı mânevî-i hükûmeti Müslüman gösteren (18), ve kanun-u esasînin ruhunu ve on birinci maddeyi muhafaza ile sizi hıns-ı yeminden kurtaran (19), ve Avrupa’nın eski zann-ı fasidlerini tekzip eden (20), Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmın hâtemü’l-Enbiya ve şeriatının ebedî olduğunu tasdik ettiren (21), ve muharrib-i medeniyet olan ve anarşiliğe yol açan dinsizliğe karşı set çeken (22), ve zulmet-i tebâyün-ü efkârı ve teşettüt-ü ârâyı safha-i nuranîsi ile ortadan kaldıran (23), ve umum ulema ve vâizleri ittihad ve saadet-i millete ve icraat-ı hükûmeti, meşruta-i meşruaya hâdim eden (24), ve adalet-i mahzâsı merhametli olduğundan anâsır-ı gayr-ı müslimeyi daha ziyade telif ve rapt eden (25), ve en cebîn ve âmi adamı en cesur ve en has adam gibi hiss-i hakikî-i terakki ile ve fedakârlık ve hubb-u vatanla mütehassis eden (26), ve hàdim-i medeniyet olan sefahet ve israfattan ve havayic-i gayr-ı zaruriyeden bizi halâs eden (27), ve muhafaza-i âhiretle beraber imâr-ı dünya etmekle sa’ye neşat veren (28), ve hayat-ı medeniye olan ahlâk-ı hasene ve hissiyat-ı ulviyenin düsturlarını öğreten (29), ve her birinizi, ey meb’uslar, elli bin kişinin takazasını, yani haklarını sizden dâvâ etmelerini hakkınızda tebrie eden (30), ve sizi icma-ı ümmete küçük bir misâl-i meşru gösteren (31), ve hüsn-ü niyete binaen âmâlinizi ibadet gibi ettiren (32), ve üç yüz milyon Müslümanın hayat-ı mâneviyesine suikast ve cinayetten sizi tahlis eden (33), ol Kur’ân-ı mukaddesin düsturları unvanıyla gösterseniz ve hükümlerinize me’haz edinseniz ve düsturlarını tatbik etseniz, acaba bu kadar fevaid ile beraber ne gibi birşey kaybedeceksiniz? Vesselâm…</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'">Yaşasın Kur’ân’ın Kanun-u Esasîleri! <br /> <br /> Said Nursî</span><br /> <strong><u><span style="color: #990000"><span style="font-family: 'Calibri'">Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler :</span></span></u></strong><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>[SUP]<span style="color: #cc0000">1</span>[/SUP] </strong>: Bu tarih 1954 senesine aittir.</span><br /> <br /> </td><td> <strong><u><span style="font-family: 'Calibri'">Lügatler</span></u></strong><br /> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">adalet-i mahzâ</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : tam ve mükemmel adalet; “ferdin hukuku asla fedâ edilemez” görüşündeki adalet<br /> <strong>ahlâk-ı hasene</strong> : güzel ahlâk<br /> <strong>aleyhissalâtü vesselâm</strong> : Allah’ın salât ve selâmı onun üzerine olsun</span> <br /> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">âmâl</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : emeller, arzular<br /> <strong>âmi</strong> : basit, sıradan<br /> <strong>anâsır-ı gayr-ı müslime</strong> : Müslüman olmayan unsurlar (azınlıklar)<br /> <strong>binaen</strong> : -dayanarak<br /> <strong>cebîn</strong> : korkak, cesaretsiz</span><br /> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">cem-i kuvvet</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : gücü toplayıp bir araya getirme, güç birliği<br /> <strong>ceride</strong> : gazete<br /> <strong>düstur</strong> : kâide, kural<br /> <strong>ebedî</strong> : sonsuz, sonu olmayan</span><br /> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">ecanib</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : yabancılar<br /> <strong>efkâr-ı âmme</strong> : genel düşünce, kamuoyu<br /> <strong>esas-ı metin</strong> : sağlam esas, ana metin<br /> <strong>evham</strong> : kuruntular, şüpheler<br /> <strong>ezhan</strong> : zihinler<br /> <strong>fevaid</strong> : menfaatler, faydalar<br /> <strong>hâdim etme</strong> : hizmetçi, hizmet etme<br /> <strong>hâdim-i medeniyet</strong> : medeniyet yıkan, yok eden<br /> <strong>halâs etme</strong> : kurtarma<br /> <strong>has</strong> : özel<br /> <strong>hâtemü'l-Enbiya</strong> : Peygamberlerin en sonuncusu Hz. Muhammed (a.s.m.)<br /> <strong>havayic-i gayr-ı zaruriye</strong> : zorunlu olmayan ihtiyaçlar, ihtiyaç olmadığı halde ihtiyaç haline gelmiş şeyler</span><br /> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">hayat-ı mâneviye</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : mânevî hayat<br /> <strong>hayat-ı medeniye</strong> : medenî hayat, uygar yaşam</span><br /> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">hayat-ı milliye</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : millî hayat<br /> <strong>hıns-ı yemin</strong> : yemini bozma, sözünde durmama<br /> <strong>hiss-i hakikî-i terakki</strong> : gerçek ilerleme duygusu<br /> <strong>hissiyat-ı ulviye</strong> : yüce duygular, hisler</span><br /> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">hitaben</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : hitap ederek, seslenerek<br /> <strong>hubb-u vatan</strong> : vatan sevgisi<br /> <strong>hudud-u hürriyet</strong> : hürriyetin sınırları</span><br /> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">hukukullah</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : Allah’ın hakkı, kamu hakları<br /> <strong>hüsn-ü niyet</strong> : güzel niyet</span><br /> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">îcaz</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : az sözle çok mânâlar anlatma, özlü söz<br /> <strong>icma-ı ümmet</strong> : aynı asırda yaşamış olan İslâm âlimlerinden müçtehit olanların, şeriatın bir meselesi hakkında verilen hükümde birleşmeleri, dinî bir konuda söz birliği etmeleri<br /> <strong>icraat-ı hükûmet</strong> : hükûmetin icraatı<br /> <strong>imâr-ı dünya</strong> : dünyanın bayındır hâle getirilmesi, düzenlenmesi<br /> <strong>israfat</strong> : savurganlıklar</span><br /> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">istikbal</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : gelecek zaman<br /> <strong>istinad</strong> : dayanma, dayanak<br /> <strong>itnâb</strong> : sözü gereğinden fazla uzatma<br /> <strong>ittihad</strong> : birleşme, birlik<br /> <strong>ittihad-ı umumî</strong> : genel birlik, herkesin bir noktada birleşmesi<br /> <strong>kanun-u esasî</strong> : temel kanun, Anayasa; Sultan İkinci Abdülhamid’in emriyle hazırlanıp, 23 Aralık 1876’da kabul ve ilân edilen anayasa özelliğindeki kanunlar</span><br /> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">kemâl</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : olgunluk, mükemmellik<br /> <strong>Kur’ân-ı mukaddes</strong> : mukaddes Kur’ân</span> <br /> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">maksat</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : gaye, amaç<br /> <strong>mâlik-i hakikî</strong> : gerçek sahip<br /> <strong>manyetizmalandırma</strong> : etkileme, kendisine çekme, cezbetme<br /> <strong>meb’us</strong> : milletvekili<br /> <strong>meb'usan</strong> : milletvekilleri<br /> <strong>menafi-i umumiye</strong> : umumi faydalar, umumun menfaatleri<br /> <strong>me’haz</strong> : kaynak<br /> <strong>mesafe-i terakki</strong> : ilerleme mesafesi, ilerlemede kat edilen mesafe<br /> <strong>mesâvi-i medeniyet</strong> : medeniyetin kötülükleri<br /> <strong>meşruta-i meşrua</strong> : şeriata uygun meşrutiyet</span><br /> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">meşrutiyet</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : başında hükümdar bulunmakla birlikte, yasama yetkisi kısmen meclis tarafından kullanılan, kısmen de olsa kuvvetler ayrılığına dayanan idare şekli<br /> <strong>meşveret</strong> : işlerin istişâre (danışıp görüşme) yoluyla halledilmesi; meclis<br /> <strong>metanet</strong> : sağlamlık, kararlılık<br /> <strong>mevcudiyet</strong> : varlık, var olma<br /> <strong>misâl-i meşru</strong> : şeriata uygun timsal, örnek</span><br /> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">muahaze-i dünyeviye ve uhreviye</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : dünya ve âhirette hesaba çekme<br /> <strong>mûcez</strong> : özlü; çok mânâ ifade eden (özlü söz)<br /> <strong>muhafaza</strong> : koruma, saklama<br /> <strong>muhafaza-i âhiret</strong> : âhireti koruma<br /> <strong>muharrib-i medeniyet</strong> : medeniyeti yok eden, yıkan</span><br /> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">mutazammın</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : içine alan, kapsayan<br /> <strong>müessir</strong> : tesirli, etkili<br /> <strong>mütehassis</strong> : hislenme, duygulanma<br /> <strong>neşat</strong> : sevinç, mutluluk</span> <br /> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">neşretme</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : yayınlama<br /> <strong>nokta-i istinad</strong> : dayanak noktası<br /> <strong>rapt</strong> : bağlama<br /> <strong>sa’y</strong> : çalışma, emek<br /> <strong>saadet-i millet</strong> : milletin mutluluğu<br /> <strong>safha-i nuranî</strong> : nuranî sayfa, nurlu sayfa</span><br /> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">sahib-i unvan-ı muhteşem</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : ihtişamlı isim sahibi<br /> <strong>Sâmi</strong> : Arapça, Asurca, İbranîce ve Habeşçe konuşan çeşitli milletlerin toplandığı kol<br /> <strong>sefahet</strong> : yasak zevk ve eğlencelere düşkünlük; zararı yararı dikkate almadan beyinsizce davranma<br /> <strong>sırr-ı i'câz</strong> : mu’cizelik sırrı<br /> <strong>şahs-ı mânevî-i hükûmet</strong> : hükûmetin mânevî şahsiyeti, tüzel kişiliği<br /> <strong>şeriat</strong> : Allah tarafından bildirilen hükümlerin hepsi, İslâmiyet</span><br /> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">şeriat-ı garrâ</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : parlak ve nurlu şeriat; İslâmiyet<br /> <strong>şükûk</strong> : şekler; şüpheler<br /> <strong>tahlis</strong> : kurtarma<br /> <strong>takaza</strong> : hakkını dava etme, sıkıştırma</span><br /> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">tasarruf</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : dilediği gibi kullanma ve yönetme<br /> <strong>tayy</strong> : uzun zaman veya mesafeyi az zamanda geçip aşma</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>tebrie etme</strong> : kusur ve noksandan uzak tutma</span><br /> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">tekeffül etme</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : kefil olma<br /> <strong>tekzip etme</strong> : yalanlama<br /> <strong>telif</strong> : uzlaştırma, uyumlu hâle getirme</span><br /> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">temin etme</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : sağlama<br /> <strong>tesis etme</strong> : kurma, yerleştirme<br /> <strong>teşettüt-ü âra</strong> : fikir dağınıklığı, kargaşası<br /> <strong>tevhid</strong> : birleştirme, birleme<br /> <strong>tevlid etme</strong> : doğurma, sebep olma<br /> <strong>Turan</strong> : Türk Ülkesi<br /> <strong>ulema</strong> : âlimler<br /> <strong>umum</strong> : bütün, genel</span><br /> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">varta-i hayret</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : tehlikeli, hayret uçurumu<br /> <strong>vesselâm</strong> : işte bu kadar; mektup sonlarında sonsuz selâm mânâsında kullanılan bir ifade<br /> <strong>zaman-ı kasır</strong> : kısa zaman<br /> <strong>zann-ı fasid</strong> : bozuk, yanlış zan<br /> <strong>zulmet-i tebâyün-i efkâr</strong> : fikirlerin uyuşmazlık karanlığı</span><br /> <br /> </td></tr></table></blockquote><p></p>
[QUOTE="uður1, post: 267262, member: 1016557"] [B][FONT=Calibri][U]DİVAN-I HARB-İ ÖRFÎ[/U][/FONT][/B] [B][U][FONT=Calibri]7.1.YAŞASIN KUR'ÂN-I KERÎM'İN KANUN-U ESASÎLERİ[/FONT][/U][/B] [TABLE] [TR] [TD="width: 307, bgcolor: transparent"] [FONT=Calibri]26 Şubat 1324 (11 Mart 1909) Dinî Ceride, No. 73 Ey Meb’usan! Uzunluğu ile beraber gayet mûcez bir tek cümle söyleyeceğim. Dikkat ediniz, zira itnâbında îcaz var. Şöyle ki: Cumhuriyet ve demokrat mânâsındaki meşrutiyet ve kanun-u esasî denilen adalet ve meşveret ve kanunda cem-i kuvvet, bu unvan ile beraber, asıl mâlik-i hakikî ve sahib-i unvan-ı muhteşem olan (1), ve müessir ve adâlet-i mahzâyı mutazammın bulunan (2), ve nokta-i istinadımızı temin eden (3), ve meşrutiyeti ve cumhuriyeti bir esas-ı metine istinad ettiren (4), ve evham ve şükûk sahibini varta-i hayretten kurtaran (5), ve istikbal ve âhiretimizi tekeffül eden (6), ve menafi-i umumiye olan hukukullahı izinsiz tasarruftan sizi tahlis eden (7), ve hayat ı milliyemizi muhafaza eden (8), ve umum ezhanı manyetizmalandıran (9), ve ecanibe karşı metanetimizi ve kemâlimizi ve mevcudiyetimizi gösteren (10), ve sizi muahaze-i dünyeviye ve uhreviyeden kurtaran (11), ve maksat ve neticede ittihâd-ı umumîyi tesis eden (12), ve o ittihadın ruhu olan efkâr-ı âmmeyi tevlid eden (13), ve çürük mesâvi-i medeniyeti hudud-u hürriyet ve medeniyetimize girmekten yasak eden (14), ve bizi Avrupa dilenciliğinden kurtaran (15), ve geri kaldığımız uzun mesafe-i terakkiyi sırr-ı i’câza binaen, bir zaman-ı kasırda tayyettiren (16), ve Arap ve Turan ve İran ve Sâmileri, yani beraber olanları tevhid ederek az zaman içinde bize bir büyük kıymet verdiren (17), ve şahs-ı mânevî-i hükûmeti Müslüman gösteren (18), ve kanun-u esasînin ruhunu ve on birinci maddeyi muhafaza ile sizi hıns-ı yeminden kurtaran (19), ve Avrupa’nın eski zann-ı fasidlerini tekzip eden (20), Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmın hâtemü’l-Enbiya ve şeriatının ebedî olduğunu tasdik ettiren (21), ve muharrib-i medeniyet olan ve anarşiliğe yol açan dinsizliğe karşı set çeken (22), ve zulmet-i tebâyün-ü efkârı ve teşettüt-ü ârâyı safha-i nuranîsi ile ortadan kaldıran (23), ve umum ulema ve vâizleri ittihad ve saadet-i millete ve icraat-ı hükûmeti, meşruta-i meşruaya hâdim eden (24), ve adalet-i mahzâsı merhametli olduğundan anâsır-ı gayr-ı müslimeyi daha ziyade telif ve rapt eden (25), ve en cebîn ve âmi adamı en cesur ve en has adam gibi hiss-i hakikî-i terakki ile ve fedakârlık ve hubb-u vatanla mütehassis eden (26), ve hàdim-i medeniyet olan sefahet ve israfattan ve havayic-i gayr-ı zaruriyeden bizi halâs eden (27), ve muhafaza-i âhiretle beraber imâr-ı dünya etmekle sa’ye neşat veren (28), ve hayat-ı medeniye olan ahlâk-ı hasene ve hissiyat-ı ulviyenin düsturlarını öğreten (29), ve her birinizi, ey meb’uslar, elli bin kişinin takazasını, yani haklarını sizden dâvâ etmelerini hakkınızda tebrie eden (30), ve sizi icma-ı ümmete küçük bir misâl-i meşru gösteren (31), ve hüsn-ü niyete binaen âmâlinizi ibadet gibi ettiren (32), ve üç yüz milyon Müslümanın hayat-ı mâneviyesine suikast ve cinayetten sizi tahlis eden (33), ol Kur’ân-ı mukaddesin düsturları unvanıyla gösterseniz ve hükümlerinize me’haz edinseniz ve düsturlarını tatbik etseniz, acaba bu kadar fevaid ile beraber ne gibi birşey kaybedeceksiniz? Vesselâm…[/FONT] [FONT=Calibri]Yaşasın Kur’ân’ın Kanun-u Esasîleri! Said Nursî[/FONT] [B][U][COLOR=#990000][FONT=Calibri]Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler :[/FONT][/COLOR][/U][/B] [FONT=Calibri][B][SUP][COLOR=#cc0000]1[/COLOR][/SUP][COLOR=#cc0000] [/COLOR][/B]: Bu tarih 1954 senesine aittir.[/FONT] [FONT=Calibri] [/FONT] [/TD] [TD="width: 307, bgcolor: transparent"] [B][U][FONT=Calibri]Lügatler[/FONT][/U][/B] [B][FONT=Calibri]adalet-i mahzâ[/FONT][/B][FONT=Calibri] : tam ve mükemmel adalet; “ferdin hukuku asla fedâ edilemez” görüşündeki adalet [B]ahlâk-ı hasene[/B] : güzel ahlâk [B]aleyhissalâtü vesselâm[/B] : Allah’ın salât ve selâmı onun üzerine olsun[/FONT][B][FONT=Georgia] [/FONT][/B] [B][FONT=Calibri]âmâl[/FONT][/B][FONT=Calibri] : emeller, arzular [B]âmi[/B] : basit, sıradan [B]anâsır-ı gayr-ı müslime[/B] : Müslüman olmayan unsurlar (azınlıklar) [B]binaen[/B] : -dayanarak [B]cebîn[/B] : korkak, cesaretsiz[/FONT] [B][FONT=Calibri]cem-i kuvvet[/FONT][/B][FONT=Calibri] : gücü toplayıp bir araya getirme, güç birliği [B]ceride[/B] : gazete [B]düstur[/B] : kâide, kural [B]ebedî[/B] : sonsuz, sonu olmayan[/FONT] [B][FONT=Calibri]ecanib[/FONT][/B][FONT=Calibri] : yabancılar [B]efkâr-ı âmme[/B] : genel düşünce, kamuoyu [B]esas-ı metin[/B] : sağlam esas, ana metin [B]evham[/B] : kuruntular, şüpheler [B]ezhan[/B] : zihinler [B]fevaid[/B] : menfaatler, faydalar [B]hâdim etme[/B] : hizmetçi, hizmet etme [B]hâdim-i medeniyet[/B] : medeniyet yıkan, yok eden [B]halâs etme[/B] : kurtarma [B]has[/B] : özel [B]hâtemü'l-Enbiya[/B] : Peygamberlerin en sonuncusu Hz. Muhammed (a.s.m.) [B]havayic-i gayr-ı zaruriye[/B] : zorunlu olmayan ihtiyaçlar, ihtiyaç olmadığı halde ihtiyaç haline gelmiş şeyler[/FONT] [B][FONT=Calibri]hayat-ı mâneviye[/FONT][/B][FONT=Calibri] : mânevî hayat [B]hayat-ı medeniye[/B] : medenî hayat, uygar yaşam[/FONT] [B][FONT=Calibri]hayat-ı milliye[/FONT][/B][FONT=Calibri] : millî hayat [B]hıns-ı yemin[/B] : yemini bozma, sözünde durmama [B]hiss-i hakikî-i terakki[/B] : gerçek ilerleme duygusu [B]hissiyat-ı ulviye[/B] : yüce duygular, hisler[/FONT] [B][FONT=Calibri]hitaben[/FONT][/B][FONT=Calibri] : hitap ederek, seslenerek [B]hubb-u vatan[/B] : vatan sevgisi [B]hudud-u hürriyet[/B] : hürriyetin sınırları[/FONT] [B][FONT=Calibri]hukukullah[/FONT][/B][FONT=Calibri] : Allah’ın hakkı, kamu hakları [B]hüsn-ü niyet[/B] : güzel niyet[/FONT] [B][FONT=Calibri]îcaz[/FONT][/B][FONT=Calibri] : az sözle çok mânâlar anlatma, özlü söz [B]icma-ı ümmet[/B] : aynı asırda yaşamış olan İslâm âlimlerinden müçtehit olanların, şeriatın bir meselesi hakkında verilen hükümde birleşmeleri, dinî bir konuda söz birliği etmeleri [B]icraat-ı hükûmet[/B] : hükûmetin icraatı [B]imâr-ı dünya[/B] : dünyanın bayındır hâle getirilmesi, düzenlenmesi [B]israfat[/B] : savurganlıklar[/FONT] [B][FONT=Calibri]istikbal[/FONT][/B][FONT=Calibri] : gelecek zaman [B]istinad[/B] : dayanma, dayanak [B]itnâb[/B] : sözü gereğinden fazla uzatma [B]ittihad[/B] : birleşme, birlik [B]ittihad-ı umumî[/B] : genel birlik, herkesin bir noktada birleşmesi [B]kanun-u esasî[/B] : temel kanun, Anayasa; Sultan İkinci Abdülhamid’in emriyle hazırlanıp, 23 Aralık 1876’da kabul ve ilân edilen anayasa özelliğindeki kanunlar[/FONT] [B][FONT=Calibri]kemâl[/FONT][/B][FONT=Calibri] : olgunluk, mükemmellik [B]Kur’ân-ı mukaddes[/B] : mukaddes Kur’ân[/FONT][B][FONT=Georgia] [/FONT][/B] [B][FONT=Calibri]maksat[/FONT][/B][FONT=Calibri] : gaye, amaç [B]mâlik-i hakikî[/B] : gerçek sahip [B]manyetizmalandırma[/B] : etkileme, kendisine çekme, cezbetme [B]meb’us[/B] : milletvekili [B]meb'usan[/B] : milletvekilleri [B]menafi-i umumiye[/B] : umumi faydalar, umumun menfaatleri [B]me’haz[/B] : kaynak [B]mesafe-i terakki[/B] : ilerleme mesafesi, ilerlemede kat edilen mesafe [B]mesâvi-i medeniyet[/B] : medeniyetin kötülükleri [B]meşruta-i meşrua[/B] : şeriata uygun meşrutiyet[/FONT] [B][FONT=Calibri]meşrutiyet[/FONT][/B][FONT=Calibri] : başında hükümdar bulunmakla birlikte, yasama yetkisi kısmen meclis tarafından kullanılan, kısmen de olsa kuvvetler ayrılığına dayanan idare şekli [B]meşveret[/B] : işlerin istişâre (danışıp görüşme) yoluyla halledilmesi; meclis [B]metanet[/B] : sağlamlık, kararlılık [B]mevcudiyet[/B] : varlık, var olma [B]misâl-i meşru[/B] : şeriata uygun timsal, örnek[/FONT] [B][FONT=Calibri]muahaze-i dünyeviye ve uhreviye[/FONT][/B][FONT=Calibri] : dünya ve âhirette hesaba çekme [B]mûcez[/B] : özlü; çok mânâ ifade eden (özlü söz) [B]muhafaza[/B] : koruma, saklama [B]muhafaza-i âhiret[/B] : âhireti koruma [B]muharrib-i medeniyet[/B] : medeniyeti yok eden, yıkan[/FONT] [B][FONT=Calibri]mutazammın[/FONT][/B][FONT=Calibri] : içine alan, kapsayan [B]müessir[/B] : tesirli, etkili [B]mütehassis[/B] : hislenme, duygulanma [B]neşat[/B] : sevinç, mutluluk[/FONT][B][FONT=Georgia] [/FONT][/B] [B][FONT=Calibri]neşretme[/FONT][/B][FONT=Calibri] : yayınlama [B]nokta-i istinad[/B] : dayanak noktası [B]rapt[/B] : bağlama [B]sa’y[/B] : çalışma, emek [B]saadet-i millet[/B] : milletin mutluluğu [B]safha-i nuranî[/B] : nuranî sayfa, nurlu sayfa[/FONT] [B][FONT=Calibri]sahib-i unvan-ı muhteşem[/FONT][/B][FONT=Calibri] : ihtişamlı isim sahibi [B]Sâmi[/B] : Arapça, Asurca, İbranîce ve Habeşçe konuşan çeşitli milletlerin toplandığı kol [B]sefahet[/B] : yasak zevk ve eğlencelere düşkünlük; zararı yararı dikkate almadan beyinsizce davranma [B]sırr-ı i'câz[/B] : mu’cizelik sırrı [B]şahs-ı mânevî-i hükûmet[/B] : hükûmetin mânevî şahsiyeti, tüzel kişiliği [B]şeriat[/B] : Allah tarafından bildirilen hükümlerin hepsi, İslâmiyet[/FONT] [B][FONT=Calibri]şeriat-ı garrâ[/FONT][/B][FONT=Calibri] : parlak ve nurlu şeriat; İslâmiyet [B]şükûk[/B] : şekler; şüpheler [B]tahlis[/B] : kurtarma [B]takaza[/B] : hakkını dava etme, sıkıştırma[/FONT] [B][FONT=Calibri]tasarruf[/FONT][/B][FONT=Calibri] : dilediği gibi kullanma ve yönetme [B]tayy[/B] : uzun zaman veya mesafeyi az zamanda geçip aşma[/FONT] [FONT=Calibri][B]tebrie etme[/B] : kusur ve noksandan uzak tutma[/FONT] [B][FONT=Calibri]tekeffül etme[/FONT][/B][FONT=Calibri] : kefil olma [B]tekzip etme[/B] : yalanlama [B]telif[/B] : uzlaştırma, uyumlu hâle getirme[/FONT] [B][FONT=Calibri]temin etme[/FONT][/B][FONT=Calibri] : sağlama [B]tesis etme[/B] : kurma, yerleştirme [B]teşettüt-ü âra[/B] : fikir dağınıklığı, kargaşası [B]tevhid[/B] : birleştirme, birleme [B]tevlid etme[/B] : doğurma, sebep olma [B]Turan[/B] : Türk Ülkesi [B]ulema[/B] : âlimler [B]umum[/B] : bütün, genel[/FONT] [B][FONT=Calibri]varta-i hayret[/FONT][/B][FONT=Calibri] : tehlikeli, hayret uçurumu [B]vesselâm[/B] : işte bu kadar; mektup sonlarında sonsuz selâm mânâsında kullanılan bir ifade [B]zaman-ı kasır[/B] : kısa zaman [B]zann-ı fasid[/B] : bozuk, yanlış zan [B]zulmet-i tebâyün-i efkâr[/B] : fikirlerin uyuşmazlık karanlığı[/FONT] [FONT=Calibri] [/FONT] [/TD] [/TR] [/TABLE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Her Gün Bir Risale
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst